Kutuplarda çöken buz tabakaları ısınan dünyanın güçlü sembollerinden biri olarak biliniyor ancak yapılan yeni araştırmalar bu doğa olaylarının, iklim değişikliğinin küresel etkisini de artırdığını ileri sürüyor.
Bilim insanlarına göre, Grönland ve Antartika’da buzullar erirken suyun akışı, olağan dışı hava koşullarını tetikleyecek ve dünya çapındaki okyanus akıntılarını bozacak.
Geleneksel kanı, kutuplardaki buzul erimelerinin en endişe verici sonucunun, bu devasa su kütlelerinin dünya genelindeki deniz seviyelerine eklenmesi olacağını öngörüyor.
Ancak Nature dergisinde yayımlanan iki yeni araştırma bu görüşün doğruluğunu tartışıyor ve bilim insanlarının iklim değişikliği ile ilgili öngörüde bulunurken dikkate almaları gereken çevresel faktörlerin karmaşıklığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Küresel sıcaklıklar bu yüzyılın sonuna kadar, sanayi öncesi dönemdeki seviyelere göre ortalama 3 santigrat artma yolunda ilerliyor.
Buzulların erimesini hızlandırması ve küresel deniz seviyelerini arttırması beklenen bu durumun, dünya çapında deniz kenarlarında yaşayan topluluklar ve düşük rakımlı adaların varlıklarıyla ilgili bir tehdit oluşturduğu belirtiliyor.
Ancak okyanuslara giriş yapan daha sıcak erime suyunun, sadece deniz seviyelerini değiştirmekten daha karmaşık etkileri olacağı, Körfez Akıntısı gibi okyanus akıntılarını zayıflatacağı ve Atlas Okyanusu’nun her iki tarafında hava sıcaklığını değiştireceği ifade ediliyor.
Bilim insanları, tropikal bölgelerden Körfez Akıntısı vasıtasıyla Kuzey Kutup bölgesine sıcak su taşıyan akıntılar olarak bilinen Atlantik Meridyenel Devinim Sirkülasyonu’nun (AMOC) yavaşlayacağı konusunda daha önce uyarıda bulunmuştu.
Uluslararası araştırma ekibi yeni analizlerinde, daha fazla erime suyunun okyanus sularına karışıp on yıllar içerisinde hava durumu üzerinde belirgin bir etki oluşturması nedeniyle “iklim kaosu” öngörüyor.
Wellington Victoria Üniversitesi’nden Profesör Nick Golledge konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu buz tabakalarındaki erime, küresel iklimi önemli ölçüde bozacak ve bazı bölgelerdeki sıcaklıkların bir yıldan diğerine çok daha fazla değişmesine neden olacak. Bu öngörülemezlik hepimiz için oldukça yıkıcı olacak ve adaptasyon ve planlamayı çok daha zor hale getirecek.”
Bilim insanları analizlerinin ikinci kısmında deniz seviyesini geçme artışına ilişkin veriyi inceleyerek bu verinin, buzul erimelerinin 2100 yılına kadar denizleri bir metreden fazla yükseltebileceği yönündeki tartışmalı fikri destekleyip desteklemediği tespit etmeye çalıştı.
Sonuç olarak deniz seviyelerindeki genel yükseliş daha makul görünürken, bu yükselişin etkisinin yine de yıkıcı olacağı ortaya çıktı.
McGill Üniversitesi’nden Profesör Natalya Gomez konuya ilişkin şunları söyledi:
“Su seviyeleri sadece bir küvet gibi yükselmez. Pasifik’teki ada ulusları gibi dünyadaki bazı bölgeler deniz seviyesinde büyük bir artış deneyimleyecek. Öte yandan buz tabakalarına yaklaştıkça deniz seviyesi gerçekten düşecek.”
Bilim insanları ayrıca, Paris İklim Anlaşması’nı temel alan mevcut politikaların buz tabakalarının erimesinin etkilerini tamamen dikkate almadığını vurguladı.
https://www.independent.co.uk/environment
Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala
© The Independent