Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı döneminde Yüksel Kocaman'a yönelik "terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek" suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı.
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanık Demirtaş ile tutuklu bulunduğu cezaevinden video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu. Sanık ve müşteki Kocaman'ın avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Üzerine atılı suçlamaları reddeden Demirtaş, davanın politik olduğunu savundu.
Demirtaş: Hukuk önünde hesap vermeyi kastettim
Başka suçtan yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki savunmasında dile getirdiği "Ben bunu kimsenin yanına bırakmam, hesap sorulacak" sözlerinden dolayı hakkında dava açıldığı belirtilen Demirtaş, hukuk önünde hesap sormayı kastettiğini belirtti.
Mütalaaya dair söz alan Demirtaş, açılan davayı "kumpas" olarak değerlendirdi.
Artı Gerçek'te yer alan habere göre; Demirtaş, "Şu anda Türkiye’de otoriter tek adam rejimi var. Bir demokratik rejim yok. Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm yetkileri kendisine aldığı bir otoriter rejim söz konusu. Halk desteğini her gün kaybediyor. Yeni bir politik vizyon oluşturamadığı için de muhalefeti baskı altına alarak, iktidarını baki kılmayı amaçlıyor. Bize yönelik baskının esas nedenlerinden biri de budur. Yargı da bu konuda kurumsal olarak iktidarın amacına hizmet eden kararlar alıyor" dedi.
"AKP-MHP’ye laf söyletmeyen yargıçları gördüm"
Bazı yargı mensuplarının süreci büyük bir istekle yürüttüğünü dile getiren Demirtaş, "Bunların hesabı yine yargı önünde mutlaka sorulacak. AKP-MHP’ye laf söyletmeyen, savunmama müdahale eden yargıçlara tanıklık ettim, gördüm. Mevcut iktidarlar ideolojik ve iktidarla ilgili organik bir bağı olmamakla birlikte, iş kaygısı olduğu için bu adaletsizliğe dahil olan yargıçlar var. Bir diğeri de her şeye rağmen hukuku korumaya çalışan bir grup yargı mensubu var. Yaptığım savunmalardan biri bugün huzurunuzdaki iddianamede yazılı olan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yaptığım savunmadır. Bu savunmayı aklı başındaki hiçbir hukukçu suç olarak bana yöneltemez" diye belirtti.
"Savcı Erdoğan'ın sözlerini paylaştı"
İddianamelerin sayfa sayısı itibariyle kapsamlı olduğuna işaret eden Demirtaş, "Sadece 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki iddianame 3 bin 500 sayfadan oluşuyor. Ama orada benle Figen Yüksekdağ sıfır delille tutuklandık. Hakkımızdaki gizli tanık ifadeleri de biz tutuklandıktan aylar sonra alınıp dosyaya konulmuş. Yargılanmamıza neden olan iddianamelerdeki delilleri bile koymamışlar, sıfır delil. Bu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görevlendirdiği savcı tarafından yapılmış. Ama bu savcı aynı zamanda benim duruşma savcımdı. Duruşmada savunmamı dinliyor, duruşmadan çıkıp kendi odasına gidip yaptığım savunmalara göre başlattığı diğer soruşturmaya yön veriyormuş meğer. AİHM 2. Dairesi benimle ilgili, ‘serbest bırakılma’ kararı verildiğinde, Erdoğan ‘karşı hamlemizi yapar işi bitiririz’ diyor. Ve aynı akşam Yüksel Kocaman da bu açıklamayı sosyal medyasında paylaşıyor" ifadelerini kullandı.
"Kocaman, evlendikten hemen sonra Erdoğan ailesiyle fotoğraf çekti"
Ankara eski Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın "karşı hamleyi yapar işi bitiririz" diyen Erdoğan ile görüşmesini hatırlatan Demirtaş, "Yargı mensubu neden görüştüğünü açıklamak zorunda. Ben bunun hesabı yargı önünde sorulacak deyince neden suç oluyor? Aynı savcı AKP Zonguldak seçim çalışmalarına da katılmış. Bu savcı benimle ilgili soruşturma yürütüyorsa, aynı zamanda bunu dile getirmenin neresi açık hedef gösterme olabilir" diye konuştu. Demirtaş, ardından Kocaman’ın AKP yöneticileriyle çıkan fotoğraflarını SEGBİS ekranından göstererek, "Bu başsavcı zaten evlendiği zaman eşi kendi hesabından bulundukları otelin ismiyle birlikte fotoğraf yayınlamış. Yani şimdi ben mi ifşa etmiş oluyorum savcıyı, zaten biliniyor. Kocaman aynı zamanda helikopterle tatile gittiğinde yine ismiyle fotoğraf paylaştı. Kocaman, evlendikten hemen sonra Erdoğan ailesiyle fotoğraf çekti" diye belirti.
Kocaman’ın AİHM Büyük Dairesi’nin "tahliye" kararını verdiği gün Erdoğan’la görüştüğünü aktaran Demirtaş, "Yargı organının başı neden bir partinin genel başkanını görmeye gider, fotoğraf çeker, neden saraya gider? Güçlü bir siyasi rant devşirmeye, arkasında kimlerin olduğunu herkese hatırlatmak istiyor. Bunları kendileri yayınlıyor, gazeteciler ortaya çıkarmadı. Başsavcının baldızı avukat olmamasına rağmen avukat sıfatı kullanarak bir sürü iş yapıyor. Bir gazeteci bunu ortaya çıkarınca, hemen hesabını kapatıyor. Sonra ortaya çıkıyor ki kendisi avukat değil. Eniştesi başsavcının nüfuzunu kullanarak bazı olaylara avukat olarak katılmış. Bu kadının aynı zamanda AKP Çaycuma yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor. Bunların hepsi belgeli ortada. Bununla ilgili soruşturma açılmıyor ve hemen üstü kapatılıyor. Ben de bu belge ve bilgilerin hepsini Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada tek tek ortaya koydum" şeklinde konuştu.
"Böyle iktidara böyle başsavcı"
Yeniden gündeme gelen devlet-mafya-siyaset ilişkisine değinen Demirtaş, "Devlet içindeki pislikler patladı ve ortaya saçıldı. Öyle görünüyor ki hukuk önüne çıkmaları da yaklaşıyor. O zaman biz Yüksel Kocaman’dan hesap soracağız. Böyle iktidara böyle başsavcı" dedi. "Hukuk katliamı" olarak değerlendirdiği davada beraat kararı verilmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, "Ben sözlerimi bir ağır ceza mahkemesi duruşma salonunda ifade etmişim. Sosyal medya hesaplarında yayınlanmamış. Nerede haber olmuş, nasıl olmuş, bunlar beni ilgilendiren hususlar değil. Hukuk, parlamento önünde bu kumpasların hesabı sorulacak. Ben vazgeçsem, avukatlarım susmayacak; ben ölsem, çocuklarım hesabımı soracak. Mahkemeniz de her şeye rağmen cesur davranacaksa, bu davada yapılması gereken tek şey, beraat kararı vermektir, ben de bunu talep ediyorum" diye noktaladı.
Sanık avukatları da müvekkilinin ifadelerinde suç unsuru bulunmadığını iddia ederek, beraat istedi.
Beyanların ardından hükmü açıklayan mahkeme, Demirtaş'a "terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Demirtaş'ın sözleri
Selahattin Demirtaş, yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1 Temmuz 2020 tarihinde ikinci kez tutuklandığı "Kobane soruşturması" kapsamında dosya savcısı Yüksel Kocaman ile yargı önünde hesaplaşacağını söyledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın şikayeti üzerine Demirtaş hakkında "tehdit" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar, "terörle mücadele görev alanları hedef gösterme" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlemişti.
AA, Artı Gerçek, Independent Türkçe