Son yıllarda dünya, hiç olmadığı kadar hızlı ve geniş çaplı değişirken, Kanadalı iletişim uzmanı ve düşünür Marshall McLuhan’ın da belirttiği gibi “küresel bir köy”e dönüştü.
Küreselleşmeyle birlikte internet, akıllı cep telefonları ve bilgisayarların hayatımızda giderek artan rolüyle, dijital çağda altın döneme girildi.
Geçmişte buhar gücüyle çalışan makinelerin yerini kas gücünün alması gibi, bilgisayar ve internetin başını çektiği bilişim teknolojileri de dünyayı anlama ve şekillendirme becerimizin yerini aldı.
Bu durumu ‘insanlığın ikinci makine çağına girmesi’ olarak yorumlayan Medya Akademi Genel Koordinatörü Okan Yüksel, bu durumun pek çok fırsatı beraberinde getirdiğini vurguladı.
E-ticarete ayak uydurabilenler ve diğerleri
Ekonominin kalbi olan ticaretin önemli bölümü, elektronik alana taşınınca pazarlamanın şekli de değişti.
Özellikle dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla elektronik ticaretin (e-ticaretin) önemi bir kez daha görüldü.
Fizikî mağazalardaki ürünlerini dijital ortamda sergilemeyi başarıp e-ticarete ayak uydurabilenler bu durumun avantajını yaşarken, salgına hazırlıksız yakalanan ya da değişime direnenler kaybeden tarafta yer aldı.
Özellikle koronavirüs salgınında e-ticaretin kat be kat arttığını belirten medya ve iletişim uzmanı Okan Yüksel, mutfak ürünlerinin yanı sıra pijama, kadın bakım ürünleri ile tıraş makineleri başta olmak üzere erkek bakım ürünlerinin yoğun ilgi gördüğünü anlattı.
Diğer taraftan organizasyon, düğün, mezuniyet baloları gibi toplu etkinliklerin iptal olması nedeniyle her yıl bahar döneminde satışları katlanan abiye giysiler, elde kalırken, gelinlik satışları düştü.
“Türkiye’nin e-ticarette henüz kullanmadığı çok büyük potansiyeli var”
“Tüm Boyutlarıyla Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya” kitabının da yazarı olan Okan Yüksel, pazarlamanın önemini şu ifadelerle anlattı:
İyi pazarlama yapamadığı için batan şirket sayısı, iyi üretim yapamadığı için batan şirketlerin sayısından çok daha fazla.
Yüksel, Türkiye’nin e-ticaret alanında henüz kullanmadığı çok büyük potansiyelinin bulunduğunu belirtti ve vakit kaybetmeden, sayısız fırsat barındıran bu pastadan faydalanılması tavsiyesinde bulundu.
Anadolu’daki bir üreticinin malını yalnızca Türkiye’ye değil, dünyanın dört bir yanına, hatta Çin’e bile satabilme imkânına kavuştuğunu belirtti.
“Satın al butonu (tuşu), mouse’un gezdirildiği yerlere konularak, bireylerin alışverişe yönlendirilmesine de çalışılıyor”
Yüksel, dijital pazarlamaya ile kişilerin internet üzerindeki tercihleri, ihtiyaçları ve ilgilendikleri ürün ve hizmetler göz önünde bulundurularak, onlara uygun olanların önerilmesinin sağlandığını anlattı:
Analizler yapılıyor ve kişilerin tercihlerini, onlardan bile daha iyi bilir hale geliniyor. İnternetteki her hamleniz, hatta web sitelerindeki mouse hareketleriniz bile izlenebiliyor. Hatta satın al buton’unun (tuşunun) mouse’un gezdirildiği yerlere konularak, bireylerin alışverişe yönlendirilmesine de çalışılıyor.
“3.5 aylık kurs alan dijital pazarlama uzmanlarının hepsi işe girdi”
Dijital alandaki bireysel iş olanaklarından da bahseden Okan Yüksel, kurum olarak 200 dijital pazarlama uzmanı mezun ettiklerini ve hepsinin iş sahibi olduğunu anlattı. Eğitimin ne kadar sürdüğünü de sorduğumuz Yüksel, önce 3.5 aylık bir kurs alındığını, daha sonra da mentörlük desteğiyle toplam eğitimin yaklaşık 1 yıl civarında olduğunu kaydetti.
Bir televizyon kanalında iş garantili kurgu (montaj) kursu açma girişiminde bulunduklarını anlatan Yüksel, gençlerin, medyada giderek kötüleşen koşullar nedeniyle kursa rağbet göstermediğini ve eğitimin iptal olduğunu söyledi. Yüksel, profesyonel kurgular dışında başlangıç ve orta seviyedeki işlerin günümüzde bazı programlarla halledilir hale gelmesinin de ilgiyi azalttığını belirtti.
“Pazarlama ürün ve hizmetle sınırlı değil, herkes kendisini pazarlamak zorunda”
Günümüzde pazarlama kavramı, ürün ve hizmetlere sınırlı değil.
Öyle ki, hemen herkes kişisel birer markaya dönüşmüş durumda.
Sanatçı Andy Warhol’un, “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” dediği dönemlerden geçiyoruz.
Bu dönem için “Herkes kendisini pazarlamak zorunda” yorumunu yapan Warhol, bireylerin sosyal medya hesaplarının itibâr yönetimine dönüştüğünü belirterek, “Buna kişisel marka yönetimi diye hava bir isim takılmış durumda” dedi.
Bir e-ticaret yöntemi olarak Instagram
Medya Akademi Genel Koordinatörü Okan Yüksel’e sosyal medyanın geldiği noktayı ve özellikle son dönemdeki Instagram satışlarını da sorduk.
Sosyal medyanın pazarlamadaki en güçlü silah olduğunu belirten Yüksel, bu sayede milyarlarca kişiye en doğru şekilde ulaşıp, onlarla iletişim kurmada potansiyeli sunulduğunu söyledi.
Pek çok firmanın bu mecrayı kullandığını belirten Yüksel, danışmanlık hizmeti verdikleri bir korse firmasının günde 250 civarında satış yaptığını ve siparişlere yetişemeyerek kendilerinden otomasyon hizmeti istediğini aktardı.
“Ünlülerin yerini sosyal medya fenomenleri alıyor”
Instagram’da doğru ürüne doğru kişinin seçilmesinin öneminde değinen Yüksel, şu ifadeleri kullandı:
500 bin sahte takipçili bir hesap yerine 20 bin organik kullanıcılı bir hesap çok daha etkili oluyor.
Eskiden yüklü miktarda para verip ünlü isimlerle reklamını yapan firmalar, günümüzde sosyal medya fenomenlerini kullanılır hale geldi.
Öyle ki bir ünlü isme yüksek meblağ ödemek yerine 15-20 fenomen üzerinden ürünlerin pazarlaması sağlanır oldu.
Geçmişte ünlü bir isim bir mekana gittiğinde onlarla özel olarak ilgilenildiğini hatırlatan Yüksel, artık devrin değişmeye başladığını belirterek günümüzde sosyal medya fenomenlerinin ilgi gördüğünü, bu nedenle de ünlü isimlerin sosyal medya fenomeni gibi davranmaya başladığını savundu.
“Kadınlar, aldıkları ürünü başkalarına anlatırken, gençler yeni şeyleri denemeye çok hevesli”
Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olması nedeniyle avantajlarını sorduğumuz Medya akademi Genel Koordinatörü Okan Yüksel, “Dijital ortamda özellikle kadınlar ile genç kullanıcılar hedeflenir. Çünkü kadınlar, aldıkları ürünü başkalarına anlatırken, gençler yeni şeyleri denemeye çok heveslidir. Türkiye’nin genç nüfusa sahip olması pek çok açıdan lehine” dedi.
“Video izlemeyi seviyoruz, YouTube ilk sırada”
Dünyada sosyal medya mecralarında ilk sırada Facebook yer alırken, Türkiye’de YouTube'un lider konumda olduğunu belirten ve duruma gerekçe olarak “Video izlemeyi çok seviyoruz” diyen Yüksel, ikinci sırada Instagram, üçüncü sırada ise Twitter'ın geldiğini söyledi.
Twitter'ı Facebook’un takip ettiğini belirten Yüksel, son dönemde LinkedIn’in de atağa geçtiğini belirtti.
E-Mail Marketing (E-posta pazarlama)
“Tüm Boyutlarıyla Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya” kitabının yazarı Okan Yüksel’e düzenli olarak gönderilen e-mailler yoluyla yapılan pazarlamanın, günümüzde satışlar üzerinde hala etkin bir rol oynayıp oynamadığını da sorduk.
“Elektronik posta hala etkili çünkü insanlar gün içinde e-postalarını kontrol edip, gönderilenleri okuyorlar. E-posta ile pazarlama, müşterilerinizle ya da sizinle ilgilenen insanlarla iletişimde kalmanın en hesaplı yolu” diyen Yüksel, düzenli olarak gönderilen kaliteli e-bültenleri, en önemli pazarlama yöntemleri arasında saydı.
SEO: Bir web sitesindeki içeriğin arama motorlarındaki en üst sıralarda görünümü
Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) çalışmalarının önemini de sorduğumuz Okan Yüksel, SEO sayesinde bir web sitesine daha fazla ziyaretçi çekildiğini anlattı.
“İyi bir web sitesi, eşsiz ticarî potansiyele sahiptir ancak aslolan, kişilerin bu siteyi bulmalarını sağlamaktır” diyen Yüksel, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
Google ve diğer arama motorlarında yapılan aramaların sonucunda ilk sayfada ve ilk üçte yer almanız gerekiyor. ‘Birinci veya ikinci sayfada yer almak ne fark eder?’ diyebilirsiniz. Söz konusu dijital pazarlama ise çok şey fark eder! Araştırmalara göre, kullanıcıların yüzde 75’i arama sonuçlarında karşılarına çıkan ilk sayfadan sonrasına bakmıyor.
Podcast ve İnternet Radyoculuğu
Geçmişte televizyon kanallarında ve radyolarda bizleri sunulanı izleyip, dinlediğimiz, şimdi ise tercihlerimize göre o an dilediğimizi seçebildiğimiz bir döneme geçildi.
İlk olarak iPod için geliştirilen podcastler, zamanla diğer araçlarda da kullanılarak popüler oldu.
Bu yayınlar, hayatın her aşamasında dinlenebilmeleri nedeniyle sıkça tercih edildi.
Radyo programı ve video gibi dijital medya ürünlerinin, internet üzerinden akıllı cep telefonları ve tabletlere indirildiği “podcast”leri de sorduğumuz Yüksel, bunlara ek olarak Storytel gibi sesli kitap hizmetlerinin öne çıktığını anlattı.
Son olarak Yüksel, iletişimci Marshall McLuhan’ın günümüzde neleri izlediğimiz ya da dinlediğimizden ise kimleri ve neleri takip ettiğimizin daha etkili olduğu sözünü hatırlatarak, bu durumun bizim hareketlerimizi ve hatta karakterimizi bile değiştirebileceğini savundu.
© The Independentturkish