Lübnan'ın tatilsiz geçen ağustos ayı

Lübnanlıların deyimiyle siyasi, mali ve güvenlik açısından alev alev yanan ağustos, bu kargaşadaki tek 'izinli' olan Le Drian'ı rahatsız edecektir

Lübnan'ın güneyindeki Sayda şehrinde yer alan Ayn el-Hilve Filistinli Mülteci Kampı'nda geçen cumartesi günü güvenlik sorunu patlak verdi / Fotoğraf: Reuters

Sadece eski Fransa'nın Dışişleri Bakanı ve günümüzde Fransa'nın Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian, Lübnanlı yetkililere gelecek eylül ayının ortasından önce Lübnan'a dönmeyeceğini bildirdikten sonra yaz tatiline bağlı kaldı veya kendisini buna zorladı.

İktidardaki üst düzey yetkililer ise Le Drian diyalog çalışmaları yönetimine dönmeden önce işlerini yapmaya, anlaşmalar sunmaya ve siyasi ve mali pazarlıklar yürütmeye devam ederek yaz tatilini es geçtiler.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu yüzden ağustos ayının siyasi sıcaklık düzeyi, Beyrut'ta iklim sıcaklıklarındaki artışı geçti ve cumhurbaşkanlığı anlaşması ve devletin iflasına ilişkin ciddi korkular ışığında bir halk öfkesi ve güvenlik -ve hatta askeri- kaosu dalgasının habercisi olan sıcak bir iklime dair siyasi kaygıları artırdı.

Sıcak anlaşmalar hattında, ne Ayn el-Hilve Kampı'ndaki olaylar ne de yaz tatili Hizbullah ile Cibran Basil arasındaki diyaloğu engelledi.

İki taraf, tüm siyasi partiler arasında genişletilmiş bir şekilde yapılacak eylül çalıştayına hazırlık olarak bir yan diyalog çalıştayına girdi.

Özgür Yurtsever Hareket Genel Başkanı Cibran Basil, ezeli muhalifleriyle yaptığı seçim boykotundan dönerek yeniden esas müttefiki Hizbullah ile diyaloğa başladı.

Basil, yerini güçlendirecek bir cumhurbaşkanlığı anlaşması arayışı içinde. Ancak Hizbullah'ın Lübnan'da şartlarına göre otoriteyi yeniden oluşturma hedefi doğrultusunda kendisi ile ortaklığa ihtiyacı olmasını fırsat bilerek müttefikinden imkansız şartlar istiyor.

Basil'in Hizbullah'tan talebi yerine getirilemeyecek kadar zor. Hizbullah'ın cumhurbaşkanı adayını seçmeye gitmeden önce Ortodoks yasasından kopyalanan ve parlamentoda onaylanan yeni bir seçim yasasına ek olarak genişletilmiş idari ve mali ademi merkeziyetçilik veya bir güven fonu oluşturulması, Taif'e karşı siyasi bir darbe gibidir.

İki taraf bunu uygulamaya çalışırsa Lübnanlı taraflar arasında söndürülmesi mümkün olmayan büyük siyasi yangınlar çıkacaktır.

Bu nedenle, Basil'i kazanmaya ve kendi safına geri döndürmeye çalışan Hizbullah'ın, bloğunun oylarını Süleyman Franciyye'yi seçme lehine kullanması karşılığında Basil'e daha fazla siyasi ve ekonomik kazanç teklif ettiği bir seçim anlaşması üzerinde çalışıyor olması muhtemel.

Finansal açıdan baktığımızda, mali politikadan sorumlu taraf (hükümet) ile nakdi politikadan sorumlu taraf (Merkez Bankası) da yaz tatili ile ilgilenmiyor gibi gözüküyor. 

Zira Lübnan Başbakanı Necib Mikati, kamu çalışanlarına bu ayın sonunda maaşlarının tehlikede olduğuna ve hükümetin mali yükümlülüklerini karşılayabilmek için Merkez Bankası'ndan borç alması gerektiğine dair uyarıda bulundu.

Ancak Merkez Bankası'nın Vekil Başkanı kargaşa safhasına doğrudan müdahil oldu.

Şu anda devletin mali ve nakdi politikalarından sorumlu olarak Meclis Başkanı Nebih Berri ile Mikati arasında bir hükümet anlaşması yapılarak Meclis'in koruması ile dahi olsa Mikati'nin talebi kabul edilirse, zaruri rezervlerin herhangi bir şekilde kullanımı ulusal paranın tamamen çökmesine sebep olacak.

Talep reddedilirse tüm hâkim sistem, sayısı 320 binden fazla olan devlet memurları ordusuyla karşı karşıya kalacak.
 


Ağustos ayının en şiddetli sıcak olayına gelirsek, Filistin mülteci kampı Ayn el-Hilve'de çatışma kızışıyor ve Fetih Hareketi ile silahlı İslami gruplar arasında silahlı çatışma gittikçe tırmanıyor.

Bu olayın arkasındakiler bir yandan Lübnan siyasi krizindeki Filistin faktörünü ortadan kaldırmak, diğer yandan da öncü olarak Fetih'i vurarak Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Filistin Yönetimi'nin Lübnan kamplarındaki etkisini azaltmak istiyorlar.

En tehlikeli şey ise ordunun kamplardaki çatışmaya dahil olmasıdır. Mevzileri hedef alınmaya devam edilirse veya çatışmalar kamp dışına sıçrarsa ordu seyirci kalamaz.

Böyle bir durumda ordu, Sayda şehrinin güvenliğini korumak için müdahale etmek zorunda kalacak. Mevcut kriz, Lübnan'daki Filistin silahları denkleminin bölgesel olduğunu ve Lübnanlılara ve Filistin Yönetimi'ne karşı bir baskı kartı olarak kullanıldığını kanıtlıyor.

Burada, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Lübnan halkına özür mesajı göndermesinin ardından, Filistin silahının kampların dışında Lübnan'a karşı kullanıldığını ve kampların içinde ise Filistin'e karşı kullanıldığını söylemesi akıllara geliyor.

Buna göre Lübnanlıların deyimiyle siyasi, mali ve güvenlik açısından alev alev yanan ağustos, bu kargaşadaki tek 'izinli' olan Le Drian'ı rahatsız edecektir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU