Donald Trump, "istila edilmiş ülkelerden" mülteci kabul etmeyeceğini söyleyerek ilk başkanlık dönemindeki tartışmalı "Müslümanlara yönelik seyahat yasağını" geri getireceğine söz verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Trump bu endişe verici yemini, perşembe günü Washington'da antisemitizmle mücadele konulu bir etkinlikte, 5 Kasım'da gerçekleşecek seçim için daha fazla Yahudi seçmeni tarafına çekmeye çalışırken etti.
Eski başkan "Aramızdaki yabancı Cihat sempatizanlarını ve Hamas destekçilerini sınır dışı edeceğiz" diye söz verdi.
Onları ülkemizden çıkaracağız. Gazze Şeridi gibi terörle istila edilmiş bölgelerden mültecilerin yeniden yerleştirilmesini yasaklayacağım ve sınırlarımızı kapatacağız.
Trump ekledi:
Seyahat yasağını geri getireceğiz, meşhur seyahat yasağını hatırlarsınız.
Dünyanın belirli bölgelerinden gelenleri kabul etmemiştik çünkü alışveriş merkezlerimizi yakıp yıkmalarını ve insanları öldürmelerini istemedim.
Ocak 2017'de yürürlüğe giren seyahat yasağı, bazı yabancıların ABD'ye girişini sınırlandırmıştı. Karardan etkilenenlerin çoğunluğu, ağırlıklı olarak Müslüman nüfuslu ülkeler olduğu için bu yasak, Trump'la birlikte yandaşları ve muhalifleri tarafından da "Müslüman yasağı" diye adlandırılmıştı. Ocak 2021'de göreve geldikten sonra ABD Başkanı Joe Biden'ın attığı ilk adımlardan biri seyahat yasağını geri çeken bir kararname yayımlamaktı.
Trump, perşembe akşamı yaptığı konuşmada İran, Yemen, Irak, Libya, Suriye ve Sudan gibi yasağa dahil olan bazı ülkeleri "dünyanın çok acımasız, vahşi bölgeleri" diye tasvir etti.
Trump, ismi belirtilmeyen bir anketi kaynak göstererek gelecek seçimleri kaybederse bunda "Yahudilerin çok etkisi olacağını" öne sürdü.
Anketin, Amerikalı Yahudilerin yüzde 60'ının gelecek seçimlerde Kamala Harris'i desteklediğini gösterdiğini söyledi.
İsrail'in varlığının doğrudan kendisinin seçilmesine bağlı olduğunu söyleyerek devam eden Trump, seyircilere "İsrail, bence, iki veya üç yıllık bir süreçte yok olur. Silinip gider" dedi.
Trump bu noktada kontrolü kaybetmiş gibi görünüyordu. Bu haberin Amerikalı Yahudileri harekete geçireceğini umduğunu, "çünkü oyların yüzde 40'ını alması için hiçbir sebep olmadığını" söyledi.
Trump, Filistin'i destekleyen yürüyüşlerin de yasaklanacağını ekleyerek "Sizi ben koruyorum" dedi.
Bu insanlar sizi ortadan kaldıracak kişiler ve temelde Yahudilerin yüzde 60'ı onlara oy veriyor. Ben kazanırsam İsrail güvende ve emniyette olacak.
Eşi Yahudi olan ABD Başkan Yardımcısı Harris, "İsrail'in kendini koruma hakkını her zaman savunacağına ve İsrail'in kendini savunabileceğinden her zaman emin olacağına" dair söz vermiş ve "Gazze'deki acıların sona ermesini, Filistinlilerin kendi onurlarına, güvenliklerine, özgürlüklerine ve geleceklerine karar verebilme haklarına sahip olabilmesini" sağlamak için çalışacağını da vurgulamıştı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım
© The Independent