DEM Parti Eş Genel Başkanları: AK Parti ve MHP ile barış hukukunu konuştuk

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) bugün Cumhur ittifakı ortakları ile bir araya geldi. Saat 11.00'de MHP, 14.00'te de AK Parti ile yapılan görüşmenin ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan yaptı

Ekran alıntısı: Youtube

Bakırhan; "Barışı nasıl bu topraklarda mümkün hale getirebiliriz konusunu uzun uzadıya değerlendirdik” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kobani'de 9 sivilin SİHA'ların hedefi olmasına değinilen açıklamada önce Bakırhan şunları söyledi:

Kendi gözlemlerimizi anlattık. Her iki partiyle de barışın hukukunu konuştuk. Barışı nasıl bu topraklarda mümkün hale getirebiliriz konusunu uzun uzadıya değerlendirdik. Bugüne kadar 101 büyük merkezli halk toplantıları aldık toplumun örgütlü diğer dinamikleriyle görüştük. Bu görüşmelerde elde ettiğimiz bilgileri bulguları da her iki partiyle de paylaştık. Yapmış olduğumuz görüşmelerde, gezilerde halkın ortaya koymuş olduğu düşüncelerde demokrasi ve hukuki adımların atılması en öncelikli talepler ve sorulardı. Bunu da görüştüğümüz partilere ilettik. İnsanlar güven ve güvencenin sağlanması konusunda çok yoğun talepler ileri sürdüler. Biz de bu sürecin selametle yürümesi için güven verici adımların sürecin ilerlemesine uygun gereklerin yerine getirilmesi gerektiğini her iki partiyle de paylaştık. Adımların atılması halinde hem küresel hem bölgesel düzeyde karşı karşıya kaldığı risklerden çok kolaylıkla çok rahatlıkla korunabileceğini belirttik. Bu meseleleri tartıştık.

Barış umudunu büyütmek için bu turları yaparken çok üzücü bir haberle uyandık. Yedisi çocuk 9 kişinin hayatını yitirdiği Kobani'deki saldırıyı gördük. Öfkemiz büyük. Bu ve benzeri saldırıların hem burada hem de Suriye'de yürüyen süreçlere çok büyük zarar vereceğini belirtmek istiyoruz. Güvenlik tehdidi diyenlere de soruyoruz; Kobani'deki 7 çocuk mu güvenlik tehdidi? Bu katliam konusunda parmağı olan, emiri veren kişilerin, kurumların kim olduğunun açığa çıkarılması gerektiğini bir kez daha paylaşmak istiyorum. Bu sıradan bir saldırı değil. Bir süreç yürürken Paris katliamı neyse bu da aynı derecede bir katliamdır. Bunlar süreci provoke eden yaklaşımlardır. Erdoğan'a beklentimizi iletmek istiyorum. Bu sabotajda parmağı olanlar açığa çıkarılıp yargılanmalı. Kine yenilmeden 22 Ekim'de başlayan ve 27 Şubat'taki çağrıyla da bir yere bağladık. İktidar sorumlu davranmalı. Üzerine düşen sorumluluğu bu meselede yerine getirmeli. Bu mesele hepimizin umutlandığı barışa doğru evriltmeye çalıştığımız süreç önünde kara bir tablo olarak kalmamalı. Artık sağa sola çekme, oyalama zamanı değil; adım atma zamanı.

Hatimoğulları da gazetecilerin sorularını yanıtladı. PKK'nın silah bırakmasına ve İmralı'ya heyetin gidişiyle ilgili soruları yanıtlayan Hatimoğulları; Bahçeli'nin dünkü açıklamasını da değerlendirdi. Hatimoğulları; "Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını takip ettik. Dün basın yoluyla iletilen mesajı MHP yetkilileri bir kez  iletti. Öcalan çağrısını yaptığı zaman PKK'nin kongreyi toplamasıyla ilgili olarak herkese düşen görevi paylaşmıştı. Sayın Öcalan'ın kendi örgütüyle iletişim kanallarının açılması ve kendi koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. PKK'nin kongreyi yapabilmesi için iletişim yollarının açılması gerektiğini her iki taraf ifade etti" diye konuştu.  

Hatimoğulları sözlerini şöyle sürdürdü:

"Silah bırakma"

Sayın Bahçeli’nin ve başka partilerin de ifade ettiği PKK’nin silah bırakma meselesi. Bu konuyu biz hep beraber, sizler basın emektarları da gayet yakından takip ediyorsunuz. Şu an sınır ötesi operasyonların bir kısmı hâlâ devam ediyor. Bir güvenlik meselesi olarak ifade ediyorlar. Güvenlik ortamının sağlanması, güvenlik konusunda kaygı duyulmayacak koşulların sağlanması ile birlikte PKK’nin kendi çağrısını, kongre çağrısını yapacağını biz de kamuoyuna yaptıkları açıklamalardan izledik. Sayın Öcalan’ın kongrede üstleneceği rol ile ilgili hem kendi örgütünün hem de kendisinin yaptığı açıklamalar çok paralel. Kendisi 27 Şubat’taki açıklamada çok açık ifade etti. Kongreyi toplayabilecek ve bu kararı aldırabilecek güce sahip olan benim, demişti bize. Bunun için de kendi örgütüyle iletişim kanallarının açılması, kendi örgütüne kongreyi toplayabileceği bir zeminin oluşması bakımından koşullarının bu anlamıyla oluşturulması ve önünün açılması gerekiyor. Henüz bu konuda bizim bilgimiz dahilinde atılmış somut bir adım yok.

"Kayyum konusunda net bir yanıt alamadık"

Kayyum yasasıyla ilgili geçmiş dönemde de bu konudaki görüşlerimiz çok açık ve net. OHAL döneminde iflas edilmiş bir kanuna dayanılarak ve aslında Anayasa'da karşılığı olmayan bir kanuna dayanılarak bugüne kadar kayyum atamaları gerçekleşti. Elbette biz bu konudaki görüşlerimizi her iki siyasi partiyle de bugün görüştüğümüz hem AKP hem de MHP ile bu Türkiye’nin demokratikleşmesi bağlamında kayyım konusu da gündem konularından biriydi. Bununla ilgili biz elbette net bir yanıt aldık diyemem kendilerinden. Ama demokratikleşme konusunda her iki parti bazı adımları atılmasıyla ilgili fikirlerini beyan ettiler.

"Cumhurbaşkanının pozitif adım atmasını bekliyoruz"

PKK’nin, silahların biran önce susması güvenliğin tesis edilmesiyle ilgili verdikleri genel bir mesaj oldu. Bu anlamıyla net bir takvim açıklama ya da net bir planlama zaten bizlerin yapacağı bir şey değil. Bu ne DEM Parti’nin ne AKP’nin tek başına ne de MHP’nin. Bunun ötesinde başta AKP’ye elbette görev ve sorumluluklar düşer. Yürütmedir. Burada Sayın Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olarak kendisinin bu konuda söyleyecekleri çok önemlidir. Bunların ne olduğunu biz bilmiyoruz. Burada elbette devlete çok önemli görevler düşmektedir. Bu konuda devletten ve yürütmenin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı ve yürütmenin bu konuda pozitif adım atılmasını beklemekteyiz.

Öcalan'dan mesaj gelecek mi?

Newroz planlamasıyla ilgili Sayın Abdullah Öcalan’dan Newroz’da okunmak üzere ya da gösterilmek üzere bir mesaj beklediğimizi kendilerine iletmiş olduk. Somut bir adım atılmasını bekliyoruz. Sayın Öcalan’ın mesajının Newroz’da paylaşılması; atılan bu adımın, yapılan bu çağrının somut olarak bir karşılık bulması anlamında da destek sağlayacaktır. Bu zeminin yani barışın toplumsallaşması bağlamında önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O yüzden de çok önemsiyoruz bu mesajı. Bu mesajla ilgili taleplerimizi yetkililere ilettik. Ümit ediyoruz bunun karşılığını pozitif bir şekilde alırız. Önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz.

 

 

"Çok büyük olasılıkla bayramdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir görüşme olacak"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Çok büyük bir olasılıkla bayramdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir görüşme gerçekleşecek." dedi.

Hatimoğulları, bir gazetecinin DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretine ilişkin sorusuna "İmralı'ya gidişle ilgili birkaç gün içinde bir program netleşecek. Henüz bir başvurumuz yok." diye konuştu.

Terör örgütü PKK'nın silah bırakacağı kongrenin düzenlenmesi için Abdullah Öcalan ile Kandil arasında doğrudan iletişimin sağlanması gerektiğini iddia eden Hatimoğulları, görüşmede, demokratikleşme konusunda bir genel söylem ve değerlendirme yaptıklarını ancak alt başlıklar biçiminde konuşmadıklarını aktardı.

DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek için randevu taleplerinin olup olmadığına dair soru üzerine ise Hatimoğulları, "Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşme talebi oldu. Bir görüşme talebi olursa olumlu yanıt vereceğini söylemişti. Çok büyük bir olasılıkla bayramdan sonra Sayın Cumhurbaşkanı ile de bir görüşme gerçekleşecek." yanıtını verdi.

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU