TKK marketleri, tanzim satış çadırlarının işlevini görecek...Ulusoy: Seçim öncesi, 'hayat ucuzlayacak' mesajı vermek istiyorlar

Tanzim satış çadırları yerel seçimler öncesinde devreye sokuldu. Çadırlar seçim sonrası kaldırıldı. Şimdi de TKK marketlerinin sayısı artırılacak. Bununla fiyatlar mı düşürülecek yoksa yine seçim malzemesi olarak mı kullanılacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Tarım Kredi Koperatifi marketinden alış veriş yaptı / Fotoğraf: AA

Temel gıda maddelerindeki "fahiş fiyat" artışı gündemdeki yerini koruyor.

Yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşlar fiyatlardan şikayet ederken, hükümetten müdahale geldi.

Önceki gün Tarım Kredi Kooperatifi (TKK) marketlerinde alışveriş yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 500 metrekareden az olmamak üzere Türkiye genelinde 1000 marketin açılması için talimat verdiğini söyledi. 

Erdoğan; çeşit, ürün ve kalite noktasında TKK marketlerinde fiyatların "gayet uygun" olduğunu belirtti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan'ın bu açıklamaları geçmişte hayata geçirilen bir uygulamayı akla getirdi. 

Bilindiği gibi yüksek sebze ve meyve fiyatlarını düşürmek için 2019'da ülkenin birçok noktasında tanzim satış çadırları kuruldu.

31 Mart yerel seçimleri öncesi propaganda dönemi boyunca açık kalan tanzim çadırları seçimlerden kısa bir süre sonra kaldırıldı.

Şimdi ise aynı misyonun Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla yerine getirileceği sinyalleri veriliyor. 

Edinilen bilgilere göre, Türkiye genelinde şu an 483 kooperatif market hizmet veriyor. 

Erdoğan'ın talimatı üzerine ise bunlara 1000 market daha eklenecek.

 

Grafik

 

Gerçekten TKK marketlerinde "fiyatlar uygun" mu? Sadece bazı ürünlerin fiyatına bile bakıldığında bugünlerde fahiş fiyat uygulamakla suçlanan üç harfli marketlerden aşağı kalan tarafı yok.

TKK marketlerinde bazı ürünlerin fiyatı:

5 litre zeytinyağı:           149,90

2,5 kilogram fasulye:       39,15

2,5 kilogram mercimek:   36,70

1 kilogram kaşar peynir:  54,90

1 kilogram siyah zeytin:   29,90

1 kilogram filiz çay:          35,90

1 litre süt:                           6,45

Farklı markalara ait benzer ürünler, BİM, A101 ve Şok'ta hemen hemen aynı fiyatta. Hatta bazı ürünler bu marketlerde ucuz iken TKK marketlerinde ise daha pahalı. Migros ve Carrefour ile kıyaslandığı da ise TKK marketlerinin fiyatları bir ölçüde daha düşük kalabiliyor.

Daha önce sayıları 500'ün üstünde olan TKK marketlerinin zarar etmesinden dolayı kapatıldığı da bilinen bir gerçek. Erdoğan'ın "fahiş fiyatlardan" şikayet etmesi üzerine pek çok kalemde indirime gittiği belirtilen TKK'nın toplamda ciddi zarara ettiği ifade edildi. 

TKK marketlerin zararı 58 milyon lirayı geçti

Erdoğan'ın fiyatlarını uygun bulduğu Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinin şirket ismi Tarım Kredi Birlik Tarım Ürünleri. 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan TKK'dan alış veriş yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan TKK'dan alış veriş yaptı / Fotoğraf: AA

 

Şirketin bilançolarına göre 2019 yılında zararı 46 milyon 5 bin 231 lira oldu. Bu zarar bir yılda 12 milyon 248 bin 330 lira artarak, 2020 yılında 58 milyon 253 bin 561 liraya çıktı.

Edilen zarara rağmen yüksek enflasyon nedeniyle yapılan yüksek zamların vatandaşa getirdiği yükün biraz olsun hafifletilmesi için TKK marketlerinin sayılarının çoğaltılacağından ısrar edileceği anlaşılıyor. 

Peki marketlerin sayılarının artırılmasının "fahiş fiyatların" aşağı çekilmesine etkisi olur mu? 

Yaşanan tartışmayı Independent Türkçe'ye değerlendiren ekonomistler, bunu realist bulmuyor.

"Benzer yaklaşımlarla halkın duyguları ötelemek istiyorlar"

Enflasyon Araştırma Grubu Yöneticisi ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, marketlerin açılmasının fiyatlara etkisinin olmayacağı görüşünde.

 

Veysel Ulusoy
Veysel Ulusoy / Fotoğraf: Twitter


Hükümetin ikilem yaşadığı kaydeden Prof. Dr. Ulusoy, "Esas itibariyle fahiş fiyatlar varsa enflasyon yüzde 19,58 olamaz. Enflasyon yüzde 19,58 ise ne fahiş fiyat olur ne de TKK marketlerinin açılması gündeme gelir" dedi.
Ortada bir sosyalizm ve komünizmcilik oyunun oynandığını aktaran Ulusoy, "Bunu benimsemediklerini biliyorum ama yine seçimin son gününe kadar ‘hayat ucuzlayacak, yapıyoruz, ediyoruz' gibi benzeri, yaklaşımlarla halkın duygularını ötelemek isteyecekler" diye konuştu.

"Fiyatların düşmesi için ücretlerin yükseltilmesi gerekiyor"

Marketlerin açılmasını yerli TOGG arabası ve çıkarılan doğalgaz konusuna benzeten Ulusoy, meselenin ekonomik sloganvari bir yaklaşımdan ibaret olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Marketlerin fahiş fiyatların inmesine etkisi olmaz. TKK, BİM, A101 ve Migros'ta fiyat seviyesi farklı olsa da enflasyon oranı aynıdır. Fiyat seviyesinin farklı olması alım gücü gibi nedenlere bağlıdır. Yani hem ucuz hem pahalı marketlerde oran aynıdır. Şu an pahalılık ve ucuzluk arasındaki bağlantı kopmuş vaziyette. Fiyatların düşmesi için ücretlerin yükseltilmesi gerekiyor. Çark dönmeli, çarkın döndüğü yerde uzun dönemde enflasyon aşağı doğru bir eğilim gösteriyor. Bu eğilimi yaratmanın en güzel yaklaşımı halka alım gücü yaratmak ve hakkı olan bedeli vermektir."

"TKK çiftçiyi destelemek için kuruldu"

Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Masum Türker ise marketlerin açılmasıyla geçte olsa bir yanlıştan dönüldüğü görüşünde.

 

Masum Türker
Masum Türker / Fotoğraf: Twitter

 

Tarım Kredi Kooperatiflerinin Cumhuriyetin ilk yıllarında çiftçiyi desteklemek için kurulmuş bir organizasyon olduğunu hatırlatan Dr. Türker, "Maalesef bu organizasyon bir taraftan Avrupa Birliği'ni kışkırtması ve rahat mal satmak istemesi, diğer taraftan da IMF ile yapılan görüşmeler sırasında ülkedeki ticaretin kontrol edilmek istenmesi nedeniyle kooperatiflerin sahası daraltıldı" şeklinde konuştu.
Türkiye'de maliyet enflasyonunun yaşandığını kaydeden Türker, pahalılığın cumhurbaşkanına sunulduğu gibi faizden kaynaklanmadığını söyledi.

"Marketlerin fiyatlara bir etkisi olmaz"

"Bir ülkede faiz mevcut enflasyondan 2 puan yüksel olmalıdır ki enflasyon kontrol edilebilsin" diyen Dr. Türker, enflasyonun yüksek döviz kurundan kaynaklandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bin marketin açılması çiftçilere moral olur. Daha çok üreticiye yönelik bir adım. Doğrusu bu üretici içindir. Marketlerin açılmasının fiyatlara bir etkisi olmaz. Genel anlamda fiyatları düşürmek için mutlak süratle dövizi kontrol altında tutmak lazım. Önemli bir diğer konu da enerji meselesi. Bundan sonra enerjiyi kesinlikle özelleştirmemek gerekir. ABD de bir dönem bu girdaba girdi ama enerji üretiminin yarısından fazlasını millileştirdi. Yani bir anlamda devlet hem finanse ediyor hem de enerji şirketleri istedikleri maliyeti bildirebiliyor."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU