Danıştay, Basın Kartı Yönetmeliği’ndeki değişikliklerin basın özgürlüğüne aykırı olduğuna ve gazetecilerin basın kartlarının muğlak ifadelerle ve keyfi gerekçelerle iptal edilemeyeceğine hükmetti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, ''milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırılık veya bunları alışkanlık edinme'', “gazetecilik meslek onurunu zedeleyecek işler yapılması” gibi muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceğine karar verdi.
Kararda mevcut yönetmeliğin gazetecileri baskı ve endişe altında tutacağına dikkat çekilirken basın kartının verileceği kişilerde aranacak şartları içeren temel ilkelerin, bu hakka keyfi bir şekilde müdahale edilmesini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği uyarısı yapıldı.
"Görevde olduğumuz müddetçe 'gazetecilik' adı altında 'terörizm propagandası' yapanlarla mücadele edeceğiz"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, basın kartı yönetmenliğinin bazı maddelerinin Danıştay tarafından iptaline ilişkin Twitter'dan açıklama yaptı.
Basın Kartı yönetmenliğimizin bazı maddeleri Danıştay tarafından iptal edilmiş.
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) April 1, 2021
Daha iyisini yapmak için derhal çalışmaya başladık.
Görevde olduğumuz müddetçe “gazetecilik” adı altında “terörizm propagandası” yapanlarla mücadele edeceğiz.
Terör seviciler boşuna sevinmesinler!
Daha iyisini yapmak için derhal çalışmaya başladıklarını vurgulayan Altun, "Görevde olduğumuz müddetçe 'gazetecilik' adı altında 'terörizm propagandası' yapanlarla mücadele edeceğiz. Terör seviciler boşuna sevinmesinler" ifadelerini kullandı.
Buna itiraz ediyoruz.
— Fahrettin Altun (@fahrettinaltun) April 1, 2021
Bu kirli zihniyeti reddediyoruz.
Terör örgütlerinin, onların hami ve işbirlikçilerinin oluşturmaya çalıştığı şiddet ortamına teslim olmuyoruz.
Demokrasinin de, ifade ve basın özgürlüğünün de birinci düşmanı terör örgütleridir.
Haklı mücadelemiz sürecek...
“Bu kirli zihniyeti reddediyoruz"
Altun, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"Bir an düşünün. Herhangi bir Batı ülkesinde mütemadiyen DEAŞ propagandası yapan bir kişiye 'basın kartı' verilir mi? 'Ama ben gazeteciyim' diye yırtınsa sonuç alabilir mi? Hayır! Ama bize gelince, devletin PKK veya FETÖ propagandası yapanları 'gazeteci' olarak tanıması isteniyor! Buna itiraz ediyoruz. Bu kirli zihniyeti reddediyoruz. Terör örgütlerinin, onların hami ve iş birlikçilerinin oluşturmaya çalıştığı şiddet ortamına teslim olmuyoruz. Demokrasinin de, ifade ve basın özgürlüğünün de birinci düşmanı terör örgütleridir. Haklı mücadelemiz sürecek"
Independent Türkçe