Geçtiğimiz günlerde Londra'nın güneyinde asit ile saldırı düzenleyen şüphelinin 2018 yılında cinsel saldırıdan suçlu bulunduğu ortaya çıktı. Ancak BBC'nin haberine göre kendisine daha sonra sığınma hakkı verildi.
Polis, en son çarşamba akşamı Kuzey Londra'da görülen Abdulşekur Yezidi'yi (35) arıyor.
Londra polisi, şehrin güneyindeki bir sokakta bir kadına ve iki kızına asit atarak saldıran adamı bulmak için geçtiğimiz perşembe günü arama başlattı. Saldırı aynı zamanda çevredeki bazı kişilerin ve polis memurlarının da yaralanmasına da yol açtı.
Yerel bir polis yetkilisi yaptığı açıklamada anne ve iki kızının perşembe sabahı halen hastanede olduğunu bildirdi. Hayati tehlikeleri olmasa da kadının ve küçük kızının aldığı yaraların kalıcı olduğu kaydedildi.
Polis Şefi Mark Rowley, kadınla saldırganın birbirini tanıdığını ve terör saldırısı ihtimalinin pek olası görünmediğini söyledi.
Edinilen son bilgiler Yezidi’nin, sığınma hakkı almadan önce, 2018'de cinsel saldırıdan suçlu bulunduğu yönünde.
Saldırgan, cinsel saldırı suçundan dokuz hafta hapis cezasına çarptırıldı ancak cezası iki yıl ertelendi. Daha sonra kanuna karşı gelmekten 36 hafta hapis cezasına çarptırıldı ancak bunun da iki yıl süreyle ertelenmesine karar verildi.
Şarku’l Avsat’ın BBC’den aktardığına göre Yezidi'nin 2016 yılında Afganistan'dan bir kamyonla İngiltere'ye geldiği bilgisine ulaşıldı.
Sığınma başvurusu iki kez reddedildi ancak Hıristiyanlığa geçtiğini iddia ederek yaptığı üçüncü başvuru kabul edildi. Çünkü bu durumda kendisini Afganistan'a geri göndermek tehlikeli olurdu.
İçişleri Bakanlığı'ndan bazı yetkililer söz konusu davayı iltica mahkemesi sistemiyle ilgili hissettikleri hayal kırıklığının bir örneği olarak gösterdi. Zira Birleşik Krallık'ta hüküm giymiş olmalarına rağmen sığınma hakkı verilmeye devam ediliyor.
Mevcut yasalar, iki yıldan fazla hapis cezasına çarptırılan kişilerin sığınma hakkına sahip olmadığını ifade ediyor. 2022 yılında bu sayı bir yıla düşmüştü.
Ancak sığınmacılarla çalışanlar, Birleşik Krallık'ta mahkumiyetinize karar verilmiş olsa bile kendi ülkenizde risk altında bulunmanın ve dolayısıyla gerçek bir mülteci olmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Liverpool saldırganının hikayesine benzer bir senaryo
2021 yılında yaşanan benzer bir olayda, bir başka sığınmacı, aslında Yezidi’nin başına gelene benzer bir senaryoyla, Hıristiyanlığa geçerek İngiltere'den sınır dışı edilmekten kurtulmaya çalıştı. Din değiştirme eğilimi ülkede kalmanın bir yolu olarak artıyor.
Ancak bu adamın, yani Liverpool saldırganının durumunda, hikayenin başka bir trajik sonu vardı.
İngiliz polisi soruşturması, 2021'de Liverpool'daki bir hastanenin önünde ev yapımı bombasının patlaması sonucu ölen bir adamın olduğunu ortaya çıkardı. BBC'nin haberine göre şahıs, sığınma talebi reddedildiği için İngiltere devletine karşı şikayette bulunmuştu.
Emad Al Swealmeen’in bombası 14 Kasım 2021'de Liverpool Kadın Hastanesi'nin önünde bir takside patladı. 32 yaşındaki adam ölürken sürücü David Perry patlamadan sağ kurtuldu.
Kuzey Batı’da bulunan Terörle Mücadele Polisi saldırganın, ‘akıl sağlığı sorunlarıyla birlikte’ sığınma başvurusuna ilişkin şikayetlerinin saldırıya yol açtığının düşünüldüğünü bildirdi.
Dedektif Andy Meeks, Emad Al Swealmeen’in hastaneye gidip bombasını patlatmaya niyetli olduğunu, ancak bombanın muhtemelen planlanandan daha erken patladığını düşündüğünü söyledi.
Dedektif Meeks, Irak doğumlu Emad Al Swealmeen’in ülkede kalmak için büyük çaba gösterdiğini, hatta Hıristiyanlığa geçtiğini de söylediğini ancak bunun şüpheli bulunduğunu bildirdi.
2015'teki gizli sığınma kararı da onun Suriyeli mülteci olduğu iddiasının temelsiz olduğunu ortaya çıkardı.
Polis, el-Suveylimeyn’in, tatil için seyahat etmek ve Britain’s Got Talent isimli televizyon programının Belfast'taki çekimlerini izlemek istediğini iddia ederek vize başvurusu yaptıktan sonra 2014 yılında İngiltere'ye geldiğini aktardı.
Daha sonra İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmede yalan söyleyerek Suriye vatandaşı olduğunu iddia etti. Ancak sığınma başvurusu reddedildi.
Dedektif Meeks, Emad Al Swealmeen’in sığınma başvurusu haklarının tükendiği 2015 yılında Hıristiyanlığa geçtiğini ve aynı yılın kasım ayında Liverpool Katedrali'nde vaftiz edildiğini kaydetti.
2017'deki sığınma başvurusunu desteklemek için kilise topluluğu üyelerinden İçişleri Bakanlığı'na destek mektupları gönderdi.
Ocak 2020'de bir başka sığınma başvurusu da Hıristiyan inancını kabul etmediği gerekçesiyle reddedildi.
Meeks, Emad Al Swealmeen’in kötüleşen ruh sağlığının sığınma davasındaki gelişmelerle aynı zamana denk geldiğini söyledi. Ayrıca 2015 yılında Ruh Sağlığı Yasası uyarınca tutuklandığını ve daha sonra serbest bırakıldığını kaydetti. Swealmeen’in kafa karışıklığı ve din değiştirmek de dahil olmak üzere her ne şekilde olursa olsun ülkede kalma çabalarının şiddete başvurmasına ve suç işlemesine yol açmış olabileceği öne sürülüyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.