Barbados Başbakanı, felaket yaşayan ülkelere farklı bir yaklaşım sergilenmediği takdirde iklim krizinin etkileri nedeniyle yerinden edilen kişilerin sayısının artacağı uyarısında bulundu.

Mia Mottley bu açıklamayı, dünya liderleri ve kampanyacıların küresel hedeflere ulaşmak için atılacak adımları görüşmek üzere bir araya geldiği Mısır'daki Cop27 iklim zirvesinde yaptı.

Başbakan, iklim kriziyle mücadelede "neden hiç ilerlemediğimizi" anlamanın önemli olduğunu söyledi.

Zirvede yaptığı konuşmada Mottley, "Glasgow'da bir araya geldiğimizden bu yana geçen 12 ay boyunca yaşanan dehşet ve yıkımı tekrarlamama gerek yok" dedi.

Mottley, Pakistan'daki yıkıcı sellere, bu yıl Avrupa'dan Çin'e uzanan sıcak hava dalgalarına ve Karayipler'deki son tropik fırtınalara ve sellere atıfta bulundu.

Sadece buraya gelip vaatlerde bulunmak değil, bunları yerine getirmek ve hizmet etmekle sorumlu olduğumuz kişilerin yaşamlarında tanımlanabilir bir fark yaratmak için gereken basit siyasi irade hâlâ oluşturulamamış gibi görünüyor.

Mottley, uluslararası kalkınma kredilerinin büyük ölçüde elden geçirilmesi ve fosil yakıt şirketlerine yüzde 10 vergi uygulanması çağrısı yaptı.

Konferansta Nicola Sturgeon'un ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte konuşan Mottley, "Felaketten mustarip ülkelerde hibe destekli yeniden yapılanma yardımlarının devam etmesine izin verecek farklı bir yaklaşıma ihtiyacımız var" dedi.

Bu gerçekleşmediği sürece iklim mültecilerinin arttığını göreceğiz. Bugün dünyada 21 milyon olan iklim mültecisi sayısının 2050'ye kadar 1 milyara ulaşacağını biliyoruz.

Bu sözler, küresel ısınma nedeniyle aşırı hava olaylarının daha sık ve yoğun görülmesiyle gelecek 30 yıl içinde kaç kişinin evini terk etmek zorunda kalabileceğini inceleyen önceki bir çalışmaya atıfta bulunuyordu.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, iklim krizinin sınır ötesi göçten önce ülke içinde yerinden edilmeye yol açma eğiliminde olduğunu belirtiyor.

Cop27 olarak bilinen bu yılki konferans öncesinde liderler ve uzmanlar, felaket boyutundaki sıcaklık artışlarını önlemek için zamanın hızla tükenmekte olduğuna dair tehlike çanlarını çalıyor.

Delegeler ilk kez gelişmekte olan ülkelerin, iklim krizinin onlara verdiği zarar için en zengin ve çevreyi en çok kirleten ülkelerin tazminat ödemesi yönündeki taleplerini tartışacaklar ki bu, iklim müzakerelerinde "kayıp ve hasar" diye adlandırılıyor.

Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, konferansta yaptığı konuşmada iklim tazminatı taleplerini görmezden gelerek savunmasız ülkelere darbe vurmuştu.

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/climate-change

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar