İYİ Partili Kavuncu: İktidar sandıktan çıkan sonucu tanımayacak noktaya geldi

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun önce diplomasının iptal edilmesi ardından gözaltına alınması sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu

Fotoğraf: ANKA

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Bu saatten sonra kaybedeceğini anlayan bir iktidar karşısında herhangi bir aday bırakır mı? Bugün İmamoğlu yarın Mansur Yavaş olmayacak mı? Bugün buna cüret edenler yarın sizin de kapınıza dayanmayacak mı sanıyorsunuz? Bu şartlar altında kirli pazarlıklara girişmek bir çözüm değildir. Gerekirse bütün muhalefet; bu şekilde adayları ekarte edecek girişimlere devam edilirse seçime katılmama çağrısının yapılması, muhalefetin somut adımlar atması gerektiği noktasına geldiğimizin de bir ifadesidir. Bu iktidar bu cüretle sandıktan çıkan sonucu tanımayacak noktaya gelmiştir" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kavuncu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Türkiye kritik bir eşikte. Son 10 yılda Türkiye'de bizim vatandaşlarımızın en fazla kullandığı kelime 'yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı' oldu. Başka bir ülkede bir belediye başkanı ile ilgili soruşturma başlatılsa bu kadar gündem olur mu? Yargı bunun için vardır, herkes yargının vereceği kararı bekler. Bizde maalesef öyle olmuyor bunun da nedenleri var. İktidarın bunu kendisine itiraf etmesi lazım. Konu çok net. Neden bu konuda hassasiyet olduğu, adalet ve yargı ile ilgili taraflı hareket edildiğine dair oluşan bir sebebi olması lazım. Bunu ısrarla görmek istemiyorlar. Yakın tarihte Gemerek Mahkemesi’nin aldığı bir kararla kurultayımız iptal edildi. Ondan önce 2016 yılında ilan edilmiş olağanüstü hal dönemi oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi tartışılamadan olağanüstü hal koşullarında bir seçim yapıldı. Seçimde mühürlenmemiş pusulalar sayıldı, kabul edildi. 2018'de kuvvetler ayrılığı da tamamen ortan kalkmış oldu. Bu duygunun bir altyapısının olduğunu anlasınlar. Bunların bir birikimi var. 

2019 yılında yapılan seçim iptal edildi. 4 pusuladan biri geçersiz kabul edildi ve seçim yenilendi. Bitmedi... Bugüne doğru geldiğimizde bir partinin Zafer Partisi'nin Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklandı. Gazeteciler 13 yıl öncesindeki Gezi Parkı davası bahane edilerek tutuklanıyor. İş dünyasına geliyorsunuz, iktidarın iş hayatını etkilemesine dair yapmış olduğu bir eleştiriden dolayı TÜSİAD Başkanı gözaltına alındı. ‘Belediyeler silkelenecek' denildi, birçok belediyeye baskınlar yapıldı, kayyumlar atandı, gözaltına alındı. Bütün bunların devamında belki de en önemli ikinci pozisyon olarak kabul edilebilecek Cumhurbaşkanlığına aday olacak bir kişiye yönelik olarak yürütülen süreçte de bu noktaya geldik. Biz yargının tarafsızlığına dair eleştiri getirdiğimizde artık kimsenin bizi mahkeme dosyasının teferruatlarında boğmaya hakkı yok. 

"Seçimle gelen, seçimle gider inancı ortadan kalkmak üzeredir"

'Turpun büyüğü heybede' diyen Cumhurbaşkanı’ndan da tek bir söz duymadık. Bütün süreç oradan başladı. Gelinen nokta şu; iktidar adeta seçmenle ilgilenmeyi bırakmış seçilenlere odaklanmış durumdadır. Artık seçecek olanlara verecek bir sözü, yapacak bir açıklaması kalmamıştır. İktidar, siyaseti bırakmış siyaset mühendisliğine başlamıştır. İki gün önce Türk demokrasisine bir müdahale girişimi yaşanmaya başladığı duygusunu gördük. Burada kişilerden ve partilerden bağımsız bir darbe girişimi olduğunu herkes artık kabul etmelidir. 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta olduğu gibi bu sefer postalsız bir darbe girişimi iş başındaydı. Türk milletine demokrasiyi siz vermediniz. Bu devletin 150 yıllık bir demokrasi birikimi var. Bu ülkede tartışmayı, konuşmayı aldınız. Milleti kırdırma aşamasına geçtiniz. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz, bunun altında kalırsınız. Seçimle gelen, seçimle gider inancı ortadan kalkmak üzeredir. 

"Bütünleşik muhalefet artık bir zarurettir"

Toplumsal muhalefet, kurumsal yapıyı aşmış ve bu gidişata karşı ciddi bir beklenti içine girmiş durumdadır. Bütünleşik muhalefet artık bir zarurettir. Bu bir ittifakı, seçim hesaplarını aşan ortak bir bakış ve duruşu yansıtan bir anlayış olmalıdır. Daha diploma meselesi tartılırken Genel Başkanımız 'iç huzuru bozacak adımlar atmayın' dedi. Demek ki birileri bunu istiyormuş. Ülkenin insanları birbirlerine diş bilemeye zorlanıyorlar. Bir kıvılcım ateşe dönüşmüş durumda ama unutmayın bu bir yangına dönerse hepimiz altında kalırız. 

Pazarlık zihniyetinin devam ettiğini görüyoruz. Diyorlar ki; hem mezuniyet hem iki dönem şartı kaldırılsın böylelikle herkes aday olabilsin. Mesele gerçekten bu kadar mı? Bu saatten sonra kaybedeceğini anlayan bir iktidar karşısında herhangi bir aday bırakır mı? Bugün İmamoğlu yarın Mansur Yavaş olmayacak mı? Bugün buna cüret edenler yarın sizin de kapınıza dayanmayacak mı sanıyorsunuz? Bu şartlar altında kirli pazarlıklara girişmek bir çözüm değildir. Gerekirse bütün muhalefet bu şekilde adayları ekarte edecek girişimlere devam edilirse o zaman seçime katılmama çağrısının yapılması, muhalefetin somut adımlar atması gerektiği noktasına geldiğimizin de bir ifadesidir bu açıklama aynı zamanda. Bu iktidar bu cüretle sandıktan çıkan sonucu tanımayacak noktaya gelmiştir. Artık seçimleri iptal ederek elde edemeyecekleri sonucu, muhtemel adayları engelleme yoluna gidiyorlar.

"Sizi ayarını düzelttiğimiz kantar tartacak"

Diploma iptali Meclis'te açıklanınca AK Parti sıralarından kahkaha atan, alkış kopartan milletvekilleri oldu. O manzarayı gördüğümde arsızlığın mutluluğu içinde olan bir grubu gördüm. Diploma kararına kahkaha atanlarla yolsuzluk yapanları aklarken kahkaha atanlar aynı kişiler. Depremzedeleri ziyaret ederken kahkaha atanlarla millet sefalet içindeyken kahkaha atanlar aynı kişiler. Hukuk sistemi ayaklar altındayken kahkaha atanlar da yine aynı kişiler. Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar demeyeceğim. Sizi depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımız tartacak. Sizi terör örgütü elebaşına övgüler düzülmesine kahrolan şehitler, gaziler tartacak. Sizi ayarını düzelttiğimiz kantar tartacak. Sizi Türk milletinin kendisi tartacak.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU