Christopher Nolan, en büyük kızı Flora'ya atom bombası hakkındaki filmi Oppenheimer'da böylesine şoke edici bir rol verme kararının nedenini açıkladı.

Cillian Murphy'nin, "atom bombasının babası" diye bilinen ve filme ismini veren J. Robert Oppenheimer'ı canlandırdığı II. Dünya Savaşı döneminde geçen biyografik film 21 Temmuz'da vizyona girecek.

Daha önce Nolan, izleyicilerin üç saatlik filmden "perişan" ve konuşamayacak halde çıktığını söylemişti.

Nolan, The Telegraph'a verdiği yeni röportajda 22 yaşındaki kızı Flora ve yapımcı eşi Emma Thomas seti ziyaret ettiğinde, Oppenheimer'ın zihninden geçen bir sahnedeki nükleer patlamayla yüzünün derisi soyulan isimsiz genç kadın rolünü kızına verebileceğini fark ettiğini açıkladı.

Flora'nın filmdeki rolü IMDb'de "Yanık Kurbanı" diye geçiyor.

Nolan, "Bu biraz deneysel ve spontane sahnedeki o küçük bölümü oynayacak birine ihtiyacımız vardı" dedi.

Bu yüzden onun bir bakımdan bu işe katlanması harikaydı.

Alışılmadık bir oyuncu seçimi yaptığına değinen Nolan, bunun anlık bir karar olduğunu söyleyerek yayın organına şöyle dedi:

Doğrusu kendi niyetlerimi analiz etmemeye çalışıyorum.

Ünlü yönetmen "Ama asıl mesele şu ki eğer nihai yıkıcı gücü yaratırsanız, bu yakınlarınızı ve sevdiklerinizi de yok edecektir. Sanırım bunu kendi açımdan mümkün olan en güçlü şekilde ifade etmenin yolu buydu" diye ekledi.

Nolan'ın Emma Thomas'tan 4 çocuğu var: Flora, Magnus, Oliver ve Rory. Flora daha önce de Nolan'ın uzay filmi Yıldızlararası'da (Interstellar) "Kamyonetteki Kız" rolünü üstlenmişti. Nolan'ın büyük kızı halihazırda New York Üniversitesi Tisch Sanat Okulu'nda eğitim görüyor.

Emily Blunt, Matt Damon ve Robert Downey Jr.'ın da rol aldığı Oppenheimer, oyuncularının geçen haftaki galanın ortasında oyuncular grevi için "gidip grev pankartlarını yazmak" üzere dışarı çıkmasıyla manşetlere taşınmıştı.

Gala, oyuncular sendikası SAG-AFTRA'nın (Ekran Oyuncuları Sendikası - Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu) 160 bin üyesinin greve başlamasını onaylayarak mayıstan bu yana grevi sürdüren senaristlere katıldığı gün gerçekleşti. Sendikanın bu hamlesi, Hollywood'u fiilen kapatan ve 60 yılı aşkın süredir gerçekleşmeyen tarihi bir hareket oldu.

SAG'nin grev yönergesine göre sendika üyelerinin galalara, film festivallerine ve ödül törenlerine katılması, hatta sosyal medyada veya röportajlarda projelerini tanıtması bile yasak.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/arts-entertainment

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik