Hesabından para çekmek isteyen kadın, silahla bankayı bastı"
Bu başlığı taşıyan haberin olayı geçen sene Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşandı.
Sally Hafez isimli kadın, kanser hastası kardeşinin hastane masraflarını ödeyebilmek için bankadaki parasını çekmek için girişimde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hesabının dondurulduğu bilgisini alan Hafez, para çekmek için silahla bankayı bastı ve çalışanları rehin aldı.
Hafez, bankada bulunan 13 bin doların kendisine verilmesi üzerine eylemine son vererek bankadan ayrıldı.
Sadece Hafez değil, daha sonraki günlerde Lübnan'da benzer pek çok olay yaşandı.
Sebebi de ülkede yaşanan ekonomik krizden dolayı bankalardaki hesapların dondurulmasının yarattığı öfkeydi.
Zira Lübnan'da döviz kurları sürekli yükseliyor, insanlar bankalardaki paraları bile çekemiyorlardı.
Nakit avansına kısıtlamada geri adım
Halihazırda Lübnan ekonomik krizi aşmış değil. Lübnan kadar olmasa da son günlerde Türkiye'de bankalardan mevduatları kesmeye kısıtlama getirilmiş durumda.
Önce bankalar nakit avansına kısıtlama getirdi. Bu durum tepki toplayınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCBM) aldığı bir kararla bundan vazgeçildi.
Bankalardaki dövize gelince bu konuda uzun süredir ciddi bir sorun yaşanıyor.
"Çifte döviz kuru" oluşmuş durumda
Bankalar vatandaştan dövizi MB'nin belirlediği rakamdan alıyor. Ancak vatandaşa dövizi oldukça yüksek satıyor.
Zaten piyasada "çifte döviz kuru" oluşmuş durumda. Vatandaşlar, dövizlerini bozmak için şehir dışından bile İstanbul'a gelerek Kapalıçarşı'da işlem yapıyor.
Döviz çekmek için önceden bilgi verilmeli
Ancak son günlerde bankaların vatandaşların dövizini vermeyi de kısıtladığı ifade ediliyor.
Bankadaki hesaplarında bulunan dövizlerini çekmek isteyenlere diledikleri meblağda döviz verilmiyor.
Önceden döviz çekeceğini bildirmeyen hiçbir müşteriye dolar veya euro verilmediği ifade ediliyor.
Bu minvaldeki haberler sosyal medyada fazlaca yer alıyor.
"Bankalar dövizi olanlara teklif yapıyor"
Ekonomist Mustafa Sönmez, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, bankaların dövizi olan müşterilerine teklifler yaptığını söyledi:
Bankalar dövizi olanlara bir teklif yapıyor; örneğin 30 bin$ ın yarısını döviz dönüşümlü kkm yapalım(bundan bir gelir yok 3 ay sonra 15 bin $ geri ödeniyor ama bankana yardımcı oluyorsun)
— Mustafa Sönmez (@mustfsnmz) May 23, 2023
kalan 15 bin $ için de sana 3 ay için bir faiz ödüyor.
Bu getiri bankasına göre ne kadar?
"Belli bir saatten sonra döviz satışı yapılmıyor"
Eski Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu da bankaların kurumsal hesaplara 5 bin dolar limiti getirdiğini ve günün belli bir saatinden sonra döviz satışı yapmadığını paylaştı:
Bankalar, kurumsala 5 bin dolar limiti getirdi: Saat 11.00'den sonra döviz satışı yapılmıyor https://t.co/Ca0RCumS8Q
— Şenol Babuşcu (@senolbabuscu) May 22, 2023
Mevduat faizleri de son yılların en yüksek rakamını ulaşmış durumda.
Merkez Bankası'nın belirlemiş olduğu politika faizi düşük olmasına rağmen hiçbir vatandaş o oranlarda kredi çekemiyor.
Tüketici, araç ve konut kredilerinin oranı yüzde 50'ye dayandı.
Türkiye'nin risk primi de 700'u buldu. Durum böyle olunca ülkenin Lübnan'a benzeyeceği iddia edilmeye başlandı.
"Sürdürülemez politikada ısrar ediliyor"
Ekonomist Erhan Usta'ya göre döviz veya sermaye piyasalarıyla ilgili işlemlerde ciddi kısıtlamalar var.
Hükümetin seçimin ikinci turuna kadar dövizde yeni bir patlamanın yaşanmaması için uğraş verdiğini belirten Usta, "Sürdürülemez politikalardan ısrar ediliyor. Erdoğan'ın kazanması durumunda döviz kurunda çok yüksek bir artış baskısı olacak" dedi.
Türkiye'nin Lübnanlaşmayacağı düşüncesinde olduğunu ifade eden Usta, "Şu an bir resmi bir de piyasa kuru diye ikili bir kur yapısı oluştu. Bu daha da fazla artar. Bu politika sürdürülebilir değil. Erdoğan'ın kazanması durumunda Türkiye çok ciddi bir kur şoku yaşayacaktır" diye konuştu.
"Aklı başında, iş yapacak ekip yok"
"Türkiye'de rasyonel ekonomi politikaları uygulanmıyor" diyen Usta şunları kaydetti:
Bu halleri devam edecek belli. Çünkü aklı başında bir ekip, iş yapacak kimse yok. Bu yanlış politikanın sürdürüleceği görülüyor ama bunun karşılığında Türkiye sürekli fakirleşecek. 2013 yılında 13 bin dolar kişi başı gelir elde etmiş olan ülkede şu an 9 bin dolara düştü. Önümüzdeki yıllarda bu 9 bin doları da arayacağız. Bu çok net bir şekilde gözüküyor."
"Kredi faizleri yüzde 50'lere geldi"
Ekonomist Bülent Şahinalp'e göre ise Türkiye'nin Lübnan olma riski var.
Türkiye'nin ekonomik olarak şu an bir uçurumun kenarına yaklaştığını savunan Şahinalp, "Sandıkta değişim çıkarsa uçurumun kenarından uzaklaşıp umudu oluşur. Ancak Erdoğan kazanırsa aklımızın ucundan bile geçirmediğimiz şeylerin olma riski var" ifadelerini kullandı.
Faiz indiriminde ısrar edilmesinin bütçeye büyük yük getirdiğine dikkati çeken Şahinalp, "Birileri faizi 8,5'e indirdik diye bağırıyor, bugün aylık yüzde 4'ün altında konut kredisi yok. Kredi faizleri yüzde 50'ler geldi. Kapalıçarşı'da dolar 21,500 Türk lirası" dedi.
"Lübnan da oluruz, Arjantin'de oluruz"
2021 Eylül'den itibaren doların 7 lirayı aşmaması için 128 milyar doların satıldığını hatırlatan Bülent Şahinalp, şunları ifade etti:
7 lira nerede 21 lira nerede. Yeni ekonomi politikasına ne oldu? CDS primi 700'ü geçti. Bugün dolar bazında Türkiye'nin uluslararası piyasalardan yüzde 10'un altında borç bulma ihtimali sıfır. Ülkenin dış borcu 465 milyar dolar civarında. Bunları kim ödeyecek? Yöneticiler bunları ceplerinde mi karşılayacak? yok. Yine halkımız ödeyecek. Dolayısıyla pazar günkü seçim köprüye gelmeden önceki son çıkıştır. Ya aklın ve ekonomi biliminin gereğini yerine getireceğiz veyahut Lübnan da Arjantin de oluruz. Halkımız sandığa giderken bunları düşünüp oyunu ona göre kullanmalı. Çocuklarının geleceğini düşünmeli."
© The Independentturkish