İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçen ay gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri sonuçlarına ilişkin yaptığı muhasebe ve Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki (CHP) değişim ihtiyacına yönelik söylemleriyle gündemde.
"Bir değişime ihtiyaç bulunduğundan şüphemiz yok"
3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nin kapanışında kısa süreliğine konuşma fırsatı yakaladığımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, partisinde bir değişime ihtiyaç duyulduğu görüşünü yineledi.
Soyer, 'hem ülke içinde hem dünyada değişime ayak uydurabilecek yeni bir örgütlenme' anlayışının şart olduğunu savundu.
Ancak bu değişimin nasıl gerçekleşeceğine ilişkin detay vermedi.
"Haksız eleştirilere maruz kalsak da yaptıklarımın sahada karşılığı fazlasıyla var"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kent için çok güzel işler yaptığını ancak yanlı haberler yoluyla kendisinin ve partisinin yıpratılmaya çalışıldığını öne süren Soyer, bu eleştirilerin İzmirlilerin genelinde karşılık bulmadığını ve belediye çalışmalarının sahadaki yansımalarının olumlu olduğunu savundu.
Soyer, bu durumu 'kendisinin en büyük motivasyonu' olarak niteledi.
Türkiye’de çok hırçın bir siyasi iklimin bulunduğu, duyurusunu yaptıkları haberlerin, sonuçlandırdıkları pek çok projenin ardından haksızlıklarla karşılaştıklarını ileri süren Soyer, “4 senedir o kadar ağır saldırı yaşadık ki. Haksız eleştirilere maruz kalsak da bir şey çok motive edici; sokak, saha, dışarısı öyle değil. Ekran başındakilerin, yazanların niye yazdığı, karşılığında ne olduğu beni ilgilendirmiyor. Yaptıklarımın sahada karşılığı fazlasıyla olduğundan bu motivasyon ve çalışma azmini bulup devam edebiliyoruz. Bu nedenle yazılanlar, söyleyenler, birilerinin ne dedikleri beni ilgilendirmiyor” ifadelerini kullandı.
"İyi ki belediye başkanı olmuşum"
Geçmişte Seferihisar Belediye Başkanlığı da yapan Soyer, geçmişe dönüp icraatlerine baktığında “İyi ki belediye başkanı olmuşum” dedi.
"İzmir her zaman merkez sağın kalesi olmuş bir şehirdir”
‘Yerel seçimde her şekilde İzmir’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilk sırada çıkacağından, CHP’nin İzmirli seçmeni çantada keklik gördüğü’ şeklindeki eleştirilere de karşı çıkan Soyer, şu yanıtı verdi:
İzmirli keklik de değil, çantada da değil. İzmirliye çok büyük haksızlık ediliyor. Gözü bağlı, bağnaz, cahil değil ki... 'Nasıl olsa CHP'ye oy verecek diye bir şey yok. Bu şehirde Genç Parti yüzde 17 aldı zamanında. Bu şehir her zaman merkez sağın kalesi olmuş bir şehirdir. Hiç öyle (ne olursa olsun CHP'ye oy verecekler) bir durum yok. Ama bu yakıştırmalar İzmirliyi incitiyor bence, hiç doğru da değil"
Soyer 2024'te aday olacak mı?
Yaklaşan yerel seçimlerdeki adaylığına ilişkin netleşmiş bir durum olmadığını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Yeni dönem olur-olmaz bilemem ama 8 ay daha yapacağımız çok işimiz var” dedi.
‘CHP belediyecilikte iyi çalışmıyor. İzmir yerel seçimlerde bir dönem AK Parti’ye geçse, şehri tanıyamazsınız’ minvalindeki eleştirilere de karşı çıkan Soyer, “İzmirli öyle bir tercih yapar ya da yapmaz onu bilemem ama çok büyük bir heyecanla İzmirliler için en iyisini yapmaya devam ediyorum” yanıtını verdi.
“Koku devam etmiyor”
İzmir Körfezi’nden kente yayılarak kronik bir sorun haline gelen koku, ayrı bir tartışma konusu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Koku devam etmiyor” sözleriyle kronikleşen sorunun çözüldüğünü savunan Soyer, geçtiğimiz haftalarda meydana gelen selde ya da farklı durumlarda kasıtlı haberlerin çıkarıldığını savundu.
"İzmir her şeyiyle sinema sektörü için en cazip noktalardan biridir"
Bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’ne ilişkin olarak ise Soyer, böylesi bir etkinliğin şehre çok daha önce kazandırılmış olması gerekse de -geç bile kalınsa- çok önemli bir proje yürütüldüğünü söyledi:
Çok gecikmiş bir proje olduğuna kâniyim. İzmir’in iklimi, bitki örtüsü, kolay yaşanılabilir bir şehir olması, insanları ve her şeyiyle bu sektör için en cazip noktalardan biridir. Dünyaya bunu göstermenin adımlarını atıyoruz. Bu da bir yolculuk, şuan emekleme dönemindeyiz, yolumuz uzun ama her sene daha iyiye gidiyoruz, kalitesini yükseltiyoruz. Çok umutluyum”
"Yılmaz Erdoğan’la fikir jimnastiği yaptık"
Sinema Ofisi’ni kurdukları dönemde yapımcılara setlerini İzmir’e taşımaları halinde yapacakları yardım ve kolaylıklara rağmen neden sektörden gerekli yanıtın gelmediğini de sorduğumuz Soyer, “On yılların alışkanlıkları, birikimi kolay kolay değişmiyor. Bir anda ‘İstanbul’dan vazgeçelim’ denilecek bir şey değil. Küçük adımlarla yürütülecek bir süreç ve bu adımlar atılıyor. Küçücük Sinema Ofisi’yle onlarca filme destek verdik, lojistiğini, ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Böyle böyle pişecek, Sinema Ofisi’nin gücü, kapasitesi arttıkça, daha çok yapımcıya, yönetmene hizmet ettikçe diğerleri de gelmeye başlayacak. Organik büyüsün istiyoruz. Hormonlu şekilde büyütmek de mümkün. Getirir bir milyon ona, iki milyon diğerine verirsiniz ama iki sene sonra o milyonları bulamayabilirsiniz. Ama bir ekosistem kurarsanız, o kendi kendini yürütür. Çok proje var, somut plato imalatıyla ilgili de proje var. Hepsini yürütüyoruz. Sanatçı Yılmaz Erdoğan’la da fikir jimnastiği yaptık” şeklinde konuştu.
© The Independentturkish