İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarının hız kazanması ve şu an güneyde Mısır sınırına yakın bölgelere odaklanması binlerce Filistinlinin Mısır topraklarına doğru göç edeceği korkusunu artırıyor. ABD merkezli bir haber sitesi, Mısır'ın ‘Filistinlilerin Sina'ya sürülmesi halinde ilişkilerin bozulacağı konusunda ABD ve İsrail'i uyardığını’ bildirdi.
ABD merkezli internet sitesi Axios, ABD’li ve İsrailli dört yetkilinin şu sözlerini aktardı:
Mısır, ABD ve İsrail'i, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki askeri operasyonu sonucunda Gazze'deki Filistinlilerin Sina'ya doğru yerlerinden edilmesine karşı uyararak bunun Mısır-İsrail ilişkilerinde ‘kopuşa’ yol açabileceğini vurguladı. Mısır, Gazze'deki savaşı ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor ve Filistinli mültecilerin sınırı geçerek kendi topraklarına girmesini engellemek istiyor.
Mısır, İsrail'in Filistinlileri zorla yerinden etme veya saldırılar nedeniyle onları kendi topraklarına göç etmeye zorlama girişimlerine karşı defalarca uyardı. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, ülkesinin ‘Filistin meselesinin komşu ülkeler pahasına tasfiye edilmesine izin vermediğini ve vermeyeceğini’ defalarca vurguladı. Sisi, "Ulusal güvenliğin korunmasında rehavete kapılmayacağız" dedi. Mısırlı yetkililer ise ‘İsrail'le ilişkilerle ilgili herhangi bir önleme ilişkin açıklama yapmadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri şu an Washington'ı ziyaret ediyor. Şükri, Gazze Şeridi'nde artan gerilime ilişkin ABD'li yetkililer ve temsilcilerle bir dizi toplantı ve görüşme gerçekleştiriyor.
Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı ve eski Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed el-Arabi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada sürece ilişkin şunları söyledi:
Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki mevcut krizle başa çıkma konusundaki tutumu aşamalı bir yaklaşımla karakterize ediliyor. ABD raporuna dahil edilenlerin yanı sıra, İsrail'in şu anda benimsediği yöntem barış anlaşmalarının ihlalidir. Çünkü Mısır sınırlarını sorun ve karışıklıklara maruz bırakıyor. Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşması, her bir tarafın diğer tarafın ulusal güvenlik hususlarına saygı duymasını öngören hükümler içeriyor. Sınırların karışıklıklara maruz kalması mutlaka doğrudan İsrail'in elinde olmak zorunda değil. Ancak dolaylı olarak sınırlarda işleri daha da kötüleştirmeye zorlayarak karışıklıklara sebebiyet verebilir.
Eski Mısır Dışişleri Bakanı, İsrail'in ‘bulunduğu bölgenin öncelikli olarak barışa dayalı belirleyicilerini gözden kaçırdığını’ sözlerine ekledi. Arabi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mısır ve İsrail, bölgedeki birçok ülke tarafından benimsenen bir model olan barış fikrinin inşasına katılıyor. İsraillilerin Mısır'la yapılan bu barışın önemini fark etmesi gerekir. Onlar için bu, güvenliği temsil ediyor ve Mısır sınırlarındaki rahatlık ve sükunete alışma hissi, onları tek başına hareket etmeye itmemeli. Bu, çatışmanın kapsamını genişletmek tehdidini ortaya çıkarır ve bölge için gerçek bir tehlike oluşturur, oradaki barışı ve güvenliği tehlikeye atar.”
Axios internet sitesinde yayınlanan habere göre ABD'li taraflara ulaşmış olabilecek Mısır mesajlarının önemine ilişkin de değerlendirmede bulunan Arabi, ABD'nin rolünün ‘bölgede halen önemli ve etkili olduğunu’ söyledi.
Washington'ın sorumluluklarının farkına varması ve yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Arabi, “Çünkü bölgenin istikrarı herkesin çıkarınadır ve savaş yoluna devam etmek yalnızca bölgenin güvenlik ve istikrarının bozulmasına yol açacaktır” dedi.
Mısır'ın Katar ve ABD ile koordineli arabuluculuğu 24 Kasım'da, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 48 gün süren eşi benzeri görülmemiş askeri operasyonlarının ardından Gazze Şeridi’nde ilk insani ateşkesi sağlamayı başardı. Ateşkes bir hafta sürdü; bu sırada İsrail ile Hamas arasında esir değişimi gerçekleşti. Mısır, Refah kara geçişinden yardım girişini kolaylaştırmada aktif bir rol oynadı. Böylece Gazze Şeridi'ne yardım getirme hızı arttı. Mısır sık sık bölgesel ve uluslararası düzeyde övgü aldı.
Bu bağlamda Mısır Silahlı Kuvvetleri Stratejik Araştırmalar Merkezi danışmanı Halid Fehmi, ‘Mısır'ın bölgede sükunet ve istikrarı yeniden tesis etmek için yaptığı siyasi ve diplomatik hamlelere İsrail'in yanıt vermemesi tehlikesine’ karşı uyarıda bulundu.
Fehmi, Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmede bulundu:
Mısır hukuki ve insani sorumluluklarının bilincinde olan bir ülke. Ancak aynı zamanda ulusal güvenliğine yönelik hiçbir ihlali de kabul etmiyor. Yerinden edilme projesi Mısır için gerçek bir tehlike teşkil ediyor. Mısır savaş çağrısı yapmıyor; aksine, herkes için barış talep ediyor. Ancak, İsrail'in provokatif eylemlerine devam etmesi tehlikeli. Bu eylemler tüm bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilir. İsrail'in ABD destekli tutumu bölgedeki gerilimi artırdı, çatışmaya yeni cepheler açma tehdidi oluşturdu ve ayrıca İsrail'le ilişkisi olan ülkelerin bu ilişkileri gözden geçirmesine yol açtı.
Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Ziya Raşvan, Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi'nde Gazze halkını zorla yerinden etme politikasını ve Gazze halkını Sina’ya doğru yerinden etme girişimlerini tamamen karşı olduğunu yineledi. Raşvan perşembe günü yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Bu, sonuçları ne olursa olsun Mısır'ın geçilmesine izin vermeyeceği kırmızı çizgidir. Çünkü bu durum ulusal güvenliğe ve Mısır'ın tüm toprakları üzerindeki egemenliğine zarar veriyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.