Türkiye Adalet Akademisince, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün İncek'teki Personel Eğitim Merkezi'nde düzenlenen Hakim Savcı Adayları Eğitim Açılışı ve Mezuniyet Töreni'ne, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı.
Konuşmasında, "Adalet mülkün temelidir" sözünü hatırlatan Tunç, "Sizler, mesleklerin en kutsalına talip oldunuz. Sizler insan onurunu korumaya talip oldunuz. Sizler adaleti gerçekleştirmeye talip oldunuz. Sizler hukukun üstünlüğünü, adaleti tesis etmeye talip oldunuz. Sizler görev yapacağınız o kürsülerde haksızın şirret çığlıkları arasında haklının sessizliğini eğer duyabilecekseniz işte o zaman görevinizi tam layıkıyla yapmış olacaksınız" diye konuştu.
Adaletin hayatla kucaklaşmasının insan eliyle gerçekleşeceğini bildiren Tunç, "Sizler adaleti hakkıyla yerine getirirseniz, devletin bekasını da korumuş olacaksınız. Adaleti hakkıyla yaşatırsanız, insanı da yaşatmış, güçlendirmiş olacaksınız. Hakimlik savcılık mesleği en başta adaletin temsilcisi olmaya aday olmaktır. Sadece adil olmanız da yetmez, aynı zamanda da adil görünmeniz gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"Hakim ve savcı, milletin hizmetinde olduğunu asla unutmamalıdır"
Tunç, hakim ve savcılık mesleğinin, hukuku uygulayarak toplumun huzurunu amaçlayan büyük bir sorumluluğu gerektirdiğine işaret ederek, "Bu sorumluluğu yerine getirirken hakim ve savcı, milletin hizmetinde olduğunu asla unutmamalıdır. Hakim ve savcı, millet adına, millet için karar verdiğini her daim aklında bulundurmalıdır" dedi.
Hakim ve savcının, kendisine ve yakınlarına nasıl davranılmasını istiyorsa vatandaşlara da aynı şekilde davranması gerektiğini dile getiren Tunç, hakim ve savcıların meslek öncesi eğitimlerine önem verdiklerini, bunun yanında meslek içi eğitimi de önemsediklerini kaydetti.
Hakim ve savcı adaylarına, yüksek lisans eğitimlerini sürdürmeleri ve yabancı dil öğrenmeleri tavsiyesinde bulunan Tunç, "En önemlisi de özgür bir aklı ve muhakemeyi de hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Kendi hür ve temiz vicdanımızla hukukun üstünlüğü, temel insan hakları ve milletimizin öncelikleri hep temel kılavuzumuz olacak" şeklinde konuştu.
"Deprem bölgesinde inşaatına başladığımız adalet saraylarımızı tamamlayacağız"
Adalet Bakanı Tunç, son yıllarda mevzuat ile yargı kurumlarının fiziki şartlarının iyileştirilmesi anlamında önemli adımlar atıldığını belirtti.
Aralarında yeni Ankara Adalet Sarayı'nın da bulunduğu yeni adliye binalarının yapım çalışmalarının devam ettiğini aktaran Tunç, "Şu anda inşaatı devam eden 14 adalet binamız var. 32 tane de etüt, proje kapsamında adalet binalarımız var. Tabii ki deprem bölgesi önceliğimiz. Deprem bölgesinde inşaatına başladığımız adalet saraylarımızı da bir an önce tamamlamanın gayreti içerisindeyiz" bilgisini paylaştı.
"Hedefimiz, demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa"
Tunç, mevzuat iyileştirilmesi anlamında temel kanunlarda ve Anayasa'da değişiklikler yapıldığını, önemli reformların hayata geçirildiğini bildirdi.
Anayasa'da yapılan değişikliklerin vesayetçi ruhu azalttığını ve hukuk devleti ilkesini tahkim ettiğini dile getiren Tunç, buna rağmen Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Bakan Tunç, şöyle devam etti:
Tabii ki hedefimiz demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa. Darbe anayasasında vesayetçi ruhu ortadan kaldırmaya yönelik sessiz devrim sayılan reformları hayata geçirmişsek de anayasamızdaki birçok değişiklik, hem yeknesaklığın bozulması hem zaman içerisindeki maddeler arasındaki çelişkiler nedeniyle uygulamada bazı problemlerin ortaya çıkması ve o maddelerin arasına sinmiş olan vesayetçi ruhun tam anlamıyla ortadan kaldırılmamış olması nedeniyle ülkemizin, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açık.
Yılmaz Tunç, yeni anayasa çalışmalarının devam ettiğini belirterek, TBMM'de uzlaşmayla çıkmasını beklediğini dile getirdi.
AA