Evet, Kamala Harris'in çocuğu yok, ne olmuş yani?

Çocuksuz kişilerin de geleceğe dair söz hakkı var. Neden yokmuş gibi davranılıyor?

"Kamala Harris'in çorbada çok tuzu var, kendimden biliyorum" (AP)

Kadınlar, nasıl olmaları gerektiğine dair erkek fikirleri tarafından yüzyıllardır kısıtlanıyor. Artık kadınlar siyasi arenanın bir parçası olduklarından, bu beklentiler daha da ağırlaşıyor.

Çok yumuşak ve anaç olamayız, çünkü o zaman ciddiye alınmayız. Çok akıllı, cesur ya da güçlü olamayız, çünkü o zaman göz korkutucu ya da soğuk olarak görülürüz. Ve artık, J.D. Vance'e ve X'teki son konuşmalara göre, eğer çocuğumuz yoksa ve bu nedenle "çorbada tuzumuz" yoksa, iktidar mevkilerinde bulunamayız.

Çocuksuz bir kadın olarak bu yorumlar karşısında dehşete düştüm ama pek de şaşırmadım. Trump'ın başkan yardımcısı adayı Vance, 2021'de Tucker Carlson'a verdiği bir röportajda Kamala Harris ve diğer çocuksuz demokratlara saldırmış, onu ve ekibini "kendi hayatlarından ve yaptıkları seçimlerden mutsuz olan ve bu yüzden ülkenin geri kalanını da mutsuz etmek isteyen çocuksuz kedili kadınlar" diye nitelemişti. Bu video sosyal medyada yeniden viral oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu iğrenç ve basmakalıp yorumları yaparken Vance, esasen çocuksuz bir kişinin, çocuk sahibi olan birinden özünde daha az değerli olduğunu iddia ediyordu. Londra Ekonomi Okulu'nda davranış bilimi profesörü olan Paul Dolan'ın yaptığı ve çocuksuz kadınların en mutlu demografik grup olduğunu ortaya koyan bir çalışmayı görmezden gelmişti. Vance ayrıca çocuksuz kişilerin "bu ülkenin geleceğine fiziksel bir bağlılıkları olmadığını" iddia etmişti.

Kamala'nın üvey çocukları, bir yeğeni ve yeğeninin çocukları olmasına rağmen, görünüşe göre biyolojik çocukları olmadığı için ülkesinin geleceğiyde "doğrudan bir bağı" yok. Bu, açıkça aşağılayıcı olduğu kadar gerçek dışı.

Muhafazakar avukat Will Chamberlain bu hafta X'te, Harris'in başkan seçilmemesi gerektiğini çünkü çocuğu olmadığını ve bu nedenle "çorbada tuzu, gelecekte bir payı ve çocuk yetiştirmenin yaşanmış deneyimi" bulunmadığını yazdı.

Üvey çocuklarla ve yeğenlerle derin ve sevgi dolu bir bağ sayılmazsa, bu karma aileler, evlat edinen ebeveynler, koruyucu ebeveynler veya çocuğunu kaybetmiş ebeveynler için ne anlama geliyor? Olumlu bir miras yaratmanın pek çok yolu var ve biyolojik ebeveynlik bunlardan yalnızca biri.

Çocuğunuz yoksa gelecekte bir payınızın da olmadığını söylemek son derece kırıcı. Benim çocuğum yok. Hayatımda üvey çocuk yok. "Kedili kadın" da değilim. Gezegenimizin ve sizden sonra gelecek nesillerin geleceğini son derece önemsemek için ebeveyn olmanıza gerek yok.

Ülkelerini yönetme işini yüzüne gözüne bulaştıran pek çok çocuklu siyasetçi var. Çocuk sahibi olma kabiliyeti ya da arzusunun bireyin tutkusu, zekası ya da empatisi üzerinde hiçbir etkisi yok; Vance'de bu nitelikler fazlasıyla eksik gibi görünüyor.

Güçlü bir kadının hayatı kendi şartlarına göre yaşaması ve politikayı etkilemesinin, modası geçmiş kadın düşmanı gündemlere uymadığı açık. Erkekler, toplumsal beklentiler tarafından engellenmeden kendi seçtikleri bir hayatı yaşayabiliyor. Kadınlar hâlâ üreme arzuları ya da kabiliyetleri üzerinden değerlendiriliyor. Dolayısıyla, kaçınılmaz şekilde radikal sağcılar çocuksuz bir kadının ülkeyi yönetecek nitelikte olmadığını iddia ediyor.

Burada gerçekten neler oluyor? Bence ataerkillik korkmaya başlıyor. Kadınlar anneliğin zor bir iş olduğu ve hayatlarını nasıl yaşayacaklarında söz sahibi oldukları gerçeğine görüyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde ileriye doğru adımlar atılsa da bir çocuk dünyaya geldiğinde hayatı temelden değişen yine kadın olacak.

Birleşik Krallık'ta doğum oranı yıllardır düşüyor ve ABD'de de tarihi bir düşük seviyeye ulaştı. Politika yapıcılar kesinlikle endişeli olmalı. Ancak daha iyi sağlık hizmetleri, çocuk bakımı ve daha uygun fiyatlı konutlar gibi anneliği benimsemek isteyen kadınları destekleyecek planları yürürlüğe koymak yerine, çocuk yapma beklentisini karşılamayan kadınlara saldırmak daha kolay. Kamala Harris gibi kadınlara. Hayatı kendi şartlarına göre yaşamaya karar vermiş kadınlara.

Vance ayrıca çocuksuz kişilerin daha az oy hakkına sahip olması gerektiğini ima etti. Görünüşe göre çocuk sahibi olmamak sizi ikinci sınıf yurttaş yapıyor. Gerçekten mi? Bu distopik argümanı mantıksal sonucuna götürürseniz, o zaman hiçbir erkeğin kadınların sağlık hizmetlerini, üreme haklarını veya kürtajı etkileyen herhangi bir konuda oy hakkı olmamalı.

Doğum oranları düştükçe doğum yanlısı retorik de giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Kadınların üreme haklarını kullanması, gezegendeki her kadın düşmanının öfkesini uyandırıyor gibi görünüyor. Seçimi kazanması halinde kürtaj, doğum kontrolü ve hatta tüp bebek uygulamalarının riske gireceğini belirten Trump yönetiminin kaldırmaya çok hevesli olduğu haklar.

Kamala'nın Amerika'daki her kadın, her beyaz olmayan kadın ve çocuğu olmayan her kadın için çorbada tuzu var. Bu seçimi kazanırsa, Birleşik Devletler'in ilk kadın başkanı olacak. Onun mirası onlarca yıl boyunca yankılanacak. İddia ediyorum ki, çorbada Trump'ın kadın düşmanı zümresinden daha fazla tuzu var.



independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU