Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin'in, RTÜK ve TÜRKSAT gibi iki kurumun haksız yere daha fazla yıpratılmaması için ahlaki, vicdani ve hukuki sınırlar içerisinde görev aldığı TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyeliğinden ayrıldığı bildirildi. Açıklamada, "RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, hayatının hiçbir döneminde ahlaka, hukuka ve vicdanlara aykırı bir gelir elde etmemiş, böylesi bir suçlamayla da karşılaşmamıştır." denildi.
RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, 31 Ekim'de yapılan toplantıda Faruk Bildirici'nin 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'da düzenlenen, Üst Kurul üyelerinin uyması gereken esaslar ve yasaklara aykırı eylemleri nedeniyle üyelikten çekilmiş sayılmasına karar verildiği anımsatıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu karar sonrasında çeşitli yerlerde bilgi eksikliğinden, bazı mecralarda ise sistemli ve maksatlı şekilde "RTÜK'ün TBMM'nin yetkilerini ve iradesini hiçe sayarak yetki gasbı yaptığı" haberlerinin yayımlandığı, bu yönde değerlendirmelerin yapıldığı aktarılan açıklamada, "TBMM iradesinin gasbedildiği iddiaları asılsızdır. Kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik manipülatif açıklama ve haberlere karşı açıkça belirtmek gerekir ki RTÜK üyelerinin seçim ve görevden çekilmiş sayılmalarına ilişkin usul ve esaslar 6112 sayılı kanunda net olarak açıklanmıştır." ifadelerine yer verildi.
"Bildirici siyasi parti temsilcisi gibi hareket etti"
Açıklamada, bu kapsamda Faruk Bildirici'nin yasanın açık hükümlerle emrettiği, üyelerin uymak zorunda olduğu "siyasi tarafsızlık" konusuna ısrarla uymadığı, yasanın üyelerden beklediği "tarafsız" olma düzenlemesine riayet etmeyerek "adeta bir siyasi parti temsilcisi gibi" hareket ettiği ifade edildi.
Bildirici'nin, Üst Kurul'un gizlilik taşıyan bilgi ve belgelerini kamuoyuna ve basına açıkladığı, kanuna göre gizli olan toplantı müzakerelerinin açıklanması yasağını defalarca ihlal etttiği, bu konuda pek çok kez şifahen uyarılmasına rağmen aynı tutumunu sistematik olarak sürdürdürdüğü ileri sürülen açıklamada, şu ifadelere de yer verildi:
Gerek açıklamalarıyla, gerekse de eylemlerinde kimi medya kuruluşlarına hasımlık derecesinde tutum sergilemiş, kimi medya kuruluşlarının ise hamiliğini yapmaya çalışmış ve medya kuruluşları arasında tarafsızlığını tamamen yitirmiştir. Bu durum da kanunda üyelerin uyması için hüküm altına alınan usul ve esaslar kapsamındadır.
Ayrıca Faruk Bildirici, müstafi olduğunu iddia ettiği Üst Kurul Başkanını ve milli iradenin seçtiği Radyo ve Televizyon Üst Kurulunu tanımayarak Üst Kurul toplantılarını ve kararlarını sabote etmiştir. Oysa Faruk Bildirici'nin RTÜK Başkanlığına Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin'in kamudaki diğer görevleri nedeniyle üyelikten çekilmiş sayılması gerektiği iddiasıyla yaptığı müracaat Üst Kurul toplantısında görüşülmüş, hukuki ve idari anlamda doğruluğu kabul görmeyerek reddedilmiştir. Mahkemece aksi yönde bir hüküm kurulmadıkça da Üst Kurulun almış olduğu karar geçerlidir.
"Muhalefet yapmak başka, hukuka uymamak bambaşka bir konudur"
RTÜK açıklamasında, dilekçesi reddedilen Bildirici'nin, Üst Kurul kararlarının kesin olduğunu ve alınan kararları ortadan kaldıracak tek yetkili mercinin mahkemeler olduğunu göz ardı eden bir yaklaşımla kurul toplantılarında alınan kararlara topluca muhalefet şerhi koyduğu ifade edildi.
