Kovid-19 pandemi süreci, yaşam koşullarını temelden değiştirdi.
Her alanda 1,5 metrelik sosyal mesafe korunmazsa yeni Kovid-19 salgın dalgası kaçınılmaz olur.
Kovid-19 süreci sosyal mesafeli, temassız, çevreci, hareketli ve sağlıklı ulaşım araçlarını gündeme getirdi.
1. Kovid-19 sürecinde sera gazı salım azalımı
Koronavirus pandemi süreci ile, küresel ölçekte karbon emisyonları, geçici olarak, yüzde 17 ile 2006 yılı seviyesine düştü.
Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ve muhtemelen şimdiye kadarki en büyük bir yıllık sera gazı karbon dioksit (CO2) emisyonu düşüşü olacaktır.
Rakamlar, küresel ölçekte günlük 18,7 milyon ton daha az CO2 salımını göstermektedir. Karbon dioksit gazı, küresel ısınmaya neden olan sera gazıdır.
Paris iklim anlaşması uyarınca şimdi ve 2030 arasında küresel emisyonların her yıl yüzde 3 ila yüzde 7 arasında düşmesi öngörülmektedir (Şekil 1).
Şekil 1 incelendiği zaman sera gazı salımı altıda bir oranında azaldığı görülmektedir.
Dünyada öngörülen emisyon düşüşü, Kovid-19 Pandemisi etkisi ile de olsa bu hedefe 2020 yılında ulaşılabilecektir.
Emisyonlardaki en büyük düşüş ABD'de gerçekleşti, bunu Avrupa ve Hindistan izledi.
Küresel karbon emisyonlarında bu yıl en az yüzde 4, muhtemelen yüzde 7 veya yüzde 8 azalacağı görülebilir.
Sera gazı CO2’in sektörel düşüş dağılımı Şekil 2’de verilmiştir.
Şekil 2 incelendiği zaman sadece binalarda karbon salımında cüzi miktarda artış olduğu görülmektedir.
En büyük düşüşün havacılık, taşımacılık (karayolu, demir yolu ve deniz yolu gibi), toplu taşıma ve benzerleri, endüstri ve termik santraller olduğu görülmektedir.
Şehirler, sera gazı emisyonlarının yüzde 60'ından fazlasından sorumlu.
Kovid-19 pandemi süreci, sadece birkaç hafta içinde seyahat alışkanlıklarımızı kökten değiştirdi.
Tabi ki iklim değişikliği ile mücadele etmenin yolu bu değildir.
Bisiklete binme, iklim ve çevre dostu, sıfır sera gazı/hava kirletici emisyonlu, gürültüsüz, popüler, uygun fiyatlı, verimli, hareketli, sağlıklı, sosyal mesafeli ve temasız bir ulaşımdır.
Kovid-19 pandemisi sürecinin öğrettiği; ulaşımda bisiklet binme ve yürüme dönüşümü şart.
Kovid-19 pandemisi sürecinde bisiklet, toplu taşıma araçlarından daha;
- Güvenli,
- Sosyal mesafeli,
- Temassız,
- Sağlıklı,
- Hareketli,
- Gürültüsüz,
- Çevre/iklim dostu,
- Karbon nötr,
- Ucuz,
- Verimli,
ulaşım aracıdır.
Artık şehirleri, bisiklet ve iklim dostu şehirler haline dönüştürmek gerek.
Kovid-19 virüsünün bulaşmasını önlemek için en güvenli ulaşım, bisiklete binme ve yürüyüştür.
Albert Einstein'ın oğlu Eduard, şöyle der:
Hayat bir bisiklet sürmek gibidir, dengenizi korumak için hareket etmeye devam etmelisiniz.
Küresel olarak, üç haftalık (1 Mayıs'tan önceki) bir kilitlenmeye bağlı olarak, şehirlerde zararlı PM10/PM2.5 kirletici seviyelerinin bir önceki yıla göre yüzde 60'a kadar düştüğü tahmin edilmekte.
Dünyanın dört bir yanında belediyeler, pandemi sürecindeki hava kalitesini ve sosyal mesafeyi korumak için yeni bisiklet şeritleri yapıyorlar, bisiklet yolları inşa ediyor ve araçsız sokak/caddeler girişimlerini artırıyor.
Kovid-19 pandemi süreci, şehirleşmede planlanmanın araba odaklı değil yürüme ve bisiklete binme odaklı yapılmasının önemini insanlara ve yöneticilere gösterdi.
Belediye başkanları, bisiklet yollarını ve bisiklet kullanımını artırarak insanların sağlıklı yaşamasına yardımcı olabilirler.
Hastalığın kontrolünde en başarılı olan Güney Kore ve Yeni Zelanda, sağlık yanında yeşil kalkınma hedefi stratejilerini ortaya koydular.
2. Bisiklete binmek sıfır sera gazı salımı
Çeşitli ulaşım araçlarından yolcu-km başına sera gazı CO2 salımı Şekil 3’te verilmiştir.
Şekil 3’te görüldüğü gibi bisiklet, çevre dostu ulaşım aracıdır. Bisikletle ulaşım esnasında sera gazı CO2 salımı sıfırdır.
Bisikletle yapılan yolculuk esnasında hava kirletici emisyonu sıfırdır.
Bisiklet, ulaşım aracı olarak kullanılmaya başlanıldığında km başına 250 gram sera gazı CO2 salımı azalır.
Kopenhag’da bisiklete binilmesi ile yılda 20 milyon tona karbon salımı önlenmektedir.
Ve araç yoğun şehirleşmede kişi başına düşen metrekare cinsinden en düşük alanın yürüyüş yolları ve bisiklete binmek olduğu görülmektedir (Şekil 3).
3. Bisiklet binme, sosyal mesafeli ve temassız ulaşımı sağlar
Metro, tren, belediye otobüsleri, halk otobüsleri ve minibüsler gibi toplu taşıma araçlarına binerken/inerken ve iç mekanlarda, 1,5 metre sosyal mesafenin korunması çok zor.
Sosyal mesafenin korunduğu toplu taşıma araçlarında birim mesafede sera gazı salımı anormal artar ve aşırı miktarda hava kirletici gazlar ve PM10/PM2.5 kirleticiler salımlanır.
1,5 metre sosyal mesafe veya kişi başı 4 metrekare alan korunarak toplu taşıma ekonomik ve sürdürülebilir olmaz.
Kovid-19 pandemisi sürecinde sosyal mesafeyi korumak için ortalama 60 kişi taşıyan bir belediye otobüsünün sadece 20 ve 700 kişi taşıyan bir metro 180 taşıyacak.
İstanbul’da Kovid-19 pandemisi öncesi belediye ve halk otobüsleri ile her seferde ortalama 60-100 kişi taşınırken şimdi 1,5 metre sosyal mesafeyi (kişi başı 4 m2 alanı) korumak için aynı toplu taşıma araçları ile maksimum 20 kişi taşınacak.
Toplu taşımada gerçekçi uygulanabilir çözümler üretilmediği sürece bu mümkün değil.
İstanbul gibi şehirlerde insanlar toplu taşıma araçları ile yolculuk yapacaksa sefer sayılarının en az 3 kat artırılması gerekir.
Bunun yansıması;
- Aşırı fosil yakıt tüketimi,
- Sera gazı salımının aşırı artması,
- Pahalı taşımacılık sistemi,
- Ulaşım kaynaklı hava kirliliğinin ciddi miktarda artması,
- Trafik tıkanıklığının (pandemi öncesi 15 km/saatti) 10 km/saatin altına düşmesi,
- Trafik tıkanıklığından dolayı yolcular, iç ortamın riskli havasına daha uzun süre maruz kalması,
- Ciddi oranda ekonomik kayıp olması,
demektir. Dolayısıyla bunun sürdürülebilir ve ekonomik olması mümkün değil.
Pandemi öncesi İstanbul trafiğinde araçların yüzde 85’i özel araçlarıdır. İnsanlar, 1,5 m sosyal mesafe korumak için kendi özel araçlarını kullanmaları halinde trafik sıkışıklığı, daha kaotik olacaktır.
Bu durum;
- Trafiğin kilitlenmesine,
- Yaz aylarında oluşan ozon kirliliğinin artmasına,
- Trafik kilitlenmesinden dolayı anormal fosil yakıt tüketimine,
- Ciddi iş ve zaman kaybına,
- Strese,
- Aşırı hava kirliliğine,
- Aşırı sera gazı salımına,
neden olacaktır.
İstanbul’da pandemi öncesi trafik sıkışıklığından dolayı araçlar, yüzde 30 daha fazla fosil yakıt tüketiliyordu. Mevcut sistem devam ederse yakıt tüketimi katlanarak artacaktır.
İnsanlardan öksürme, hapşırma ve yüksek sesle konuşma gibi solunum yolu salımlanan Kovid-19’lu damlacıklara/aerosollere maruz kalmayı azaltmak, 1,5 metre sosyal mesafeyi korumak, bulaştırma riskini azaltmak ve hareketliliği artırmak için en güvenli ve sosyal mesafeli ulaşım, yürüme ve bisiklete binme ve yürümedir.
Sosyal mesafeyi korumak için bisikletler ve yayalara arasında 1,5 metre boşluk olmalı.
Şehirlerde yukarıda sıralanan olumsuzlukları izale etmenin yolu; bisiklete binme ve yürümedir.
Bisiklete binerek işe gidip gelmek; ekonomik ve çevre dostu bir uygulamadır.
İşe yürüyerek ve bisiklete binerek gidip gelişte ile “Hareketli ve mesafeli ol, sağlıklı kal” kuralına uyulur.
Artık dünyada bisiklete binme, önemli ve güvenli ulaşım araçlarından biri haline gelmeye başladı.
Bisiklet, sosyal mesafe kaygıları nedeniyle toplu taşıma araçlarına göre daha güvenli, ekonomik ve çevreci bir alternatiftir.
4. Sosyal mesafeyi korumak için bisiklet ulaşımını teşvik edilmeli
Kovid-19 pandemi sürecinde;
- Toplu taşıma araçlarında 1,5 m sosyal mesafeyi korumanın zor olduğu,
- Toplu taşıma aracı iç ortamına temiz hava vermenin güç olduğu,
- Sosyal mesafeyi koruyarak taşımanın ekonomik ve çevreyle uyumlu olmadığı, hatta pahalı olduğu,
- Özel ve toplu taşıma araçları ile daha fazla sera gazı ve hava kirletici salımı olacağı,
endişesi ile çözüm yolu olarak bir çok ülkede, güvenli, hareketli, sosyal mesafeli ulaşım aracının bisiklet ve yürünebilir yollar olduğu ortaya çıktı.
Birçok belediye başkanı, güvenli ve kalıcı altyapı sistemlerini bisiklet şeritlerine ve bisiklet yollarına uygun şekilde hızla planlamaya başladı.
Dünyada birçok belediye, ulaşımda Kovid-19 ile mücadele kapsamında sakinlerinin güvenli yolculukları için bisiklet şeritleri, bisiklet yolları yapma ve bisiklete binme seferberliği başlattı.
Kovid-19 pandemi süreci, bisiklet şeritleri ve yolları için önemli bir avantaj olacak; araç bağımlılığı azalacak, yeşil alanlar artacak, şehrin havası daha temiz olacak ve sürdürülebilir şehirleşme gerçekleşecek.
Avrupa'da Kovid-19 pandemi sürecinde bisiklet yolları talebinde ve kullanımında ciddi artışlar oldu.
Londra, Paris, Milano, Budapeşte, Dublin, Londra belediyeleri arabasız ulaşım yollarını genişletiyor.
Arabasız yollarda insanlar, yürüyerek ve bisiklete binerek işe gidip gelecek.
Ocak ve mart ayları arasında trafiğin yüzde 84 oranında düştüğü Paris'te yaklaşık 32 kilometrelik geçici bisiklet şeritleri yapıldı ve bu mesafe kısa zaman içinde 50 kilometreye çıkarılacak.
