Anayasa Mahkemesi'nin Gergerlioğlu kararının "geç" uygulanmasına hukukçular tepkili… Can: Hukuken verilecek bir cevabı yok; Kamalak: Tahliyeyi geciktirenler sorumluluk altına girer

Gergerlioğlu'na yönelik uygulamaların "hak ihlali" olduğuna ilişkin alınan kararın gereği yapılmıyor. AYM'nin kararına rağmen Gergerlioğlu'nun tahliye edilmemesi tepki topluyor ve yargıya duyulan güveni zedeliyor

Ömer Faruk Gergerlioğlu / Fotoğraf: AA

Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek dava açıldı.

Hakkında fezleke hazırlanan ve 17 Mart'ta vekilliği düşürülen Gergerlioğlu, 2 Nisan 2021'de tutuklanarak Ankara Sincan Cezaevi'ne gönderildi.

Gergerlioğlu hakkında verilen karar, "hak ihlali" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşındı.

AYM, oy birliğiyle Gergerlioğlu'nun "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine hükmetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yüksek mahkeme, Gergerlioğlu hakkında ilk kararı veren Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi'ne de ivedi yazı göndererek, HDP'li siyasetçinin tahliyesini istedi.

Ancak mahkemenin tahliye istemesinin üzerinden 6 gün geçtikten sonra Gergerlioğlu, serbest bırakıldı.

Peki AYM kararına rağmen eski HDP'li Milletvekili Gergerlioğlu niye geç tahliye edildi?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu için uygulanan süreç Gergerlioğlu için işletilmek istenmedi mi?

Konuyu Independent Türkçe'ye değerlendiren hukukçular, Gergerlioğlu'nun tahliye edilmemesinin yanlış olduğunu ifade etti. 

"Baştan itibaren bir trajedi yaşanıyor"

Eski AYM Raportörü Prof. Dr. Osman Can, Gergerlioğlu'nun geç tahliye edilmesine hukuken verilecek bir cevabı olmadığını söyledi. 

Can, AYM'nin ifade hürriyeti bağlamında verdiği kararın ne anlama geldiğinin gayet açık olduğunu belirtti. 

 

Osman Can
Osman Can / Fotoğraf: Twitter

 

Gergerlioğlu'nun mahkumiyet kararını "trajedi" olarak niteleyen Prof. Dr. Can, "Bir gazete haberini paylaşıyor. Paylaştığı resim de kendi seçtiği bir resim değil, haberde yer alan bir resim. Hatta Anadolu Ajansı ve başka ajanslarda yer alan bir görüntü ve içeriği itibariyle sadece yorum ve değerlendirme var. Bunu paylaşıyor ve bu nedenle bir mahkumiyet yaşanıyor ve Yargıtay tarafından da onanıyor. Yani baştan itibaren bir trajedi yaşanıyor" dedi. 

"'Gerekçeli kararı bekleyelim' demek hiçbir anlam ifade etmiyor"

AYM'nin ihlal kararına ilişkin "gerekçeli kararı bekleyelim" demenin hiçbir anlam taşımadığını ifade eden Can, ihlal kararının yeniden yargılama zorunluluğu anlamına geldiğini vurguladı. 

Can, şunları kaydetti:

"AYM'nin kararı 'Dur ne yapıyorsunuz, ifade hürriyeti var. Bunun terör propagandası ile ne ilgisi var' anlamına geliyor. Dolayısıyla 'hele bir içeriğine veya gerekçesine bakalım' demek doğru değildir. Bu karmaşık eylemlerin içinde bulunduğu bu şu şeklinde bir olay değil ki? Bir tweet ile başlayan ve sonuçlanan bir yargılama faaliyeti var. Ve bütün suçlamanın konusu olan eylemin kendisi ifade özgürlüğü kapsamının içerisine giriyorsa başka yapacağınız bir şey yoktur. Gerekçe yargıçların böyle bir kararı vermesinin aslında hukuka aykırı olduğunu anlatır. Dolayısıyla yargıçların gerekçede en fazla duyacakları ve anlayacakları şey bir mahcubiyet olabilir."

Tahliye kararına ayak diremeyi hukukun tamamen dışına çıkma olarak değerlendiren Prof. Dr. Osman Can, "Şöyle ya da böyle kararı işletmek zorundalar. Çünkü AYM'nin yeniden yargılama kararı mahkumiyetin bütün sonuçlarını ortadan kaldırıyor. Mahkumiyet hiç olmamış gibi bir durum ortaya çıkıyor. Gergerlioğlu da Enis Berberoğlu gibi TBMM Başkanlığı'na müracaat eder. Bilgilendirmenin genel kurulda okunmasıyla birlikte milletvekilliğine kaldığı yerden devam eder" ifadelerini kullandı.

"AYM'nın kararları herkesi bağlar"

Eski Saadet Partisi Genel Başkanı ve anaysa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak ise Gergerlioğlu'nun mutlaka tahliye edilmesi gerektiği görüşünde. 

 

Mustafa Kamalak
Mustafa Kamalak / Fotoğraf: AA

 

AYM kararlarının herkes için bağlayıcı olduğunu hatırlatan Kamalak, "Hükümet veya yetkili makamlar niye tahliye etmiyor bilmiyorum. Bunu onlara sormak lazım. AYM kararları yasama, yürütme, yargı organları ve TBMM dahil bu ülkede kim yaşıyorsa herkes için bağlayıcıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de AYM kararını etkisiz kılacak bir mercii olmadığını kaydeden Kamalak, "Bugün tahliye olmazsa yarın olur diye düşünüyorum. Tahliyeyi geciktirenler de sorumluluk altına girer" dedi.

"Karara uyulmuyorsa yeni anayasa çalışmaları ne anlama geliyor?"

Gergerlioğlu gibi CHP'li vekil Enis Berberoğlu için de birtakım oyalamaların yapıldığını anımsatan Prof. Dr. Kamalak, Berberoğlu ile ilgili dosyanın üç defa AYM'ye gittiğini belirterek devamında şunları aktardı:

"İlkinde birtakım eksikler olduğu için AYM geri çevirmişti. İkincisinde eksikler tamamlanıp başvuru yapılınca AYM hak ihlali kararı verdi. Buna rağmen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi hükümetten aldığı cesaretle karar uymadı. Enis Bey hak ihlali gerekçesiyle üçüncü defa AYM'ye başvurdu. AYM yine hak ihlali kararı verdi ve netice itibariyle Enis Bey'e milletvekilliği iade edildi."

Türkiye'nin bütün eksik ve eleştirilerine rağmen bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Kamalak, "Bütün direnmelere rağmen herkes AYM'nin kararına uymak zorunda. Ortada yerden yere vurulan ve darbe ürünü denilen AYM'ye bile uyulmuyorsa o zaman şu yeni anayasa yapım çalışmaları ne anlama geliyor? Nasıl bir anayasa? Yani darbe ürünü bir anayasadan daha beter, diktatörlüğü güçlendirecek bir anayasa mı isteniyor? Netice itibariyle herkes karara uymak zorunda kalacak" diye konuştu.

 

Serap Yazıcı
Serap Yazıcı / Fotoğraf: Twitter

 

"Anayasanın üstünlüğü ilkesinin açık bir ihlalidir"

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Serap Yazıcı da Anayasa Mahkemesi kararının tanınmamasını anayasa ihlali olarak değerlendirdi.

Kararın uygulanmamasını eleştiren Prof. Dr. Yazıcı, "Anayasamızın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin, 11. maddesinde yer alan anayasanın üstünlüğü ilkesinin açık bir ihlalidir" dedi.

'Anayasa Mahkemesi'nin Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun Başvurusu Üzerine Verdiği İhlâl Kararı Ne Anlama Geliyor?' başlığıyla bir değerlendirme yazısı yazan Prof. Dr. Yazıcı şu ifadelere yer verdi:

"Anayasanın 153. maddesi 'Anayasa Mahkemesi'nin kararları kesindir. (...) Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar' hükmüne yer vermektedir. Öyleyse Yüksek mahkemenin, Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun başvurusu üzerine verdiği hak ihlali kararı da kesindir; devletin bütün organ ve makamlarını bağlamaktadır…" 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU