Almanya'da nadir ve gizemli bir Japon kılıcı bulundu

Kılıç, ülkenin katı bir kendini soyutlama politikası izlediği Edo dönemine, 17. yüzyıla tarihlendi

Japon Vakizaşi kısa kılıcının restorasyon sonrası görünümü (Tarih Öncesi ve Erken Tarih Müzesi/Anica Kelp)

Arkeologlar, Berlin'de II. Dünya Savaşı sırasında yıkılan bir mahzenin kalıntıları arasında, kökeni bilinmeyen, zengin bir şekilde süslenmiş nadir bir 17. yüzyıl Japon kılıcı ortaya çıkardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıç, Japonya'nın dış sömürgeci ve dini etkileri durdurmak için katı bir kendini soyutlama politikası izlediği ve sınırlarını neredeyse üç yüzyıl boyunca kapalı tuttuğu Edo dönemine tarihlendiği için bu keşif şaşırtıcı.

Berlin'in eyalet arkeoloğu ve Tarih Öncesi ve Erken Tarih Müzesi Müdürü Matthias Wemhoff, "Japonya'nın izole olduğu ve neredeyse hiçbir Avrupalı gezginin ülkeye gelmediği bir dönemde, böylesine uzun süre kullanılmış ve zengin bir şekilde dekore edilmiş bir silahın Berlin'e geldiğini kim hayal edebilirdi?" dedi.

Kılıç 2022'de, Berlin'in en eski şehir meydanı olan ve II. Dünya Savaşı sırasında harabeye dönen Molkenmarkt'taki mahzenlerde yapılan kazılar sırasında bulunmuştu.

Arkeologlar, meydandaki eski bir konutun mahzenlerinden birinde, molozların arasından çıkıntı yapan epey aşınmış bir kılıç bulmuş ve bu kılıç daha sonra Wemhoff'un müzesince muhafaza edilip saklanmıştı.

Başlangıçta bir Sovyet geçit kılıcı sanılan silahın, daha sonra yapılan incelemeler sonucunda Japonya'nın 1603'le 1868 arasındaki Edo dönemine ait bir kısa kılıç olduğu anlaşılmıştı.

Araştırmacılar kılıcın ağzının daha da eski, muhtemelen 16. yüzyıla ait olabileceğinden şüpheleniyor.

Restorasyon çalışmaları sırasında, çok aşınmış kılıcın statüyle ilgili bir silah olarak sadece ileri gelenler için saklanan bir Japon kısa kılıcı (vakizaşi) olduğu anlaşıldı.

Kılıcın kökeni belirsizliğini korurken, müzeden yapılan açıklamada kılıcın savaştan önce, büyük olasılıkla diplomatik bir görev sırasında Almanya'ya getirilmiş olabileceği belirtildi.

Kılıcın kabzasının bir tarafı, ısıya maruz kalması nedeniyle ciddi şekilde hasar görmüş gibi görünüyor.

Ancak kabzanın ahşap kısımları, kumaş sargısı ve derisi yer yer hâlâ duruyor.

Kılıcın kabzasında Japon şans tanrısı Daikoku motifi var (Tarih Öncesi ve Erken Tarih Müzesi/Anica Kelp)


Sap üzerindeki restorasyon çalışması, karakteristik çekici ve pirinç torbasıyla tanınan Japon şans tanrısı Daikoku'nun motifini ortaya çıkardı.

Daha ileri restorasyonlarda krizantem ve su çizgisi motiflerinin kaynaşmış süslemeleri ortaya çıktı.

Süslenmiş kılıcın X-ışını analizinden, ağzının aslında daha uzun olduğu ve daha sonra kısaltıldığı anlaşıldı.
 

Vakizaşi'nin röntgeni (Tarih Öncesi ve Erken Tarih Müzesi/Anica Kelp)


Analizler, kılıcın ağzının aslında muhtemelen farklı bir sapa sahip olduğunu ve şimdiki sapın sonradan takıldığını gösterdi.

Müze, "Bu nedenle sapından çok daha eski ve hatta muhtemelen 16. yüzyıldan kalma" açıklamasını yaptı.

Dr. Wemhoff, "Bu buluntu, Berlin'in topraklarında keşfedilmeyi bekleyen ne kadar şaşırtıcı nesneler olduğunu bir kez daha gösteriyor" dedi.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU