Gazze Şeridi halkı, ramazan ayının ilk gününü her zamanki neşeyle karşılayamadı. Gazzeliler, İsrail’in 5 aydır sürdürdüğü savaşın dayattığı şartlarla oruçlarını tutuyor.
Gelenek olduğu üzere sahura davul sesleri yerine, aralıksız uçak ve topçu sesleriyle uyanmak Gazze halkını korkuttu.
Ancak yine de bu durum, Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan, yerinden edilenlerin büyük kısmının sığındığı Refah’ta bazı sembolik kutlamalar yapılmasını engellemedi.
Gazze’de, gerçek bir kıtlık yaşanan Şeyh Rıdvan mahallesi sakinlerinden Hatice Hamada (47), savaş nedeniyle yaşadıkları ‘açlığa’ atıfta bulunarak, “Zaten oruç tutuyorduk. Uzun zamandır biz de çocuklar da oruç tutuyoruz” dedi.
Şarku’l Avsat muhabirine konuşan Hamada, yaşadıkları zor şartları şöyle anlattı;
“Yiyecek hiçbir şey yok. Sahuru nasıl yapacağız? İftarı nasıl yapacağız? Bilmiyorum. Sahur için 1 kilo hurmayı 60 şekele (yaklaşık 16 dolar) almıştık. Sahurda yemek zorundayız. Çocuklar zaten açlıktan bitkin düştüğü için oruç tutamazlar. Umarım hurma bize yeterli olur. İftarı nasıl yapacağımı ise bilmiyorum. Pirinç yok, mercimek yok, makarna yok, hiçbir şey yok. Sadece açlık var ve ramazan ayını nasıl geçireceğimizi bilmiyorum.”
Hamada’nın çektiği acılar, yüz binlerce Filistinlinin hala gerçek kıtlığın yaşandığı bölgelerde olması ve bu bölgelerin ramazanı gerektiği gibi karşılamalarına imkan vermemesi gerçeğiyle özetleniyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gazze pazarları, bu ay her zamanki neşeli kalabalık halinin aksine yıkılmış ve boş görünüyor.
Gazze’nin kuzeyindeki pazarları gezen Şarku’l-Avsat muhabiri, herhangi bir yiyecek bulunmadığını gözlemdi.
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kasabası sakinlerinden Mecid el-Avavda, “Her şey eksik ya da fiyatı anormal. Yiyecek yok, içecek su yok. Bu, yeryüzünde bir insanın yaşayabileceği en zor ramazan ” dedi.
Altı çocuk babası Avavda (51), pazarlardan yiyecek almaya çalıştığını, ancak herhangi bir et parçası veya sebze bulamadığını söyleyerek, “Çocuklarımın karnını nasıl doyuracağımı düşünmekten yoruldum. ramazan ayından önce ekmeksiz kekik, fasulye ve nohut yerdik, bugün ne yapacağız?” diye ekledi.
Bu zor durum karşısında bazı gençler, ekili alanlara ulaşmak ve sebze getirmek için hayatlarını tehlikeye attılar.
Gazze pazarlarında bol miktarda patates görülüyor. Ancak fiyatı 60 şekele (16 dolar) ulaşıyor ki bu, Batı Şeria’da bir kilosu yaklaşık bir dolara satıldığı göz önüne alındığında, çoğu kişi için akıl almaz bir fiyat.
Yetersiz beslenme
Yardım ve uluslararası kuruluşların istatistiklerine göre, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde gerçek kıtlığa maruz kalan bölgelerde yaklaşık 800 bin kişi yaşıyor.
Uluslararası ve yerel kuruluşlar, mevcut durum devam ettikçe bu bölgeler ve Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde yaşayanların yaşam koşullarının kötüleşeceği konusunda uyarıda bulundu.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, çoğu çocuk ve bebeklerden oluşan, aralarında genç bir kadın ve yaşlı bir adamın da bulunduğu 25 Filistinli, Gazze Şeridi’nin kuzey bölgelerinde yetersiz beslenme ve dehidrasyon sonucu hayatını kaybetti.
Gazze şehrinin güneyindeki Zeytun mahallesinde yaşayan Raed Tafeş (31), “Kısacası burada hayat yok. Var olmayan bir şey ve onu en azından bu şekilde tanımlayabiliriz” ifadeleriyle içinde bulundukları şartları özetledi.
Filistin Başbakanı Muhammad Iştiyye, Gazze Şeridi’ndeki açlık krizinin ‘yalnızca havadan yemek bırakmakla’ değil, ‘öncelikle suçun durdurulması’ ve Birleşmiş Milletler (BM), Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) gözetiminde yardım ulaştırılarak çözüleceğini söyledi.
Iştiyye dün hükümet toplantısının başında yaptığı konuşmada, “Aç olan insanlara yönelik en kolay ve en cömert çözüm, öncelikle suçu durdurmak ve UNRWA’nın denetimi altında geçiş noktaları ve limanlar üzerinden ulaştırılmasıdır” dedi.
Iştiyye, “Eğer amaç yardım sağlamaksa, Gazze’ye giden beş geçiş noktası var ve yardımlar denizde üç gün beklemek yerine bu geçişlerden birkaç saat içinde ulaştırılabiliyor” diye ekledi.
Başbakan, İsrail hükümetine yönelik, şehit ve tutuklu ailelerine ödenen, bir milyar doları aşan tutardaki Filistin Yönetimi fonlarının serbest bırakılması yönündeki talebini yineledi.
Iştiyye, Uluslararası Kızılhaç’ı İsrail hapishanelerindeki tutukluları ziyaret etmeye çağırdı ve ‘bu hapishanelerde yaşanan vahşeti’ durdurmak için acil müdahale ihtiyacını vurguladı.
Fenerler ve namazlar
Sosyal medyada, Gazze’den yapılan paylaşımlarda ‘ramazanı bizden çalamayacaklar’ etiketiyle videolar paylaşıldı.
Bu videolarda, çocukların ramazan süslemeleriyle süslenmiş mülteci kamplarında fener taşıdıkları, Ramazan hakkında şarkı söyledikleri, tef çaldıkları ve sade sahur masaları etrafında toplandıkları görüldü.
Gazzeliler kamplar ve evlerde kateyef tatlısı yapmaya çalıştı, yıkılan camilerin üzerinde namaz kıldı, kandiller yaktı ve yıkılmadan kalan bazı duvarlara ramazan hakkında yazılar yazdı.
Refah’ın en büyük camisi olan Avda Camisi’nde pazar akşamı yaklaşık 500 kişi teravih namazı kılabildi.
Yaklaşık 100 kişi de Şabura’da yıkılan El Huda Camii yakınında namaz kıldı. Ancak onlara her zamanki gibi su ve hurma dağıtılamadı.
Elektrik kesintisi nedeniyle ramazan feneri yanmadı. Karanlıkta namaz kılanlar telefonlarının ışıklarını açtı.
Gönüllüler, iki hafta önce İsrail’in saldırısında hedef alınan Refah kampındaki El Faruk Camii’nin enkazının yanına, dün teravih namazına hazırlık amacıyla minderler serdi.
Ancak Gazze’deki Evkaf Bakanlığı, İsrail’in saldırıları sonucu hasar alan camilerde teravih namazı kılınmayacağını bildirdi.
Hamas hükümetinin enformasyon ofisi, İsrail ordusunun, tamamen yıkılan 220 cami ve kısmen yıkılıp ibadete uygun halde olmayan 290 cami dahil olmak üzere, 500’den fazla camiyi hedef aldığını açıkladı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.