Suriyeli kadınlar tutuklu çocuklarını soruyor, uydular cevaplıyor

Delilleri saklamak amacıyla idam edilen veya işkence altında ölen binlerce kişinin kalıntılarını içeren bir mezarlığın yerle bir edildiği ortaya çıktı

Uydu görüntüleri, Kuteyfe mezarlığının yerini değiştirmeye yönelik operasyonların yapıldığını gösteriyor / Fotoğraf: Sednaya Cezaevi Tutukluları ve Kayıp Kişiler Derneği

Yaklaşık 10 yıl boyunca, Um Ahmed (takma ad) pek çok kez Suriye yargı organlarından kayıp oğlunu görme izni aldığında Sednaya Hapishanesi'nin kapısında görmeyi umdu.

30 yaşındaki oğlu, güvenlik devriyesi tarafından tutuklanarak Suriyelilerin acımasızlığıyla tanıdığı Filistin şubesine oradan da Sednaya Hapishanesi'ne nakledildi.

60 yaşındaki Um Ahmed'in ailesi, oğullarının durumunu ortaya çıkarmak ve hapishanede onu ziyaret etmek için nüfuzlu kişilere para ödeyerek bu bilgilere ulaştı.

Aile, birkaç kez görüşme izni almasına rağmen, her defasında oğullarıyla görüşemeden veya sesini duymadan hapishane kapısından hayal kırıklığına uğrayarak geri döndü.

Um Ahmed, oğlunun hayatta olduğuna inanıyor, "Herkes bana, görüşme izni aldığınıza göre oğlunuz hapishanede hayatta demektir" diyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mezar kazıcısının tanıklığı

Ancak geçmiş yıllar boyunca bu hapishane, acımasızlığı, tutukluların infaz edilmesi ve binlerce kayıp vakasıyla ilgili basın raporları ve insan hakları davalarının odak noktası oldu.

Mezar kazıcısı olarak bilinen bir tanık, Şam'daki güvenlik şubelerinde ve Sednaya Hapishanesi'nde işkence altında ölen yüzlerce kişinin cesetlerini gömdüğü sırada tanık olduğu dehşeti anlattı.

Bu tanıklığını, 2022 yılında Amerikan Kongresi önünde ve daha önce bir Alman mahkemesinde dile getirdi.

Bu kişi, tutukluları, başkentten yaklaşık 45 kilometre kuzeyde bulunan Kuteyfe toplu mezarlığı da dahil olmak Şam'ın çevresindeki ve kırsalındaki birkaç mezarlığa gömdü.

Geçen yıllarda Suriyeliler, 2015 yılında oluşturulan mezarlığın yerini ve tarihini saptayabildi.

Sednaya Hapishanesi Tutuklu ve Kayıplar Birliği'nin İcra Direktörü Diyab Seriye'nin Independent Arabiya'ya yaptığı açıklamaya göre, mezarlık yerinin Suriye ordusunun 3. Tümeni'nin komuta merkezinin yanı sıra aynı tümene ait bir atış alanının yakınında olduğu belirtiliyor.

Seriye, mezarlığın özellikle bazı uluslararası basın raporları ve mezar kazıcısının tanıklığı sonrasında daha da tanınır hale geldiğini ekliyor.
 


Sürekli tehlike ve endişe

Birlik, Google Haritalar servisine dayanarak hazırladığı ve salı günü yayımladığı bir raporda, uydu görüntülerinin Suriye rejiminin 2022 yazının sonlarında ve yılsonuna doğru Kuteyfe kentindeki toplu mezarlık alanında toprağı kazıp düzleştirme işlemleri gerçekleştirdiğini, bu işlemlerin 2023 Ocak ayında tamamen durduğunu ortaya koydu.

2019 yılında, rejimin mezarlık etrafına yaklaşık iki metre yüksekliğinde bir beton duvar inşa ettiği, binlerce siyasi tutuklunun işkence altında ölümü veya idamı sonucu buraya gömdüğünü düşünüyor.

Birlik, 2014'ten 2020'ye kadar mezarlığın özelliklerinde meydana gelen değişiklikleri gösteren uydu görüntülerine dayanarak, Suriye rejiminin toplu mezarlıkları yok etme ve onlarla oynama girişimlerinin, geçen 10 yıl boyunca yaşanan işkence ve zorla kaybetme suçlarının delillerini yok etme çabası olduğunu belirtiyor.

Diyab Seriye, rejimin mezarlığı kazıp karıştırma işlemlerini, tanınan bir yer haline gelmiş olmasına rağmen, ölülerin kalıntılarını bilinmeyen bir yere taşıyarak ve kaderleri hakkında hiçbir bilgi vermeden, suçlarını sistematik ve kasıtlı bir şekilde örtbas etme girişimi olarak nitelendiriyor.

Bu durum, kayıp ve zorla kaybedilenlerin akıbeti konusunda büyük bir sorun teşkil ediyor ve Suriye rejimi, kurbanların akıbetleri ve bulundukları yerler hakkında herhangi bir bilgi vermeyi tamamen reddediyor.

Sednaya Hapishanesi Tutuklu ve Kayıplar Birliği'nin İcra Direktörü, uluslararası toplumu, kayıpların yakınlarının yaşadığı sürekli krizi ele alacak somut adımlar atmaya çağırıyor.

Um Ahmed ise, oğluyla hapishanede görüşme izni veren belgeye sıkı sıkıya sarılarak belgeyi, uzun yıllar boyunca onları ayıran sürecin ardından hâlâ hayatta olan tutuklular arasında oğlunun da bulunduğuna dair bir kanıt olarak görüyor.

 

 

Independent Arabia, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU