Saha muhabirliğinin nesli tükeniyor: "Önceden yazabildiğim haberlere hayret ediyorum"

Sahada geçirdiği 20 yılı aşkın sürenin ardından Borzou Daraghi, Mısır'dan İran'a, güç figürlerinin yükselişinden devlet destekli baskılara, dünyayı bulduğumuz şekliyle haberleştirmenin aşırı derecede zorlaştığını yazıyor

Tehlikeler ve zorluklar yıllar geçtikçe daha da kötüleşti ancak gazetecilik bir suç değil (AFP)

20 yılı aşkın süredir uluslararası bir gazeteci olarak çalışıyorum. İster Moldova'nın ayrılıkçı Transdinyester bölgesinde olsun ister kuzeybatı Suriye'de, sahadan haber yapmanın zorluğu ve verdiği tatmin, beni bu mesleğe çeken şeydi.

Ancak uluslararası gazeteciliğin giderek daha tehlikeli hale geldiğini artan bir dehşetle izliyorum. Küresel krizlerin üst üste geldiği, dünyada yaşanan olayların güvenilir ve yerinde haberleştirilmesinin her zamankinden daha hayati olduğu bir dönemde, uluslararası habercilik kendi kriziyle karşı karşıya.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Son yıllarda, dünya genelinde gazetecilere yönelik tehlikeler sadece Ukrayna ve Suriye gibi çatışma bölgelerinde değil, görünüşe göre gazeteciliğe suç muamelesi yapan ya da çalışmayı neredeyse imkansız hale getirecek kadar leke süren istikrarlı ülkelerde de hızla arttı. Uluslararası gazetecilerin çalışmasının mümkün ve hatta nispeten kolay olduğu pek çok ülke, giderek ihtiyatlı gazetecilik bölgeleri, gazetecilik yapılmayan bölgeler ya da düpedüz gidilmemesi gereken bölgeler haline geldi.

İran buna bir örnektir. Orada çalışmak her zaman zorlayıcıydı. Ancak en azından bir süreliğine, uluslararası medya mensupları vize alabiliyor, okurların ve araştırmacıların değerli bulduğu incelikli ve eleştirel haberlere katkıda bulunabiliyordu. Birkaç yıl önce BBC, The New York Times, The Independent ve diğerleri Tahran'da büro bulunduruyor ya da muhabir çalıştırıyordu.

Şimdi hiçbiri yok. Her ne kadar Kültür ve İslami İrşat Bakanlığı'nın yabancı basın dairesi, başkentin parlak bölgelerine yaptıkları ve yakın gözetim altında tutuldukları kısa ziyaretler sebebiyle Alman ya da İsveç televizyon ekiplerine vize vermiş olsa da artık çoğu yayın kuruluşu için yerel muhabirlerden bile gizli ve isimsiz haber toplamalarını istemek neredeyse çok riskli hale geldi.

Mısır onlarca yıldır gazeteciler için nispeten serbest bir yerdi. Büyük haber kuruluşlarının bölgesel bürolarına ev sahipliği yapıyor ve turist vizesiyle giriş yapıp Nil Nehri kıyısındaki devasa Maspero binasında geçici kimlik belgesi alan ziyaretçi muhabirlerin sürekli akınına uğruyordu.

Ancak ülke artık siyasi açıdan o kadar baskıcı bir hale geldi ki video ve ses ekipmanlarıyla havalimanından geçmeyi başaran ve kimlik belgelerini alabilen gazeteciler dahi çoğu kaynağın kayıtdışı konuşmalar için bile kendileriyle görüşemeyecek kadar korktuğunu görüyor.

Haber toplama alanlarının Kuzey Koreleştirilmesi, Ukrayna'yı istila etmesinin ardından her türlü bağımsız gazeteciliği bilfiil yasaklayan ve ülkede kalan az sayıdaki uluslararası medya temsilcisine mesaj olarak The Wall Street Journal muhabiri Evan Gerşkoviç'i gülünç casusluk suçlamalarıyla hapse atan Rusya'ya da sıçradı.

Çin'de uluslararası gazetecilere yönelik uzun süredir devam eden resmi baskı ve taciz o kadar arttı ki, birkaç haber kuruluşu operasyonlarının bir kısmını Tayvan'a taşımak zorunda kaldı. Bu daha önce düşünülemezdi.

Birçok devlet haber toplamanın önüne, sürekli değişen kısıtlamalar ve her türlü erişim için hantal prosedürler gibi bürokratik engeller koyuyor. Seçimler gibi önemli haberleri takip etmeye çalışan gazeteciler, genellikle her bir haber ya da başkent dışına yapacakları her bir seyahat için saatlerini ya da günlerini belge hazırlamak ve vize, akreditasyon ve izinler için evrak doldurmakla geçirebiliyor.

Fiziksel tehlike altında olmayan muhabirler bile devlet destekli taciz kampanyalarının ve özel hayatları da dahil resmi gözetimin hedefi haline geliyor. Neredeyse her ay Google, Facebook veya diğer iletişim platformlarından, hesabımın devlet destekli bir bilgisayar korsanı tarafından hedeflendiğinden şüphelendiklerine dair beni uyaran mesajlar alıyorum.

20 yıl önce, hatta 5 yıl önce Türkiye, İran, Tunus ve Afganistan gibi yerlerde yazabildiğim haberlere hayret ediyorum.

Yetkililerle her görüştüğümde onları rahatlamaları için ikna etmeye çalıştım. Özel görüşmelerde ve zaman zaman kamuya açık forumlarda yetkililere, uluslararası veya yerel bir haber kuruluşunun yolsuzluk veya suiistimal iddialarını ifşa eden sert bir haberinin bir tehdit değil, bir fırsat olduğunu söyledim. Bunları haberleştiren gazetecileri hapsetmek veya kötü muameleye maruz bırakmak yerine, eleştirileri veya görevi kötüye kullanma suçlamalarını ciddiye alın. Bu, kendine güveni ve gelişime bağlılığı gösterir.

Ne yazık ki lobi çabalarım başarılı olmuş gibi değil; tehlikeler ve zorluklar yıllar geçtikçe yalnızca daha da kötüleşti.

Gazetecilik bir suç değildir. Gazetecilik sivil toplumun, toplumun ve iyi yönetilmenin hayati önemdeki bir ayağıdır. Ancak Batı demokrasilerinde bile politikacılar ve devletle bağlantılı gruplar, gazetecileri giderek daha fazla haince eylemlere katılmakla itham ediyor. Bu bakış açısını o kadar içselleştirdik ki, rahatsız edici sorular sormanın ya da güçlüleri sorumlu tutmanın beni sapkın biri yapmayacağını zaman zaman kendime hatırlatmak zorunda kalıyorum.

Yurtdışında çalışmaya başladığımda The Scotsman, Baltimore Sun, Chicago Tribune, Atlanta Journal-Constitution, New York Newdsday ve Boston Globe gibi haber kuruluşları uluslararası bürolar bulunduruyor, muhabirlerini yurtdışı görevlerine gönderiyor ya da yurtdışındaki olayları haberleştirmek için serbest çalışanlar tutuyordu.

Alman, Fransız, İspanyol ve İtalyan meslektaşlarımın hepsi kendi sektörlerinde durumun çok daha kötü olduğunu söylüyor. Gazeteci ve yazar Anjan Sundaram aydınlatıcı bir yazısında Nijerya, Brezilya ya da Güney Afrika gibi küresel güneyin güçlü ve gelişmekte olan ülkelerinin haber kaynaklarının, bırakın dünyayı, kendi kıtalarındaki çatışmalara bile nadiren yer verdiklerini belirtti.

Halihazırda dünya genelindeki çeşitli kritik krizler, artık bunun mümkün olmadığı yerlerde agresif yerinde haberciliğe aşırı ihtiyaç duruyor. Uluslararası haber yayınlarının kaybı herkes için yıkıcı olacaktır.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU