ABD Başkanı Joe Biden perşembe akşamı ABD Dışişleri Bakanlığı'nda açıklamalarda bulundu. Ancak gündeminde İran ile yapılan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma konusu yoktu.
Beyaz Saray, Avrupalı müttefikleri ve uzmanlarla geçekleştirdiği görüşmelerde İran'ın uranyumu zenginleştirme çabalarını yavaşlatmanın, yükümlülüklerine uymasının ve Ortadoğu'da silahlanma yarışlarının patlak vermesini önlemenin yolları hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı ile koordineli bir şekilde ilerliyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi dün sabah Beyaz Saray'da, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Yardımcısı Jonathan Finer başkanlığında, anlaşmanın nasıl canlandırılacağını görüşmek ve Başkan Joe Biden'a tavsiyelerde bulunmak üzere bir toplantı düzenledi.
Toplantıya ABD Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley katıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Toplantıya dair sızan haberlere göre görüşmede, Haziran 2021'de düzenlenecek İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce nükleer anlaşmaya geri dönülmesi, Tahran ile görüşmeler ve bunun için seçimlerden sonrasını bekleme konuları gündeme geldi.
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, perşembe günü öğleden sonra düzenlediği basın toplantısında, Biden yönetiminin Avrupalı ortaklarla aktif olarak görüşmelerde bulunduğunu ve bu istişarelerin uygulanacak strateji konusunda birleşik bir Avrupa-ABD cephesinin oluşmasını sağlayacağını belirtti.
Ulusal Güvenlik Kurulu toplantısının sonuçlarına ilişkin herhangi bir açıklama ise yapılmadı. Yakın kaynaklar, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley'in Trump yönetimi tarafından onaylanan ABD yaptırımlarının İran'ın nükleer anlaşmanın şartlarına tam olarak uyduğu sürece kademeli olarak kaldırılmasını savunduğunu aktardılar.
Ayrıca Malley'in Biden yönetiminin İran'ın kredi almak için Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunduğu talebi desteklemesini önerdiği de kaydedildi.
Malley ise bunun, Biden yönetiminin Tahran'a Kovid-19 salgınıyla başa çıkmasına yardım etmek amacıyla atılan ve iki taraf arasındaki esir takası dosyasını ilerletmek konusunda iyi niyetli olduklarını gösteren bir adım olduğunu söyledi.
Malley, yaklaşan İran cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili yaptığı değerlendirmede aşırı muhafazakar kanattan veya ılımlı taraftan bir ismin seçilmesinin fark yaratmayacağını ve bunun müzakerelerin gidişatını etkilemeyeceğini düşündüğünü ifade etti.
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney'in tek başına ABD ile ilgili karar alma hakkına sahip olduğunu hatırlatan Malley bu nedenle konunun İran cumhurbaşkanlığı koltuğuna kimin oturduğu değil Hamaney'in vizyonuna bağlı olduğunu kaydetti.
İran, anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'den uranyum zenginleştirme seviyesini çok daha yükseğe, yüzde 20'ye çıkardığını ve gelişmiş santrifüjlerin çalıştırılacağını duyurmuştu. Bu da anlaşmanın açık bir şekilde ihlali anlamına geliyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish