Hibrit beyin üreten bilim insanları bir ilke imza attı

Fareler, sıçan hücreleri sayesinde koku almayı başardı

Farenin beynindeki sıçan hücreleri (kırmızılar) hayvanın koku almasını sağladı (Ben Throesch)

Bilim insanları bir kısmı fare bir kısmı sıçandan oluşan beyin üretti. Bu "hibrit beyin" sayesinde ilk defa bir hayvan, başka bir hayvanın kaybettiği duyusunun çalışmasını sağladı. 

Fare embriyolarına sıçan hücrelerinin eklenmesiyle üretilen bu beyni taşıyan fareler, koku alabilmek için sıçanların hücrelerinden faydalandı.

Daha önce gelişme aşamasında veya bu süreci tamamlamış fare ve sıçanların beynine nöronların enjekte edilmesiyle hibrit beyin üretilmişti. Ancak Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar bunların düzgün çalışmaması nedeniyle hücreleri daha erken bir dönemde ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Farelerin döllenmesinden sonraki birkaç saat içinde hücrelerin hızla bölündüğü blastokist aşamasında sıçan kök hücrelerini yerleştiren araştırmacılar bu sayede iki hayvanın hücrelerinin birlikte büyüyüp kaynaşmasını sağladı. 

Normalde sıçanların beyni daha yavaş gelişse de fare embriyosuna konan bu hücreler, ev sahibi hayvanın gelişimine ayak uydurmayı başardı.  

Cell adlı hakemli dergide dün yayımlanan araştırmayı yürüten Kristin Baldwin, "Sıçan hücrelerini, fare beyninin neredeyse tamamında görmek bizim için epey şaşırtıcıydı" diyor.

Araştırmacılar daha sonra kokuyla ilgili bilgilerden sorumlu nöronları devre dışı bırakılan veya ortadan kaldırılan iki ayrı deney faresi yetiştirdi. Hibrit beyne sahip bu farelerin, sıçan hücreleri sayesinde koku almayı başardığı gözlemlendi. Baldwin şöyle diyor: 

Bütün  fare kafeslerine bir kurabiye sakladık ve sıçan nöronlarıyla onu bulabildiklerini görünce çok şaşırdık.

Öte yandan nöronların ortadan kaldırılmadığı, sadece çalışmaz hale getirildiği fareler diğerleri kadar başarılı olamadı. "Bu, yedek nöronlar eklemenin tak-çalıştır şeklinde işlemediğini gösteriyor" diyen Baldwin şöyle ekliyor: 

Çalışan bir ikame istiyorsanız, orada öylece duran işlevsiz nöronları temizlemeniz gerekebilir. Bazı nörodejeneratif hastalıklarda ve otizmle şizofreni gibi bazı nörogelişimsel bozukluklarda bu durum sözkonusu olabilir.

Araştırmacıların karşılaştığı temel zorluk, sıçan hücrelerinin farklı farelerde rasgele dağılmasıydı. Enjekte edilen hücrelerin, belli bir hücre tipine dönüşmesi için halihazırda çalışan bilim insanları bu sayede daha net sonuçlar elde etmeyi ve insanların hastalıklarını daha iyi anlamayı umuyor. 



Independent Türkçe, Science Daily, New Atlas, Cell

Derleyen: Büşra Ağaç

DAHA FAZLA HABER OKU