"RTÜK'ün iç meselesi olan konu, siyasi partiler hesaplaşması değildir"
RTÜK'te bugüne kadar muhalefet kontenjanından pek çok üyenin görev aldığı, her dönem çok sert tartışmalar, gerilimler yaşanmışsa bile herkesin vazifesini kanunlar çerçevesinde yürüttüğü vurgulanan açıklamada, RTÜK'ün 25 yıllık tarihinde muhalefet kontenjanından seçilen hiçbir üyenin üyeliğinin düşürülmediğine belirtilerek, şunlar söylendi:
RTÜK'ün iç meselesi olan konu, bir siyasi partiler hesaplaşması asla değildir. Hukuk kurallarına tamamen uygun bir şekilde alınan bu karar, Faruk Bildirici'nin 6112 sayılı kanunda yer alan yasaklara uymaması, Üst Kurul toplantılarında ve sonrasında başta Üst Kurul Başkanı ve Üst Kurul üyelerinin bu konudaki tüm ikaz ve uyarılara rağmen bu eylemlerine devam etmesi sonucu alınmıştır.
Açıklamada, "Yüce Meclis'in iradesiyle seçilen üyeleriyle görev yapan RTÜK, yine TBMM'nin çıkardığı 6112 sayılı kanuna göre işlemini gerçekleştirmiş ve milli iradenin tecelligahı olan yüce Meclise kararını, yeni bir üye seçilmesi için göndermiştir. Yeni üye, yine CHP kontenjanından TBMM tarafından seçilecektir." bilgisi paylaşıldı.
"TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmasında hukuki ve idari hiçbir kısıtlama yok"
RTÜK açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:
Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin'in TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmasında hukuki ve idari hiçbir kısıtlama yoktur. Yapılan iş ve işlemler hukuka ve yasalara uygun olmasına karşın RTÜK ve TÜRKSAT gibi iki güzide kurumun haksız yere daha fazla yıpratılmaması için Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin, tamamen ahlaki, vicdani ve hukuki sınırlar içerisinde görev aldığı TÜRKSAT Yönetim Kurulu üyeliğinden ayrılmıştır.
Devletin üst makamlarında bugüne kadar önemli vazifeleri hakkıyla yerine getiren RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, hayatının hiçbir döneminde ahlaka, hukuka ve vicdanlara aykırı bir gelir elde etmemiş, böylesi bir suçlamayla da karşılaşmamıştır.
Ne olmuştu?
Ebubekir Şahin'in RTÜK'ün denetiminde olan TÜRKSAT'ta yönetici pozisyonunda olması, geçen günlerde RTÜK üyeliği düşürülen Faruk Bildirici tarafından birçok kez dile getirilmişti. 39 yıl boyunca Türkiye basınında gazetecilik yapan ve Medya Ombudsmanı olarak anılan Bildirici, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in üç yerde görev yaptığını belirtmiş ve kendisini istifaya çağırmıştı.
"Şahin, hukuk mücadeleme dayanamadı"
İlerleyen günlerde Bildirici'nin RTÜK üyeliği düşürülmüştü. Bildirici, kararı şu ifadelerle yorumlamıştı:
Dönüm noktası, Ebubekir Şahin’in RTÜK’ün yanı sıra Basın İlan Kurumu ve Türksat’ın da yönetiminde olduğunu tespit etmemdi. Önce aldırmadılar, sonra da gündeme almayı reddederek bu hukuksuzluğun üzerini kapatmaya çalıştılar. Ben Şahin’in çekilmiş sayılması gerektiğini, müstafi duruma düştüğünü ve yönettiği toplantılardaki kararların kanunsuz olduğunu savundum, kararlara muhalefet şerhleri düştüm. Onunla da kalmayıp İdare Mahkemesi’nde dava açtım. Şahin, hukuk mücadeleme dayanamadı ve benden kurtulmak için maalesef kuruldaki sayısal çoğunluğa dayanarak üyeliğimi düşürme yolunu seçti. Kendi hukuksuzluğunun üzerini örtmek için yine hukuk dışı bir yöntem uyguladı. Hiçbir somut gerekçe, hiçbir somut suçlama olmadan üyeliğimin düşürülmesi beni mücadelemden alıkoyamaz.
"Mücadelem daha kararlı olarak sürecek"
Bildiri ayrıca, Ebubekir Şahin'in istifasına ilişkin, "Ebubekir Şahin, Türksat yönetiminden istifa ettiğini açıklamış. Bu istifa benim haklılığımı kanıtladı. Baştan beri orada hukuksuz olduğunu söylemiştim. Mecbur kalınca istifa ederek hukuki sorumluluktan kurtulamayacak. Hak ve hukuk mücadelem sürecek. Hem de daha kararlı olarak…" değerlendirmesini yapmıştı.
Independent Türkçe, Ajanslar