Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma niyetini açıkladığı nisan ayından beri platformun ve hatta genel olarak sosyal medyanın akıbetine dair tartışmalar devam ediyor.
Satış anlaşmasına ekimde imza atan Musk, platformu "deneme tahtasına çevirirken", işten çıkarma istifaların ardından da sabotaj korkusuyla ofisleri kapattı.
Tüm bu kargaşa platformun çökebileceğine dair endişeleri beraberinde getirince kullanıcılar arasında yeni arayışlar hızlanmış oldu.
Bu süreçte kullanıcıların yöneldiği ilk platform Mastodon'du. 2016'da Eugen Rocho'nun kurduğu platform, uzun süredir "merkeziyetsiz Twitter" diye niteleniyor.
Arayüzü Twitter'a epey benzeyen platform, 500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin veriyor. Gönderilere, "tweet" yerine "toot"; yeniden paylaşımlara ise "retweet" yerine "boost" adı veriliyor.
Mastodon'a neden 'merkeziyetsiz' deniyor? Binlerce sunucunun yer aldığı bu platform sansüre uğrayabilir mi, kapatılabilir mi? Neden binlerce sunucu var?
Mastodon'a göç eden çoğu kişinin aklına ilk gelen sorular bunlar. Özellikle de Türkçe konuşan kullanıcıların yöneldiği "mastodon.com.tr" sunucusundaki kullanıcılar platformu daha iyi tanımak istiyor.
Sorularının başında da muhtemelen, "Bu sunucunun kurucusu, gizemli @berkay kim?" sorusu geliyor.
Biz de buradan hareketle sunucunun kurucusu Berkay Çağır'ın görüşleri ışığında hem Mastodon'a hem de "mastodon.com.tr" sunucusuna dair merak edilen sorulara yanıt bulmaya çalıştık. Ayrıca kısa bir kullanma kılavuzu da hazırladık.
Sunucu nedir, Mastodon'a neden "merkeziyetsiz" deniyor?
Mastodon'un en önemli yönü, açık kaynaklı ActivityPub protokolü üzerine kurulmuş olması. Bazılarına göre bu merkeziyetsiz yazılım protokolü internetin geleceğini değiştirmeye oynuyor.
Merkeziyetsizlik kavramı kabaca, kontrol ve karar verme yetkisinin merkezi bir varlıktan (birey, kuruluş veya grup) alınıp bir ağa dağıtılması anlamına geliyor.
Twitter, Facebook ve Instagram gibi popüler platformlar, tek merkezden (şirketin yöneticileri) ve tek sunucu üzerinde yönelitiliyor. Dolayısıyla tüm kullanıcıların verileri bu merkezin elinde tutuluyor.
Bu merkez, kullanıcının hoşlanmayacağı değişiklikleri yapabilirken, aynı zamanda verileri reklam şirketlerine satabiliyor ve bunlar üzerinden kazandığı parayı tamamıyla kendisine saklıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Merkeziyetsiz platformlarda ise adından da anlaşılacağı üzere tek bir merkez yok. Bunlar, aslında iç içe geçmiş bir dizi ağdan oluşuyor. Örneğin Twitter'da tek bir ağ, Mastodon'da ise 5 binden fazla ağ var. Bunlara "sunucu" adı veriliyor.
Kullanıcılar "https://instances.social/" adresinden Mastodon'daki sunuculara bakıp istediğini seçerek kaydolabilir. Öte yandan bu sunucular birbirinden tamamen bağımsız olmak zorunda da değil.
Zira kullanıcılar, başka sunuculardan kişilerle takipleşebiliir ve irtibatta kalabilir. Takip ettiğiniz kişinin paylaşımı, hesabı başka sunucuda kayıtlı olsa da anasayfanızda görünür.
Sunucular arası irtibat ve geçişkenlik: Hesabınızı taşımanız mümkün
Daha rahat anlaşılması için merkezi platformların aslında merkeziyetsiz olduğunu hayal edelim. Böyle olsaydı Twitter'da bir kullanıcı, Instagram'daki bir başka kullanıcıyı Instagram'a hiç kayıt olmadan takip edebilirdi. Instagram'da o kişinin paylaştığı görüntüler, Twitter kullanıcısının akışında görünebilirdi. Bu iki kullanıcı aynı zamanda birbiriyle yorumlaşabilir veya mesajlaşabilirdi.
Mastodon sunucuları işte buna olanak tanıyor. Örneğin 2017'de Japonlar, kendi dillerini konuşan insanları kolayca bulmak için "mstdn.jp" uzantılı bir sunucu kurdu. Bu sunucuda Japonların yanı sıra, Japonya'daki kullanıcılarla irtibata geçmek isteyen veya Japoncasını geliştirmek isteyen kişiler de var.
Bu da aslında sunucunun Japonlara ait bir çeşit sosyal medya platformu olduğu anlamına geliyor. Zira Twitter ve Facebook'un aksine, Mastodon'un kurucusu ve CEO'su Eugen, bu sunucuya müdahale edemiyor veya buradaki kullanıcıların verilerini toplayıp kimseye satamıyor.
Kısacası, Mastodon'da yazılım bilgisi olan herkes kendi sosyal medya platformunu (yani sunucusunu) kurma, bu platformun ilkelerini belirleme, sunucuya katılmak isteyen kullanıcıları onaylama ve ağı genel anlamda modere etme şansına sahip.
Halihazırda kayıtlı olduğu sunucunun kurucusundan ve moderasyonundan hoşlanmayan kişiler de takipçilerini kaybetmeden hesabını başka bir sunucuya taşıyabilir.
Bunun için öncelikle hesabını taşımak istediği sunucuda yeni bir hesap açmak yeterli. Daha sonra hesap ayarlarının en alt kısmında profillerini taşımak için gerekli adımların yer aldığı yönlendirmeleri uygulayarak işlem tamamlanabilir.
Sunucular farklı farklı özelliklere sahip: Binlerce harf kullanmak bile mümkün
Mastodon'un temel özelliklerinden bahsedilirken, ilk akla gelen 500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin verilmesi. Çoğu sunucu bu şekilde işliyor. Ancak paylaşım sınırı, her sunucuda böyle olmak zorunda değil.
Örneğin, halihazırda 25 binden fazla hesaba ev sahipliği yapan "qoto.org" sunucusunun en dikkat çekici özelliği gönderilerde tamı tamına 65 bin 535 karaktere izin vermesi.
Genellikle akademisyenlerin tercih ettiği bu sunucunun mottosu da "Kapsayıcı bir Akademik Özgürlük örneğine hoşgeldiniz. Burada tüm kültürlere yer var".
ActivityPub'daki diğer bloglarla etkileşime girmek mümkün
Mastodon sunucuları arasındaki etkileşimin yanı sıra ActivityPub, Mastodon kullanıcılarının bambaşka bloglarla da etkileşim kurmasını sağlıyor.
Örneğin, bu protokol üzerine kurulu bir blogdaki yazarları Mastodon'dan takip etmek mümkün. Bu yazarların blogda kaleme aldığı yazılar, Mastodon kullanıcılarının zaman akışında tıpkı toot'lar gibi görülebiliyor ve paylaşılabiliyor.
Independent Türkçe'ye konuşan mühendislik öğrencisi ve Mastodon kullanıcısı Taylan Benli, bu özelliği şöyle açıklıyor:
Mastodonun da üzerinde çalıştığı protokol olan ActivityPub, aynı zamanda blog yazıları yazabileceğiniz Writefreely ve Plume gibi siteleri de içeriyor. Buralarda yazılan bloglar, Mastodon'da kullanıcı hesabı gibi takip edilip, tootlar'la aynı şekilde etkileşme açık oluyor. Mastodon'da uzun köşe yazıları yazmak isterseniz değerlendirebilirsiniz.
Benzer şekilde Mastodon hesaplarının, Instagram'a benzetilen merkeziyetsiz fotoğraf paylaşım platformu Pixelfed'deki hesaplarla etkileşime girmesi de mümkün.
Bu şekilde, ActivityPub gibi bir protokol üzerinde bağımsız olarak barındırılırken birbiriyle iletişim kurabilen sunucu veya sosyal ağ topluluklarına "birleşik evren" (fediverse) adı veriliyor.
Milyonlar Mastodon'da: Birleşik evren, sosyal medyanın geleceği mi?
Son yıllarda internet şirketlerinin skandallarının açığa çıkması ve kripto paraların daha fazla benimsenmesiyle merkeziyetsiz ağ fikri de giderek yaygınlaştı. Blok zinciri üzerine kurulu Minds gibi sosyal medya platformları, bazı yorumculara internetin geleceğinin blok zinciri olduğunu düşündürdü. Ancak çoğu uzman, blok zincirinin sıradan kullanıcılar arasında yaygınlaşamayacak kadar karmaşık bir teknoloji olduğunu savundu.
Bu arada kripto para piyasasında son aylarda meydana gelen depremler de merkeziyetsiz internet arayışını yeniden blok zincirinin dışına, açık kaynak kodlu yazılımlara ve ActivityPub'a yöneltti.
Mastodon kullanıcılarının sayısı 8 milyona yaklaşırken, çalışmalarıyla ActivityPub protokolüne ilham veren yazılımcı Evan Prodromou, "Beklenen an geldi, işte oluyor" diye yazıyordu:
ActivityPub'ı yayınladığımızdan beri ilk kez birleşik sosyal ağlar beni bu kadar heyecanlandırıyor.
Mastodon'da artık Türkçe sunucu da var: Kim bu gizemli Berkay?
Mayıs 2022'de açılan "mastodon.com.tr" alan adlı sunucu ise kasım başından beri Türkçe konuşan kullanıcıların uğrak noktası haline geldi. An itibarıyla sunucu 15 binden fazla kişiye ev sahipliği yapıyor.
Twitter'ın çökme ihtimali ortaya çıkınca Mastodon'a kaydolan kullanıcıların bir kısmı bu ağın önce Türkiye'nin resmi sunucusu olduğunu düşündü. Zira sunucunun alan adı epey jenerik.
Ancak bu sunucu aslında 26 yaşındaki bir bilgisayar mühendisi tarafından kuruldu. Dolayısıyla ağın yönetimi, moderasyonu ve teknik geliştirmeleri de Hasan Berkay Çağır adlı bu gencin sorumluluğunda.
Sosyal medyada yalnızca "Berkay" ismini kullanan moderatörün profil fotoğrafında da sarman bir kedi var. Bu gizemli profil, çoğu kullanıcının Berkay'ı merak etmesine neden oldu. Ancak genç yazılımcı, aslında kimliğini kimseden saklamaya çalışmıyor.
Ege Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği okuduktan sonra yüksek lisans yapmak için 2019'da Almanya'ya giden Çağır, ilk önce Mastodon'da sadece kendisinin kayıtlı olduğu bir sunucu kurup platformu keşfe çıktı.
"Türkçe'nin ana dil olduğu hiçbir sunucuya rastlayamamıştım" diyen Çağır, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Bu sebepten de Türkçe yoğunluklu bir sunucu kurmak istedim, gözüme en hoş görünen kombinasyon bu alan adı oldu.
İstiklal'deki bombalı saldırıda Mastodon çalışır durumdaydı
Musk'ın Twitter'ı resmen satın aldığı ekim ayından itibaren bu Türkçe sunucu da kalabalıklaşmaya başladı. Çağır'ın aktardığına göre sunucu en büyük göçü 2 Kasım'da aldı.
Öte yandan bu süreçte Türkiye'den kullanıcıların alternatif platform arayışını tetikleyen tek olay Musk'ın satın alımı değildi.
İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da yaşanan, 6 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırının hemen ardından Twitter, Facebook, Instagram ve YouTube'a erişimin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından engellenmesi de kullanıcıları Mastodon'a yönelten bir diğer faktördü.
Erişim kısıtlaması 10 saat kadar devam ederken, "mastodon.com.tr" de dahil olmak üzere bir dizi sunucuya erişilebiliyor ve paylaşım yapılabiliyordu.
Yetkililer erişim kısıtlamasının sosyal medyada olayla ilgili yanlış görüntülerin paylaşılması nedeniyle getirildiğini savunurken, "mastodon.com.tr" sunucusunun moderatörü Çağır da şu çağrıda bulunmuştu:
Lütfen olay yerinden görsel, video vs. paylaşmayın. Ne siz ne ben kamu kurumlarımızla uğraşalım. Lütfen. Hassasiyetiniz için şimdiden teşekkürler.
Moderatör ayrıca, RTÜK'ün aynı gün ilan ettiği geçici yayın yasağı kararının bağlantısını paylaşarak, isteyen herkesin fikrini beyan edebileceğini yazmıştı.
"Mahkemeden gelecek isteklere direnemem"
Independent Türkçe'ye konuşan Çağır, "Anayasamızın 26. maddesiyle korunan ifade özgürlüğüne çok büyük önem veriyorum, sunucunun da kuralları bu doğrultuda olabildiğince serbest" diyor.
"Bununla beraber, mahkemelerden gelebilecek istekler ne yazık ki kaçınılabilecek durumlar değil. İstek yasal ve bağlayıcı olduğunda, talep edilen veriyi ilgili makamla paylaşmak zorundayım" diyen Çağır, şöyle ekliyor:
Tek başına bir vatandaş olarak gelen isteklere itiraz edecek ne kaynağım ne dayanıklılığım var, platformun hiçbir kâr amacı gütmüyor olmasından bahsetmiyorum bile.
Hani Mastodon'da çok özgürdük?
Moderatörün bu ricası sunucudaki kullanıcılar arasında tartışma konusu olunca akla, "Hani Mastodon merkeziyetsizdi ve asla engellenemezdik?" sorusunu getirdi.
"Mastodon'un güzel yanı dağıtık olması ve bu sayede bir otorite tarafından kolayca engellenemeyecek olması. Ne yazık ki, şu anda (Türkçe) tek bir sunucu olduğu için, çıkarılacak herhangi geçerli bir mahkeme kararıyla engellenmemiz mümkün" diyen Çağır, konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
Bu ihtimal gerçekleşirse, dış destek alabilmem durumunda karara itiraz etmek isterim. Fakat ne yazık ki ülkemizde her şey çok hızlı gerçekleşiyor; böyle bir engellemede kullanıcılar çok doğal olarak başka sunuculara geçmeyi de tercih edebilir.
Kısacası, sansür ihtimalinin azalması için Mastodon'daki sunucuların da daha fazla ve çeşitli olması gerekiyor. Zira herhangi bir hükümetin Mastodon'u bir bütün olarak kapatması mümkün değilken, belirli sunucuları kapatmak için o sunucuların kurucularına baskı yapmaları olası.
Eugen, konuyla ilgili bir açıklamasında, "Merkezi olmadığı için platform çapında bir şey yapmanın aslında mümkün olmadığını anlamalısınız" demişti:
Kontrol bende değil.
"Sansür durumunda elimden gelen en uzun süreyi veririm"
Saldırının yaşandığı gün "mastodon.com.tr" sunucusunda yalnızca 10 bin civarında kullanıcı olduğu ve dolayısıyla bu sunucunun ülke genelinde etki alanı epey sınırlı olduğu için erişimin yavaşlatılması muhtemelen gerekmedi.
Ancak sunucunun giderek kalabalıklaşması ve yüz binlere ev sahipliği yapması durumunda sansüre uğrama ihtimali de artabilir.
Kullanıcıların bu durumda yapabileceği en iyi şeyse hesaplarını başka sunuculara taşımaları.
Çağır, böyle bir durumda kullanıcıların başka sunuculara geçmesine fırsat tanımak için "elinden geleni yapacağını" söylüyor.
"Durum kontrolümdeyse elimden gelen en uzun süreyi vermeye çalışırım" diyen Çağır, şöyle devam ediyor:
Kontrolüm dışında gerçekleşebilecek olaylar neticesinde bu mümkün de olmayabilir, ne yazık ki verilebilecek pek bir garanti yok.
BTK engeline takılan kullanıcılar hesaplarını taşıdı
Nitekim şu sıralar Türkiye'deki "mastodon.social" sunucusunun kullanıcıları bir sansür kriziyle başbaşa.
228 bin kullanıcısı olan "mastodon.social" dünyanın dört bir yanından kişiye ev sahipliği yapıyor. Ancak BTK'nın 25 Kasım'da uyguladığı sansürden dolayı, sunucuya Türkiye'den bağlananlar VPN'den platforma girerek hesaplarını taşımak zorunda kaldı.
Öte yandan BTK engelinin hedefi aslında Mastodon bile değildi. Kurum, yasadışı bahis sitelerini engellemek amacıyla tedbir almak isterken, aslında çok çeşitli internet sitelerine hizmet sağlayan bir CDN'yi engellemişti.
İçerik Dağıtım Ağı (CDN), kullanıcıların internet sitelerini daha hızlı açabilmesi için hizmet veren sağlayıcılara deniyor. Bugün dünyanın dört bir yanında yoğun şekilde kullanılan internet siteleri, CDN'ler aracılığıyla içeriklerini okurlara kolayca ulaştırabiliyor. Birçok CDN sağlayıcısı mevcut ve bunlardan biri de BTK'nın engeline takılan BunnyCDN.
"mastodon.social" sunucusu kalabalık bir kitleye hizmet verdiği için, sunucunun daha hızlı işlemesi amacıyla BunnyCDN'den hizmet alıyor. Yani BTK'nın engel kararının ardından hedefte olmadığı halde bu sunucu da engellendi.
Sunucuda hesabı olan çok sayıda kullanıcı da hedefi şaşıran bu sansür uygulamasından mağdur oldu.
Siber güvenlik uzmanı Yaman Akdeniz, bir CDN hizmetinin tamamen engellenmesinin olumsuz sonuçları olabileceğine dikkat çekti:
Türkiye'den Bunny CDN'e ait https://t.co/XfIXVU3tVp adresine girmeye çalıştığınız zaman karşınıza "Yasadışı bahis TERÖRÜN FİNANSMANINDA kullanılabilmektedir." uyarısı çıkıyor! BTK'nın bir CDN servisini topyekün engellemesinin çok ciddi yan etkileri olacaktır. pic.twitter.com/DpeAQKvJek
— Yaman Akdeniz (@cyberrights) November 25, 2022
Mastodon sansürden kaçmak için yeterince merkeziyetsiz mi?
Tüm bu faktörlerden dolayı, az sayıda sunucunun çok fazla kullanıcıyı barındırması hem teknik hem de siyasi ve sosyal açıdan yararlı görülmüyor. Yazılıcımcılar, başka sunuculardan insanların birbirini takip etmesi ve etkileşime geçmesinin mümkün olduğunu vurgulayarak kullanıcıları sunucuları olabildiğince çeşitlendirmeye teşvik ediyor.
Öte yandan platformun merkeziyetsizliği henüz istenen düzeye ulaşamadı. Çünkü kullanıcılar kendi sunucularını kurmak veya az sayıda inanın bulunduğu sunuculara kaydolmak yerine en popüler olanlara yükleniyor. Bu yüzden de platformun yüzde 1'lik dilimindeki sunucular, tüm kullanıcıların yüzde 84'ünü barındırıyor.
Bu biraz da blokzincirindeki madencilik havuzlarını andırıyor. Sistem merkeziyetsiz olmak üzere tasarlansa da bir grup insan pratikte kendi merkezlerini kurmuş oluyor. Dolayısıyla engellenmeye veya sansüre karşı direnç de azalıyor.
Öte yandan bu durumun değişmesi de yine kullanıcıların elinde. Açık kaynaklı yazılımlar üzerinde çalışan sanatçı ve akademisyen Eylül Doğruel, "Bu biraz da şu andaki insan akışının sonucu. Geçmişte, başlangıçta büyük sunucularda olan kullanıcılar fediverse'e alışıp iletişim kurmak istedikçe gruplar oluşturarak dağılmıştı" diyor:
Muhtemelen yeni kullanıcı girişi biraz azalınca yeniden tekrarlanır.
Mastodon nasıl para kazanıyor: "Yalnızca ev kiramı ödüyorum"
Mastodon'un adının duyulmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri de "reklamsız Twitter" olmasıydı.
Halihazırda kullanıcılarından ücret talep etmeyen ama şirketlerden reklam da almayan Mastodon, sitedeki operasyon ücretlerini ancak Patreon veta Liberapay üzerinden bağış toplayarak karşılayabiliyor.
Mastodon'un CEO'su Eugen Rochko, 2017'de açtığı bağış hesaplarını duyururken, "Bunu zengin olmak için yapmıyorum" demişti:
Bunu doğru olduğunu düşündüğüm için yapıyorum. Sadece kiramı ve sigortamı ödeyebilmek istiyorum.
Bugün merkezi sosyal medya platformları büyük ölçüde reklam gelirlerinden kazanıyor. Örneğin, Twitter'ın toplam gelirinin neredeyse yüzde 90'ını reklamlar oluşturuyor.
Platformun yeni sahibi Musk, bu durumu değiştirmek için kullanıcılara (daha az reklam görme, gönderileri öne çıkarma veya hesap doğrulama gibi) ayrıcalıklı deneyimler sunan ücretli Twitter Blue hizmetine güveniyor.
Mastodon'un topladığı bağışlar ise kullanıcının sadece isteğine bağlı. Yani onlardan zorunlu ücret talep etmesi mümkün değil.
Bazı uzmanlar, insanların sosyal medya platformlarını ücretsiz kullanmaya çoktan alıştığı için Facebook ve Twitter gibi ağlara da para vermek istemeyeceğini düşünüyor. Buna göre ancak Netflix, Spotify ve YouTube Premium gibi ücretli yayın hizmetleri kullanıcılar arasında benimsenebilir.
Türkçe sunucuda bağış tartışması
"mastodon.com.tr" sunucusunun kurucusu Berkay Çağır da sunucuyu teknik açıdan daha da geliştirebilmek için bağış toplamayı planlıyor.
Çağır, 19 Kasım'da başlattığı bir ankette, kullanıcılara "İşlem kapasitesini arttırmak/maliyetlerini karşılamak için bağış yapmayı düşünür müsünüz?" diye sordu.
Ankete katılan 258 kişiden yüzde 74'ü "Hayır" derken, yüzde 26'sı "Evet" seçeneğini işaretledi. Bazı kullanıcılarsa "Bizden para almak yerine reklam al" önerisinde bulundu.
Ancak Çağır, reklam alma seçeneğinin ihtimal dahilinde olmadığını söylüyor. "Kendi adıma reklamlardan nefret ediyorum ve mümkünse kullandığım hiçbir yerde görmek istemiyorum. Mastodon da yıllar içerisinde bu yönde ilerlemiş durumda" diyen genç Çağır'a göre platformun yazılımı da kendi içinde bir reklam yayımlama fonksiyonu içermiyor.
"Sunucuyu bir şirkete veya başkasına satmam"
Kullanıcıların merak ettiği bir diğer konu da kaydoldukları sunucunun daha da büyümesi durumunda el değiştirip değiştirmeyeceği. Diğer bir deyişle, ticari bir markanın sunucuyu Çağır'dan satın alıp ağın "patronu" olmasından endişe duyuluyor. Bu endişede muhtemelen Twitter'ın sadece birkaç ay içinde Musk'a satılmasının yarattığı şaşkınlık da rol oynuyor.
Ancak Çağır, böyle bir niyetinin olmadığını, "Sunucuyu gerçek/tüzel bir kişiye satmak gibi bir eylem benim için mümkün değil" sözleriyle açıklıyor.
Kullanıcı deneyimleri: En büyük sıkıntı sunucuların kapasitesi
Son birkaç ay içinde Mastodon'u keşfe çıkan çoğu kullanıcının farklı deneyimleri oldu. Kimisi Mastodon'un kitlesini daha samimi bulurken, kimisi de Twitter'daki milyonlarca gönderinin içinde kaybolmayı özlüyor.
Ancak neredeyse herkesin dillendirdiği en büyük şikayet, sunuculara fazla yüklenme olduğunda platformun arıza vermesi veya yeni kayıt almaması. Örneğin Twitter'dan son dönemde aniden gelen göç, Eugen'in kurduğu "mastodon.social" ve "mastodon.online" sunucularında fazla yüklenmeye sebep olmuş ve yeni kayıtlar durdurulmuştu.
Benzer şekilde "mastodon.com.tr" de zaman zaman yeni kayıtlara kapanıyor veya kısa süreli arızalar verebiliyor. Bu da aslında, sunucunun arkasında binlerce kişilik ekipler olmamasından ve kaynak yetersizliğinden ileri geliyor.
"mastodon.com.tr" tam da Çağır'la konuştuğumuz sırada bu sorunla mücadele ediyordu ve yeni kayıtlara kapalıydı. Çağır'a göre bu sorunları çözmek için en azından şimdilik yapılabilecek hiçbir şey yok.
"Çünkü halihazırdaki sunucumuz zaten tam kapasite çalışıyor" diyen yazılımcı şöyle ekliyor:
Bir kaynak bulunmadığı sürece de kapasite artışı mümkün değil.
"Eugen'in güncellemelerinden biz de yararlanıyoruz"
Bu arada Mastodon'un kurucusu Eugen Rochko da platforma devamlı yeni özellikler ekliyor. Sunucuların bu özelliklerden yararlanabilmesi için moderatörlerin sunucuyu en yeni sürüme güncellemesi gerekiyor.
"mastodon.com.tr" de 20 Kasım'da 4.0.2'ye güncellenmişti. Çağır, sunucuyu yeni sürümlere göre güncellemeye devam edeceğini aktarıyor:
'mastodon.com.tr'yi yeni sürümler çıktıktan sonra olabildiğince hızlı güncellemeye çalışıyorum, yani ne yapıyorlarsa bize de geliyor ve gelecek.
Mastodon'da neden alıntılama yok: "Özelliği bilerek koymadım"
Kullanıcıların en çok şikayet ettiği konulardan biri de Mastodon'un gönderileri alıntılayarak paylaşmaya izin vermemesi. Bazıları umutla bu özelliğin gelmesini beklerken, Eugen bunu tercih etmiyor.
2018'de yaptığı bir açıklamada Eugen, "Alıntı özelliğine karşı kasıtlı bir seçim yaptım. Çünkü bu özellik, kullanıcıların davranışlarını kaçınılmaz olarak zehirliyor" diye yazmıştı.
"Bir kullanıcıya cevap vermeniz gerektiğinde alıntılamayı tercih ediyorsunuz. Yani aslında o kullanıcıya değil, kendi dinleyicilerinize konuşuyorsunuz" diyen yazılımcı, şöyle eklemişti:
Kötü niyetli bir yorumla alay etmek için bile onu alıntılıyorsunuz. Bu da o kötü yorumun daha fazla yayılmasını sağlıyor. Bu yüzden alıntı filan yok. Teşekkürler.
Sunucuları ve kişileri bulmak zor
Kullanıcıların eleştirdiği bir diğer özellik de Mastodon'daki sunucu ve dolayısıyla kullanıcı adlarını aratarak bulmanın zor olması. Örneğin, teknoloji sektörü çalışanlarının bir araya geldiği "social.treehouse.systems" sunucusundaki kişilerin kullanıcı adı, "kullanıcı adı@social.treehouse.systems" oluyor. Bu varsayımsal kullanıcıyla ortak takipçisi olmayan bir başka kullanıcının birbirini bulması pek de kolay değil. Zira bu durumda sadece isim yazmak yeterli olmuyor. Arama çubuğuna kullanıcının tam adını, yani "kullanıcı adı@social.treehouse.systems" yazmanız gerekiyor. Bu da insanların birbirini bulmasını zorlaştırabiliyor.
Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey, kendi merkeziyetsiz sosyal medya platformu Blue Sky'da bu duruma özellikle dikkat ettiklerini belirtiyor. Henüz geliştirilmekte olan projenin arkasındaki ekip, ActivityPub dışında kendi altyapılarını kuruyor. Bunun nedenlerinden biri de kullanıcı adlarını kısaltmak istemeleri.
Mastodon'u mobilde nasıl kullanmalı: Tusky, Android'de birçok şikayetin çözümü olabilir
Mastodon kullanıcılarının kayda değer bir kısmının mobil deneyimi tercih ettiği tahmin ediliyor.
Android kullanıcıları, genelde uygulama mağazasında üst sırada görünen "Mastodon for Android" uygulamasını indiriyor. Ancak aslında Mastodon'a erişim sağlayan birden fazla uygulama var. "Tusky for Mastodon" da en iyi seçenekler arasında.
Tusky'de diğerini kullananların yararlanamadığı bazı özellikler mevcut. Bunlardan biri de profil fotoğraflarını yüklerken düzenleyebilme özelliği. Tusky kullanıcıları tıpkı Twitter'da olduğu gibi yükledikleri profil fotoğraflarını uygulama üzerinde düzenleyebiliyor.
Mastodon sunucularının zaman akışları kronolojik olduğu için başkalarının birbirinin paylaşımlarına yaptığı yorumlar da sizin önünüze düşebiliyor. Bazı durumlarda bu özellik işlevsel olsa bile, çoğu zaman kullanıcılar başkalarının kişisel sohbetlerini anasayfalarında görmek istemiyor. Kullanıcının takip ettiği kişi sayısı arttıkça bu durum daha da can sıkıcı bir hal alabiliyor.
Ancak Tusky'yi tercih eden Android kullanıcıları, bu yorumları gizleme seçeneğine sahip.
Mastodon for Android uygulamasında en çok konuşulan durumlardan biri de uygulamayı Türkçe kullanırken yaşanan rahatsızlık. Zira bu uygulamada zaman akışınızda takip ettiğiniz biri "boost"ladığı için görünen paylaşımların üzerinde "X kişisi bu gönderiyi paylaştı" yerine "X kişisi gönderinizi paylaştı" yazıyor. Bu da daha kaliteli bir Türkçe deneyimi arayan kullanıcıları rahatsız ediyor.
Öte yandan, Tusky kullanıcıları orada aldıkları çeviri desteğinden daha memnun. Mastodon'da "jan" adını kullanan bir Tusky kullanıcısı, konuyla ilgili şöyle yazdı:
Mesele şu ki uygulama geliştiriciler tüm topluluğa açık yaptıkları gönüllü çeviri desteği duyurusuna yanıt alamazlarsa otomatik çeviri kalıyor. Haliyle gönüllüler de çeviri desteklerini aslında daha çok beğendikleri (bu durumda Tusky) uygulamaya sunma eğiliminde oluyor.
Gönderilerin kronolojik olması neden sağlıklı?
Birçok kullanıcı, Mastodon'da paylaşılan gönderilerin zaman akışlarında ters kronolojik (en yeniden eskiye doğru) sıralanmasından memnun. Zira Twitter'daki algoritmalar, kullanıcılara görmeleri gerektiğini düşündüğü paylaşımları gösteriyor.
Zaman akışının algoritmaların kontrolünde olması, kullanıcıların, takip ettiği kişilerin tweetlerini bile çoğu zaman görememesine neden oluyor. Twitter'da bu durumdan kurtulmak isteyenler, ekranın sağ üst köşesindeki yıldıza tıklayıp "zaman akışında en son tweetleri göster" seçeneğini işaretleyebilir. Ancak çoğu kullanıcı bu seçenekten haberdar bile değil.
Yazar ve iletişimci Ümit Alan'a göre akışta hangi gönderilerin yer alacağını algoritmaların belirlemesi tehlikeli durumlara da davetiye çıkarabilir. Buna göre, Instagram'da genç kadınların ve kız çocuklarının beden algılarıyla ilgili önemli sorunlar bu algoritmaların seçimlerinden kaynaklanıyor.
Bu yüzden Alan, BirGün'de kaleme aldığı bir yazıda ters kronolojik akışın daha sağlıklı olduğunu vurguluyor:
Algoritmik akış her şeyden önce sosyal medyanın bağımlılıkla en ilgili özelliği. Çünkü verilerinizi işleyerek en çok ilgi duyacağınız içeriğe yönlendirmekle ilgili. Bu da telefonu elinizden bırakamamanızı en iyi şekilde açıklar.
Kısa kullanım rehberi
Türkçe paylaşımlar yapan "mastodon.com.tr/@fedirehber" hesabı, Mastodon'a gelen kullanıcıların merak ettiği soruları canlı olarak yanıtlıyor. Biz de yeni gelenler için en temel soruların cevaplandığı kısa bir rehber hazırladık:
Nasıl mesaj atılır: Mastodon'da Twitter'dakinin aksine özel mesajların yer aldığı bir "DM kutusu" mevcut değil. Ancak mesajlarınızı "gizli yazışma" şeklinde paylaşmanız mümkün. Bunun için de mesajınızı normal ileti penceresine yazıp, mesajı göndermek istediğiniz kişiyi etiketlemelisiniz. Daha sonra pencerenin altındaki dünya ikonuna tıklayarak "sadece bahsedilen kişiler" seçeneğini işaretlemek yeterli. Bu, iletiyi etiketlediğiniz kişi dışındakilerin göremeyeceği anlamına geliyor. Birden fazla kullanıcıyı etiketlerseniz özel bir grup sohbeti de başlatabilirsiniz.
Öte yandan Mastodon'da yazılan gizli gönderiler uçtan uca şifrelenmiyor. Dolayısıyla bu yazışmalarda özel bilgilerin verilmemesi tavsiye ediliyor. Aynı zamanda sunucunun kurucusu/moderatörü de isterse bu mesajları okuyabilir. Diğer yandan, Berkay Çağır da dahil olmak üzere, birçok moderatör mesajları okumayacağını vurguluyor.
Twitter arkadaşlarımı Mastodon'da nasıl bulurum: Kullanıcılar Twitter'da arkadaş olduğu isimleri Mastodon'da da bulmak için üçüncü taraf araçları kullanabilir. Bunlar arasında Fedifinder, Twitodon ve Debirdify gibi araçlar yer alıyor.
Twitter ve Mastodon hesaplarını bağlama: Twitter'da paylaştıklarınızın Mastodon'a otomatik düşmesi için de üçüncü taraf araçları kullanmanız mümkün. Bunlar arasında da Moa Party ve Mastodon Twitter Crossposter gibi uygulamalar var.
Bilgisel/zincir yapılabilir mi: Platformda zincir halinde (flood / thread) bilgiler sunabilirsiniz. Ancak bu bilgileri ilk gönderiyi paylaşmadan birbiri ardına ekleyip, işiniz bitince topluca paylaşmanız mümkün değil. Mastodon bu açıdan henüz Twitter'ın eski zamanlarında zincir yapmaya benzer bir deneyim sunuyor.
Mavi tik veriyor mu: Mastodon'da en azından şimdilik resmi hesap onayı anlamına gelen mavi tik sistemi yok. Kullanıcılar hesabın gerçekten kendilerine ait olduğunu göstermek için emojilere veya profil bilgilerine çeşitli bağlantılar eklemeye yöneliyor. Ancak bu da aslında doğrulanmamış hesapların Mastodon'dan resmi onay almış gibi görünmesini sağlayarak kullanıcıları yanıltabilir.
© The Independentturkish