Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, AK Parti’den ayrılıp yeni parti çalışmalarına başlayan Ali Babacan’ın önceki gün Habertürk’te katıldığı programda yaptığı açıklamaları yazdı.
Özkök, yazısında Ali Babacan’ın şu ifadelerine yer verdi:
Türkiye’de bugün ciddi ifade özgürlüğü problemi var. Genç arkadaşlarla buluştuk. Türkiye’de üniversite sınavlarında ilk bine giren 10 öğrenciyle oturduk. ‘En büyük problem olarak neyi görüyorsunuz’ dedim. Çocuklar boğulma hissi yaşıyoruz, sosyal medyada yorum yapmaktan, like atmaktan korkuyoruz. Yarın işe başvuracağız diyorlar.
Hürriyet yazarı, “Merak ettim devlet içinde gerçekten “like” fişlemesi yapan bir merkez mi var...” diye sordu.
Özkök, Babacan’ın verdiği mesajlarda üç tanesinin çok önemli olduğunu işaret etti ve şunları yazdı:
Ali Babacan’ın konuşmasında verdiği üç mesaj bence çok önemliydi:
BİR: DEĞERLİ YALNIZLIKTAN KURTULMA FORMÜLÜ: Türkiye’nin en haklı olduğu konularda bile yalnız kaldığını söyledi ve bir anlamda “değerli yalnızlık” kavramı yerine karşılıklı güvene dayalı bir “yararlı ortaklık” kavramını getirdi.
Bunun formülünü de şöyle açıkladı: Türkiye, “Pozitiflik üreten, demokrasi yaratan, barış üreten” bir ülke olmalıdır.
İKİ: TEKRAR AVRUPA’YA DÖNÜŞ SİNYALİ: “Avrupa Birliği, bugün en büyük barış projesidir. Daha sonra siyasi birliğe dönüyor. AB refah, barış üreten bir bölge haline geliyor” diyerek, gözümüzü tekrar Ortadoğu’dan Batı’ya çevirme mesajı verdi.
ÜÇ: 50 ARTI 1 KUTUPLAŞMASINI AŞMA FİKRİ: “İnsan hakları oylamaya tabi tutulmaz, o hak tanınır. Devletin görevi bir kişi dahi olsa onun hakkını teslim etmek, korumaktır” dedi.
50+1 fikrinin kutuplaşmaya yol attığını söyleyerek, güçlü bir parlamentoyu savundu.
Hürriyet