Deliryum: ABD’de Kovid-19 tedavisi gören birçok hasta psikolojik hezeyanda

Yoğun bakımda kalmış hastaların önemli bir kısmının halüsinasyonlar gördüğünü aktaran NYT, pandemi sırasında deliryuma elverişli faktörlerin neler olduğunu yazdı

Araştırmalar ve hasta ifadeleri, Kovid-19'u atlatanların yaşadıkları psikolojik tecrübelere dair bilgi veriyor (Kaliforniya Üniversitesi)

ABD’deki hastanelerin yoğun bakım servislerinde tedavi gören koronavirüs (Kovid-19) hastalarının üçte ikisi ila dörtte üçü gibi bir kesimin, “hezeyan” (deliryum) olarak bilinen ve paranoid halüsinasyonlara neden olan nörolojik rahatsızlığı çeşitli derecelerde deneyimlediği belirtiliyor.

New York Times’ın (NYT) haberine göre hastaların yaşadığı deneyimler insanları korkutmak ve kafa karışıklığı yaşatmakla kalmıyor, deliryum hali ortadan kalktıktan çok sonraları bile zararlı sonuçlar doğurabiliyor, hastanede kalış süresini uzatıyor, iyileşmeyi yavaşlatıyor, insanların depresyon ya da travma sonrası stres bozukluğu yaşama riskini artırıyor. Ayrıca araştırmacılar, Kovid-19 öncesi deliryumla ilgili sorunu olan yaşlı hastaların hastalıktan sonra muhtemelen ortalamadan daha kısa sürede bunaklık yaşayabileceğini ifade ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kaliforniya Üniversitesi Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bölümü Direktörü Dr. Lawrence Kaplan, “Bilişsel seviyede artan oranda geçici, hatta kalıcı hasar risk var. Bu durum, gerçekte insanların fark ettiğinden çok daha fazla tahrip edici” dedi.

Deliryuma elverişli faktörlerin pandemi sırasında yaygın hale geldiğini aktaran NYT bu etkenler arasında; uzun süre suni solunum cihazına bağlı durmayı, yatıştırıcı nitelikte ağır ilaçlara maruz kalmayı, uyku yoksunluğunu, hastaların çoğunlukla hareketsiz vaziyette olmasını, bağlanan tüplerin kazara çıkmaması için hastaların zaman zaman sıkıca tutulmasını, aile ziyaretlerine izin verilemediği için sosyal etkileşimlerin en düşük seviyeye inmesini, sağlık çalışanlarının baştan aşağı koruyucu kıyafetler giyip yüzlerini kapatmasını ve hasta odasında sınırlı sürede kalmasını saydı.

San Francisco’da 60 gün boyunca hastanede kalan 69 yaşındaki Ron Temko, “Paranoyakça bir seviyeye gelmiştim, bana karşı bir çeşit komplo kurulduğunu düşünüyordum… Ölmek mi istiyordum yoksa yaşamak mı, bu sorunun cevabını bilmiyordum” dedi.
 


Hastalığı sırasında Massachusetts Hastanesi’nde tedavi görmüş 57 yaşındaki Anatolio Jose Rios ise entübe edilişinin daha 4. gününde yatıştırıcıların bırakılmasıyla birlikte patlama sesi duyduğunu, ışık parlamalarını ve insanların kendisi için dua ettiğini gördüğünü anlattı.

Rios, “Aman Tanrım! Korkutucuydu. Gözlerimi açtığımda, hayalimde benim için dua eden aynı doktorları ve aynı hemşireleri karşımda gördüm” diye konuştu.

Bir seferinde odasında vampir gibi bir kadın gördüğünü söyleyen Rios, doktoruna “Siz de bunu görüyor musunuz? Beni öldürmek istiyorlar” dediğini, kapıların kurşun geçirmez olup olmadığını sorduğunu, doktorun da kendisini sakinleştirmek için “Evet” yanıtını verdiğini belirtti.

Kovid-19 tedavisi görmüş hastalardan Kim Victory ise deneyimlediği korkutucu manzaralar nedeniyle bir ara nefes aldığı suni solunum cihazını çektiğini anlattı.

Hastanede kaldığı üç haftanın ardından iki ay sonra depresyon ve uykusuzluk dahil yaşadığı duygusal ve psikolojik semptomlar nedeniyle zor zamanlardan geçtiğini ifade eden Victory, “Bir tavşan deliğine düşüyor gibiyim ve kendime ne zaman geleceğimi de bilmiyorum” diye konuştu.

 

Independent Türkçe, New York Times

DAHA FAZLA HABER OKU