Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), İsrail’in "Türkiye’nin desteklediği grupların” Suriye’yi birleştirmesinden endişelendiğini yazıyor.
Haberde Türkiye, İsrail’in “bölgedeki en büyük jeopolitik rakibi” diye nitelenirken, Tel Aviv yönetiminin “Türkiye'nin Suriye'de üstlendiği rolden endişe duyduğu” ifade ediliyor.
Türkiye’nin, İsrail’i ilk tanıyan Müslüman ülke olduğunun hatırlatıldığı analizde, özellikle Gazze savaşının ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğin hızla tırmandığı belirtiliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İsrailli eski üst düzey askeri yetkili Amir Avivi, Tel Aviv yönetiminin Türkiye’nin etkisine karşı Rusya’nın Suriye’deki nüfuzunu yeniden kazanmasını istediğini belirtiyor.
Avivi, İsrail’in Suriye’de “stratejik derinlik” yaratabilmesi için Dürzilerle ittifak kurması gerektiğine de dikkat çekiyor. İsrail-Suriye sınırındaki Dürzilerle iyi ilişkilerin, Tel Aviv yönetimi açısından önemli olduğuna işaret ediyor.
Haberde, Tel Aviv’in bu doğrultuda İsrail’in kuzeyindeki Dürzilere yardım için en az 1 milyar dolarlık yatırım yapacağı belirtiliyor.
Haberde, bazı Dürzilerin Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) yönetiminden korkarak İsrail’in tarafında yer aldığı ancak çoğunun yeni Şam hükümetine destek verdiği ve Tel Aviv’i işgalci olarak gördüğü aktarılıyor.
Şam'a bağlı Ceramana bölgesinde 1 Mart'ta hükümet güçleri ve silahlı Dürzi gruplar arasında çatışma yaşanmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bunun üzerine orduya Şam'ın güneyinde Dürzilerin yoğunlukta Ceramana'yı "Suriye ordusuna karşı koruma" talimatı vermişti.
Lübnan’daki İlerici Sosyalist Partisi’nin eski lideri ve tanınmış Dürzi siyasetçi Velid Canbolat ise İsrail’in kendi amaçları doğrultusunda Dürzileri kullandığını öne sürmüştü.
New York Times’ın (NYT) analizindeyse Beşar Esad’ın devrilmesiyle Türkiye’nin Suriye’deki nüfuzunu artırdığı yazılıyor. Ayrıca Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nın silah bırakmasıyla “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zafer kazandığı” ifade ediliyor.
ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) lideri Mazlum Abdi, Öcalan’ın çağrısı için “Bizimle ilgisi yok” demişti. SDG'nin çatısını, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG oluşturuyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından SDG'yle Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında çatışmalar da yaşanmıştı.
Irak’taki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Siyasi Büro Yürütme Komitesi üyesi Hoşyar Zebari, Suriye’de yaşananların bölgedeki diğer ülkeleri de etkileyeceğini söylüyor. IŞİD kamplarının SDG kontrolünde olduğunu hatırlatan eski Irak Dışişleri Bakanı Zebari, militanların tekrar güçlenmesinden endişelendiklerini belirterek şu ifadeleri kullanıyor:
Bu hapishaneler saatli bomba gibi.
HTŞ liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta rejimin devrilmesiyle sonuçlanmış, Esad ailesi Rusya'ya kaçmıştı.
Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times