Bir ofiste 9-5 mahsur kalmak istiyorsanız buyurun, ben hamağımda olacağım

Kovid'den sonra kesinlikle anlıyoruz ki "Bir günlük iş yaptım" demek için yaklaşık 20 km yolculuk yapıp ortak kullanılan ve bozulmak üzere olan bulaşık makinesinden bir kahve fincanı almak gerekmiyor

"Evden çalışmanın geçen 18 ayda icat edilmiş bir kavrammış gibi tartışıldığını görmek olağanüstüydü" (Pexels)

Bu (umuyorum ki) geç pandemi döneminin en çok fikir ayrılığına sebep olan tartışmalarından biri, ülkedeki herkesin mümkün olan en kısa zamanda ofislerine dönüp hafta içi her gün her dakika orada kilitli kalması gerekip gerekmediği sorusu oldu. Bu, kulağa işe gidip gelme taraftarlarının bir karikatürü gibi geliyorsa, aslında pek de öyle değil.

Hemen hemen ilk aşının ilk pazıya girdiği andan itibaren basın sektörü ofis anahtarlarını şıngırdatmaya başladı ve kahve makinesini çalıştırdı. Hadi! İşe dönüyoruz! Bu sözümona "evden çalışma" yeter: Hepimiz yataktan çıkmadığınızı biliyoruz! Ağustos başından bu yana işe yönelik yeni, esnek bakış açısının norm haline gelmesine izin verilirse, bunun ekonomimizi alabora edeceği motifini işleyen üç ayrı köşeyazısı gördüm. Gün ortasında, masaj yaptırmadan önce havuzumdayken onları hafif bir okuma olarak rahatlatıcı buluyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Benim gibi mutfaklarında, çatı katlarında ve boş odalarında iş ve kariyer kurmuş milyonlarca insan için evden çalışmanın sanki a) sadece geçen 18 ay içinde icat edilmiş bir kavrammış, b) özünde bir kaçış, iş gücünün bir zamanlar üretken bir kesiminin boşta kalma, bitkilerini sulama ve Succession'ı izleme fırsatıymış gibi tartışıldığını görmek olağanüstüydü. Pandemi başladığından beri bir kitabı yazmayı bitirdim ve tamamen farklı bir kitap yazdım; yalnızca bugün 3 bin kelime yazdım. Bu çalışmaların herhangi birinin mutlaka iyi olduğunu söylemiyorum ama bunu yazmak için bir ofise yolculuk yaparak bir saatimi harcasaydım, yarısında bir amirle bir değerlendirme yapsaydım ve Fantasy Bake-Off ligi (The Great British Bake Off adlı TV programında her hafta kimin kazanacağı üzerine çevrimiçi oynanan oyun -ed.n.) hakkında 9 farklı tarafın olduğu bir tartışmaya dahil olsaydım kesinlikle daha iyi olmazdı.

Bir istasyona girdiğinizde seyahatlerimizle aramızdaki ilişkiyi virüs tarafından askıya alınan ve şimdi duygusal olarak tekrar alevlenen bir tür romantizm olarak yeniden çerçevelemeye çalışan reklamlar görürsünüz. "Eski güzel işe gidiş gelişlerin şerefine!", "Telefon operatörünüz bu sıcak tünelde size yeniden hoş geldin diyor!" Düşmanlarımız yataktan istediğiniz zaman kalkma hakkınız olduğu fikrine ne kadar karşıysa, evden çalışan arkadaşlarımın çoğu da bu tür söylemlere aynı şiddetle karşı çıkıyor. Ama ben öyle değilim. Gece işi (stand-up komedi) büyük miktarda işe gidip gelme içeren biri olarak, Joni Mitchell'ın tabiriyle, olayı iki taraftan da görebildim, gerçi o bildiğim kadarıyla modern işyeri anlayışı hakkında şarkı söylemiyordu.

Uyuduğunuz yerle aynı olmayan bir yerde çalışmanın, faturalarınızı ödemenin, Jamie Oliver'ın yaptığını gördüğünüz için çocuklarınızla pek de fikriniz olmadan pizza yapmaya çalışmanın faydalarını inkar etmek mümkün değil. Mekan değişikliği, yaratıcılık ve genel olarak zihinsel sağlık için değerlidir. Tanrı biliyor ya, işe gidip gelme olmasaydı paha biçilmez podcast endüstrimiz dizleri üstüne çökerdi.

Elbette şimdi anlıyoruz ki "Bir günlük iş yaptım" demek için yaklaşık 20 km yolculuk yapıp ortak kullanılan ve bozulmak üzere olan bulaşık makinesinden bir kahve fincanı almak gerekmiyor. Esnek çalışma korkulacak bir fikir değil. Sadece insani bir gerçeği yansıtıyor: Bazı günler, diğer günlerden daha fazlasını yaparsınız. Bazen bir rapor bitirmek yerine ailenizle vakit geçirmeniz gerekir, başka günlerde gece 01.00'e değin çalışabilecek kadar enerjik hissedersiniz. Belki de 5 günün ikisi veya üçünde ofise gidersiniz. Başka bir deyişle, insan gibi çalışırsınız. İşiniz okula gittiğiniz günlerin 50 yıl sürecek uzatmaları değil. Bu Kovid döneminden alınacak radikal bir ders gibi görünmüyor.

Ama pazartesiden cumaya, 9'dan 5'e kadar çalışmak istiyorsanız, buyurun. Hepimiz farklı çalışıyoruz. Bunu kabul etmenin zamanı geldi. Bana ihtiyacınız olursa, ben hamağımda olacağım.



Mark Watson'ın makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Bir ofiste 9-5 mahsur kalmak için kilometrelerce yolculuk yapmak istiyorsanız buyurun, bana ihtiyacınız olursa hamağımda olacağım

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU