Bulgaristan'ın başı beladaydı.Ülke, Sofya'nın Batı'nın Moskova'ya uyguladığı yaptırımlara uyma kararına karşılık olarak Rusya'nın aldığı cezalandırıcı doğalgaz kesintisinin altında ezilmek üzereydi. Fakat sonraki haftalarda, dünya güçlerinin olağanüstü bir şekilde bir araya gelmesi, ülkenin hayatta kalmasını sağladı.
Gazeteci Michael Martens'in geçen hafta Alman Frankfurter Allgemeiner Zeitung gazetesinde yayınlanan haberinde anlatılanlar, dünya kamuoyunun Rusya'nın zorbalığıyla mücadele etmek için nasıl bir araya gelebileceğine dair bir örnek teşkil ediyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bulgaristan, Rusya'nın Ukrayna'yı istilasına karşı NATO'daki müttefiklerini ve diğer Avrupa Birliği (AB) üyelerini gönülden desteklemeye karar verdiğinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin büyük bir öfkeyle tepki gösterdi. Bulgaristan, Kremlin'in gerçekten yumuşak güç inşa ettiği tek AB ve NATO üyesiydi. Rusya ve ajanları, ülkedeki siyasi kurumların yanı sıra gayrimenkul, medya, finans, telekomünikasyon ve hayati önem taşıyan enerji sektörünün kilit bölümlerinin kontrolünü ele geçirmişti. Birkaç araştırmaya göre Bulgaristan, Kremlin'in avucunda en sıkı tuttuğu Avrupa ülkesiydi.
Halen Balkan enerji firması Overgas'ın yönetim kurulu üyesi olan ABD'li eski diplomat Matthew Bryza, verdiği bir röportajda şöyle diyor:
Bulgaristan, Putin'in kontrol etmeye çalıştığı küçük bir pazardı; stratejik ve politik açıdan gerçekten önemli bir pazar.
Rusya'nın siyasi, ekonomik ve yozlaşmış bağları tüm Bulgar ağları boyunca yayılıyor.
27 Nisan'da, Rusya'nın Ukrayna'yı istila etmesinden iki ay sonra, uzun süredir Kremlin'in jeopolitik cephaneliğinde bir araç olan enerji devi Gazprom, güç gösterisi yapıp Bulgaristan'la Polonya'yı AB yaptırımlarına uydukları ve ruble ödemeyi reddettikleri için cezalandırmak amacıyla bu ülkelere yönelik tüm gaz sevkiyatlarını durdurdu.
Bulgaristan, sallantılı siyaseti ve daha da sarsıntılı ekonomisiyle uzun zamandır Avrupa'nın bir tür ayrıksısı oldu. O dönem ülke, 2021 seçimlerini çok az farkla kazanan yeni kurulmuş bir partinin eşbaşkanları olan Harvard mezunları Kiril Petkov ve Asen Vasilev tarafından yönetiliyordu. Gazprom'un önceki yıllarda yaptığı kesintilerden dolayı Washington, uzun zamandır Sofya'yı Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltmaya çağırıyordu. Ama bu pek işe yaramadı.
Bryza, "2000'lerin başından beri Bulgaristan'ı Rus gazından uzaklaşmaya çağırıyoruz" diyor.
Sistemdeki yozlaşma nedeniyle bunu hiç yapmadılar.
FAZ'ın haberine göre Petkov, 2021'in sonlarında göreve geldiğinde ülke doğalgazda yüzde 95 oranında Rusya'ya bağımlıydı. Petkov'un "Sanayi bir gecede duracak, ısınma da sorun haline gelecekti" dediği aktarıldı.
Tam anlamıyla sadece birkaç günlük gazımız vardı.
Petkov, Washington'a koşup ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'le görüştü. Müzakereler sonucu iki LNG sevkiyatını Gazprom'un fiyatlarının bile altında almayı başardı.
Artık sorun, gazın Bulgaristan'ın boru hattı şebekelerine nasıl sokulacağıydı. Petkov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Bulgaristan'a tedarike uygun iki liman sağladığı için takdir etti. Bulgaristan, doğalgaz zengini Azerbaycan'la da temasa geçti ve Azerbaycan, enerji devi British Petroleum'la birlikte Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel'in aracılık ettiği bir anlaşmayla ülkenin yıllık ihtiyacının üçte birini karşılamayı kabul etti.
Ekimde Bulgaristan'ın doğalgaz şebekesini komşusu Yunanistan'a bağlamak için uzun zamandır ertelenen bir proje devreye girerek Sofya'nın Rusya'ya muhtemel bağımlılığını daha da azalttı. Bu proje, dünyanın herhangi bir yerinden gelen gazın 7 milyonluk Balkan ülkesine akmasına olanak tanıyor. Petkov, projenin 12 yıldan fazla süredir ertelenmesinin Rusya'nın müdahalesinden kaynaklandığını söyledi.
Bulgaristan'da enerji fiyatları yükselse de ülke borçlarını ödeyebilmeyi sürdürüyor ve Gazprom kesintisi ülkeyi enerji tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye teşvik ediyor. Geçen yılın sonlarında Bulgaristan, Kozloduy'da bulunan ve enerji arzının üçte birini sağlayan, Sovyet döneminden kalma nükleer enerji santraline yakıt tedarik etmek için ABD'li Westinghouse ve Fransız Framatome firmalarıyla anlaşmalar yaptı.
Petkov hükümeti yazın çöktü ve 10 yıldan uzun süre ülkeyi yöneten eski Başbakan Boyko Borisov yeniden iktidara gelmeye hazır görünüyor. Ülkenin Kremlin sempatizanı olarak bilinen Cumhurbaşkanı Rumen Radev, bazı gaz sevkıyatlarını iptal etti. Borisov, Kremlin'le Batı'nın taleplerini dengelemeye çalışan kurnaz bir iş bitirici. Ancak gözlemciler, Borisov'un Bulgaristan'ın Rus gazına bağımlılığının sona ermesi sürecini durduramayacağını ve hatta bunu istemeyebileceğini söylüyor.
Beyaz Saray, Bulgaristan'ı Rus enerjisinden arındırmak için demokrasiler, otokrasiler ve iş insanları koalisyonunun kurulmasında kilit bir rol oynamış gibi görünüyor ve bu, diğer ülkelerin örnek alabileceği bir hikaye. Bir zorbayı defetmek için küresel bir köy gerekiyor.
Bryza, "ABD yönetimi bunun olmasını teşvik etti" diyor.
Bu tür anlaşmaları gerçekleştirmek kolay değil.
Öte yandan Bryza, Bulgaristan'a gaz getirmenin insani bir çabadan ziyade büyük bir ticari anlaşma olduğuna dikkat çekiyor. Bulgaristan'ın harcayacak parası vardı. Tedarikçilerin de satacak gazları.
Bryza "Bu çok basit: tedarikçiler ve alıcılar" diyor.
Bu bir iş. Yapılması gereken basit bir anlaşma vardı.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken
© The Independent