Ev sinemasından vizyona bu hafta: Gezegenin en çarpıcı yerlerine sözsüz bir tur; Samsara

Mehmet Erduğan, Independent Türkçe için bu hafta çevrim içi platformlarda ve sinema salonlarında gösterime girecek filmleri ve Altın Koza Film Festivali'ni yazdı

Uygarlığın doğuşundan beri insanlık zekasını pek çok farklı alanlarda kullandı.

Şimdi, bugün geldiğimiz nokta ise; bizi ayakta tutacak bir ilerleyişten ziyade devrilme noktasına ulaştığımız hatta çöküşe başladığımız bir yerdeyiz.

İnsanlık her ne kadar kurtuluşu fezada arasa da -en azından bizim nesil için şimdilik- gezegenimizde bizi aşağılarda bekleyen bir “dip”ten başka bir yer yok.

Mekanik bir saat gibi durmaksızın çalışıp, yolumuza çıkan her şeyi kontrolsüzce tüketirken ve fazlalıklarımızı başkalarının temizlemesi için geride bırakırken sonunda her şey çökecek, geride bir şey kalmayacak ve uygarlık nihayetinde sıfır noktasına geri dönecek.

Yaşamın bu döngüsünden yola çıkarak sinemada görebileceğiniz en çarpıcı görüntülerden bazılarını merak uyandıran bir estetik ve felsefi bilmeceyle birlikte sunan Samsara adlı bu film, modernliği ve teknolojiyi kucaklama telaşı içindeyken bizi temel insanlığımızdan nasıl ayrıma riski taşıdığına bir ışık tutuyor.

Beş kıtada, yirmi beş ülkede, yaklaşık beş yılda, yetmiş milimetrelik filmlerle çekilen Samsara, bizi kutsal toprakların, afet bölgelerinin, endüstriyel komplekslerin ve doğa harikalarının çeşitli dünyalarına götürüyor.

Hem TRT ekranlarında hem de SinemaTV’nin yayın kuşağında gösterime giren 2011 yılına ait bu zamansız belgesel, arka planındaki meditatif müziğiyle hipnotize ederken, birbiri ardına akan; bilgisayarda üretilemeyecek kadar güçlü ve kurgu olamayacak kadar samimi insanlık görüntüleriyle izleyicisini varoluşuyla ilgili düşünmeye sevk ediyor.

Samsara’yı görmek dünyamızın nasıl olduğunu, nasıl çalıştığını ve bizim için gerçekten önemli olan şeyleri hatırlamamızı, anlamamızı ve bu gezegendeki varlığımıza şükretmemizi sağlıyor; kaç film bittikten sonra insana bu denli bir kavrayış ve aydınlanış sağlayabilir ki?..

Bu yüzden, duygularınızı harekete geçirecek bu eşsiz ve ruhani sinema yolculuğunu deneyimlemek için çağımızın en iyi, entelektüel açıdan en uyarıcı yapımlarından olan bu filmi mutlaka seyir listenize ekleyin.

Gezegenin en çarpıcı yerlerine sözsüz bir tur; Samsara

Yönetmen: Ron Fricke / Oyuncular: Balinese Tari Legong Dancers, Ni Made Megahadi Pratiwi, Puti Sri Candra Dewi, Putu Dinda Pratika, Marcos Luna, Hiroshi Ishiguro, Olivier De Sagazan, Ladyboys of Cascade Bar, Kikumaru, Crisanto Neire, Robert Henline, Patrick Disanto, Tai Lihua, Collin Alfredo St. Dic / Süre: 102 dakika

 

Samsara, sığ insan materyalizminin, kültürümüzün yaygın nankörlüğünün ve gururla taşımaya devam ettiğimiz kibirin iç karartıcı derecede doğru bir ifadesidir…

1992 yılında çektiği “Baraka” filminden yirmi yıl sonra yeniden karşımıza çıkan Ron Fricke’nin ölmeden önce seyredilmesi gereken yapımlar statüsündeki Samsara adlı bu filmi; dünyanın harikalarını ve insan deneyiminin zenginliğini keşfederken insanı yoğun bir tefekkür haline sokmayı başaran anlatı dışı bir belgesel.

 

Beş yıllık bir süre içinde yirmi beş ülkede çekilen ve büyüleyici görselleri ve müziğiyle beğeni toplayan film hem sıkıcı hem de mucizevi insan maneviyatının en büyük derinliklerini yakalıyor.

Doğanın sonsuz döngüsü

Samsara; kelimenin tam anlamıyla “sürekli akış” anlamına gelen Sanskritçe bir kelime.

 

Doğanın sonsuz döngüsü anlamına gelen bu kelime, Budizm, Bön, Hinduizm ve Jainizm’de tekrarlanan doğum, yaşam, ölüm ve yeniden doğuş (reenkarnasyon) döngüsünü ifade etse de Sihizm’de bu kavram biraz daha farklıdır ve şu andaki eylemlerimize ve şimdiki zamandaki sonuçlara bakmaktadır.

 

Bu kapsamda “hayatın sürekli dönen çarkı” anlamı üzerinden kamerasını gezegenimize çeviren Samsara, insan yaşam döngüsünün birbirine bağlılığını mükemmel bir şekilde tanımlarken hem yıkım hem de Rönesans sahnelerini bir araya getirerek insanlık ve doğa arasındaki bağları ve yaşam döngümüzün dünyanın ritmiyle nasıl uyumlu olduğunu bize göstermeye çalışmaktadır.

 

Sözün bittiği filmde farklı kültürlerden ve insan tiplerinden aldığı görüntülerle adeta bir görsel şölen sunan yönetmen, insanlığın kutsal saydığı topraklardan, endüstrileşmenin en yoğun yaşandığı alanlara kadar yaptığı yolculukta izleyicisine de unutamayacağı bir ruhani deneyim yaşatmayı başarmaktadır.

Saf bir sinema deneyimi

Artık çok az filmde kullanılan analog 70mm film formatıyla, olağanüstü zor koşullar altında çekilen filmin teknik detaylarından uzun uzun bahsetmeye gerek yok; yüksek teknolojili lenslerin göz kamaştırıcı kullanımı, çekim tekniği ve hem doğal hem de insan yapımı fotojenik konumlara erişimin bir sonucu olan sinematografisi ve kurgusu kusursuz, müzik düzenlemesi tek kelimeyle büyüleyici.

Diğer yandan filmin temalarını deşifre etmek çok zor olmasa da her izleyici için deneyim, hangi görüntülerin hafızanıza yoğun bir şekilde yerleştiğine bağlı olarak oldukça bireysel olacaktır.

Bu kapsamda insanlığı doğaya bağlayan yaşam döngüsünün bir yansıması olan Samsara aslında oldukça basit bir sanat eseri olsa da kavramları ve temaları birbirine harmanlayan tüm büyük sanat eserleri gibi, onu kendi bireysel algılayışınıza göre yorumlamanız oldukça muhtemeldir.

Bu yüzden kendinize bir iyilik yapın ve bunu mutlaka deneyimleyin; eminim etkileneceksiniz, şaşıracaksınız ve belki de bazen sinirleneceksiniz, ancak bunu gördüğünüze asla pişman olmayacaksınız.

Hiçbir diyaloğu ve belli bir anlatısı olmayan, ama insan deneyiminin ve maneviyatının kavranılmayan derinliklerini araştırırken saf bir sinema deneyimi sunan filmde tek kelime söylenmese de filmin görüntüleri binlerce kelimenin söyleyebileceği şeyi oldukça güzel özetliyor ve bu da Samsara’yı şimdiye kadar yazılmış en uzun şiir statüsüne sokuyor.

Birçok kişinin yaşamı boyunca deneyimleyebieceğinden çok daha fazlasını bize sunan Samsara’nın önümüze getirdiği dünya tuhaf ve güzel ve bazı yerlerde oldukça rahatsız edici, ama aynı zamanda bir o kadar da derin.

Bu açıdan Samsara bize yaşadığımız yerlerin, yapıların, halkların ve uygulamaların bazılarının sonsuza kadar sürmeyeceğini gözler önüne sererken bu gezegenin bir gün kısır ve cansız hale gelmesinin muhtemelliğini de acı bir şekilde hatırlatıyor.

Mükemmelleştirmek yıllar aldı ve mahvetmek bir an sürdü

Tüm ihtişamıyla, oluşumundan bu yana bu gezegende, şehirlerimizde, evlerimizde, ıssız ovalarda ve dağlarda hayatın nasıl süregittiğini gözler önüne sererken inanç sistemleri ve farklı cemaatleri bir araya getiren Samsara’nın kadrajına gien yerler arasında, katedrallerden terk edilmiş evlere, devasa fabrikalardan Hac’ın bir parçası olarak Mekke’deki Kabe’yi çevreleyen kalabalıklar da yer alıyor.

Sultanahmet Camii’nden çarpıcı sahneler ve Mekke’deki hacıların Kabe etrafındaki tavafları nefes kesiyor.

Dev bir avludaki Shaolin kursiyerlerinin Kung Fu egzersizleri yaparken ortaya çıkan kareografi tüm ekranı dolduruyor.

Katrina Kasırgası’nın sonuçları, Versay’ın kibirli zarafetiyle yan yana gelirken Dubai alışveriş merkezinde burka giymiş kadınlar ünlü bir markanın neredeyse çıplak modellerinin önünde bekliyor.

Yolcular şehir içi toplu taşımalarına hızlandırılmış bir şekilde girip çıkarlarken, yıllara meydan okuyan antik kalıntıların üzerinde bulutlar hızla akıyor, yıldızlar bir bir yanıp sönüyor.

Film ister bir çöplükteki çöp toplayıcılarını gözlemliyor olsun, ister aktif bir yanardağının ürpertici görüntülerini aktarıyor olsun kime baktığınız ve ne olduğunu anlamanız için bize çok fazla zaman tanımayan her sahne, her parça daha büyük bir hikâyenin yalnızca bir kısmını anlatıyor.

Tüm bu görüntülerle ilk sahneden son sahneye kadar tamamen görsel ve işitsel bir deneyim yaşatan ve şahsen daha önce hiç görmediğim yerleri ve bilmediğim etkinlikleri görmemi sağlayan film izleyicisini doğum ve ölümle ilgili göz kamaştırıcı bir dünya turuna çıkarırken dünyanın çeşitli yerlerindeki insan topluluklarının umut etme biçimleri kadar korkularına ve arzularına da yer veriyor.

Eski kültürlerin ve geleneklerin el sanatları ve performansları her şeye rağmen devam ederken üzerinde bir kez daha düşünmemiz gereken “geçicilik” kavramı ön plana çıkıyor.

Samsara’nın çarpıcı görseller ve uyandırdıkları fikirlerden oluşan geniş panoraması nihayetinde bizi duraklatıyor ve dünyayı hem içgüdüsel hem de rasyonel yollarla yeniden düşünmemize neden oluyor.

Basitçe söylemek gerekirse, Samsara, mükemmelleşmesi yıllar alan ancak mahvetmesi bir an süren dünyamızın hikayesini anlatıyor, ama emin olun filmde bundan çok daha fazlası sizi bekliyor.

2011 Toronta Uluslararası Film Festivali’nde prömiyerini yapan bu şiirsel ve deneysel film Dublin Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Belgesel Ödülü’nün sahibi olmuştu.

Haftanın diğer filmleri

Birbirinden farklı filmlere ev sahipliği yapan sinema salonları farklı türlerden merakla beklenen yerli ve yabancı filmleri sinemaseverlerin beğenisine sunarken çevrimiçi dijital platformlar da vizyona girememiş en yeni filmleri izleyiciyle buluşturmaya devam ediyor.

Vizyonda yer alan filmlerin yanı sıra “After Ayrılık”, “Domuz”, “El Zebir”, “Sivaslıyıh Gardaş” ve “Şeytani” gibi filmler bu hafta vizyonda kendine yer buluyor.

Aldatma

Yönetmen: Arnaud Desplechin / Oyuncular: Denis Podalydès, Léa Seydoux, Emmanuelle Devos, Anouk Grinberg, Madalina Constantin, Miglen Mirtchev, Rebecca Marder, Saadia Bentaïeb, André Oumansky, Gennadiy Fomin, Frédérique Giffard, Ian Turiak, Matej Hofmann, Barry Johnson, Scott Thrun, Valérie Thepsouvanh / Süre: 105 dakika

Kadınların acı çekmesine sebep olan kitapların yazarına bir bakış…

Amerikan sinemasının en tartışmalı yazarlarından Philip Roth’un en önemli romanından beyazperdeye uyarlanan ve MUBI’nin Işık Saçanlar kategorisinde gösterime giren Deception (Tromperie) adlı bu film; Londra’da yaşayan Amerikalı bir yazar olan Philip’in, karısı, sevgilisi ve hayal etmiş olabileceği diğer kadınlarla ilişkisine odaklanıyor.

Bu yıl bir kez daha Cannes’a dönen Arnaud Desplechin, oda tiyatrosu türündeki bu filminde, entelektüel ve bedensel tutkuları kışkırtıcı şekilde bir araya getiriyor.

Seks, aşk ve sadakatin edebi bir karışımı olan hikâye ayrıca Léa Seydoux’nun göz kamaştıran performansıyla da güçleniyor.

Amerikalı ünlü yazar Philip, Londra’da sürgün hayatı yaşarken sevgilisiyle sık sık bir araya gelir.

Bu gizli buluşmalarda sevişir, tartışır ve barışırlar.

Philip’in hayatına damga vurmuş kadınlardan sekse, antisemitizmden edebiyata ve kendinden taviz vermemeye kadar pek çok konuda sohbet ederler.

Sinemada uzun diyaloglardan ve konuşmalardan hoşlananlar bu zarif filmden keyif alabilir, aksi halde sıkılmanız muhtemeldir.

Ali ve Ava

Yönetmen: Clio Barnard / Oyuncular: Adeel Akhtar, Claire Rushbrook, Ellora Torchia, Shaun Thomas, Natalie Gavin, Mona Goodwin, Krupa Pattani, Vinny Dhillon, Tasha Connor, Macy Shackleton, Ariana Bodorova, Sarlota Nagyova, Sienna Afsar, Uzair Ali, Abid Yaqoob, Rashid Hussain, Kamal Kaan, Fatima Bodorova, Austin Haynes, Rocco Haynes, Mez Galaria, Bernard Sparkes / Süre: 95 dakika

Aşk en beklenmedik anlarda en beklenmedik vesilelerle karşımıza çıkar, mesela country müzik sayesinde…

Netflix’in İngiliz Yapımı Romantik Dramalar kategorisinde gösterime giren Ali & Ava adlı bu filmde; ortak bir müzik sevgisi, ev sahibi Ali ve öğretmen Ava arasındaki kıvılcımları ateşler, ancak karmaşık yaşamları ilişkiyi baltalamakla tehdit eder.

Pakistanlı Ali ve İrlandalı Ava farklı sebeplerden dolayı yalnız olan insanlardır, ama Ava’nın geçmiş ilişkisi ve Ali’nin evliliğinin bitişinin duygusal çöküntüsüne rağmen zaman içinde aralarında derin bir bağ oluşur.

Yalnızlıklarından bunalıp gelecekten umudu kesen Ali ile Ava, günün birinde ortak müzik zevkleri sayesinde tanışırlar ve sonrasıda kıyamet kopar.

Ailesine bağlılığı yüzünden mutsuz evliliğini hâlâ sürdüren otuzlarındaki Ali, Ava’nın şefkatine ve sıcaklığına kapılır.

Eski eşinin bıraktığı travmayı atlatamayan ellilerindeki Ava da Ali’nin karizmasına ve mizah anlayışına hayran kalır.

Ava ile Ali müzik, edebiyat, kahkahalar ve dans dolu unutulmaz bir ay geçirirken geçmişin karanlık yüzü ve bağlılıklar su yüzüne çıkmaya başlar.

Ava’nın sorunlu evliliğinden olan çocukları, Ali’nin ise bitmek üzere olan evliliği ve ailesinin beyaz bir kadını kabullenmekteki isteksizliği onları sınayacaktır.

İlk gösterimini 2021 Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapan ve Adeel Akhtar’a İngiliz Bağımsız Film Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandıran film, İrlanda folk ezgileri ve Sylvan Esso şarkılarıyla dolu, insanın içini ısıtan bir aşk hikâyesi anlatıyor.

After Ayrılık

Yönetmen: Castille Landon / Oyuncular: Josephine Langford, Hero Fiennes Tiffin, Louise Lombard, Chance Perdomo, Rob Estes, Arielle Kebbel, Stephen Moyer, Mira Sorvino, Frances Turner, Kiana Madeira, Carter Jenkins, Atanas Srebrev, Anton Kottas, Emmanuel Todorov, Velizar Nikalaev Biney, Matthew Hall, Angela Sari, Simon Fick, Samantha Fries, Ana Ivanova, Clive-Leviev Sawyer, Brian Pitt / Süre: 98 dakika

Aşk sınanacak, sadakat sorgulanacak ve hayat bu iki aşık için asla eskisi gibi olmayacak…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan After We Fell adlı, serinin bu üçüncü filminde; hayatının en önemli kararını vermesinin ardından Tessa’nın yaşamı tamamen değişir.

Okul bitmek üzeredir ve Tessa uzun zamandır hayalini kurmuş olduğu işe sonunda kabul edilmiştir, geriye sadece Seattle’a taşınmak kalmıştır.

Fakat tam da bu sırada Hardin yine gereksiz kıskançlıklarına başlar ve Tessa’nın hayalindeki işine kavuşması için önünü kesmeye uğraşır.

Bu sırada Tessa’nın babası geri döner, hatta Hardin ve ailesi hakkındaki korkunç sırları da beraberinde getirir.

Ailesinden kimseye güvenemeyen Tessa’nın, bu sırada Hardin hakkında öğrendikleri hayatının daha da karışmasına neden olur.

Ortaya çıkan bu sırlar, Tessa ile Hardin’in ilişkisini tehlikeye atar.

Tessa babasından Hardin ve ailesi hakkındaki gerçekleri öğrendikten sonra ilişkilerini yeni baştan düşünmeye karar verir.

Diğer taraftan bir restoranda giden Hardin ve Tessa orada aileleri ile birlikte yemek yerken Tessa, Robert adında genç ve yakışıklı bir garsonu fark eder ve onunla arkadaş olmakta hiçbir sakınca görmez.

Ama Hardin bu arkadaşlığı tasvip etmez ve kıskançlık krizlerine kapılır.

Tessa ise Hardin’in bu tavrının hayat boyu aynı olacağını anlar, yani Tessa asla bir arkadaş edinemeyecektir ve bu durum Tessa için ilişkilerindeki ikinci büyük sorun olacaktır.

Böylelikle Tessa artık ilişkilerinin bir geleceği olup olmadığını sorgulamaya başlar; aşkları savaşmaya değer mi, yoksa ayrılıp kendi yollarına gitme zamanı mı geldiğine karar vermelilerdir.

Aşkı Yine Boş Ver

Yönetmen: Appie Boudellah, Aram van de Rest / Oyuncular: Bo Maerten, Geza Weisz, Yolanthe Cabau, Maurits Delchot, Edwin Jonker, Victoria Koblenko, Nienke Plas, Bettina Holwerda, Dorian Bindels, Anouk Maas, Défano Holwijn, Kraantje Pappie, Aram van de Rest, Omari Koemproe, Aimee Neira Ashruf, Kees Boot, Kim Pieters, Dafne Van der Boon, Michael Mendoza, Kimberly Klaver, Bertrie Wierenga, Rutger Vink, Thomas van Grinsven, Victoria Vermeer, Lisa van Zuylen, Mariella Kaveo, Carmen Veldhorst, Lucinda Schiltmeijer, Zebedeus Leonardo Strijbosch, Lisa Michels, Ditmar Marlin, May Sampers, Giuseppe, Destenaysha Cijntje, Gabi Klim, Jackie van Dongen, Chanell Asaiti, Fleur van der Wiel, Jaa Smith-Johnson, Nicolette van Dam, Juvat Westendorp / Süre: 92 dakika

Aşkla işinizin bittiğini düşündüğünüz anda bile gelip sizi bulabilir, nihayetinde hayatta hepimiz aşkı ararız…

Netflix’in Hollanda Yapımı Romantik Komediler kategorisinde gösterime giren F*ck Love Too (F*ck de liefde 2) adlı bu filmde; aşk hayatları iyi gitmeyen bir grup arkadaş birbirlerine destek olmaya karar verir, ancak ne var ki sonuç pek de umdukları gibi olmaz.

Jim ile ilişkisi sona erdikten sonra Lisa, hayal kırıklığına uğramış bir şekilde Hollanda’ya geri döner.

Bu sırada arkadaşı Kiki, evleneceğini duyurur, ancak Kiki’nin Lisa ve Angela ile İbiza’da büyük bir bekarlığa veda tatili yapmadan evlenmeye niyeti yoktur.

İbiza’ya gittiklerinde tatil, üç arkadaşın beklediğinden tamamen farklı geçer.

Angela orada gördüğü ilk erkekle birlikte olurken, Noah’a âşık olan Lisa, kısa süre sonra eski sevgilisinin ilişkilerini yeniden alevlendirmek için otele gelmesiyle şaşırır.

Kiki ise bu sırada kendi evliliği hakkında şüpheye düşer.

Bu beş çift, farklı yerlerde ve durumlarda kendilerine özgü yöntemlerle aşkı bulmayı başarsa da bu ilişkilerin ne kadar süreceği ise meçhuldur.

Ayinla

Yönetmen: Tunde Kelani / Oyuncular: Edunjobi Abdulganiu, Adebowale Adedayo, Lateef Adedimeji, Bimbo Ademoye, Adekunle Adeosun, Kemi Adewale, Kunle Afolayan, Dare Agbejo, Kayode Akindina, Olalekan Akinyelu, Abidemi Apoku, Omowunmi Dada, Adefowobi Erioluwa, Oluwaseun Fabusuyi, Gbenga Goke Fadiran, Emmanuel Ikwue, Owolabi Johnson, Tunde Kelani, Ade Laoye, Ajie Lydia, Bimbo Manuel, Jumoke Odetola, Azeez Oladimeji, Gbenga Oladunni, Abdul Wasiu Olaiya, Oluwafemi Olamide, Seyi Olaniran, Obeitor Olayemi, Oluwatosin Olayiwola, Taiwo Olukunle, Abimbola Onadein, Adebowale Sanyaolu, Tunde Shobayo, Adejoke Shomoye, Adebayo Sofolayan, Jibola Soyele, Oladele Taiwo, Owolabi Taofeek, Apolami Zaccheus / Süre: 119 dakika

 

Bir müzisyenin yükselişi ve zamansız ölümü…

Netflix’in Gerçek Hayattan Uyarlanan Filmler kategorisinde gösterime giren Ayinla adlı bu müzikal film; popüler Yoruba Apala müzisyeni Ayinla Omowura’nın yükselişinden şöhrete ve ilişkilerinden zamansız ölümüne kadar hayatını takip ediyor.

Ayinla, demirci Yusuff Gbogbolowo ile Wuramotu Morenike’nin oğluydu.

Örgün eğitim görmedi ve babasının demircisinde çalışmaya başladı, ancak bu işin ona göre olmadığını anlayarak bir süre sonra ayrıldı ve sürücü, kasap, marangoz ve otobüs parkı görevlisi olarak çeşitli işlerde çalışmaya devam etti.

Daha sonra baş davulcusu olan ve bir Apala çeşidi olan Olalomi’de çıraklığa başlayan Adewole Alao Oniluola tarafından keşfedildi ve kısa süre içinde şöhret basamaklarını tırmanmaya başladı.

6 Mayıs 1980’de, Nijerya’nın Ogun Eyaleti’nin başkenti Abeokuta’da menajeri Bayewu tarafından bıçaklanarak öldürülen Apala müzisyeni Ayinla’nın geçmişine ait bu hikâye izleyicinin duygularını tetiklerken bilinmeyenleri de gözler önüne seriyor.

Bir Saniye

Yönetmen: Akram Fareed / Oyuncular: Dina El Sherbiny, Mostafa Khater, Sawsan Badr, Fathi Abdulwahhab, Sherief El Desouky, Ahmad El-Fishawi, Mohamed Elgendy, Khaled Elkodosy, Lela Fadda, Mohamed Farouk, Taha Farrag, Bayoumi Fouad, Moudi Gameel, Mohamed Nasser Hamza, Youssef Hassanin, Ahmed Ibrahim, Aboody Kareem, Hosam Mahdy, Walid Mahmoud, Saif Mohsen, Eslam Ouda, Zakaria Abdel Rahim, Ola Roshdy, Hamada Semida, Mostafa Abo Seria, Mostafa Soliman, Abdelrahman Yasser / Süre: 88 dakika

 

Aklınıza mukayyet olmanız gereken absürt filmlerden biri…

Netflix’in Romantik Filmler kategorisinde gösterime giren One Second adlı bu film; tanıştığı bir kadına birçok sorun çıkaran ve günün birinde bir kazaya maruz kaldığında hayatı kökünden değişen genç bir adamı kadrajına alıyor.

Bu adam ve tanıştığı kadın tartışırken trafik kazası geçirirler.

Adam hafızasını kaybettiğinde bu genç kadın, ailesini bulana kadar onunla ilgilenmek zorunda kalır.

Brad Pitt: Breaking Hollywood

Yönetmen: Roxane Schlumberger / Oyuncular: Angelina Jolie, Maria Pendolino, Brad Pitt / Süre: 49 dakika

 

Defalarca dünyanın en seksi erkeği seçildi, ancak onun yeteneği ve hedefleri bunun hep çok ötesindeydi…

GAİN’in Biyografik Belgseller kuşağında gösterime giren Brad Pitt: Breaking Hollywood adlı bu yapım; Hollywood’un zirvesindeki isimlerinden Brad Pitt’in dev bir yıldıza dönüşme serüvenini kadrajına alıyor ve bu ikon ismin kendine sıfırdan, tartışma götürmez derecede başarılı eşsiz bir kariyer inşa etmesinin hikayesini anlatıyor.

Brad Pitt, tarihi dramalardan bilimkurguya, aksiyon ve gerilim filmlerinden destanlara, romantik komediden kara komediye kadar sinemanın farklı türlerinin altından ustalıkla kalkabilen çok yönlü bir yetenek.

Dünyanın en seksi insanlarından biri olarak kabul edilmesinin yanı sıra kamusal bir figür olarak da en etkili ve güçlü isimlerin arasında sayılıyor.

Üstelik Brad Pitt, bugün olduğu yere sıfırdan geldi, kariyerini ve sahip olduğu serveti kendi yeteneği ve azmiyle inşa etti, hatta çok farklı maceralardan geçerek her daim yeni zirveler keşfetmesini bildi.

Elvis Presley, Michael Jackson, David Bowie gibi pop kültür ikonlarının biyografik belgesellerindeki imzasıyla ünlü Roxane Schlumberger tarafından yazıp yönetilen “Brad Pitt: Breaking Hollywood”, ünlü aktörün bu ilgi çekici serüvenine ışık tutuyor.

Yalnızca sinemaseverler ve Brad Pitt hayranlarına değil, ilham verici hikayesiyle biyografi türüne ilgi duyan tüm izleyicilere hitap ediyor.

Çok Yakın Çok Uzak

 

Kim bu göçmenler?..

Türkiye gündemine ışık tutan çarpıcı içerikleriyle dikkat çeken GAİN’in Belgeseller kategorisinde gösterime giren Çok Yakın Çok Uzak adlı bu yapım; Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar ve diğerlerinin Türkiye’deki hikayesini mercek altına alıyor ve göç meselesini hem onların hem de yerel halkın gözünden inceliyor.

Türkiye, dünyada en fazla mülteci barındıran ülke konumunda.

Suriye’deki kriz başta olmak üzere çevre ülkelerdeki iç çatışmalar ve istikrarsızlıklar Türkiye’nin göçmen nüfusunu artırmayı sürdürüyor.

Diğer yanda ise merak ve tartışma dinmiyor.

Kim bu göçmenler? Burada nasıl hissediyorlar? Kalmak mı yoksa ülkelerine dönmek mi istiyorlar? Yaşadıkları yerdeki yerel halkla nasıl ilişki kuruyorlar?

Başarılı gazeteci Nimet Kıraç tarafından, Osman Çetinkaya yönetmenliğinde hazırlanan GAİN Orijinal yapımı “Çok Yakın Çok Uzak”, Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar ve diğerlerinin Türkiye’deki hikayesine ışık tutuyor.

İki bölümden oluşan bu belgeselin birinci bölümü, başta Kilis ve Antep olmak üzere Suriye sınırına komşu illerdeki durumu hem sığınmacı Suriyeliler’in hem de bölge halkının açısından aktarıyor.

İkinci bölüm ise diğer milletlerden Türkiye’ye gelen göçmenlerin durumunu gözler önüne seriyor.

Dağların Denizcisi

Yönetmen: Karim Aïnouz / Süre: 95 dakika

Biyografik öğeler barındıran bir gezi günlüğü, insana faniliğini hatırlatan etkileyici bir hatırat…

41’inci İstanbul Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan ve şimdi MUBI’nin Belgeseller kategorisinde gösterime giren Mariner of the Mountains (Marinheiro das Montanhas) adlı bu filmde Brezilyalı yönetmen Karim Aïnouz, kişisel geçmişini kullanarak izleyiciyi orijinal ve genellikle bilinmeyen uzay ve zamanda inanılmaz bir yolculuğa çıkarıyor.

“Görünmez Yaşam” ile Cannes’da ödül kazanan Karim Aïnouz’un kayıp ve özlem duygularıyla dolu bu filmi, aidiyet hissi ve yerinden edilmeyi dokunaklı bir şekilde keşfediyor.
Yönetmen ve senarist Karim Aïnouz bir gemiye atlayıp daha önce hiç görmediği Cezayir’e gitmeye karar verir.

Annesi Iracema’nın anısı ve kamerasının yoldaşlığında, babasının memleketine yaptığı bu Akdeniz yolculuğunu bugün, geçmiş ve gelecek arasında gidip gelerek detaylı bir biçimde aktarır.

Derindeki Ev

Yönetmen: Alexandre Bustillo, Julien Maury / Oyuncular: Camille Rowe, James Jagger, Eric Savin, Alexis Servaes, Anne Claessens, Carolina Massey, Marie Caffier, Marie Bernard / Süre: 85 dakika

 

Sonsuza kadar yalan söyleyebilen ölü değildir…

beIN CONNECT’in Korku Filmleri kategorisinde gösterime giren The Deep House adlı bu filmde; Tina ve erkek arkadaşı Ben, terk edilmiş yapıları keşfe meraklı olan bir çiftir.

Sık sık keşfe çıkan çift, bulgularını sosyal medyada takipçileriyle paylaşır.

Günlerden bir gün Güney Fransa’nın haritada olmayan bir bölgesinde keşfe çıkan Tina ve Ben, uğursuz bir geçmişe sahip gizemli bir evin bulunduğu yapay bir gölün dibine dalış yapmaya karar verir.

Sosyal medyada canlı yayın yaparak dalış yapan çift, çok geçmeden kendilerini korkunç bir durumla karşı karşıya bulur.

Domuz

Yönetmen: Michael Sarnoski / Oyuncular: Nicolas Cage, Alex Wolff, Cassandra Violet, Julia Bray, Elijah Ungvary, Beth Harper, Brian Sutherland, David Shaughnessy, Gretchen Corbett, Sean Tarjyoto, Darius Pierce, Kevin Michael Moore, Tom Walton, Davis King, Nina Belforte, David Knell, Adam Arkin, Dana Millican, Dalene Young, October Moore, Brandy, Cora, Scott Atkins, Cody Burns, Parker Green, Carlo Hernandez, Kent W. Luttrell, Troy Oelke, Jovani Ridler, Bill Salfelder, Jamie Martin Stewart, Kieran Thomas, Daniel Vasic, Christian Wilson / Süre: 92 dakika

 

Gerçekten umursayacak pek çok şeyimiz yok şu dünyada…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Pig adlı bu film; eski bir şef iken tüm hayatını geride bırakarak Oregon ormanlarında trüf mantarı bulmasına yardım eden domuz dostuyla yeni bir yaşam süren Rob’un, kaçırılan domuzunu bulmak için eski hayatından insanlarla yeniden karşı karşıya gelmesini anlatıyor.

Uzun süreli kederin derin üzüntüsü ile boğuşmaktan bıkan Rob, akıl sağlığını, kendine saygısını ve itibarını korumak için basit bir günlük rutine sahip olduğu sıradan bir hayat yaşamaktadır.
Bu rutin çerçevesinde Rob, nadir bulunan değerli trüf mantarlarını, domuzu yardımı ile toplayıp, genç bir iş adamına satmaktadır.

Oregon’da doğanın içinde yaşayan Rob’un en yakın dostu, domuzu, bir saldırı sonrası kaçırılır.

Rob onu bulmak için Portland’a dönüp oradaki eski bağlantılarını kullanır ve uzun zamandır yok saydığı geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalır.

El Zebir

Yönetmen: Sinan Uzun / Oyuncular: Mustafa Kara, Elis Büşra Kılıç, Özgür Yelaldı, Cemalettin Çekmece, Cemal Aşkın Alpçetin, Ada Mural / Süre: 80 dakika

 

Bu korkular bir gün biter mi?..

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan El-Zebir adlı bu gerçek bir hikâyeden uyarlanmış olan korku filmi; çocukluğunda yaşadığı kötü olayların düğününün arifesinde nüksetmesi sonucu Tuğba’nın yaşadıklarını konu ediniyor.

Evlilik hazırlığında olan Tuğba, çocukluk yıllarında yaşadığı garip olayları yeniden yaşamaya başlar ve düğün yaklaştıkça olaylar daha da şiddetlenir.

Zebir, Tuğba’yı ele geçirmeye başlar ve durumu gittikçe kötüleşir.

Tuğba’nın nişanlısı Yaşar bazı ipuçlarıyla olayı çözümlemeye çalışırken kendisinin de tehlikede olduğunu anlar.

Bu süre içinde evde yaşanan korkunç olaylar tüm aileyi tedirgin etmeye başlayınca Tuğba’nın ailesi daha önceden kendilerine yardımcı olan Halim Hoca’dan yeniden yardım ister.

Halim Hoca, Yaşa’’la Tuğba’nın durumunu anlamaya çalışırken, olayların geçmişle bağlantısı ortaya çıkar.

Bu bağlantı geçmişte yapılan bir büyüdür ve Tuğba’nın kurtulabilmesi için büyünün bozulması gerekir.

Erkeklerin Kalbini Çalmak

Yönetmen: S.E. DeRose / Oyuncular: Anna Friel, Kelsey Grammer, Starletta DuPois, Pauline Dyer, Aml Ameen, Henry G. Sanders, Curtis Hamilton, Tina Ivlev, Hendrix Yancey, Jared Simon, Sean Astin, Justice Leak, Tom Schanley, Rhoda Griffis, Jill Marie Jones, Vincent M. Ward, Jon Levine, Catherine Carlen, Ron Clinton Smith, Richard Robichaux, Joy Jacobson, Kathleen Hogan, Whitney Goin, Ann Mahoney, Lee Spencer, Michael L. Nesbitt, Bonnie Webster, Laura Flannery, Marc Farley, Cara Mantella, Chelsea Niven, Brad Carter, Aidan Daniel, Dianna Catterton, Kelly Tippens, Augie Duke, Estelle Bajou, Sandra Ellis Lafferty, Courtney Gains, Grace Hinson, Maureen Brennan, Andre Haskett, Daryn Kahn, Chuck Mathews, Ethan Malcolm Daley, Robert E. Lumpkin, Bill Lewis, Diane Ladd, Wilbur Fitzgerald, Sara Michelle Allen, Steven I. Dillard, Riley Gilliam, Joel Laird, Jonny May, Bryan Metoyer, Amy Parrish, Jim Tavegia, Ashley Ueckers / Süre: 107 dakika

Hepimiz kanun önünde eşit olmalıyız…

beIN CONNECT’in Dramalar kategorisinde gösterime giren ve değişimde güç olduğunu izleyicisine göstermek isteyen Charming the Hearts of Men adlı bu film; 1960’ların başlarında Güney’deki memleketine geri dönerek, kadın haklarıyla ilgili mücadeleye girişen sofistike bir kadının hikayesini anlatıyor.

1964 yılındaki sivil haklar hareketi sırasındaki gerçek olaylardan esinlenen ve dünyayı güzel bir yer haline getirmeye çalışırken para kazanmaya da çalışan bir kadını kadrajına alan bu duygusal dramanın başrollerinde Anna Friel ve ‘Fraiser’ dizisinin yıldızı Kelsey Grammer’ı yer alıyor.

Jackass 4.5

Yönetmen: Jeff Tremaine / Oyuncular: Johnny Knoxville, Steve-O, Chris Pontius, Dave England, Ehren McGhehey, Jason ‘Wee Man’ Acuña, Preston Lacy, Davon Wilson, Sean McInerney, Zach Holmes, Eric Manaka, Rachel Wolfson, Compston Wilson, Jeff Tremaine, Dimitry Elyashkevich, Sean Cliver, Trip Taylor, Greg Iguchi, Rick Kosick, Spike Jonze, Lance Bangs, Eric André, Tony Hawk, Parks Bonifay, Rob Dyrdek, Tyler the Creator, Colson Baker, Strider Wasilewski, David Gravette, Nick Merlino, Aaron Homoki, Natalie Palamides, Courtney Pauroso, Missy Parkin, Shannon Gibbs, Danielle O’Toole, Tony Gardner, Elia P. Popov, Don Ruffin, James Woodard, Ryan Dunn, Jarno Leppälä, Cordell Mansfield, Bam Margera, Hannu-Pekka Parviainen, Chris Raab, Jules Sylvester, Rip Taylor, Lux Wright / Süre: 90 dakika

 

Çok komik, garip bir şekilde içten ve heyecan verici…

Netflix’in Komediler kategorisinde gösterime giren Jackass 4.5 adlı bu belgesel türündeki komedide; aşırılıklarla dolu ve daha önce hiç yayınlanmamış görüntüler, izleyicileri Jackass ekibinin çılgın numaralarla dolu son macerasının kamera arkasına götürüyor.

Larva: Sihirli Dostluk

Yönetmen: Young-cheol Joe / Oyuncular: Hong Bum-ki, Kang Si Hyun / Süre: 33 dakika

Uçuk kaçık bir çocuk filmi…

“Larva Adası” ile “Larva Adası Filmi”nin devamı olan ve Netflix’in Kore Yapımı Çocuk ve Aile Filmleri kategorisinde gösterime giren Larva Pendant adlı bu gülünç kısa filmde; Kırmızı ve Sarı adayı geride bırakıp büyük şehre giderler.

Film yellenen dostlar Kırmızı ve Sarı’nın şehirdeki sakarlık ve aksilik dolu maceralarını anlatıyor.

Kırmızı ve Sarı bu macerda karşılarına çıkan kediden kaçarken, arka plan müziği Süper Mario video oyunu temasına dönüşür.

Oyunda olanlara benzer şekilde hem Kırmızı hem de Sarı’nın sarı bloklara çarptığı ve mantarların çıktığı birkaç durum vardır.

Maradona: The Greatest Ever

Yönetmen: Jordan Hill / Oyuncular: Lee Jagow / Süre: 52 dakika

Futbol efsanesinin yaşamına bir yolculuk…

GAİN’in Biyografik Belgeseller kategorisinde gösterime giren Maradona: The Greatest Ever adlı bu özel yapım; futbol efsanesi Maradona’nın yaşamına ışık tutuyor ve yıldız futbolcunun inanılmaz başarılarını gözler önüne sererken, elli yıllık kariyerindeki hayret verici dönemeçleri de yeniden hatırlatıyor.

Maradona, bir futbol yıldızından öte bir isim; o bir kahraman, bir efsane, üstelik elli yıla yayılan kariyeri süresince Maradona futbolu bambaşka bir yere taşıdı.

Akıl almaz becerisiyle tüm dünyayı kendine ve bu oyuna hayran bırakmayı başardı.

Öyle ki imkansızı başarması onun için bir alışkanlık olmuştu.

Futbol bugün onsuz adeta tanrısını kaybetmiş durumda.

Şimdi Maradona’yı anmak ve onun heyecan verici yaşamına tanıklık etmek için yepyeni bir yapım GAİN’de futbolseverlerle buluşuyor.

Alanında efsaneleşmiş isimleri konu alan sayısız biyografik belgeselin yaratıcısı Jordan Hill’in yazıp yönettiği bu özel yapım unutulmaz futbolcunun kariyerindeki dönemeçlerin izini sürüyor.

RRR

Yönetmen: S.S. Rajamouli / Oyuncular: N.T. Rama Rao Jr., Ram Charan, Ajay Devgn, Alia Bhatt, Olivia Morris, Shriya Saran, Ray Stevenson, Alison Doody, Samuthirakani, Chandra Sekhar, Makrand Deshpande, Rajeev Kanakala, Rahul Ramakrishna, Edward Sonnenblick, Varun Buddhadev, Spandan Chaturvedi, Mark Bennington, Ahmareen Anjum, Kirron Arya, Akash Boro, Eduard Buhac, Narendra Singh Dhami, Shashikant Gupta, Richard Bhakti Klein, Ivan Kostadinov, Vikky Kumar, Daniel O’Kane, Gaurav Pandiya, Sajidur Rahman Sajol, Fam boy Sameer, Twinkle Sharma, Chobber Sidhu, Jason Yeboa / Süre: 187 dakika

 

Hindistan’ın şimdiye kadarki en büyük aksiyon draması…

Netflix’in Hindistan Yapımı Aksiyon ve Macera Filmleri kategorisinde gösterime giren RRR (Rise Roar Revolt) adlı, bağımsızlık öncesi Hindistan’da geçen bu kurgusal epik öykü; ülkeleri için savaşmaya başlamadan önce iki efsanevi devrimcinin evlerinden ayrılışlarını ve bu uzaklaşma sürecinde yaşadıklarını konu ediyor.

Filmde tehlikeli bir görevi olan cesur bir savaşçı, İngiliz kuvvetlerine hizmet eden sıkı bir polisle karşı karşıya geliyor.

RRR, Kovid-19 salgınının başlangıcından bu yana dünya çapında hasılatı 100 milyon doları aşan ilk Hint filmi oldu.

Sivaslıyıh Gardaş

Yönetmen: Gökhan Keskin / Oyuncular: Halil Ergün, Ali Sürmeli, Coşkun Göğen, Yakup Yavru, Selahattin Taşdöğen, Metin Yıldırım, İnci Dayaklı, Murat Açıl / Süre: 106 dakika

 

Havası sert, insanı mert bir şehrin sakinleri…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Sivaslıyıh Gardaş; Sivas’ta yaşayan Durmuş ve ailesinin başından geçenleri konu ediniyor.

Sivas, Kangal, Dahdah Köyü’nde doğup büyümüş olan köyün saf delikanlısı Durmuş hayatını, annesi, dedesi ve iki kız kardeşi ile birlikte köyde sürdürmektedir.

Durmuş köyün kurnaz ve cilveli kızı Nazlı’ya sırılsıklam aşıktır.

Bir gün arkadaşının biri piyango biletini Durmuş’a verir, böylece eğlenerek izlenecek Dahdah köylü Durmuş’un hikâyesi başlar.

Sotsuğa Günlükleri

Yönetmen: Maureen Fazendeiro, Miguel Gomes / Oyuncular: Crista Alfaiate, Carloto Cotta, João Nunes Monteiro / Süre: 102 dakika

Hayatın tüm renklerini ve sanatı kucaklayan bir meta sinema örneği…

MUBİ’nin Film Festivallerinin Gözdeleri kategorisinde gösterime giren, Portekiz sinemasının usta ismi Miguel Gomes ile Maureen Fazendeiro’nun birlikte imza attığı The Tsugua Diaries (Diários de Otsoga) adlı bu sahte belgesel; içinden geçtiğimiz pandemi günlerini anlatmak için kolektif ruha sahip, neşe saçan bir yaz hikayesi kurguluyor.

Pandemi sırasında kırsal bir bölgede huzurlu ve yaratıcı bir karantina deneyimi anlatan bu hikâye, yeşillikler ve meyve kokularıyla dolu bir yaz esintisi hissi uyandırırken, seyirciyi şaşırtmaktan da geri durmuyor.

Crista, Carloto ve João, Kovid karantinasını Portekiz kırsalının huzurlu ortamında, geniş ve ferah bir çiftlik evinde geçirmektedir.

Yazın en sıcak günleri danslarla, gündelik işlerle, bölük pörçük uykularla, flörtle ve arka bahçeye kelebekler için bir ev inşa etme projesiyle akıp gider.

Şeytani

Yönetmen: Neill Blomkamp / Oyuncular: Carly Pope, Chris William Martin, Michael J Rogers, Nathalie Boltt, Terry Chen, Kandyse McClure, Jason Tremblay, Quinton Boisclair, Derek Versteeg, Christopher Wardrop, Andrea Agur, Emma Jonnz / Süre: 104 dakika

Bilimkurgu sinemasının en yenilikçi yaratıcılarından yepyeni ve sıra dışı bir korku filmi…

Bu hafta sinemalarda izleyebileceğiniz filmlerden biri olan Demonic adlı bu film; annesinin geçmişte yaptığı ve kendisinde derin izler bırakan olayları bir simülasyon teknolojisiyle yeniden irdeleme fırsatı yakalayan Carly’nin ortaya çıkardığı dehşet gerçekleri konu ediniyor.

Annesi Angela’nın işlediği cinayetler yüzünden hayatı alt üst olan Carly, yaşanan olayları hiçbir zaman unutamamıştır.

Esrarengiz bir telefonun ardından Angela’nın doğa üstü olayları inceleyen ve kökeni Vatikan’a kadar uzanan bir klinikte olduğunu öğrenir.

Geliştirilen bir simülasyon teknolojisi sayesinde insan zihnini inceleyerek, bilinçaltıyla bağlantı kurmayı başaran bu kişiler Carly’i de sisteme alarak gerçek suçluyu bulmak istediklerini söylerler.

Carly bu yardım çağrısını yanıtsız bırakmaz ancak olaylar annesinin bir iblis tarafından ele geçirildiğinin ortaya çıkmasıyla sıra dışı bir hal alır.

Toolsidas Junior

Yönetmen: Mridul Toolsidas / Oyuncular: Sanjay Dutt, Rajeev Kapoor, Varun Buddhadev, Ankur Vikal, Sara Arjun, Rajesh Bhatt, Chinmay Chandraunshuh, Ravi Shankar Jaiswal, Tasveer Kamil, Aloke Sengupta, Dalip Tahil, Benjamin Yangal / Süre: 132 dakika

Babasının onurunu geri kazanmaya çalışan genç bir çocuğun yürek ısıtan hikayesi…

Netflix’in Hint Filmleri kategorisinde gösterime giren Toolsidas Junior adlı bu filmde; Toolsidas, sadece oğlu için oynayan asil bir bilardo oyuncusudur.

Ancak Toolsidas önemli bir turnuvada ezeli rakibine yenildikten sonra oğlu, babasının hayalini gerçekleştirmeye karar verir.

Babasının 1994 Kulüp Snooker Şampiyonası’nı kaybedişini izleyen on üç yaşındaki Midi, babasının adını Kazananlar Kurulu’na yazdırmak için imkânsız bir yolculuğa çıkar.

Küçük çocuk, küçük düşürücü bu yenilgiden sonra babasının mirasını savunmak için bilardo oyununda ustalaşmaya çalışır.

Ama önce, deneyimli bir profesyonelin yardımına ihtiyacı olacaktır, bunun için eski bilardo şampiyonu Mohammad Salam’dan yardım alır.

Yolun Açık Olsun

Yönetmen: Mehmet Ada Öztekin / Oyuncular: Engin Akyürek, Tolga Sarıtaş, Belfu Benian, Öykü Naz Altay, Gökhan Soylu, Devrim Özder Akın, Özlem Çakar Yalçınkaya, Ebru Nil Aydın, Hasan Şahintürk, Serhan Onat, İlker Kızmaz / Süre: 118 dakika

Şehit ve gazilerimizin zorlu görev koşullarını, ailelerinin ruh hallerini, yaşadıkları zor süreçleri izleyicisine yaşatan etkileyici bir film…

Netflix’in Türk Filmleri kategorisinde gösterime giren Yolun Açık Olsun adlı bu filmde; Yüzbaşı Salih, Asteğmen Kerim ile Dalyan’a doğru yola çıkar.

Tek dileği, Kerim’i büyük aşkı Elif’e kavuşturmaktır, ancak bu yolculuk geçmişle hesaplaşmasına yol açar.

Flashback

Vakti zamanında kimi festivallerde, kimi sinemalarda kimi de ev videosu ve televizyon ekranlarında seyirciyle buluşan ama şimdi hem çevrimiçi platformlarda hem de televizyon kanallarında bu hafta yeniden gösterime girecek olan 2022 öncesinde çekilmiş diğer filmleri sizin için derledim.

beIN CONNECT

Türkiye’nin ödemeli televizyon sistemi Digitürk’ün, izleyicilerine diledikleri zaman arzu ettikleri içeriklere ulaşma imkânı sağlayan dijital içerik platformu beIN CONNECT, bu ay birbirinden güzel filmleri evinize getirmeye devam ediyor. Platformun zengin kütüphanesinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

Buluttaki Gölge (Shadow in the Cloud, 2020)

Orman Çetesi (Over the Hedge, 2006)

MUBI

Sinemanın her türlü form ve büyüklükteki ekranda izlenmesi gerektiğine inanan ve 10 milyondan fazla sinemaseveri aynı çatı altında buluşturan MUBI, dünya festivallerinde dikkat çekmiş yapımlardan oluşan geniş seçkisini özel yayın kuşaklarıyla sinemaseverlerle buluşturmaya devam ediyor.

Uzman ekiplerin festivalleri tarayarak bulup çıkardıkları birbirinden güzel, heyecanlı ve orijinal filmlerle hazırladıkları; özel kuşakları, yönetmen retrospektifleri, önde gelen film festivallerinden gösterimlerin yer aldığı yapımlar arasında bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

Carol (2015)

Diva (1981)

Koridor (2021)

Lady Macbeth (2016)

Netflix

190’dan fazla ülkede 221 milyonu aşkın ücretli kullanıcının farklı türlerde ve dillerde diziler, belgeseller ve sinema filmleri izlediği, dünyanın eğlence odaklı lider yayın hizmeti sunan Netflix’in bu hafta kütüphanesinde öne çıkan filmler şöyle;

Acı Tatlı Günler (Bittersweet Days, 2016)
Alalá (2016)
Álvaro Siza ile Sohbet (Conversations with Álvaro Siza, 2016)
Ambitions (2014)
Antonio Fernández Alb (2014)
Antonio Lamela (2015)
Antonio Vázquez de Castro (2015)
Arabadaki Dört Kişi (Four in a Van, 2020)
Baratometrajes 2.0: İspanyolların Düşük Bütçeli Yüksek Filmleri (Baratometrajes 2.0: Spaniard-low budget-films with High, 2014)
Barbie: Prenses Okulu (Barbie: Princess Charm School, 2011)
Bellezonismo (2019)
Bir Numaralı Hedef (Target Number One, 2020)
Canavarlar Çağı (El tiempo de los monstruos / Age of Monster, 2015)
Cennetin Sağ Tarafında (A la diestra del cielo: Silvio, un cantaor rockero, 2007)
Dövüş (Fighting, 2009)
Eskortlar (Escorts: High Class Call Girls, 2015)
Eve Dönüş (Ben Is Back, 2018)
Göz Kamaştırıcı Serap (Dazzling Mirage, 2014)
Gününe Göre Ana (Ana de día / Ana by Day, 2018)
İnsan Sermayesi (Human Capital, 2019)
Lion (2016)
Oyun (The Game, 1997)
Ruanda Sirki (Cirkus Rwanda, 2018)
Susturma (The Silencing, 2020)
Turbo (2013)
Usta Casus (MeesterSpion / Master Spy, 2016)
Yasal Doz (Legally High, 2013)
Yine de Kongre (Congreso Anyway, 1993)

Nickelodeon

Rufus’un macerası hız kesmeden devam ediyor!

Dünyanın en çok izlenen çocuk eğlence kanalı Nickelodeon, bir tasma sayesinde insana dönüşen köpek Rufus’un devam hikayesi “Rufus 2” filmini ekranlara taşıyor.

Sahibi Manny’nin bulduğu bir tasma sayesinde köpek Rufus hem bir insana hem de okulun en popüler çocuğuna dönüşmüştür.

Rufus’un yeni ve tuhaf hayatı devam ederken Kat adında bir kızla tanışır.

Kat’in Rufus gibi küçük bir sırrı vardır: Kat de aynı zamanda insana dönüşen bir kedidir!

Rufus’un bu eğlenceli hikayesi 14 Ağustos Pazar ve tekrar bölümüyle 20 Ağustos Cumartesi günü Nickelodeon’da.

Nickelodeon, çocuklar için bir numaralı eğlence TV kanalı markasıdır.

Yaptığı her şeyde çocukları ön plana alarak kapsamlı bir yapıya sahip olan şirketin bünyesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünyada televizyon programları ve yapımının yanı sıra tüketici ürünleri, dijital, kitaplar, filmler ve yeniden yapımlar yer almaktadır.

SinemaTV

Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu’nun yanı sıra D-Smart, TV+ ve KabloTV platformları üzerinden de yayın yapan SinemaTV, yerli ve yabancı farklı türlerdeki kanallarında pandemiden dolayı sinemada gösterime girememiş aksiyon, macera, korku, komedi ve eğlence dolu en yeni filmleri ekranlara getirmeye devam ediyor.

SinemaTV’nin izleyicilerine sunduğu komediden aksiyona, bilimkurgudan festival filmlerine uzanan geniş seçkisinde bu hafta öne çıkan filmler şöyle;

Benimle Evlenir misin? (27 Dresses, 2008)
Çavdar Tarlasındaki Asi (Rebel in the Rye, 2017)
Damalı Ninja (Ternet Ninja / Checkered Ninja, 2018)
Kesişen Hayatlar (Réparer les vivants / Heal the Living, 2016)
Tüm Canlılar Burada Aşağıda (All Creatures Here Below, 2018)
Zaman Muhafızları (The Time Guardians, 2020)

SPI International

Uluslararası medya kuruluşu SPI International bünyesinde aksiyon ve gerilim ağırlıklı filmlere ağırlık veren FilmBox Extra, en parlak yıldızları, aksiyon, gerilim, heyecan dolu sürükleyici öykülerle birleştiren filmlerle serüvenin temposunu ekranlara taşıyor.

Halle Berry, Kim Basinger, Téa Leoni, Faye Dunaway, Al Pacino, Ryan O’Neal, Tom Hanks, Nicolas Cage, John Cusack, Mark Wahlberg, Russell Crowe gibi Hollywood’un yaşayan efsanelerini, birbirinden sürükleyici beş filmle ekanlarına getiren FilmBox Extra’nın programında yer alan filmler şöyle;

Avcının İntikamı (The Hunter’s Prayer, 2017)
Bakıcı (Inconceivable, 2017)
Bitik Şehir (Broken City, 2013)
Bulut Atlası (Cloud Atlas, 2012)
Hesaplaşma (Arsenal, 2017)
Tanıdığım İnsanlar (People I Know, 2002)

Aksiyon filmlerini, kesintisiz ve HD kalitesinde FilmBox Extra ekranlarında izlemek isteyen sinemaseverler, kanala VodafoneTV 16. Kanal ve Türksat KabloTV 337. Kanal üzerinden ulaşabiliyor.

FilmBox Extra içeriklerine ayrıca www.filmbox.com web sitesi ve FilmBox+ uygulaması kullanılarak bilgisayar, tablet ve mobil telefon ekranlarından da ulaşılabiliyor.

SPI International, FilmBox Extra’nın yanı sıra Türkiye’de yayın yapan diğer kanallarıyla da kaliteli yapımlar sunuyor.

SPI International bünyesinde, ülkemizin yanı sıra 25 ülkede 30 milyon kişiden oluşan geniş bir abone kitlesine ulaşan FilmBox, popüler TV dizileri, gişe rekorları kıran Hollywood filmleri, yılların eskitemediği klasikler gibi farklı türlerde içerik sunuyor.

TRT 1 & TRT 2

Diziler, belgeseller, çizgi filmler ve özel gösterimlerle dolu yayın kuşağıyla seyircisine ulaşan TRT’nin en çok izlenen kültür sanat kanalları izleyenlerine sinema şöleni yaşatmaya devam ediyor.

Her akşam ödüllü ve prestijli filmleri orijinal dilleriyle sinemaseverlerle buluşturan ve birbirinden değerli yapımları ekrana getiren TRT 1 ve TRT 2’nin bu hafta yayın kuşağında öne çıkan filmler şöyle;

Ailem ve Kurt (Ma famille et le loup / My Family and The Wolf, 2019)
Derin Kuyu (Shynyraw / Deep Well, 2018)
Elli Kelimelik Mektuplar (2021)
Eski ve Yeni (Staroye i novoye / Old and New: The General Line, 1929)
Fırtınadan Sonra (Umi yori mo mada fukaku / After the Storm, 2016)
İnatçı (1988)
Keşif (2018)
Kovan (2019)
Pırdino: Sürpriz Yumurta (2015)
Poppie Nongena’nın Uzun Yolculuğu (Poppie Nongena, 2019)
Robin Hood: Hırsızlar Prensi (Robin Hood: Prince of Thieves, 1991)
Samsara (2011)
Satıcı (Forushande / Salesman, 2016)
Sosyete Şaban (1985)
Vadiler Aslanı (The Proud Rebel, 1958)
Vincent’tan Sevgilerle (Loving Vincent, 2017)
Yaban (L’état sauvage / Savage State, 2019)
Zoraki Kral (The King’s Speech, 2010)
Festival ve Etkinlik Ajandası

Altın Koza Film Festivali

Ülkemizin en prestijli festivallerinden Adana Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, 12-18 Eylül tarihlerinde sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın başkanlığında, Festival Yürütme Kurulu Başkanlığı’nı Menderes Samancılar’ın üstlendiği festival, Adana’nın tarihi misyonu doğrultusunda, sinema dünyasını bir araya getirecek.

Yedinci sanatın gücü ve büyüsüyle, Türk halkının sinemaya duyduğu sevgiyle, Adana’yla özdeşleşen Altın Koza geleneğini beyaz perdeye yansıtacak olan 29’uncu Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde bu yıl; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Belgesel Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film Yarışması bölümleri yer alacak.

Festival kapsamında ayrıca; dünya sinemasından seçkiler, özel gösterim bölümleri, belgesel gösterimleri, söyleşiler, atölye çalışmaları, sinema sempozyumu, çocuklarla sinema bölümü ve sergiler de yer alacak.

Onur ödülleri açıklandı

Bu yıl, 29’uncusu düzenlenecek olan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri, Türk sinemasının ve tiyatrosunun değerli ismi, ustaların ustası Müjdat Gezen ve sinemanın değerli oyuncusu Hale Soygazi’ye veriliyor.

Adana Altın Koza Film Festivali jürisi belli oldu

Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanlığı’nı, yönetmen ve senarist Özcan Alper’in üstleneceği Adana Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen, Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde, yapımcı ve festival programcısı Julia Sinkevych, oyuncu Nazan Kesal, oyuncu Levent Özdilek, görüntü yönetmeni Gökhan Atılmış, müzisyen Fahir Atakoğlu, yazar ve akademisyen Prof. Dr. Umut Tümay Arslan jüri üyesi olarak yer alacak.

ENKA Sanat

Tiyatroya gönül vermiş büyük ustaların yaşam öyküleri ENKA Sanat’ta!

ENKA Sanat, Türk tiyatro tarihinin yapı taşlarını oluşturan birbirinden değerli sanatçıların ilham verici hikâyelerini 15 Ağustos haftası izleyiciyle buluşturacak.

ENKA Açıkhava Tiyatrosu’ndaki belgeseller haftası, 15 Ağustos Pazartesi günü Haldun Dormen’in yaşamını anlatan “Yaparsın Şekerim!” ile başlıyor; Afife Tiyatro Ödülleri’nin katkılarıyla hazırlanan bu belgesel, tutkunun, çalışmanın ve umudun öyküsünü aktarıyor.

16 Ağustos Salı akşamı sahnelenecek ENKA Sanat’ın yapım sponsorluğunu üstlendiği “Caniko”, Türk tiyatrosunun ve sinemasının duayen ismi Yıldız Kenter’in kişiliğini, hayata ve tiyatroya bıraktığı izleri bugüne dek birlikte oynadığı oyuncuların, aile fertlerinin, öğrencilerinin ve yakın dostlarının tanıklıklarıyla aktarıyor.

İzleyicilere bir özel tiyatronun hangi koşullarda ayakta kaldığını, ülkenin değişen kültürel iklimini ve Kenter Tiyatrosu’nun tarihini de aktaran belgesel, bugüne kadar gün ışığına çıkmamış çok sayıda fotoğraf ve kayıtla da farklı bir içerik sunuyor.

Sahnede 60 yılını tamamlayan, Türk tiyatrosunun usta ismi Genco Erkal’ın kariyerini ve sanat hayatını ele alan “Genco” ise 17 Ağustos Çarşamba akşamı bir kez daha ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nda olacak.

ENKA Sanat’ın yapım sponsorluğunda hazırlanan belgesel, yalnızca bir sanatçının kariyerini değil, Türk tiyatrosunun da önemli ve büyük bir dönemini anı ve anekdotlarla aydınlatıyor.

İstanbul Sinema Müzesi

Dünyanın en iyi sinema müzeleri arasında yer alan ve 18’inci yüzyıldan günümüze sinema tarihine ışık tutan 130 parça eşsiz esere ev sahipliği İstanbul Sinema Müzesi (İSM), geleceğin sinemacıları için bir eğitim programı başlatıyor.

Uzman isimlerin eğitmen olarak katılacağı “Gelecek Sinemada” projesi ücretsiz gerçekleştirilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Gelecek Gençlerde” destek program kapsamında İSM tarafından gerçekleştirilecek eğitim programı için başvurular 21 Ağustos 2022 tarihine kadar devam edecek.

Dinamik, yeni fikirlere, teknolojilere, hikâye anlatılarına açık bir alan olan “Gelecek Sinemada” Proje Geliştirme Atölyesi’yle, nitelikli sinemanın gelişmesi için proje ön yapım ve tasarım aşamalarının iyi çalışılması, yol haritasının iyi çizilmesi ve sektörün bir kültür olarak da gelişmesini amaçlanıyor.

Atölye tasarımını ve koordinatörlüğünü Prof. Dr. Nazlı Eda Noyan’ın üstendiği “Gelecek Sinemada” Proje Geliştirme Atölyesi’ne 16-26 yaş aralığındaki gençler seçilecek.

Atölye çalışmaları 5 ay sürecek.

“Fikirden Filme Giden Yol”, “Logline, sinopsis, treatman, senaryo”, “Bir filmin sahne analizi”, “Moodboard”, “İş akışı, planlama ve bütçeleme”, “Meslek birlikleri, marketler, fonlar”, “Sunum dosyasının sırrı”, “Proje Sunumu”, “Film ve Teorik Evren”, “Medya Hukuku”, “Kitlesel Fonlama Pazarlama, Dağıtım, Ürün Geliştirme” gibi başlıklarda eğitimlerin verileceği proje kapsamında

“Ustalarla Buluşma” bölümünde de Türk sinemasının önde gelen yönetmen ve oyuncularıyla buluşmalar gerçekleştirilecek.

“Gelecek Sinemada” Proje Geliştirme Atölyesi’nin yüzde 80’ine katılım sağlayanlara program sonunda katılım belgesi verilecek.

Atölye sonunda seçilen en başarılı ilk 3 film sunum dosyası sahibine staj imkânı sağlanacak.

Atölye programına katılım için başvurular www.geleceksinemada.com internet sitesi üzerinden yapılabilecek.

Sabancı Vakfı 7. Kısa Film Yarışması

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara sanat aracılığıyla dikkat çekmek amacıyla 2016 yılından bu yana düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın 2022 yılı başvuruları başladı.

Bu sene 7’ncisi düzenlenecek olan yarışmanın teması ise vakfın odak alanlarından biri olan “Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alan Genç Kadınlar” oldu.

Bu tema çerçevesinde düzenlenecek olan yarışma, “Başrolde İlk Kez… Hayattaki rollerine kendileri karar vermek isteyen tüm kadınlar için şimdi başrolde olma zamanı!” sloganı ile gerçekleştirilecek.

Toplumsal konuları sanatın gücüyle ve yaratıcı bakış açısı ile buluşturan Kısa Film Yarışması’na başvurular 18 Kasım tarihine kadar yapılabilecek.

Türkiye’de ne eğitimde ne istihdamda yer alan genç kadın sayısının önemli bir toplumsal mesele olduğunu ve bu konuyu her fırsatta görünür kılmayı hedeflediklerini ifade eden Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın bu yılki teması olan Ne Eğitimde Ne İstihdam Yer Alan Genç Kadınlar (NEET: Not in Employment, Education or Training), vakıf olarak önem verdiğimiz toplumsal meselelerin başında geliyor. Ne eğitimde ne de istihdamda yer alan kişileri anlatan NEET kavramı, günümüzde gençler için en büyük sorunlardan biri haline geldi. Ülkemizde 18-29 yaş arasındaki yüzde 50 oranındaki genç kadın ne yazık ki ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor. Bu kategoride maalesef Avrupa Birliği ülkeleri içinde birinci, OECD ülkeleri arasında da ikinci sırada yer alıyoruz.

Sabancı Vakfı olarak biz de iki yıl süren araştırma, paydaş toplantıları ve ön hazırlık süreci sonunda hem ülkemizde ve dünyada önemli bir soruna işaret eden hem de bizim deneyim ve birikimlerimizle katkı vereceğimize inandığımız NEET genç kadın sorununa odaklanmaya karar verdik. Bu kapsamda da Geleceğini Kuran Genç Kadınlar projesini bu yıl içinde hayata geçirdik. Bir kez daha altını çizmek isterim ki ülkemizdeki her iki genç kadından birinin ne bir işi var ne de eğitim alabiliyor. Meseleyi görünür kılmak öncelikli hedefimiz. Bu yüzden de bu yılki kısa film yarışmamızın temasını Ne Eğitimde Ne İstihdamda Yer Alan Genç Kadınlar olarak belirledik. Temamız ve sloganımız çok güçlü. Sanatın da toplumsal konular üstündeki etki gücüne inanarak umuyoruz ki yarışmamız ülke çapında farkındalık yaratılmasına katkı sağlayacaktır. Adayların hem bu soruna hem de çözüme odaklanacakları eserlerini heyecanla bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması Sanat Yönetmeni Zeynep Atakan da “Bu yıl 7’ncisi gerçekleşecek olan yarışmanın teması ile ilgili gelecek üretimler için çok heyecanlıyım. Çünkü yedi yıldır olduğu gibi bu yıl da çok güçlü bir program hazırlıyoruz. Bu anlamda Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması, yarışmanın yanı sıra Kamp, Buluşmalar, Market gibi etkinliklerin de olduğu çok güçlü bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. NEET konusu hem Türkiye’de hem de dünyada önemli sorunlardan bir tanesi ve bu konuda gelecek yaratıcı film çalışmalarının ayrı bir değeri olacağını ve hem Türkiye’de hem de dünyada ilgi çekeceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Başrolde İlk Kez” diyecek eserler için son başvuru tarihi 18 Kasım

Sabancı Vakfı 7’nci Kısa Film Yarışması için başvurular 18 Kasım 2022’ye kadar devam edecek.

Yarışmaya başvuracak eserlerin en fazla 5 dakika uzunluğunda olması ve ne eğitimde ne istihdamda yer alan genç kadınlar konusunu ele alması gerekiyor.

Eserler, öncelikle ön jüri tarafından değerlendirilecek ve finale kalan en az 10 en fazla 15 eser arasından jüri son değerlendirmeyi yapacak.

Yarışmaya başvuran eserlerin yönetmen (eser sahibi) ve / veya yapımcısından en az birisinin Türkiye Cumhuriyeti veya K.K.T.C. vatandaşı olması gerekiyor.

Bir kişinin birden fazla eser ile başvurabileceği yarışmaya daha önce herhangi bir yerde gösterilmemiş ve ödül almamış eserler kabul edilecek.

Eser sahiplerinin bugüne kadar çekmiş olduğu herhangi bir uzun metraj filmi bulunmaması gerekiyor.

Yarışma temasına en uygun şekilde eserini hazırlayan, kriterlere uyan, akılda kalıcı ve yaratıcı bulunan kısa filmlerin birincisine 25 bin TL, ikincisine 20 bin TL, üçüncüsüne 15 bin TL ödül verilecek.

Yarışmaya www.kisafilmuzunetki.org adresinden başvurulabiliyor.

The Roof at The Ritz-Carlton

Sezon boyunca en beğendiğiniz filmleri yeniden izlemek ya da adını çok duyup da bir türlü izleme fırsatı bulamadığınız filmler için The Roof at The Ritz-Carlton, İstanbul açık hava sinemasında sinemaseverleri ağırlıyor.

Sinema keyfini yaz boyunca sürdürmek isteyen sinemaseverler The Roof’taki açık hava sineması etkinliklerine Saat 19.00’da DJ performans ile başlayıp, saat 21.00’daki film gösterimleriyle devam edebilecek.

The Roof’un serinliğinde muhteşem bir sinema gecesine katılmak isteyenlerin mobilet.com üzerinden alabileceği biletlerin yanına ayrıca popcorn ve bir içecek ikram ediliyor.

16 Eylül’e kadar sürecek olan etkinlik programında “Fransız Postası”, “Yeşil Rehber”, “Muhteşem Showman” ve “Great Gatsby” gibi filmler yer alıyor.

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Kısa Film Yarışması

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB), bu yıl sekizincisini gerçekleştireceği “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” Kısa Film Yarışması senaryo başvuruları başladı.

Birliğin 2014 yılından bu yana başarıyla yürüttüğü ve artık gelenekselleşen yarışması, finansal okuryazarlık ve sermaye piyasalarına yatırım konusunda bilgi ve farkındalığı artırmak amacıyla bu sene “Filmler Kısa, Yatırımlar Uzun…” sloganıyla, “Sermaye Piyasalarında Yatırımcı Olmak” teması ile gerçekleşiyor.

16 Eylül 2022 tarihine kadar sürecek başvurular online olarak www.kameraelindegelecegincebinde.com internet sitesi üzerinden yapılabilecek ve yarışma, her yaştan katılımcıya açık olacak.
Yarışma sonunda dereceye girenler toplamda 70 bin TL’ye varan ödüller kazanacak.

Önce senaryolar seçilecek, sonra filmler çekilecek

TSPB’nin bu yıl düzenleyeceği kısa film yarışması yoluna yeni bir sayfa açarak devam ediyor; bu yılki yarışmaya katılacak sinemaseverler, önce temaya uygun senaryolarını gönderecekler.
TSPB Ön Jürisi tarafından değerlendirilen senaryolar daha sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Murat İri ve 2013-2017 yılları arası İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nde Senaryo Yazarlığı ve Senaryo Teknikleri dersleri veren, hali hazırda Kanal D İçerik Geliştirme Yöneticisi Duygu Ertekin tarafından seçilecek.

Ön elemede, temaya uygun olmayan ve iyi bir şekilde işlenmemiş filmler elenerek daha kaliteli filmlerin çıkması hedeflenmektedir.

Senaryo aşamasını geçenler “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” Kısa Film Yarışması’na bu senaryolarını filmleştirerek katılabilecekler.

Ön elemeyi geçen senaryoların sahiplerine; Murat İri ve Medcezir, Ufak Tefek Cinayetler, Menajerimi Ara, Yargı gibi izlenme rekorları kıran dizilerin ünlü yönetmeni Ali Bilgin’in katılımıyla ‘sinema unsurları’ konulu bir atölye çalışması yapılacak.

Sonrasında filmlerin çekimi için 2 Aralık 2022 tarihine kadar süre verilecek.

Toplamda 70 bin TL tutarında ödül!

Yarışmada ödül alan birinci filme 25 bin TL, ikinci filme 20 bin TL, üçüncüye ise 15 bin TL tutarında ödül verilecek.

Yarışmada, ayrıca 2014 yılından itibaren yarışmanın jüri üyesi olan ve 3 Ağustos 2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasında hayatını kaybeden sinema dünyasının önemli ismi Cüneyt Cebenoyan adına da 10 bin TL değerindeki “Cüneyt Cebenoyan Özel Jüri Ödülü” verilecek.

Amaç; yatırım konusunda bilgi ve farkındalığı artırmak

TSPB Genel Sekreteri Serdar Sürer, Birlik olarak büyük önem verdikleri ve 2014 yılından bu yana aralıksız devam ettikleri Kısa Film Yarışması’nın bu yıl da startını verdiklerini söyledi.

“Birlik olarak amacımız finansal okuryazarlık ve sermaye piyasalarına yatırım konusunda bilgi ve farkındalığı artırarak ülkemizdeki yatırım ortamının güçlenmesini sağlamak” diye konuşan Sürer, “TSPB olarak yatırımcıları bilgi ve birikimlerini geliştirmek için iletişim, eğitim ve etkinliklerimizi çok yönlü bir şekilde yürütüyoruz. Birlik olarak odağımızı her zaman ‘yatırımcılar’ oluşturuyor. Bu yıl sekizincisini gerçekleştireceğiniz kısa film yarışmamız da bu amaçla yürütülen önemli projelerimizden biridir. Ülkemizdeki sermaye piyasası yatırımcılarının uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olmaması eksikliğine dikkat çekmek amacıyla belirlemiş olduğumuz ‘Sermaye Piyasalarında Yatırımcı Olmak’ teması ve ‘Filmler Kısa, Yatırımlar Uzun…’ sloganıyla yola çıktığımız ödüllü yarışmamıza sinemaya gönül vermiş herkesi katılmaya davet ediyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.

Başvuru için son tarih

Senaryo başvurularının 16 Eylül 2022 tarihine kadar kabul edileceği yarışma, yurt içi ve yurt dışından herkesin katılımına açık.

Katılımın ücretsiz olacağı yarışmaya adaylar www.kameraelindegelecegincebinde.com internet sitesi üzerinden kayıt oluşturarak başvuru sağlayabilecek.

Senaryo ve filmlerin dilinin Türkçe olması, senaryoların üç en fazla beş sayfa olması ve filmlerin üç dakikayı geçmemesi gerekiyor.

Filmler üç jüri ekibi tarafından değerlendirilecek

TSPB Jürisi ve Senaryo Jürisi’nin değerlendirmesi sonrası, senaryo elemesini geçen katılımcıların filmleri sinema ve akademi dünyasının önemli isimlerinin yer alacağı Ana Jüri tarafından değerlendirilecek.

Jüride, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Kamera Kurgu Kuram ve Uygulamaları, Kurgu Atölyesi, Belgesel Film Yapımı ve Kurmaca Film Yapımı konusunda ders veren Alp Birol, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Murat İri, Hürriyet Gazetesi Yazarı Uğur Vardan, Sinema Yazarları Derneği üyesi sinema yazarı ve eleştirmeni Selin Gürel, izlenme rekorları kıran dizilerin ünlü yönetmeni Ali Bilgin ve ünlü oyuncu Feride Çetin’in yanı sıra TSPB adına TSPB Genel Sekreteri Serdar Sürer yer alacak.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU