Amerikalı seçmenler Netanyahu ve İsrail'e dair fikrini değiştiriyor

"Netanyahu, Amerikan güç çevrelerindeki kredisinin değersiz tahvil statüsüne yaklaştığını hızla anlayacak"

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 13 Mayıs 2021'de İsrail sınır polisiyle Tel Aviv yakınlarındaki Lod'un kent merkezinde yaptığı bir toplantıda konuşuyor. Netanyahu, "gerektiği sürece" "tam güçle" saldırıya devam sözü verdi (AFP)

Hepsi çok tanıdık gelmeye başladı.

İsrail'in Likud liderliğindeki hükümetinin provokasyona yönelik bazı hareketleri üzerine, Hamas ve Gazze merkezli militanlar İsrail'e hedef gözetmeksizin roket yollamaya başlar. Roketlerin çoğu (ama hepsi değil) İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından durdurulur.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu daha sonra İsrail Savunma Kuvvetleri birimlerinin Hamas'a karşı misilleme amaçlı hava saldırıları düzenlemesi emri verir. Militanları hedef alsa da saldırılar sıklıkla sivilleri evsiz bırakır, yaralar veya daha kötüsüne yol açar.

Görevdeki ABD başkanı, artık o zaman her kimse, ateşkes çağrısında bulunurken, "İsrail'in kendini savunma hakkı olduğuna" da vurgu yapan bir açıklama yapar. Netanyahu, geleneksel açıdan (Yahudi Amerikalılardan aldıkları güçlü destek sebebiyle) İsrail yanlısı Demokratların ve (İsa Mesih'in Dünya'ya dönmesi için İsrail'in Kudüs'ü kontrol etmesi gerektiğine inanan "Hıristiyan Siyonist" hareketi mensuplarınca desteklenen) İsrail yanlısı Cumhuriyetçilerin desteğinden emin biçimde ateşkes çağrısını göz ardı eder ve hava saldırılarının ikinci bir emre kadar süreceğini söyler.

Bu 2014'te böyleydi, bugün de böyle.

2009'da başbakanlık görevine geri döndüğünden beri Netanyahu (şimdi İsrail'in en uzun süre görev yapan hükümet başkanı oldu) öz savunma önlemleri söz konusu olduğunda her iki partiden de Amerikan başkanlarının neredeyse dipsiz bir askeri yardımın yanı sıra kendisine geniş bir serbestlik de sağlayacağından emin olabiliyor. Kendini artan biçimde ABD'deki Cumhuriyetçilerin müttefiki olarak göstermesine ve dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan otoriter liderlerin desteğini memnuniyetle karşılamasına rağmen bu sürüyor.

Ancak Başkan Joe Biden dahil olmak üzere dünya liderleri, Netanyahu'nın misilleme saldırılarının süreceği yönünde verdiği sözlere karşın ateşkes çağrısına devam ediyor. Fakat uzmanlar ve geçmiş yönetimlerin tecrübeli isimleri, İsrailli liderin insan haklarını ve barış sürecini göz ardı etmesinin ve ilaveten Cumhuriyetçi Parti'ye (ve dünyanın her yerindeki etnik milliyetçi diktatörlere) kucak açmasının, kendisine ve ülkesine Amerika'nın iyi niyetine mal olacak kaybedilen bir bahis anlamına geldiği uyarısında bulunuyor.

Temsilciler Meclisi üyesi ve Kongre İlerici Yönetim Kurulu eski başkanı Wisconsinli Demokrat Mark Pocan, "Netanyahu'nun eylemleri... daha fazla insanın orada gördüğümüz şeye büyük endişeyle bakmasına yol açtı" dedi. 90 üyeli blok, Biden yönetimine İsrail ile Hamas arasında bir ateşkesin temini için daha agresif olma ve Tel Aviv'e önerilen 735 milyon dolarlık (yaklaşık 6 milyar 187 milyon TL) silah satışının tekrar gözden geçirilmesi çağrısını dile getiriyor.

Pocan, Hamas roketlerini İsrailli sivillerin üzerine düşmeden imha etmek suretiyle gergin durumları yatıştırabileceği için İsrail güçlerinin gerçekten öz savunmaya yönelik (Demir Kubbe sisteminin kullanımı gibi) çabalarını desteklediğini söylemesine karşın, İsrail'in Demir Kubbe'ye ek olarak yirmi kat daha fazla Filistinli sivil öldürmesinin bu amaca nasıl hizmet ettiğinden emin değil.

Temsilciler Meclisi üyesi, "Bazılarımız, ölümleri durdurabileceği için bir şeyi (örneğin Demir Kubbe) desteklememize karşılık bunun amaçladığımız şekilde kullanılmaması sebebiyle endişeliyiz" dedi.

Bu yüzden sanırım gittikçe daha fazla şöyle demeye başlayacağız... iyi bir dostum her gece alkollü araç kullanıyor ve yoldaki insanları tehlikeye atıyorsa, bu yaptıklarını arkadaşıma söylemek benim vazifem olur. O konuma gelmemiz gerektiğini düşünüyorum.

2013 ve 2015 yılları arasında Beyaz Saray'da Küresel Etkileşim Direktörü olarak görev yapan eski diplomat Brett Bruen, Netanyahu'nun Demokratlar ve hatta bazı Cumhuriyetçiler nezdinde itibarının yıllardır düşüş içinde olduğunu söyledi. Bu durum, Netanyahu'nun 2015'te Obama yönetiminin İran'la nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını Kongre ortak oturumu önünde kötüleyen bir konuşma yapma davetini kabul etmesiyle başladı.

Netanyahu hükümetine dair hayal kırıklığının Minnesota Temsilcisi Ilhan Omar ve Michigan Temsilcisi Rashida Tlaib gibi daha sert eleştirmenlerin de ötesine gittiğini ekleyen Bruen, "Bence, İsrail'in ve özellikle Netanyahu'nun ABD'yle ilişkilerinde bir dengesizlik olduğu hissi var, bu da nüfuz söz konusu olduğunda, özellikle Demokrat Parti saflarında pahalıya mal oluyor" dedi.

Daha ziyade orta yollu olan Demokratlar, İsrail'in eylemlerini, bu sorunları yaratmasını veya şiddetlendirmesini içeren gidişattan rahatsız ve bıkmış durumda.

Netanyahu son yıllarda, ABD siyasetine yönelik Cumhuriyetçi Parti yanlısı atılımları sebebiyle ödüllendirilmeyi ummuş olabilir. Donald Trump'ın başkanlığı döneminde Batı Şeria'da yerleşimleri genişletmede serbest bırakıldı. Şimdinin eski başkanı için sık sık dile getirdiği büyük övgülerine karşılık ABD insan hakları ihlallerine göz yumdu, İsrail'in Golan Tepelerindeki hakimiyet iddiasını tanıdı ve Amerikan büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıdı. Netanyahu, Cumhuriyetçi Parti'nin evanjelist tabanından ve Amerikan Yahudi toplumunun lafını sakınmayan azınlığından gelen güçlü desteğe de güvenebilirdi.

Ancak Bruen'in tahminine göre Netanyahu eline fazla güvendi. ABD seçmeni sadece Trump'ı ezici bir çoğunlukla reddetmekle kalmadı, aynı zamanda İsrailli Başbakan'ın Obama yönetimine karşı tavrındaki küçümseme (ve son yıllarda aşırılıkçılara kucak açması) Amerikan ana akımındaki birçok kimseyi Netanyahu'dan uzaklaştırdı.

Bruen, "Kendini Trump'a ve (eski Dışişleri Bakanı Mike) Pompeo'ya çok fazla yakından bağlamıştı ki bu bazı Cumhuriyetçiler için bile biraz fazlaydı... Rusya hariç çoğu ülkenin kaçınmaya çalıştığı Amerikan siyasetinde yabancı müdahalesi kokusu geliyordu" dedi.

Netanyahu'nun Amerikan güç çevrelerindeki kredisinin değersiz tahvil statüsüne yaklaştığını hızla anlayacağını düşünüyorum.

Yine de Netanyahu'nun Cumhuriyetçi Parti'yi kucaklamasında kaybettiği bahis sadece iktidar salonlarından ibaret kalmadı. ABD'deki Yahudi topluluğu için uzun zamandır kuvvetli bir siyasi kanaat olan İsrail'e destek, Amerikan Yahudilerinin, özellikle de Obama yönetimine karşı tavrını tasvip etmeyen daha genç neslin insan haklarına yönelik endişeleri sebebiyle zayıfladı.
 


İsrail yanlısı liberal J Street grubunun sözcüsü Logan Bayroff, Netanyahu'nun 2015'teki konuşmasının "büyük bir dönüm noktası" olduğunu söyledi. Bayroff, J Street gibi grupların ABD'li yetkilileri Netanyahu'nun esasen tüm İsrailliler adına konuşmadığına iknada başarılı olduğunu anlatan Bayroff, "İsrail'de ve özellikle İsrailli güvenlik kurumlarında (İran'la olan nükleer) anlaşmanın iyi olduğunu ve İsrail için de iyi olduğunu düşünen çok fazla ses olduğunu... ve Demokratlarla Amerikalıların sırf Netanyahu dediği için bir şeylere katılmak zorunda olmadığını" söyledi.

Bayroff, İsrail yanlısı daha şahin grupların anlaşmayı destekleyen Demokratları yerinden etme yönündeki muazzam çabalarına karşın, 2016 seçim döngüsü sürecinde içlerinden tek birinin dahi sandalyesini anlaşma karşıtı rakiplere kaptırmadığını hatırlattı.

Bir açıdan, (Netanyahu'nun belirttiği tercihe uymamanın getirdiği) siyasi sonuçlar tehdidinin mitten ibaret olduğu gösterildi. Birçok Demokrat lider ve çoğu Demokrat seçmenin mesajı şuydu: 'İsrail'in güvenliğini destekleyen ve terörü geri püskürten ancak aynı zamanda İsrail'i işgali ve Filistinlilere muamelesi sebebiyle sorumlu tutmak için çok daha fazlasını yapan, bu çatışmanın çözümüne doğru ilerlemeye gerçekten zorlayacak dengeli bir siyaset sahibi bir Amerikan hükümeti görmek istiyoruz.'

Seçmenler ne olursa olsun İsrail'in eylemleri için neredeyse sınırsız dokunulmazlık görmekten bıktı. Daha güçlü eleştiri, geri püskürtme ve ABD'den yıllık 3,8 milyar dolar (yaklaşık 31 milyar 840 milyon TL) verdiğimiz yakın müttefikimizin davranışının çıkarlarımızı ve değerlerimizle çeliştiğini söyleyecek güçlü bir liderlik görmek istiyorlar.

Ancak Netanyahu'nun otoriterler ve aşırılıkçılarla olan sıkı kucaklaşması Cumhuriyetçi Parti'yle olan ilişkisinin ötesine geçiyor. Son 4 yılda, Brezilya'da Jair Bolsonaro'dan Macaristan'da Viktor Orban ve Rusya'da Vladimir Putin'e, Batı'nın en kötü şöhretli diktatörlerinden bazılarıyla artan biçimde samimi oldu.

Arap Amerikan Enstitüsü'nün kurucusu Dr. James Zogby'ye göre, Netanyahu'nun sıklıkla geleneksel Amerikan değerlerinin karşıtını temsil eden liderlerle yakınlığı, çoğu Amerikalı açısından İsrail'in belirli güvenli durumuna duyulan empati sebebiyle insan hakları ihlallerine veya sağlıksız uluslararası ilişkilerine karşı daha affedici olma istekliliğini aşındırdı.

Zogby, "At gözlükleri çıkarıldı, insanlar İsrail'i çok daha net görüyor" dedi.

Dr. James Zogby örnek olarak, o dönem Güney Afrika'yı yöneten Milliyetçi Parti'nin apartheid politikaları sebebiyle dünyanın büyük kısmı söz konusu ülkeyi tecrit etme çabalarına katılırken, İsrail'in nasıl jeopolitik açıdan yakın ilişkisini sürdürdüğünü gösteriyor.

Zogby, "ABD, Güney Afrika'ya silah satmayı durdurduğunda İsrail silah satmaya devam etmişti... Medeni haklar savunucusu liberaller ve apartheid karşıtı Amerikalı Yahudiler buna göz yumdu ve hiç ilgi göstermedi. Konuyu gündeme getirdiğinizdeyse susturuluyordunuz" diye hatırlatıyor.

Artık durum böyle değil.

Zogby, sonuç olarak birçok Amerikalının Netanyahu'yu artık Donald Trump'ın İsrail versiyonu gibi bir şey olarak gördüğünü açıklıyor:

Ülkedeki ve Yahudi topluluğundaki siyasi tartışmada bir değişim yaşanıyor ve Netanyahu bunun ilerlemesinde önemli bir faktör olarak yardımcı oldu.

Zogby, Netanyahu'nun mevcut düşmanlıklara son verme hususundaki isteksizliğinin de "başbakan olarak siyasi yaşımı için verdiği mücadelenin" ve zayıf görünme korkusunun sonucu olduğunu ifade etti.

Ancak Wisconsinli Demokrat Temsilci Pocan, Netanyahu'nun Gazze'ye karşı saldırılara devam etme sözünün, hapishaneden kaçınma yönünde Trumpvari bir arzudan kaynaklandığını söyledi.

Esasen şu anda kendi ülkesindeki hukuktan kaçınmaya çalışıyor. Bir hükümet kurabilmek için dördüncü girişimlerinde bulunuyorlar ve başaramıyorlar, şu an yaşananlardan tek fayda sağlayanlar Binyamin Netanyahu ve Hamas. İsrail ve Filistin halkı... biliyorsunuz, bedeli ödeyenler bunlar. Bu yüzden, en azından benim bakış açıma göre, şu an İsrail halkının çıkarına yönelik hiçbir şey yapmadığını düşünüyorum çünkü büyük ölçüde mahkemeye çıkmaktan kaçınmak için siyasi açıdan hayatta kalmaya çalıştığını hissediyorum.



Andrew Feinberg'in makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: "At gözlükleri çıkarıldı": Amerikalı seçmenler Netanyahu ve İsrail'e dair fikrini değiştiriyor

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU