Tom Watling & Archie Mitchell

İşçi Partisi hükümeti, kronik aşırı kalabalıklaşmayı dengelemek için yollar ararken Birleşik Krallık'taki (BK) mahkumların cezalarını Estonya'da çekebileceği bildirildi.

BK Adalet Bakanlığı ve Estonyalı mevkidaşları, Tallinn'in boşta olan hapishane alanlarını diğer ülkelere kiralamayı teklif etmesinin ardından "potansiyel işbirliklerini" değerlendiriyor.

BK Adalet Bakanı Shabana Mahmood ve Estonyalı meslektaşı Liisa Pakosta'nın perşembe günü Litvanya'nın Vilnius şehrindeki Avrupa Konseyi etkinliğinde seçenekleri ayrıca konuşması bekleniyordu.

Pakosta, The Telegraph'a şöyle dedi:

BK ve Estonya'nın başarılı bir uluslararası işbirliği geçmişi var ve böyle bir partnerlik, birbirimizden faydalanmamız ve öğrenmemiz için yeni fırsatlar yaratır.

Planın hayata geçirilebilmesi için ilk aşamada Estonya kabinesinin bunu tartışması ve parlamentoda onaylaması gerekiyor.

Hükümet kaynakları, İşçi Partisi hükümetinin bir önceki Muhafazakar Parti yönetiminden devraldığı vahim durum sebebiyle bu ihtimalin ciddi bir şekilde düşünüldüğünü doğruladı.

Cezaevi yöneticileri sendikası PGA'nın başkanı Tom Wheatley, planın kabul edildiği takdirde bir sözleşme ya da anlaşma gerektireceği için "uzun bir süre" geçeceğini ve BK'de yalnızca birkaç yüz kişilik yer açacağı için "bir çözüm olmadığını" söyledi.

The Independent'a konuşan Wheatley şöyle dedi:

Buradan bir sonuç çıkıp çıkmayacağı belli değil ve PGA'ye herhangi bir plan konusunda danışılmadı, ama bu asla İngiltere ve Galler'de cezaevi alanlarındaki talebin arzı aştığı yapısal sorunu değiştirecek büyük bir gelişme olmayacak.

Wheatley, aksine yapılması gerekeni şöyle açıkladı:

Yapısal sorunla başa çıkmak için son 30 yıldaki "hapis cezası enflasyonuna" değinerek cezalandırma politikalarının daha kapsamlı bir biçimde değerlendirmesi gerekli.

PGA, aşırı kalabalık, bakımsız veya tehlikeli koşullarda değil; güvenli, emniyetli ve düzgün bir şekilde hapsedilen insanları yönetmek için uygun kaynaklar sağlanan bir Cezaevi Hizmeti görmek istiyor.

BK Sınır Güvenliği ve Sığınma Bakanı Dame Angela Eagle da cuma günü hükümetin "bir önceki yönetimin cezaevlerinde ve ceza adaleti sisteminde geride bıraktığı krizle mücadele etmek için her türlü eylemi değerlendirdiğini" söyledi.

Eagle, Sky News'a şöyle anlattı:

Cezaevi sistemimizde çok az boş yerle, tamamıyla bir kriz devraldık.

Bir önceki hükümet birçok hapishane alanını kapamıştı ve hiçbirinin yerine yenisini koymadı. Adalet Bakanlığı'ndaki meslektaşlarımız sorunu hafifletmek için her seçeneği değerlendirecek.

Vahşi ve ciddi suçlardan hüküm giyen kişilerin hapse girememesine izin veremeyiz.

Geçen ay İngiltere'de ve Galler'deki erkek hapishanelerinde hücreler neredeyse tamamen dolmuş, yalnızca 83 boş oda kalmıştı. Yakın zamanda ülke çapında yaşanan toplumsal huzursuzluğun ardından suçlu bulunanlara verilen hapis cezaları nedeniyle baskı artmıştı.

BK'nin hapishanelerdeki toplam nüfusunun Mart 2027'ye kadar yaklaşık 89 binden, 93 bin 100 ila 106 bin 300'e kadar çıkması bekleniyor.

Mahkumları Estonya'daki hapishanelere gönderme teklifi, ilk kez Muhafazakar Parti'nin geçen seneki konferansında eski Adalet Bakanı Alex Chalk tarafından öne sürülmüş ama fazla maliyetli olma riski taşıdığı gerekçesiyle o dönemde reddedilmişti.

İşçi Partisi, bunu Muhafazakar Parti'nin hatalı yönetiminin bir göstergesi diye eleştirdiği halde, parti yetkilileri an itibarıyla fikri, potansiyel maliyete dair endişelere rağmen yeniden değerlendiriyor.

Norveç ve Belçika, mahkum başına neredeyse 100 bin sterlin (yaklaşık 4 milyon 500 bin TL) harcayan Hollanda'dan daha önce hapishane alanı kiralamıştı ama Estonya'nın mahkum başına 10 bin sterlin (yaklaşık 450 bin TL) ila 20 bin sterlin (yaklaşık 900 bin TL) harcayacağına inanılıyor.

İngiltere'de ve Galler'de bir mahkumu barındırmak neredeyse 50 bin sterlin (yaklaşık 2 milyon 250 bin TL) tutuyor. Hapishane inşasının maliyetiyse mahkum başına 600 bin sterlin (yaklaşık 27 milyon TL).

Yetkililer, herhangi bir pazarlığın maliyetin iki katına çıkmasıyla sonuçlanacağını düşünüyor çünkü ülkeler büyük ihtimalle bir prim belirleyecek, uçuşların ve bazı Britanyalı hapishane görevlilerinin yurtdışına yerleştirilmesinin de masrafı olacak.

Vergi verenlerin, aile üyelerinin mahpusları ziyaret edebilmesi için para ödemesi gerekip gerekmeyeceği gibi henüz cevaplanmamış başka sorular da var.

Pakosta, Estonya'nın kullanılmayan hapishane alanına bir dizi ülkenin ilgi gösterdiğini belirterek uluslararası işbirliğinin güvenliği sağlamakta ve iş imkanları yaratmaktaki faydalarına dikkat çekti.

Pakosta, BK'nin potansiyel bir partner gibi görünmesindeki temel unsurun, ülkenin rehabilitasyon imkanları sunan güvenli ve sağlam hapishanelerle bilinmesi olduğunu ifade etti.


*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: İdil Barım