Irak ve spor şarkıları

Irak 44 yıl önce, Körfez ülkelerinin yanı sıra Irak ve Yemen'i buluşturan bir spor forumu olan Körfez Futbol Kupası'nı düzenlemişti.

Bundan sonra kendisini başta spor olmak üzere insani faaliyetlerden tamamen uzaklaştıran bir güvenlik ve siyasi kargaşa ateşi içinde buldu.

Irak Milli Futbol Takımı çetin bir rakipti ve isimleri halen hafızalara kazınmış olan parlak oyuncuları bu turnuvada öne çıkmışlardı.
 

 

Bugün güneydeki Basra şehrinde Irak, onlarca yıllık uzaklık ve mesafenin ardından Körfez Kupası'na yeniden ev sahipliği yapıyor.

Saddam Hüseyin, kendisine Saad bin Ebi Vakkas gibi bir portre çizmek, Kisra'nın Pers ordusunu yendiği destanı "el-Kadisiye"ye benzer bir destan yazmak için bilim ve kültür feneri Irak'ı feda etti.

Sonuç, Humeyni yönetimindeki İran ile sekiz yıl süren bir silahlı çatışma, her iki taraftan 1 milyon ölü ve kaybolan yüz milyarlarca dolar oldu.

İki taraf da kazanamadı. Ama Saddam bununla yetinmedi; projesini sürdürerek 1990'larda Kuveyt'i işgal etti.

Ardından ülkesini, Iraklıların canlılıklarını ve dinamizmlerini sömüren, bilim insanlarını ve entelektüellerini göçe zorlayan ekonomik yaptırımların ağırlığı altına soktu.

Bu zayıflık aşamasında, dönemin ABD Başkanı oğul George Bush, New York'a yapılan saldırının ardından kimi suçlayacağı konusunda tereddütlüydü.

En kolay senaryo, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair bir hikaye uydurmaktı.

Bu, onun rejimini devirmek için yeterli bir bahaneydi ve ne yazık ki bunun sonucunda Irak, pusuda bekleyen ve üzerine atılmaya hevesli İran'ın eline düştü.

Irak 20 yıldır kaybolmuş bir halde, köklerinden uzakta, Şii ve Sünni aşırıcılıktan, onu yoksul bir ülkeye dönüştüren mali yolsuzluktan muzdarip.
 

 

Özellikle Basra, son yıllarda kötü ekonomik koşullar ve başta elektrik olmak üzere hizmetlerdeki eksiklikler nedeniyle protesto ve öfke dalgalarına tanık oldu.

Ancak bugün Basra sokaklarını izleyen herkes kutlama görüntülerini, gülen, mutlu ve Körfez ülkelerinden misafirlere karşı misafirperver yüzler görüyor.

Bu, Irak'ı mezhepsel aşırılık, siyasi yolsuzluk ve dış müdahaleler tarafından rehin alınmış sıkıntılı bir ülke olarak tanıyan Körfez gençliğinin hayatında görmediği bir sahne.

Iraklılar kutlamalar ve olağanüstü bir neşe ile dolu günler yaşıyorlar çünkü spor onlara siyasetin onları mahrum bıraktığı bir şeyi sundu: Korku ve tehditlerden uzak, başkalarıyla yarışma ve onlarla bir şey paylaşma keyfi.

Kupanın açılış töreni muhteşemdi. Irak hükümetinin ülkeyi spor penceresinden yeniden dünyanın vitrinine taşımak için gösterdiği büyük çabanın bir göstergesiydi.

Kuşkusuz silahların yaygınlığı ve silahlı milislerin kontrolsüzlüğü nedeniyle güvenlik önlemleri organizatörler için en önemli öncelikti.

Yine de Körfez ülkeleri en çok talep edilen, popüler ve ilham verici aktivite olan futbolda Irak'ın yeniden aralarına dönüşünü desteklemekten geri durmadılar.

Irak'ın kardeşlerinin bu tür davranışlarına ihtiyacı var. Irak'ın İran'ın hırslarının, İran hegemonyasının kontrolü altında olduğu, güç dengesinin başta Araplar olmak üzere tüm mezhep ve ırkları içine alan dengeli bir Irak'tan yana olmadığı gerçeğini kabul etmek mümkün değil.

Irak'ın içinde bulunduğu zor gerçek kabul edilse bile Irak'ın Araplığına sarılmak, bir taleptir, Arap kardeşlerine uzak durmama görevi yükleyen ulusal bir gereklilik, kültürel, sportif ve bilimsel insani yardım faaliyetlerine katılmaya devam etmeyi gerektiren bir vazifedir.
 

İran destekli Iraklı milislere bağlı bir grubun açılış töreni sırasında VIP tribünlerinde zorla bulunarak açılış törenini sabote etmeye çalışması Irak'ın yaşadıklarını anlamak için yeterli bir sahneydi.

Irak'ı medeni bir şekilde sunan bir törende ortalığı karıştırarak ve huzursuzluk çıkararak İran eğilimli bir Iraklı, neyi amaçlıyordu?

Bu, izleyicilere ve vatansever Iraklılara İran'ın elinin daha güçlü olduğunu ve bu spor forumunun gerçeklerden hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini hatırlatan açık bir mesajdı.

Dünyada, Irak'ın diğer ülkelerin, özellikle de komşularının eleştirilerinin konusu olmasını veya onlara karşı zor durumda kalmasını kabul edecek iyi bir vatandaş yoktur.

Fakat platformu işgal edenler, Irak'ın bu duruma düşmesini istediler. Çünkü orijinal vatanlarına paralel, Tahran'daki rejime bağlılıklarını ve aidiyetlerini kanıtlamak için kullandıkları yedek kopya bir vatanları var.

Irak'ın sorunları sportif, kültürel, sanatsal ve bilimsel katılımlarla bitmeyecek çünkü İran sağlıklı bir Irak'ı kabul etmeyecek ve kendisinin zayıf bir takipçisi olarak kalması için çabalayacak.

Ekonomik ve diplomatik iş birliği, karşılıklı insani faaliyetlerin teşvik edilmesi yoluyla Irak bünyesine yaşam etmenlerinin pompalanmasının devamını sağlama konusunda komşularının ve Irak'ın çıkarlarını gözeten tarafların cesur duruşlarının önemi bu noktada ortaya çıkıyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat