Dünyanın gözünü çevirdiği elektrikli araçlar Gineli köylülerin hayatını altüst etti

Ülke dünyadaki boksit rezervlerinin üçte ikisine sahip

Trafikteki elektrikli araç sayısının 2040'dan önce benzin ve gazla çalışan araçların sayısını geçeceği tahmin ediliyor (Reuters) 

Dünya üzerindeki en yoksul ülkelerden biri olan Gine, dünyanın yeşil enerjiye geçiş sürecinin kilit aktörlerinden biri olmaya aday.

13 milyondan fazla nüfusa ev sahipliği yapan Batı Afrika ülkesi, dünyanın en büyük boksit rezervlerine sahip. Kahverengi-kırmızı renkteki bir taş olan boksit, alüminyum üretiminde temel kaynak olarak işlev görüyor. Alüminyum ise elektrikli araçlarda yoğun oranda kullanılıyor, zira bu hafif metal elektrik araçların çeliğe göre çok daha uzun süreler yol kat etmesine olanak tanıyor.

Uzmanlar 2020'ler boyunca küresel elektrikli araç satışının 9'a katlanacağını, alüminyum talebinin ise yüzde 40 artış göstereceğini tahmin ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Gine de bu talep artışından payını almış durumda. 2015-2020'de boksit ihracatını 5 katına çıkaran ülkenin gelecek 10 yılda üretimi daha da artırması bekleniyor. Ülkenin kuzeybatısındaki boksit rezervlerinin yoğun olduğu Boke bölgesi, son yıllarda boksit taşıyan kamyon ve trenlerin sürekli görüldüğü bir yere dönüşmüş durumda.

Boksit ihracatı bölgeye ciddi bir hareketlilik kazandırmış olsa da, Boke'de yaşayan binlerce köylü için durumlar iyi değil. Zira Gine hükümeti, daha önce tarım arazisi olarak kullanılan yüzlerce metrekarelik araziyi maden şirketlerine tahsis etti veya bağlantılı yolları, demiryolu ve liman yapımı için bu arazileri kullandı.

Hak savunucuları ve bölge sakinleri, köylülerin el konulan arazileri için çok düşük bedellerde tazminat aldıklarını ya da hiç alamadıklarının söyledi.

Gelecek 20 yıl boyunca, 200 bin hektardan büyük tarım arazisi ve 1,1 milyon hektar doğal yaşam arazisinin daha boksit madenciliği için kullanılması bekleniyor.

Elektrikli araçlar için metallere hücum

Tüm dünyada talep patlaması yaratan elektrikli araçlar, benzinle çalışan araçlara oranla 6 kat daha fazla minerale ihtiyaç duyuyor.

Bu durum da boksit, nikel, lityum ve manganez gibi metallere ilgiyi artırdı.

2016'da, Atlantik kıyısındaki Gine köyü Kagbani'ye ilk Çinli maden şirketi geldiğinde, hükümet yetkilileri ve şirket yöneticileri köylülere yüzlerce hektarlık arazi karşılığında para ve iş teklif etmiş.

Washington Post'a konuşan köylü Muhammed Sylla, köy sakinlerinin teklifi kabul etmek zorunda hissettiklerini söylüyor.

Kısa bir süre sonra maden için açılan yolda kullanılan dinamit evinin duvarlarını çatlatınca Sylla ve ailesi başka bir yere taşınmak zorunda kalmış. 30 yaşındaki köy sakini takip eden yıllarda da patlıcan, mısır ve kaju hasatlarının kamyonların yaydığı tozla yok olduğunu ifade ediyor.

Sylla ve diğer köylüler ayrıca, maden ve yol çalışmalarının bölgedeki su kaynaklarını da kirlettiğini belirtiyor.

Bunun için maden şirketi tarafından kurulan su devirdaim pompası geçen yıl bozulunca Kagbani tamamen susuz kalmış.

Sylla'nın anlatımına göre, bunun üzerine bir araya gelen köylüler maden şirketinin vagonlarının önünde durarak sevkiyat yapılmasını engellemişve iki gün süren gösteriler maden şirketinin yeni bir su pompası tedarik etmesiyle son bulmuş.

Ancak köylüler, su pompasının kaybettiklerine karşılık çok küçük bir kazanım olduğu görüşünde birleşiyor.

Gine "küresel bir oyuncu" oluyor

Dönemin Gine Devlet Başkanı Alpha Conde, Çinli maden şirketi SMB'ye 2015'te madencilik izni verdi. Hemen hemen aynı dönemde, Endonezya ve Malezya ise doğal kaynakların yabancılar tarafından sömürülmesi ve çevreye verilecek zararlar nedeniyle boksit ihracatına sınırlama getirdi.

SMB, izni aldıktan 6 ay sonra Gine'den ilk sevkiyatını gerçekleştirdi. Bölgede faaliyet gösteren hak savunucularına göre ilk sevkiyat gerçekeştiğinde Çevre Bakanlığı henüz etki değerlendirmesi raporunu dahi tamamlamamıştı.

SMB, Gine'deki madencilik faaliyetlerine başlamasından kısa süre sonra Gine hükümeti ve özel şirketlerin sahibi olduğu 50 yıllık Compagnie des Bauxites de Guinée şirketini satın alarak Gine'nin en büyük boksit üreticisi haline geldi. Takip eden 5 yıldaysa, daha önce dünya piyasalarındaki boksitin yüzde 6'sını üreten Gine'nin payı yüzde 22'ye kadar çıktı.

Eski bir hükümet yetkilisi ve maden uzmanı olan İbrahima Diallo'ya göre boksit endüstrisinin hızlı gelişimi birçok açıdan bir başarı hikayesi. Diallo, boksit madenlerinin binlerce kişiye istihdam sağladığını ve milyonlarca dolar kazanç getirdiğini söylüyor.

Ancak hükümetin bu yoğun ilgiye nasıl cevap verileceği konusunda hazır olmadığını, bu nedenle çevrenin korunması ve kazanılan paranın etkilenen bölgelere aktarılması gibi adımların atılamadığını sözlerine ekliyor.

Diaollo, "Biz maden uzmanları bile böyle bir şeyin mümkün olduğunu düşünemedik. Büyük bir talep patlaması oldu ve kimse hazır değildi" ifadelerini kullanıyor.

Gineli köylüler: Bize hiçbir şey vermediler

SMB'nin kullandığı limana yakın bir bölgede yer alan Dapilon köyünden Aboubacar Dembo Diaby, şirketin ihtiyaç duyduğu araziler için köylülere tek seferlik 200 ile 450 dolar arasında değişen rakamlar ödediğini söylüyor.

7 çocuk annesi N’Näissata Dansoko ise, şirket yetkililerinin köye elektrik, hastane ve iş imkanı getireceğini söylediğinde iyimser olduğunu ve okuması olmadığı için kendisine verilen kağıdı imzalayarak tarlalarından vazgeçtiğini belirtiyor.

Dansoko para dolu zarfı açtığındaysa, beklediğinin çok altında bir rakamla karşılaşarak hayalkırıklığına uğramış. Tepkisini, "Bize hiçbir şey vermediler" sözleriyle dile getiriyor.

SMB'nin madencilik operasyonlarının yakınındaki 4 köyde ve CBG isimli bir başka şirketin operasyonlarına yakın konumda bulunan 2 köyde de Dansoko'nun hikayesinin benzerleri anlatılıyor ve köylüler nesillerdir elinde tuttukları tarlaları kaybetmekten şikayet ediyor.

İnsan Hakları Gözlemevi'nin 2018 tarihli raporunda iki şirketin de Gine'nin köylülerin arazilerle tarihsel bağını büyük ölçüde yok sayan zayıf mülkiyet yasalarını suistimal ettikleri belirtiliyor. 2021 tarihli bir başka raporda ise şirketlerin arazileri kendi üstlerine aldıkları ve tazminat ödemelerini isteğe bağlı kıldıkları ifade ediliyor.

Elektrikli araçlarda kullanılan madenler hangi ülkelerde bulunuyor?

Şimdilik dünyadaki araçların yüzde 10'unu oluşturan elektrikli araçların yapımında boksit, nikel, kobalt, lityum ve manganez gibi madenler kullanılıyor. Bu madenlerin hepsi sınırlı ve uzmanlar madenleri çıkarmanın işçilerin sağlığına ve çevreye zarar verebileceğini ifade ediyor.

Dünyadaki boksit madenciliğinin önemli bir bölümü Gine, Çin ve Avustralya'da yapılıyor. 

Elektrikli araç yapımında kullanılan bir diğer maden olan nikelin en büyük üreticisiyse açık ara Endonezya. Talep yoğunluğunun devam etmesi durumunda 2030'da Endonezya'nın küresel nikel tedarikinin üçte ikisini karşılaması bekleniyor. 

Nikel rezervlerinin Endonezya dışında yoğunlaştığı diğer ülkeler ise Avustralya ve Brezilya.

Manganez rezervlerinin en yoğun şekilde bulunduğu Güney Afrika, aynı zamanda bu madenin en büyük üreticisi konumunda. Güney Afrika'nın yanı sıra Avustralya, Gabon ve Ukrayna'da da manganez rezervleri bulunuyor. Gelecek 10 yılda dünyadaki manganez talebinin 9 kat artması bekleniyor.

Elektrikli araçların bataryalarında kullanılan bir diğer maden olan lityum madenciliğinde Avustralya, Şili ve Çin başı çekiyor. Dünyadaki rezervlerin önemli bir bölümüyse, Güney Amerika'da "lityum üçgeni" adı verilen Arjantin, Brezilya ve Şili de bulunuyor.

2040'a kadar küresel talebin 20 kat artmasının beklendiği kobaltın yüzde 70'i Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde çıkarılıyor. Devlet şirketleri ve Çinli maden şirketleri Kongo'daki kobalt sektörünü domine etse de madencilik operasyonlarının yüzde 15'i kaçak şekilde yapılıyor.

Kaçak madenlerde 200 binden fazla kişinin çalıştığı, bunlardan 5 bin ile 35 bin arası kişininse çocuk olduğu belirtiliyor. Kongo'da kaçak madenlerde çalışma yaşı 6'ya kadar düşmüş durumda.


Independent Türkçe, Washington Post

Derleyen: Barış Kaygusuz

DAHA FAZLA HABER OKU