Hükümetin kayyum kararına tepki gösteren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP iktidarının DEM Parti Belediyelerine karşı üçüncü kez bir siyasi darbe gerçekleştirdiğini kaydetti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hatimoğulları, Hakkari’ye atanan kayyumun eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ekibinde yer alığını savunarak, “Arkadaşımız hakkında dava açan ekip FETÖ tarafından atanan yargıçlardır. İrademizi gasp etmenize izin vermeyeceğiz” diyerek şu ifadeleri kullandı:
AKP iktidara geldiği zaman biz bu toplumu, Türkiye’yi vesayet rejiminden kurtaracak, darbeci anlayışlardan kurtaracağız diye yola çıktı. Oysa şu an DEM Parti ve önceki dönem belediyelere kayyım atayarak 3’ü kez bir siyasi darbe gerçekleştirmiştir. Seçilmişlerimizin dokunulmazlığını kaldırarak onları cezaevlerine koyarak Kobanî Kumpas Davasını tezgahlayarak sevgili Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın aralarında olduğu 13 kısa sürece önce 407 yıl 7 ay hapis cezası vererek bir darbeye daha imza atmıştır. Ve bugün, Hakkari’de belediyemize kayyım atadılar. Belediye eş başkanımız Van’da gözaltına alınıyor. Gerekçesi ise 10 sene önceki bir dava. 10 yıl kış uykusuna yattı bunlar. 10 sene sonra akılları başlarına gelmiş sözde. 10 yıl sonra yani Mehmet Sıddık Hakkari belediye eş başkanı olduktan sonra AKP’nin aklına davayı devreye sokmak gerekiyor. Kendi uydurmuş oldukları bir sahte iddianameyle belediye eş başkanımız hakkında dava açtılar.
Bugün gözaltına alındı. Gözaltına alınmakla yetinilmedi, bu işin hukuki süreci anayasada kaleme alınmıştır. Anayasal güvence altına alınmıştır. Bir insan masumiyet karinesi gereği hakkında karar oluşana dek belediyeye kayyım atanamaz. Ama onların derdi kayyım atamak olduğu için arkadaşımız gözaltına alındığı zaman Hakkari Valisi kayyım olarak atanıyor. Kimdir bu kayyım, bu kayyım Süleyman Soylu’nun ekibindendir. Arkadaşlarımız hakkında davayı açan kimdir FETÖ’ye mensup olan yargıçlardır. Yargılanan yargıçlardır. Buradan bir kez daha diyoruz ki irademizi gasp etmenize izin vermeyeceğiz. İrademizi gasp edemezsiniz. 31 Mart seçimlerinde bir kez daha görüldü ki. Değerli halklarımız bir kez daha gösterdi ki özellikle kayyım atanmış belediyelerde oylarımızı katlayarak bizler o belediyeleri kazandık.
Bugün AKP’nin son yerel seçimlerde aldığı oylar ortadadır. AKP buzla erimektedir. Daha da eriyecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ve buradan bizler burada olan bütün devrimci demokratik kurumlarla beraber faşizme karşı omuz omuz diyoruz. Özellikle bugüne kadar HDP’ye, DEM Parti’ye oy vermemiş olanlar değerli halklarımıza sesleniyorum. Zannetmeyin ki sadece Kürdün iradesini gasp etmek için kayyım atanıyor. Elbette Kürdün iradesini gasp etmek için kayyım atanıyor. Kürdün iradesini gasp etmek ve Kürdün seçme ve seçilme hakkını elinden almak için kayyım atanmıştır. Doğrudur. Bu kayyım atamaları ile Kürde diyorki sen kendi kendine yönetemezsen. Seçimlere girse de benim atayacağım yani despotik yani faşist rejimlerde olan atanmışlar yönetecek. Senin seçme ve seçimle ehliyetin yoktur diyerek aslında Kürt halkını vatandaşlıktan çıkarmış oluyorlar.
Bu irade gaspının yanı sıra AKP Türkiye genelinde çok sayıda belediye kaybetti. Ve onlar kayyımı şöyle gördüler aynı zamanda. Kayyım onlar için bir para bir sermaye alanı. Sözüm ona hizmet amaçlı geliyoruz diyorlar ama asıl belediye kaynaklarını kendi yandaşlarına peşkeş çekmek için ayrıca Kürdistan’daki belediyeleri, Hakkari’deki belediyeyi rant alanına çevirmek istiyorlar. Borçsuz aldıkları belediyeleri daha doğrusu borçsuzken kayyım atadıkları belediyeyi Hakkari belediyesinin şu anki borcu 315 milyon. Bununla hiçbir hizmet yapılmamış değerli Türkiye halkları. Bunu kayyım atadıkları vali, AKP’nin yandaşı 2-3 aileye parayı paylaştırmak üzere kendi yandaşlarına peşkeş çekmek üzere kayyım atıyorlar. O nedenle bütün Türkiye halkları bilsin ki onların isnat ettiği hiçbir gerekçe doğru değildir. Sadece ve sadece bahane üretmek peşindeler. Bunu halk biliyor. Biz seçim meydanlarında dolaşırken söyledik. Burada bir kez daha İstanbul’un göbeğinden söylüyorum; inanın AKP’nin bölgedeki seçmeni, Hakkarili seçmenlerin bir bölümü kayyım atanmasına karşıdır. Daha önce AKP’ye oy verdiği halde kayyım atadığı için DEM Parti’yi destekleyen insan sayısı çok fazla. Seçim sonuçlarına katlanamadılar. AKP öncelikle bunu kendi tabanına açıklamayı başarsın. Açıklayamaz, çünkü yalan söylüyorlar.
Burada AKP iktidarının bu seçimlerden aldığı yenilgiden sonra biz normalleşme süreci başlatacağız dediler. Oysa ortada hiç bir normalleşme süreci yok. Normalleşme derken Kürde normalleşme yok DEM Parti’ye normalleşme yok. Çünkü bunlar a-normal. Çünkü bunlar faşist rejimde, otoriter rejimde ısrarcı. Bütün halklar olarak bütün demokratik güçler olarak bu kayyım darbesine karşıyız. Bu darbenin 12 Eylül askeri cunta rejiminden farkı yoktur. AKP darbecidir. MHP darbecidir. Saray darbecidir bunu asla kabul etmiyoruz. Bu darbe karşısında demokratik haklarımızı ve mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Birlikte dayanışarak kazanacağız, faşizme karşı mücadele ederek kazanacağız.
Independent Türkçe