Yemen'deki iç savaşın taraflarından biri olan İran destekli Şii örgüt Husiler, Kızıldeniz'deki gemilere İsrail yönüne doğru gitmeme uyarısı yaptı.

Örgütün üst düzey isimlerinden Muhammed Ali Husi, Yemen'den geçecek gemilerin radyolarını açık tutmalarını ve iletişim taleplerine hemen yanıt vermelerini sitedi.

Husi ayrıca gemilere ait oldukları ülkenin bayrağından başka bayrak kullanarak, yanlış kimlik bildirmemeleri uyarısında bulundu.

Yemen'in batı kıyılarını kontrol eden Husiler, saldırı altındaki Filistinlilerle dayanışmak amacıyla Kızıldeniz'de İsrail bağlantılı gemilere saldırılar düzenlemişti.

Cumartesi günü yapılan açıklamada, İsrail yönüne giden tüm gemilerin hangi ülkeye ait olduklarına bakılmadan hedef alınacağını belirtildi.

Husiler salı günü bölgeden geçen bir Norveç tankerini füzeyle vurmuştu.

Husiler'in askeri sözcüsü Yahya Sarea, Strinda isimli tankerin bir İsrail limanına ham petrol taşıdığı için hedef alındığını söylemişti.

Tankerin sahibi, Norveç merkezli Mowinckel şirketiyse bu açıklamayı yalanlayarak, tankerin İtalya'ya doğru ilerlediğini ve biyoyakıt hammaddesi taşdığını savundu.

Saldırının ardından Strinda'dan yapılan çağrıya ABD donanmasına ait bir gemi yanıt vermişti. ABD ordusundan yapılan açıklamada tankerin, pazartesi gecesi karadan ateşlenen bir füzeyle vurulduğu belirtildi.

Saldırının ardından İsrail ordusu Sa'ar 6 sınıfı savaş gemisini Kızıldeniz'e sevk etti.

Guardian'a konuşan endüstri kaynakları, saldırıların sıklaşması nedeniyle bölgedeki gemicilik maliyetlerinin arttığını ve tansiyonun yükselmesi halinde küresel tedarik rotalarının tehlikeye gireceğini söyledi.

Norveç tankeri, 7 Ekim'den sonra Kızıldeniz'de saldırıya uğrayan 5. gemi olarak kayıtlara geçti.

Türkiye'den İsrail'e giden gemiler

Kızıldeniz üzerinden İsrail'e doğru giden gemiler saldırı tehdidi altındayken, Türkiye'den İsrail'e giden gemiler de bir başka tartışmanın konusu oldu.

Gazeteci Metin Cihan, sosyal medya hesabında Türkiye'deki boykot çağrılarına rağmen birçok ticari geminin İsrail limanlarına mal taşıdığını gündeme getirmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi tarafından dava edilen Cihan, sonrasında eski Başbakan Binali Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım'ın paylaşımlarıyla ilgili yargıya başvurduğunu duyurmuştu.

İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararda Cihan'ın paylaşımlarından, İsrail sevkiyat yapan gemilerin sahibi Erkam Yıldırım'ın ve babası Binali Yıldırım'ın isimlerinin silinmesine hükmedilmişti.

DEVA Partisi Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de, geçen hafta meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada 7 Ekim'den sonra Türkiye'den İsrail'e giden gemilerinin sayısının üç kat arttığını söylemişti.

Ekmen, TBMM'deki konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

Ben yakın zamanda başta Mersin olmak üzere birçok limandan bilgi derlemeye topladım, bu savaş oluncaya kadar bir haftada iki ya da üç gemi İsrail limanlarına doğru hareket halindeyken, bugün Türkiye'den haftada 9-10 ve daha fazla sayıda gemi hareket halinde. Bunun içinde gıda varsa, bunun içinde su varsa, bunun içinde ilaç varsa, kimse itiraz etmiyor. Ama sevgili arkadaşlar bunun içinde yakıt varsa, kimyasal varsa, çelik varsa, doğrudan bu kirli savaşın ve soykırımın parçası olacak unsurlar varsa bizim bunu durdurmak için BM'nin beş üyesinin onayına ihtiyacımız yok ki. Bizim bunu durdurmak için Avrupa Birliği'nin bu olayda çürüyen vicdana ihtiyacımız yok ki. Biz bunu Türkiye olarak yapabiliriz, buradan bu tartışmalarla bir çıkış yolu açmaya çalışın.

Dün TBMM Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez de konuyu gündeme taşımıştı. Konuşmasını bitirirken fenelaşan Bitmez, ambulansla hastaneye kaldırılmıştı.

Bitmez konuşmasında şunları söylemişti:

65-70 gündür Filistin'de soykırım yapıyor. Gazze’de soykırım yapıyor. Biz, diplomatik ilişkileri kesin, gemi göndermeyin dedik. Gönderiyorsunuz. İsrail sizi adam yerine koymuyor. Yüzlerce gemi gitmeye devam ediyor. Bir taneniz gitmiyor diyemiyorsunuz. Bu sizin yüz karanız. Hakan Fidan ilginç bir savunma yapıyor: 'İsrail ile ilişkiler Filistin'e zarar vermiyor' diyorsunuz. Güvenlik Konseyi kifayetsiz kaldı diyorsunuz. Siz kifayetli misiniz?

Independent Türkçe, Guardian, Wall Street Journal, T24, ANKA