Paris Belediyesi bisiklet kullanımını teşvik etmek için eski bisikletlerin onarılmasını teşvik için 50 avro verecek.
Paris, pandemi sırasında kurulan yeni "pop-up" döngüler de dahil olmak üzere 650 kilometrelik bisiklet ağına 300 milyon avro (500 milyon dolar) yatırım yapacak.
İnsanların kısa yolculukları için araba kullanmak yerine pedal gücüne (bisiklet kullanmaya) geçmeleri umuluyor. Fransız’da, normal zamanlarda yapılan yolculukların yüzde 60'ı, beş kilometreden kısa.
Fransa hükümeti, bu kısa mesafeler için ya bisiklete binmeyi veya yürümeyi teşvik edecek.
Roma konseyi, insanların fiziksel mesafe kurallarına uymalarına isterken, daha sürdürülebilir olmak için 149,7 kilometre geçici ve kalıcı bisiklet yollarının inşasını onayladı.
İspanya, şehir içi ulaşımda sosyal mesafeyi sağlamak için toplu taşıma yerine ekonomik ve pratik bisiklet yollarını genişleteceğini açıkladı.
Milano belediyesi, bisiklet yollarını sürdürülebilir hale getirmek ve sosyal mesafeyi korumak için bisiklet yolunu 36 kilometre genişletecek.
Toplam 40 kilometrelik yeni bisiklet yolu inşa etmeyi planlayan Brüksel'de geceleri dahi bisiklet şeridi yapılmaktadır.
Japonya'da insanların yüzde 15'i işe bisikletle gidiyor ve yılda 10 milyon adet bisiklet satılıyor.
İngiltere hükümeti, ülkenin toplu taşımacılık üzerindeki baskıyı hafifletmek için Kovid-19 sonrası ulaşım planının merkezine "bisiklet sürme ve yürüme" için 2,48 milyar dolarlık bir yatırım paketi açıkladı.
İngiltere'de Kovid-19 pandemi sürecinde bisiklet siparişleri sayısı yüzde 200 arttı.
Almanlar, koronavirüs pandemisi sürecinde insanlar, daha güvenli ve sosyal mesafeli bir şekilde dışarı çıkmaya çalıştıkça bisiklete binme popülaritesi arttı.
Berlin'de, mayıs ayının ilk haftasında neredeyse 10 km yeni bisiklet şeridi yapıldı.
Budapeşte'de, geçtiğimiz ay şehrin en işlek yollarında 19,3 km geçici bisiklet şeridi kamuoyuna tanıtıldı.
Hollanda’da insandan çok bisiklet bulunmaktadır. Tüm seyahatlerin dörtte biri bisikletle yapılmaktadır.
Kopenhag şehri, 2015 yılı sonuna kadar bisikletle işe ve okula gidip gelme oranını yüzde 50'e çıkararak dünyanın en iyi bisiklet kenti olmayı hedeflemekte.
Kovid-19 pandemi öncesine göre, 11 Avrupa ülkesinde, son 4 haftalık günlük bisiklete binme artış oranları Şekil 4’de verilmiştir.
Şekil 4 incelendiği zaman 11 Avrupa ülkesinde günlük hayatta bisiklete binme oranında ciddi artışların olduğu görülmektedir.
Ve dünyada birçok belediye, güvenli bisiklet park yerleri inşa etmeye başladılar.
5. Bisiklete binme, sera gazı karbon Dioksit (CO2) salımını azaltır mı?
Ulaşımda sera gazı CO2 emisyonunun kaynakları, fosil yakıt tüketen dizelli ve benzinli araçlardır.
Yeni tür elektrikli araçlara/bisiklete binme ve yürüme sera gazı CO2 salınımı minimize eder.
Karbon ayak izi ile sera gazı emisyonunu izlemek mümkün.
Yaşlı dizelli/benzinli/LPG araçlar çevre düşmanıdır. Yaşlı araçlar, fosil yakıtları şurup gibi tüketirler.
Her gün 10 kilometrelik yolu bisiklete binerek giderseniz yılda 1,5 ton sera gazı CO2 salınımını önlerseniz.
Yürüme ve bisiklet binme, sıfır sera gazı CO2 salınımı demektir.
e-bisiklet ile, İngiltere'de ve birçok Avrupa şehrinde, trafik tıkanıklığı azaltılır, hareketlilik artırılır ve sera gazı CO2 salımı önlenir. Engebeli şehirlerde e-bisiklet kullanılması teşvik edilebilir.
e-bisikletler bize enerji kullanımını ve karbon emisyonlarını azaltmak için heyecan verici yeni bir fırsattır.
6. Kovid-19 virüsü en fazla obez kişilere zarar verdi, çözüm bisiklete binme
New York'ta, solunum tüpüne ihtiyaç duyan insanların yüzde 40'ı obezdi ve bir yoğun bakım ünitesindeki morbid (marazi) obez Fransız hastaların yüzde 90'ı, ventilatöre ihtiyaç duyuyordu.
Obezitesi olan kişilerin koronavirüsten ölme olasılığı daha yüksek.
Bisiklet sürme ve yürüme hareketliliği artırır ve insanları sağlıklı ve dinç tutar.
Bir şehirde bisiklete binme ve yürüme oranı arttıkça şişmanlık (obesity) o oranda azalır.
Çeşitli ülkelerde insanların bisiklete binme oranı artıkça şişmanlama o oranda azalmaktadır.
Dünya’da en obez olan (yaklaşık yüzde 24-25 oranında) Amerikalılar en az oranda bisiklete binmektedir.
Danimarka’da ise insanların yüzde 65 bisiklete binmekte ve şişmanlık oranı sadece yüzde 20’dir (Şekil 5).
Amerika’da Kovid-19’dan, bir milyon kişide 340 kişi ölmüş ve Danimarka’da ise bir milyon kişide 97 kişi ölmüştür.
Bisiklete binme, yürüme gibi hareketlilik arttıkça sağlık harcamaları azalır ve erken ölümler azalır.
7. Kovid-19 pandemisi sürecinde ve sonrasında belediyeler
Sosyal mesafenin korunması ve iç ortamda temiz hava solunması için toplu taşıma araçlarında kalabalık yolculuğa dur denilmeli.
Bunun için;
- Bisiklet yolları ve bisiklet şeritleri
- Güvenli bisiklet park yerleri,
- Bisiklet kiralama sistemi,
- Şehrin muhtelif yerlerinde e-bisiklet şarj yerleri,
- Bisiklet tamir yerleri,
yapmalı, geliştirmeli ve bisiklet binme teşvik etmeli.
Belediyeler bisiklet yollarını ve kullanımını yaygınlaştırarak;
- Kentsel hava kalitesini iyileştirebilir.
- Halk sağlığını olumlu hale getirebilir.
- İnsanların egzersiz yapmalarını sağlayabilir.
- Kansere yakalanma riskini yüzde 40 azaltabilir.
- Erken ölümleri yüzde 40 azaltabilir.
- Kalp hastalığını yüzde 50 azaltabilir.
Belediye başkanları, işe gidip gelirken bisiklete binmeli ve vatandaşa örnek olmalı. Bu uygulama ile;
- Sosyal mesafeyi koruyabilir.
- Hareketliliği artırabilirler.
- Çevre dostu, sağlıklı ve ekonomik ulaşımı yaygınlaştırabilirler.
- Ulaşım kaynaklı hava kirliliğine dur diyebilirler.
Hareketliliği artırmak için bisiklet sürenlerin ve yayaların, varış yerlerine güvenli, rahat ve etkili bir şekilde ulaşmalarını sağlayan altyapı sisteminin yapılması esas olmalı.
8. Kovid-19 mücadelesinde hareketlilik
Dünya’da her yıl 3 milyondan fazla insan fiziksel hareketsizlikten erken ölmektedir.
Kovid-19 süreci ve sonrası hareketsizliğin insan sağlığını tehdit etmesini önlemek için fiziksel hareketliliği artırıcı eylemler uygulamaya konmalı.
Kovid-19 pandemisi sürecinin neden olduğu hareketsizlik, kronik hastalık artışına neden olabilir.
UCL Epidemiyoloji ve Halk Sağlığı uzmanı Dr. Nina Rogers, şöyle diyor:
Düşük fiziksel aktivite, yetişkinleri daha ciddi komplikasyonlar için potansiyel risk faktörleri olan obezite, kardiyovasküler hastalık ve inme gibi kronik hastalık riskini artırdı.
Dr. Chrissy Roberts ise hareket hakkında şöyle demektedir:
İnsanların fiziksel aktiviteleri azaltılırsa bu durum daha sonraki salgın dalgalarda Kovid-19’dan gelen ciddi komplikasyonlara karşı savunmasız hale getirecektir.
Hareketlilik stresi giderir, ruh halini güçlendirir ve aynı zamanda vücudun hastalıklarla savaşmasına ve daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilir.
Toplu taşıma araçları yerine bisiklete binen veya yürüyen her insan, enfeksiyon veya başkalarını enfekte etme riskini önemli ölçüde azaltır.
Virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmenin yollarından biride hareketliliği artırmaktır.
Bisiklete binme ve yürüme bağışıklık sistemini güçlendirir ve sosyal mesafenin korunmasını sağlar.
Bisiklete binme, sürdürülebilir kentsel hareketliliği artırır.
Kovid-19 pandemi sürecinde ve sonrasında hareketliliği artırmak gerekir.
9. Bisiklete binme ve yürüme, temassızlığı artırır
BMC Bulaşıcı Hastalıklar'da yayımlanan araştırmalar, grip salgınları sırasında toplu taşıma araçlarını kullananların, akut solunum yolu enfeksiyonu yakalama olasılığının altı kat daha fazla olduğunu bulmuştur.
Toplu taşıma araçları ile yolculuk esnasında, duraklarda ve toplu taşıma araç içinde çok yüzeye dokunulur. Çok dokunulan yüzeyler, virüs bulaştırıcı olabilir.
Bisiklete binme ve yürüme esnasında çok dokunulan yüzeylere minimum dokunulur. Böylece çok dokunulan yüzeylerden virüs bulaşma riski minimize edilir.
Bisiklet binme ve yürüyüş, Kovid-19'e yakalama riskini azaltır.
10. Kovid-19 pandemisi sürecinde hava kirliliği
Kovid-19 pandemi sürecinden önce dünyada, hava kirliliğinden her yıl ortalama 7 milyon erken insan erken ölmektedir. Bu, tüm ölümlerin 8’de birini oluşturuyor.
Dünya Bankası hava kirliliğinin küresel ekonomiye her yıl 225 milyar dolarlık işgücü gelir kaybına mal olduğunu hesaplamıştır.
Hindistan’da 2016-2020 arasında hava kalitesinde değişim Şekil 6’de verilmiştir.
Şekil 6'da görüldüğü gibi Kovid-19 pandemi sürecinde (2020 yılı) hava kalitesinde ciddi iyileşme olduğu görülmektedir.
Soluduğumuz havada azot dioksit (NO2) kirliliği azaldıkça erken ölüm oranı düşmektedir.
NO2'ye uzun süre maruz kalmak, hipertansiyon, diyabet, kalp ve kardiyovasküler hastalıklar ve hatta ölüm gibi çok çeşitli ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
NO2 kirleticisine uzun süre maruz kalmanın, dünyada Kovid-19 virüsünün neden olduğu ölümlere önemli oranda olumsuz katkıda bulunanlardan biri olabileceğini göstermektedir.
Şekil 7’de gösterildiği gibi, havadaki NO2 kirlilik değeri ile erken ölüm arasında çok güçlü bir korelasyon var.
Şehirlerde bisiklet yolları/şeritleri ve yürünebilir yollar arttıkça, sağlık için çok zararlı olan, NO2 ve PM2.5 kirletici konsantrasyonları azalır.
30 Nisan 2020’den önce Kovid-19 pandemi sürecinde hava kalitesinin iyileşmesi ile Avrupa'da 11 bin 300 kişinin erken ölümü önlenmiştir.
Fransa'da her yıl hava kirliliği nedeniyle yaklaşık 48 bin kişi erken ölüyor. Ancak Kovid-19 pandemi süreci başlatıldığından beri Paris'te hava kirliliğinden erken ölüm seviyesi düştü.
Kovid-19 pandemi sürecinde ABD’de hava kirliliğinde yüzde 30 iyileşme oldu.
Çin’de, mayıs ayı başlarında, pandemi kilitlenmeleri kaldırıldı.
Çin, pandemi döneminde;
- Ulaşımda,
- Sanayide,
- Termik santrallerde
gerekli çevresel önlemleri almadığı için hava kalitesi, pandemi öncesinden daha kötü seviyeye ulaştı.
Ve hava kirliliği hortlamaya başladı.
Kilitlenme sonrası NO2 kirliliği seviyesi, Kovid-19 pandemi öncesi seviyeye ulaştı.
Şekil 7’de görüldüğü gibi NO2 kirliliği erken ölümlere neden olmakta ve yaz aylarında ozon kirliliği oluşmasında kilit rol oynamaktadır.
Çin’de Kovid-19 pandemi kilitlenmesi sonrası NO2 seviyesinde artış Şekil 8’de verilmiştir.
Kovid-19 pandemi sürecine göre kilitlenme kaldırıldıktan sonra NO2 seviyesi yaklaşık yüzde yüz artmıştır.
Şehir içi ulaşımda gerekli iyileştirmeler yapılmazsa şehirlerde hava kirliliği yeniden hortlayabilir.
Kovid-19 pandemi süreci, hava kirliliğini önleme de çözüm yolu olamaz, sadece ders verir.
Kovid-19 sürecinde ve sonrasında insanların daha sağlıklı olmaları, sağlık harcamalarının minimize edilmesi ve sera gazı salınımın azaltılması için bisiklet yolları/şeritleri yapma ve bisiklete binmenin teşvik edilmesi önemli.
Son söz
Kovid-19 öncesi hatalardan ders alınmalı.
Daha güçlü, daha sağlıklı ve daha dayanıklı olmalıyız.
Kovid-19 sürecinin etkileri kötü de olsa sağlık, iklim ve çevre açısından alınması gereken derslerin olduğunu ortaya koydu.
Yukarıda 10 kural uygulamaya konduğu zaman Kovid-19 sonrası;
- Hareketlilik artar.
- Sosyal mesafe korunur.
- Sera gazı salımı sürdürülebilir şekilde azalır.
- Termik santrallere ihtiyaç azalır.
- Araç bağımlılığı düşer.
- Şehirlerde hava kalitesi iyileşir.
- Sağlık harcamaları azalır.
- Bağışıklık sistemi güçlenir.
- Gürültü kirliliği azalır.
Kovid-19 süreci ve sonrası, yeşil toparlanmanın itici gücü olmuştur.
Güvenli bisiklet ulaşımı için hız sınırlama limiti olmalı. Bu limit maksimum 30 km/saat olması tavsiye edilir.
Ortalama işi gitme 5 km ve altı olan mesafeler için aktif bisiklet yolları geliştirilerek toplu taşıma araçları üzerindeki baskılar azaltılabilir.
İstanbul’da işe ve okula gidenlerin yüzde 30’u, günde ortalama 5 kilometre yolculuk yapıyor.
Planlama ilk etapta 5 kilometre işe/okula gitme mesafesi için yapılabilir.
Geleceği geç kalmadan şimdiden sıfır sera gazı emisyonlu bisiklet yolları/şeritleri, yürünebilir yollar, araçtan ari meydanlar/caddeler ve düşük karbonlu ulaşım planlama çalışması yapılarak ve uygulamaya koyularak başarılır.
Sokaklar/caddeler, bisiklete binenlere ve yayalara öncelik verecek şekilde dönüştürülmeli.
Kovid-19 süreci “Küresel Düşün, Yerel Davran” düsturu esas alınarak Yerel Ölçekte Yerel Bisiklet ve Yürüyüş Altyapısı Planı ve Yeni Yerel Ulaşım Planı geliştirilmeli.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish