Bilişim teknolojilerinde yetenek savaşı kızışıyor... Hangi dijital becerilere talep artıyor?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Görsel: Pixabay

Dijital dönüşüm, daha iyi olanaklarla dolu bir dünya inşa ediyor. Tek tıkla telesağlık kontrollerini planlamaktan akıllı arabalara, en kısa bekleme süresiyle gideceğimiz yere en kısa rotamızı belirlemeye kadar, hayatımızı daha önce hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde etkiliyor.  

İnsanlar bir dijital dönüşüm yolculuğunun her iki tarafında bulunuyor. Bir yanda yetenekleri ve stratejileriyle dijital bir girişimin kolaylaştırıcıları, diğer yanda ise keyifli deneyimlerin tüketicileri konumunda oluyorlar.

Bu nedenle dijital dönüşümün çarklarını döndürmek için bilişim teknolojileri yeteneklerine daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Birçok endüstri ve farklı alanın BT endüstrisi kadar dijital becerilere sahip yeteneklere ihtiyacı artıyor.

İnsanlar için yeni iş türleri gelişirken hangi dijital beceriler öne çıkıyor? 

Önce BT işlerinin artışını etkileyen faktörlere değinmek istiyorum. Bunlar;   

  • Rutin iş süreçlerinin otomasyonu,
  • Dijitalleşme,
  • Uzaktan çalışma,
  • İş zekâsı, pazarlama otomasyonu vb. için en son teknolojilerin benimsenmesi.

Önümüzdeki on yıl içinde gelecekteki işlerin önünü açacak dijital beceriler ise şu şekilde: 


Yazılım geliştirme

2020 Gelişen İşler Raporunda LinkedIn, Full-Stack Mühendislerini (tüm yazılım teknolojisine hâkim olan) en hızlı büyüyen işler arasında dördüncü sıraya koyuyor. 2015'ten bu yana, bu kategorideki iş rollerinin miktarı hızla artıyor.


Veri analitiği

Dünya Ekonomik Forumu, 2022 yılına kadar şirketlerin yüzde 85'inin günlük iş akışlarında veri analitiği ve büyük veri teknolojilerini uygulayacağını tahmin ediyor.

Bu eğilim kaçınılmaz olarak veri analistlerine olan talebi etkiliyor. Bu uzmanlar, şirketlerin pazarlama, müşteri yönetimi, iş süreçlerinin iyileştirilmesi ve daha fazlasıyla ilgili eyleme geçirilebilir iç görülere sahip olmasını sağlıyor.

Özetle, veri analistleri verilerle çalışarak "topla, çalış, yorumla, uygula" döngüsünden geçiyorlar.


Düşük kod geliştirme

Bu yılın düşük kod geliştirme yılı olacağını öngörenler vardı. Bu işletmelerin önemli zaman ve finansman yatırımları olmadan güçlü BT altyapılarını hızla dağıtmalarını sağlayacak platformlara ve çözümlere odaklanması anlamına geliyor.  

Düşük kod geliştirme konusunda uzmanlığa sahip geliştiriciler, şirketlerin iş fikirlerini hızlı bir şekilde test etmelerine, gerekirse pivotlar yapmalarına, zamandan ve maliyetten tasarruf etmelerine olanak tanıdığı için daha popüler hale geliyor.


Siber güvenlik

Veri ihlalleri ve güvenlik açıkları arttıkça siber güvenlik uzmanları işverenler arasında talep görüyor. Yukarıda bahsettiğim LinkedIn raporu, siber güvenlik uzmanları arasında da bir büyüme olduğunu gösteriyor.

Siber güvenlik alanındaki beceri eğilimleri de çeşitleniyor. Bu becerilerin artması, günümüzde şirketlerin güvenli BT altyapılarını sıfırdan inşa etmelerine de neden oluyor.

Ayrıca, siber güvenlik becerileri yalnızca BT uzmanları için değil, hukuk, sağlık, finans vb. dahil olmak üzere diğer alanlar için olmazsa olmaz hale geliyor.


Makine öğrenimi

Makine öğrenimi (ML), BT endüstrisinin ötesinde yaygın olarak benimsenen başka bir beceri. Örneğin, Avrupa'daki ilaç ve kimya endüstrileri, makine öğrenimi ve büyük veri mühendisleri, veri bilimciler ve otomasyon mühendisleri için artan bir taleple karşı karşıya.

Teletıpın yükselişi, teknoloji odaklı refah ve hastalık teşhisine teknoloji destekli yaklaşım gibi faktörler, bu alanda ortaya çıkan işleri teşvik ediyor.

Ancak, kendi alanlarında makine öğrenimini benimseyen tek sektör ilaç ve sağlık sektörü değil. Bugün, makine öğrenimi; şirket maliyetlerini düşürmeyi, müşteri içgörüleri oluşturmayı ve müşteri deneyimini iyileştirmeyi içeriyor.

ML için geleceğin neler getireceğini kim bilebilir?

Emin olduğumuz bir şey var: makine öğrenimi bir süre bizimle kalacak. 


Yapay zeka

Yapay zeka (AI), günümüzde birden fazla sektöre güç veriyor. Müşteri desteği almak için bir sohbet robotu ile iletişim kurduysanız, müşteri davranışı veya buna benzer bir şey hakkında bilgi elde etmek için pazarlama öngörüleri yazılımı kullandıysanız bir dereceye kadar AI ile etkileşim kuruyorsunuz.

2020'de Udemy, gelecekteki beceriler hakkında daha fazla bilgi edinmek için platformlarındaki kursları ve müfredatları inceledi.

Sonuçlar, yapay zeka, veri bilimi, bulut geliştirme ve web geliştirmenin en iyi teknik beceriler olduğunu gösterdi. Ayrıca, her alanda yetenek eksikliği yaşandığı ortaya çıktı.

Örneğin, ankete katılan şirketlerin yüzde 35'i yapay zeka, veri bilimi, sinir ağları vb. alanlarda uzman eksikliğine işaret etti. 


Toparlamak gerekirse, geleceğin en iyi dijital becerileri şu işlerden oluşuyor:

  • Yazılım geliştirme
  • Düşük kod geliştirme
  • Veri analizi
  • Makine öğrenme
  • Yapay zeka
  • Siber güvenlik

Artık gelecekteki dijital becerilerin farkında olduğunuza göre, kuruluşunuzda hangilerini geliştirmektesiniz? Test edin bakalım.


Dijital beceriler soft becerilerle tamamlanıyor  

Bununla birlikte, bahsetmeye değer bazı soft beceriler de bulunuyor. Doğrudan dijital alanla ilgili olmasalar da, çalışanlar arasında en çok önemsenen becerilerden söz ediyorum.

Örneğin; problem çözme, eleştirel düşünme, etkili iş birliği, karar verme, kendi kendine öğrenme, profesyonel yazma ve konuşma, duygusal-sosyal zekâ uyarlanabilirlik, esneklik, merak  becerileri son yıllarda öne çıkıyor. 

İşletmeler artık insanları peşinden sürükleyecek ve sorumluluk alacak proaktif ve kendi kendine yeten iş gücüyle ilgileniyor.

İnsanlara öğretmemiz gereken şey, daha çok insan gibi olmak, makinelerin yapamayacağı şeyleri yapmak. Sıradan becerilere sahip bir çalışan olmak için bundan daha kötü bir zaman olmamıştı.

Çünkü bilgisayarlar, robotlar ve diğer dijital teknolojiler bu becerileri ve yetenekleri olağanüstü bir oranda kazanıyor. Bu nedenle dönüşüme fabrikadan değil insandan başlamamız, verimlilik artış hızında yaşadığımız yavaşlamadan kurtulmamız gerekiyor. 

Ne yazık ki insanlar hangi becerilerini geliştirmeleri gerektiğini bilmiyor. Öğrenmeleri gereken şeylerin bir haritasını oluşturmak için uzmanlardan destek almaları, yönlendirilmeleri gerekiyor.  


Akademi sanayi iş birliği yetersiz kalıyor   

Teknolojinin hızı bugün var olanın yarın değişmesine neden oluyor. Türkiye’de akademi, geleceğin mesleklerini, popüler işlerini teknolojik bir programla hayata geçirmeye hazır olmadığı gibi eğitim verdirecek insan kaynağına erişimde de zorlanıyor.

Bugün aralarında kuvvetli köprü kursalar iyi olur dediğimiz üniversiteler ile sanayi arasındaki iş birliği yetersiz kalıyor. Örneğin; yeni mezunlar istediğimiz gibi yetişmiyor diyen işverenler, üniversitelere rehberlik etmek amacıyla geri bildirimde bulunmuyor.

Bugün dünyanın en değerli start up’ları teknoloji alt yapısına dayanırken üniversitelerimiz teknolojik gelişmelere uygun meslek dallarına yönelik programlar açmada ve bu alanlarda eğitim verdirecek insan kaynağı bulmakta zorlanıyor.

Her ne kadar üniversitelerin çatıları altında teknokentler, kuluçka merkezleri ve AR-GE tesisleri kurulsa da, uygulamada bu merkezlerin üniversite ile bağı, aynı kampüsü paylaşmaktan öteye gidemiyor.

Hâlihazırda böyle bir alan varken, bunun değerlendirilmesi, nitelikli işgücünün gelişimini artırıyor, çalışan kuşaklar arasındaki çatışmayı da azaltıyor.

Çok uzun zamandır akademi ve sanayi, güçlü bir yetenek nehrinin paralel kıyıları gibi, ortak bir hedefte bir araya gelmekte zorlanıyor.

Dijital dönüşüm yeni iş sahaları yaratırken insanları bu işlere hazırlayamadığımız anlaşılıyor. Ekonomik bir sorundan ziyade bir "insan" sorunu karşımıza çıkıyor. 

Güçlü endüstri-akademi iş birliği gereksinimlerini güçlendirmek, gençlerimizi daha istihdam edilebilir kılmak işverenleri cezbetmeleri ve kariyer büyümeleri için fırsat yakalamalarını sağlıyor.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU