İki yıldır etkisini sürdüren koronavirüs salgını kontrol altına alınmaya başlanınca, "24.00'ten sonra müzik yasağı" dışında tüm kısıtlamalar kaldırıldı.

Pandemide tek önlem olarak gece canlı müzik yasağının kalması, virüsün "bahane" olarak görüldüğü ve asıl amacın hayat tarzına müdahale olduğu tartışmalarını da alevlendirdi.

Son yıllarda çeşitli sıkıntılarla boğuşurken bir de salgın nedeniyle işleri bıçak gibi kesilip dara düşen müzik sektörü emekçileri, işletmeciler ve yatırımcıların bulunduğu milyonlarca kişi, yasağın bir an önce kaldırılmasını talep ediyor.

"Bir kararname, bir yönetmelik de sanatçının yanında yer almaz mı?"

Müzik birlikleri yetkilileri, 24.00'ten sonra canlı müzik yasağının neden hala kaldırılmadığını kendilerini de bilmediğini söylüyor.

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Şeşen, bu isimlerden biri. 

HES kodu sorulmaz, PCR testi yapılmaz, açık havada maske zorunluluğu kalkmışken müzik yasağının devam etmesine tepki gösteriyor Şeşen. 

Devlet yetkililerinden mantıklı bir yanıt beklediklerini kaydeden Şeşen, bu işe gönül vermiş yüzbinlerce insanın merakının giderilmesini istedi.

Anayasanın 64. maddesini hatırlatan Şeşen, "'Devlet, sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır' der ama nerede... bir kararname, bir yönetmelik de sanatçının yanında yer almaz mı?" dedi.

Turizm sezonunun yaklaştığına dikkati çeken sanatçı Şeşen, tatilcilerin denizden gelip yemeklerini yiyip akşam bir yere müzik dinlemeye gitmelerinin gece 22.30-23.00'ü bulduğunu ifade ederek, "Müziği 24.00'te kapattığınız zaman en az müzisyenler kadar işletme sahipleri de büyük zarar görecektir. Hele hele bunu yerli ve yabancı turiste anlatmaya imkan yok" diye konuştu. 

 

 

"En geç mayıs başında bu yasaklar kalkmazsa, hayat tarzına müdahale olduğunu düşüneceğim"

Halihazırda ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı bugünlerde bu "anlamsız" yasağın kimseye fayda sağlamayacağını savunan Şeşen'e "Bu durumu hayat tarzına bir müdahale mi" sorusan, "Bu soruyu, 'Ben 'hayat tarzına müdahale' gibi düşünmek istemiyorum. Eğer, en geç mayıs başında bu yasaklar kalkmazsa, ne yazık ki ben de böyle düşüneceğim" diye yanıtladı.

Son 2 yıldır süren pandemiden en olumsuz etkilenen alanların başında canlı müzik sektörünün geldiğine işaret eden Şeşen, müzisyenlerin yanı sıra ses-ışık sistemi firmalarında çalışanlar, güvenlik, ikram, ulaşım, konaklama, lojistik, sağlık, yiyecek-içecek göz önünde bulundurulduğunda milyonlarca kişinin istihdamının söz konusu olduğunu da aktardı.

"O kadar çok insan evine ekmek götürüyor ki müzik sektöründen" diyen Şeşen şunları söyledi:

"Hayatlarına kıyanlar, enstrümanlarını satanlar, sektör değiştirenler... O kadar olumsuzluk oldu ki bu iki sene içerisinde müzik sektöründe hala bir çözüm arayışında da görmüyoruz kimseyi. Canlı müzik yapan yerler, İçişleri Bakanlığı ya da yerel yönetimlerin denetiminde olan, ruhsatlı, sigortalı işçi çalıştıran, vergisini veren yasal işletmeler. Bunlara yasadışı yerler gibi davranmak niye? Hepsi ruhsatında ne yazıyorsa o saate kadar canlı müzik yapma hakkına sahip. Artık bıçak kemiğe dayandı."

Yetkililere çağrıda bulunan Şeşen, "Üç bakanımızdan da temsil ettikleri bakanlıklar adına  (TC Kültür Bakanlığı, TC İçişleri Bakanlığı, TC Sağlık Bakanlığı) ortak bir mutabakatla bu yasaklara son vermeleri hayati önem taşımaktadır" çağırısında bulundu. 

 

 

"Saatlerimizi geri verin"

Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Göçer de 24.00'ten sonra canlı müzik yasağının kaldırılması gerektiği görüşünde.

MSG ile MESAM'ın (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) geçen günlerde "saatlerimizi geri verin" şeklindeki ortak çağrısını yineleyen Göçer, salgın biterken, dünya yaralarını sararken müzik sektörü için de iyileşme vaktinin geldiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bakanlar Süleyman Soylu, Mehmet Nuri Ersoy ve Fahrettin Koca başta olmak üzere tüm devlet yetkilileri ve kamuoyuna çağrıda bulunduklarını belirten sanatçı Göçer, 24.00'ten sonra canlı müzik yasağının sona erdirilmesini talep etti.

 

 

"Müziğin mesleğimiz olduğunu, paramızı buradan kazandığımızı unuttular"

Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Gökyokuş da müzik yasağının bir an önce kaldırılması gerektiğini savundu.

24.00'ten sonra canlı müzik yasağının neden sürdürüldüğünü "mantık çerçevesine oturtamadıklarını" dile getiren Gökyokuş, pandemide kendi sektörlerinin pek çok iş alanına kıyasla çok daha büyük maddi zarar gördüğünü vurgulayarak, "Nasıl bir bakkalın dükkanı, bir restoran sahibinin restoranı, çalışanların bir iş yeri varsa, müziğin de bizlerin mesleği olduğunu, paramızı buradan kazandığımızı unuttular. Bir şey olduğunda ilk susması gereken sektör müzik diye bakılıyor. Eğlence deniliyor ancak sanat dalları keyiften ibaret değildir, üzüntülü zamanlarda da paylaşımlar olur" yorumunu yaptı. 

 

 

"Yapılanı hayat tarzlarımıza müdahale olarak görüyorum"

"Yasağın sürdürülmesinin farklı bir anlamı var mı ya da art niyet taşıyor mu" sorusunu Gökyokuş, "Bunu pandemi bahane edilerek hayat tarzlarımıza bir müdahale olarak görüyorum" diyerek yanıtladı. 

Salgının başlangıcında bazı sanatçıların kendi orkestralarına bireysel maddi katkı sunmaya çalıştığını ancak bunun sürdürülebilir olmadığını kaydeden Gökyokuş, Kültür Bakanlığı'nın 5 ay boyunca 1000'er TL olmak üzere 40 bin müzisyene toplam 280 milyon TL'lik ödeneğine ilişkin ise, "Merhem dahî olmayacak bir rakam ancak yine de meslek birliklerinin (MÜYORBİR, MESAM, MSG) çabalarıyla destek alınabilmiş olması da önemli. Üyelerimizin sosyal güvenceleri ve emeklilik hakları için de bir çalışma yürütülüyor" diye konuştu.

"Mekanlar ruhsatlı, neden hala müzik yasağı devam ediyor?"

Mekanların ruhsatlı olduğunu belirterek neden hala müzik yasağının devam ettiğini soran sanatçı Aslı Gökyokuş, tüm müzisyenler olarak bunu haklı talepleri olarak gördüklerini ve çağrılarının sonuçlanmasını istediklerini söyledi.

MÜYORBİR'in ardından MSG ve MESAM'ın da yasağın kaldırılması için çağrıda bulunduğunu belirten Gökyokuş sözlerini, "saatlerimizi geri verin" diyerek noktaladı.