Toprak canlıdır. Toprak, içinde sayısız canlılar barındırır.
Bir çay kaşığı toprak, tüm Amazon'dan daha fazla tür içermektedir.
Rattan Lal
0-30 cm derinlikteki 1 çay kaşığı doğal toprakta dünyadaki insandan daha fazla yaşayan organizma var.
Hasat sonu bakiye kalan buğday, arpa, yulaf, mısır, pamuk, ayçiçeği, şeker kamışı, pirinç ve benzeri anızlar toprak için önemli bir karbon besin kaynağıdır.
Karbon bakımından fakir toprakları zenginleştirmek için hasat sonu bakiyeler (anızlar) tekniğine uygun işleme ile toprakta karbon kaynağı olarak kullanılır.
Anız, toprakta işlendikçe toprağın karbon yutak alan özelliği ve toprakta humus oranı artar ve topraktan sera gazı emisyonları (metan, diazot monoksit, karbon dioksit) azalır.
Malçlama işleminden önce anız üzerine stabilize edilmiş hayvan gübresi veya kompost kullanılması tavsiye edilir.
Anız (hasat bakiyesi) malçlanırsa;
- Toprağın su tutma kapasitesi artar.
- Toprağın nemli kalması sağlanır.
- Sulama ihtiyacı azalır.
- Toprağın sera gazı karbon salım kaynağı olması önlenir.
- Toprakta karbon oranı artar.
- Toprak, sera gazı karbon yutak alanına dönüşür.
- Toprakta hem humus oranı hem de verimlilik artar.
- Toprağın biyolojisi sağlıklı hale gelir.
- Yeraltı su kaynakları beslenir.
- Yağmur suyu ve rüzgarla toprağın erozyona uğraması önlenir.
Topraktaki humus yaklaşık yüzde 58 oranında karbon içerir. Toprakta humus oranını artırmak isteniyorsa; hasat kalıntıları (anız) tarlada malçlanmalı.
Aşağıda tırnak içindeki bilgiler Tarım Orman Bakanlığı Çölleşme ile Mücadele Genel Müdürlüğü teknik raporu özetinden alınmıştır.
Türkiye'deki topraklarda 0-30 cm derinliğinde toplam organik karbon stok miktarı 3,5 milyar ton olarak hesaplanmıştır. Bir hektarda depolanan karbon miktarı yaklaşık ormanda 56 ton, mera alanlarında 50 ton, tarım alanlarında ise 36 tondur. Sektörlerin Türkiye ortalaması ise 44 ton olarak belirlenmiştir.
Toprak karbon (C) stok miktarının en fazla depolandığı alanlar orman alanları (yüzde 38,33) olup bunu yüzde 33,39 ile mera ve yüzde 26,94 ile tarım alanları izlemektedir. Sulak alanlar ve su yüzeyleri ile yapay ve çıplak alanlardaki TOK stokları ise Türkiye toplam TOK stokunun ancak yüzde 1,36'ün oluşturmaktadır.
"Modelleme sonucunda 6 arazi kullanım sınıfı için birim alandaki ortalama karbon miktarları;
- Orman Alanları için 55,68 ton C/ha,
- Mera Alanları için 49,77 ton C /ha,
- Sulak Alanlar ve Su Yüzeyleri için 49,71 ton C/ha,
- Tarım Alanları için 35,96 ton C /ha,
- Yapay Alanlar için 16,12 ton C /ha
- Çıplak Alanlar için 12,78 ton C /ha
olarak tahmin edilmiştir.
Not: 1 hektar 10 bin metrekaredir.
"Havza ölçeğinde en yüksek birim karbon miktarı 'Doğu Karadeniz Havzasında' (100,68 tonC/ha), en düşük birim karbon miktarı ise 'Meriç Ergene' (34,03 tonC/ha) havzasında belirlenmiştir."
Türkiye'deki topraklar, organik karbon içeriği bakımından oldukça fakirdir (Şekil 5).
Şekil 5 incelendiği zaman Türkiye topraklarının yüzde 70'in az organik karbonlu ve yüzde 20'sinin ise çok az organik karbonlu olduğu anlaşılmakta.
Yani Türkiye'deki toprakların yüzde 90'nı organik karbon bakımından oldukça fakir olduğu anlaşılmaktadır.
Topraklarda toprak organik madde (SOC) miktarının yüzde 1'in altında oluşunun sebebi; bilinçsiz sulama, aşırı kimyasal kullanımı, derin sürüm, anız yakmak, toprağın çıplak bırakılmasıdır.
Diğer yandan anız yakılan topraklarda toprak organik karbon (SOC) yüzde 1'nin altına düşmekte ve toprak, karbon bakımından fakirleşmektedir.
Diğer yandan Türkiye'de tarım topraklarında anız yakılarak karbon bakımından daha fazla fakirleştrilmekte ve toprağı karbon yutak alanından karbon salım alanına dönüşmekte.
Kişi başına gelir düzeyi düşük olan ülkelerde tarımsal üretimi artırmak adına anız yakılmakta.
Anız yakılması esnasında toprağın en üst katmanında sıcaklık 50-750 oC'ye kadar çıkar; bu sıcaklık toprağın 0-3 cm derinliğinde ayrıştırıcı mikroorganizmaların zarar görmesine neden olur.
Anız yakılan toprakların;
- Su tutma kapasitesi düşer ve suya olan ihtiyacı artar.
- Tarımsal üretim verimliliği, yüzde 30 oranında, düşer.
- Ürün kalitesini düşürür.
- Karbonu, azotu ve fosforu yanar ve temel besin maddeleri topraktan uzaklaşır (bir ton anızın yakılması sonucu organik karbonun yanı sıra 4-6 kg azot, 1-2 kg fosfor ve 15-20 kg potasyum kaybı olur. Hektar başına karbon kaybı ise 1,75 ton olur. Diğer yandan bir ton çeltik samanının yakılması sonucu 400 kg organik karbonun yanı sıra 6,5 kg azot, 2,1-2,3 kg fosfor, 15-17,5 kg potasyum ve 1,2 kg kükürt kaybına neden olur. Hektar başına ise 2400 kg karbon, 35 kg azot, 3,2 kg fosfor ve 21 kg potasyum kaybı olur).
- Aşırı kimyasal gübre kullanılmasına neden olur ve üretim maliyetleri artar.
- Yüzeyindeki ve 0-3 cm derinlikteki solucan, börtü, böcek dahil tüm canlılar (organizmalar dahi) diri diri yanar.
- Biyokimyası bozulur.
- 0-3 cm derinlikte toprak organik madde (SOC) azalır/fakirleşir (SOC, topraktaki önemli besin kaynağıdır).
- Yağmur suyu ve rüzgarla erozyona uğramasını ve toprak organik karbonunun yok olmasını hızlandırır.
- Kurumasını hızlandırır.
- Sıkışmasını artırır.
- Asitleşmesine neden olur.
- Doğal dengesi bozulur ve üretimde hasatlıklarla mücadele artar.
Anız yakılması, iklim değişikliği etkisini artırıyor ve şehirleri gaz odalarına dönüştürüyor.
Tahıl anızı yakıldığında azotun ve kükürdün ortalama yüzde 80'i, fosfor ve potasyumun ise yüzde 40'ı atmosfere salımlanır. Bir hektar tahıl anızı yakıldığında, 1920 kg karbon, 25 kg azot, 6 kg potasyum, 3 kg kükürt ve 1 kg fosfor kaybı olur.
Anız yakılması sonucu önemli bir biyokütle yenilebilir enerji kaynağı heba edilir. Biyoenerji sektörü gelişemez. Fosil yakıta bağımlılık ve sera gazı salımı artmaya devam eder.
Yukarıda sıralan maddeler anızların yanlış yönetilmesi sonucu oluşur. Toprağı fayda değil zarar verilir.
1999 verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 4 milyon hektar anız tarlasında yılda 6 milyon ton ila 8 milyon ton arasında anızın yakıldığı iddia edilmekte.
2012 yılında yapılan bir çalışmaya göre 4.020.000-5.360.000 ton anız yakıldığı tahmin edilmekte.
2012 yılı verilerinin ortalaması veri olarak alındığında 4 milyon 690 bin ton anız (tamamı buğday anızı kabul edilmiş) yakılması sonucu, 8 milyon 381 bin ton sera gazı CO2 salımlandığı anlaşılmaktadır. 2012 yılında sera gazı salım değeri, yaklaşık 400 milyon ton/yıldır.
İki soru;
- Anız yakılması sonucu oluşan 8 milyon ton/yıl sera gazı 400 milyon ton/yıla dahil edildi mi?
- Anız yakılan topraklardan ne kadar sera gazı karbon salımlanmakta?
Hindistan'da yapılan bir çalışmada 1 ton anızın yanlış yakılması sonucu;
- 199 kg uçucu kül,
- 60 kg karbon monoksit,
- 1460 kg sera gazı karbon dioksit,
- 2 kg kükürt dioksit,
- 3 kg partikül madde,
- 1,6 kg azot oksitler,
- 9,5 kg metan (CO2'ten göre 23-25 kat daha fazla sera gazı etkisine sahip),
gibi kirleticiler atmosfere salımlanmakta.
Diğer yandan, emisyon faktörü hesaplamasına göre 1 ton mısır sapının gelişi güzel açık alanda yanlış yakılması sonucu;
- 2,33 ton sera gazı karbon dioksit,
- 80,3 kg karbon monoksit,
- 3,6 kg azot oksitler,
- 0,07 kg nitröz oksit (güldürücü gaz) (CO2'ten 300 kat daha fazla sera gazı etkisine sahip),
- 4,4 kg uçucu organik maddeler,
- 3,4 kg metan (CO2'ten göre 23-25 kat daha fazla sera gazı etkisine sahip),
gibi kirleticiler salımlanır.
Hasat bakiyelerinin (anızların) yanması sonucu çeşitli kirleticiler için kullanılan spesifik emisyon faktörü Tablo 1'de verilmiştir.
Anız yakılması sonucu oluşan siyah karbon, hava kirliliğine, iklim değişikliğine ve kriyosferde (kar ve buz bölgeleri) artan erimeye katkıda bulunan kısa ömürlü bir iklim kirleticisidir.
Anız yakılması hem hava kirleticileri hem de ciddi sera gazı karbon salım kaynağıdır.
Anız yakılması, dünyadaki toplam emisyonların yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan önemli bir karbondioksit (CO2), uçucu organik bileşikler (VOC'ler), nitrojen oksitler (NOx) ve hidrokarbonlar (HC) kaynağıdır.
Anız yakılması, çevrenin kirlenmesine neden olur. Eksik yanma sonucu oluşan hava kirliliği, insan sağlığı için çok tehlikelidir.
Toprakta anız malçlandığı zaman toprakta organik madde oranı artar. Toprak organik madde (SOC), yağmur sularının toprak tarafından emilmesini ve tutulmasını sağlar, topaklaşmayı temin ederek erozyonla taşınmasını önler ve toprağın havalanmasına yardımcı olur.
Toprağı zenginleştirmek ve toprağı karbon yutak alanına dönüştürmek için Karbon Çiftliği uygulamaları ve pratikleri konusunda çiftçiler bilgilendirilmeli.
Anız, özellikle kışları, toprak örtüsü olarak kullanılabilir.
Anızlar (hasat bakiyeleri) biyokütle olarak termik santrallerde ve çimento tesislerinde fosil yakıtların yerine belli oranda pelet ve briket halinde kullanılabilir.
Tarımsal atıkların (anızların) yönetimine ilişkin ulusal bir sürdürülebilir bir yönetim modeli oluşturulmalıdır. Hindistan bu konuda çalışmalara başladı.
Anız (hasat bakiyesi) sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde yönetildiği zaman;
- Kaliteli, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam sağlanır.
- Sürdürülebilir tarımsal üretim sistemi ve tarım ekonomisini karbondan arındırma çağrısı gerçekleşir.
- Atıkların (anızların) değerlendirilmesi ve katma değerli ürünlerin üretilmesi gibi fırsatlar artar.
- Toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirme ve sürdürülebilir geçim fırsatları sağlama potansiyeline sahip olan hasat atıklarını (anızları) yakmaya yönelik alternatif seçenekler ortaya konulur.
- Hasat atıklarının (anızların) yeniden kullanımı ve geri dönüştürülmesi yoluyla örneklenen tarımsal üretim sisteminde döngüsellik sağlanır.
- İklim değişikliğinin azaltılmasına katkı verilir.
- Çiftçilerin gelir kaynağı artırılır.
- Tarımsal gelişime katkı sağlanır.
- Sürdürülebilir bir şekilde anızlardan üretilen briketlerin ve peletlerin termik santrallerde ve çimento tesislerinde ve anızların kağıt hamuru üretiminde kullanılması teşvik edilerek hem yeni iş gücü alanları oluşturulur hem de sera gazı karbon salımı azaltılır.
- Anız, toprağı iyileştirici ve su tutma kapasitesini artırıcı kompost üretiminde kullanılması teşvik edilebilir.
Anız (hasat bakiyesi) tekniğine uygun yönetilirse toprakların yutak alanına dönüştürülmesi sağlanır.
Kış geldi ağaçlar yapraklarını döktü, dökülen yapraklar önemli bir kompost üretme ve malçlama hammaddesidir.
Türkiye, sera gazı salım hesaplaması yaparken anız yakılması ve toprak salımı sonucu oluşan sera gazı salım miktarlarını mutlaka hesaplamalıdır.
Türkiye'de oluşan anız (hasat bakiyesi) tespiti yapılmalıdır.
Hindistan'da anız yakılan yerlerin uydu görüntüleri Şekil 9'de verilmiştir.
Türkiye, uydu yolu ile anız yakılmasını takip etmeli ve sera gazı emisyonunu hesaplamalıdır.
Hindistan'da termik santraller, yüzde 5 oranında biyokütle (anız (hasat bakiyesi)) yakmak zorundadır. İki yıl içinde bu oran yüzde 7 olacaktır.
Böylece termik santrallerden hem sera gazı salımını azaltılması hem de anız yakılmasına son verilmesi hedeflenmektedir.
Son söz
İlginç bir ülkede yaşıyoruz.
Her yıl İpsala'da "çeltik anızı yapma şenliği" düzenleniyor. Önemli bir kompost, biyokütle ve malçlama hammaddesi olan binlerce ton anız yakılarak çevre kirletiliyor ve toprak organik karbon bakımından fakirleştiriliyor.
Anız yakılırken çıkan dumanlardan kuşlar etkileniyor. Yetkili, "Kuşlar da bir süre başka yerde uçsun, kanatları var" diyor.
Trakya Türkiye'nin organik karbon bakımından en fakir bölgesidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish