İsrail'de radikal siyonizmin zaferi: Kahanecilik ve Ben-Gvir nasıl yükseldi?

"Hiçbir dini parti bu kadar fazla sayıya ulaşamamıştı"

Filistinlilere karşı tahrik edici söylemleriyle tanınan Ben-Gvir, eylülde cuma namazı vakti Mescid-i Aksa'ya girerek gündem olmuştu (Reuters)

İsrail'de 1 Kasım'da düzenlenen seçimlere, Binyamin Netanyahu'nun blokunda yer alan ve yarışı üçüncü sırada tamamlayan radikal sağcı Dini Siyonizm Partisi damga vurdu.

İsrail Merkez Seçim Komitesi'nin resmi sonuçlarına göre radikal siyonist parti, 120 kişilik mecliste 14 sandalye kazandı.

Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylemleriyle eleştirilen Dini Siyonizm Partisi, Mart 2021'deki seçimlerde de 6 sandalye kazanarak tahmin edilenden daha başarılı olmuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kudüs'teki araştırma kuruluşu İsrail Demokrasi Enstitüsü'nün (IDE) direktörü Asaf Shapira, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a açıklamasında, "Parti büyük bir başarı yakaladı, İsrail'deki hiçbir dini parti bu kadar fazla sayıya ulaşamamıştı" dedi.

Bezalel Smotriç liderliğindeki Dini Siyonizm Partisi, seçimlere radikal sağcı Itamar Ben-Gvir'in kurduğu Yahudi Gücü'yle (Otzma Yehudit) ortak girmişti. İki parti meclise toplamda 14 milletvekili gönderdi.

İsrail'e "sadakat göstermeyen" Filistinlilerin sınır dışı edilmesi gerektiğini savunarak tepki çeken 46 yaşındaki Ben-Gvir, Yahudi üstünlükçüsü Haham Meir Kahane'nin öğretilerinin takipçisi olarak görülüyor.

Meir Kahane ve Kach partisi

Meir Kahane, ABD'de 1968'de radikal sağcı Yahudi Savunma Ligi'ni (Jewish Defense League -JDL) kurmuştu.

2001'den beri FBI tarafından "sağcı terörist örgüt" olarak tanımlanan JDL, New York'taki Arap kökenli Amerikan aktivistlere ve Neo-Nazilere yönelik bombalı saldırılar gerçekleştirmişti.

Kahane, 1971'de de İsrail'de radikal sağcı Kach partisini kurmuştu. Birkaç başarısız seçimin ardından parti, 1984'te mecliste bir sandalye kazanmıştı. Daha sonra ırkçılığı ve aşırılıkçılığı teşvik ettiği gerekçesiyle partinin 1988'deki seçimlere katılması yasaklanmıştı.

Kahane'nin 1990'da New York'ta yaptığı konuşma sırasında suikasta uğrayarak hayatını kaybetmesinin ardından parti, Kahane Chai ve Kach olarak ikiye bölünmüştü.

Kahane Chai, Kahane'nin oğlu Binyamin Kahane'nin liderliğinde hareket ederken, Kach ise radikal sağcı aktivist ve "Kahane'nin sağ kolu" olarak bilinen Baruch Marzel'in öncülüğündeydi.

1992'deki seçimlere girmesi yasaklanan iki parti de, 1994'te Baruch Goldstein adlı radikal sağcı aktivistin, Batı Şeria'daki İbrahim Camii'ne düzenlediği bombalı saldırıyı desteklemeleri üzerine "terör örgütü" ilan edilmiş ve siyasi faaliyetleri yasaklanmıştı.

Saldırıda 29 Filistinli ölürken, aralarında çocukların da yer aldığı 125 kişi yaralanmıştı. Goldstein ise saldırıdan kurtulan Filistinliler tarafından dövülerek öldürülmüştü.
 


Filistinlilere silah çekmişti

Kach'ın gençlik kollarında da görev yapan Ben-Gvir, seçimlere damga vuran isimlerden oldu.

Radikal sağcı siyasetçi, Kamu Güvenliği Bakanı olmak istediğini söylerken, Netanyahu ise birçok aday olduğunu ama Ben-Gvir'in talebini de kesinlikle değerlendireceğini belirtmişti.

Ben-Gvir, 1995'te dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin'i de tehdit etmişti. Ordu, radikal sağcı görüşleri nedeniyle Ben-Gvir'i 18 yaşındayken askere almamıştı.
 


Radikal sağcı siyasetçi, 13 Ekim'de Şeyh Cerrah mahallesinde İsrail askerleriyle Filistinliler arasında yaşanan çatışmalarda elinde silahla da görüntülenmişti.

"Diplomatik kabus"

Dini Siyonizm Partisi'nin yanı sıra yine Netanyahu cephesinde yer alan Ultra Ortodoks partilerden Şas 11, Birleşik Tevrat Partisi de 7 milletvekili kazandı.

1996-1999 ve 2009-2021'de ülkenin başbakanı olarak görev yapan 73 yaşındaki Netanyahu'nun yeni koalisyonunda radikal sağcılarla nasıl bir koalisyon kuracağı henüz bilinmiyor.

Öte yandan adını paylaşmayan iki üst düzey ABD'li yetkili 2 Kasım'da yaptıkları açıklamada, Başkan Joe Biden'ın Netanyahu'yla çalışacağını fakat Ben-Gvir ve diğer radikal siyonistlerle doğrudan iletişime geçmeyebileceğini söylemişti.

İsrail'in önde gelen gazetelerinden Jerusalem Post'ta yer alan analizdeyse Netanyahu'nun radikal siyonistlerle işbirliğinin "diplomatik bir kabusa dönüşebileceğine" dikkat çekilmişti.



Independent Türkçe, Haaretz, Jerusalem Post, Times of Israel, Reuters, Guardian

DAHA FAZLA HABER OKU