ABD, Michael Ratney'i Riyad'a göndererek ne yapmak istiyor?

Michael Ratney, Ortadoğu'da birçok ülkede görev yapmış ve Arapça bilen profesyonel bir diplomat

Ratney, 4 Haziran 2015’te Kudüs’teki ABD Konsolosluğu'nda düzenlenen bir törende konuşma yapıyor / Fotoğraf: AFP

ABD Senatosu, geçen salı akşamı Michael Ratney'in Suudi Arabistan büyükelçisi olarak atanmasını onayladığından beri, yeni büyükelçinin Krallık ve bölge hakkındaki deneyimi ve bilgisi hakkında sorular gündeme gelmeye başladı.

Öyle ki ABD'li yetkililer, Suudi Arabistan ile İran arasında Çin'in arabuluculuğunda sağlanan son anlaşmaya rağmen ilişkilerin iyileştiğini kabul ederken, söz konusu diplomatın Washington ile Riyad arasındaki tarihi ve stratejik ilişkilere ne sunabileceğine dair de soru işaretleri mevcut.

Peki Michael Alan Ratney, kim ve ABD, onu Riyad'a göndererek ne yapmak istiyor?


Farklı bir büyükelçi

Son otuz yıldır Suudi Arabistan'daki tüm ABD büyükelçileri, genellikle askeri bir geçmişe sahip olarak siyasi açıdan atanmışlardır.

Ancak geçen salı günü ABD Senatosu tarafından onaylanan ABD'nin yeni Riyad büyükelçisi, deneyimli bir diplomat olması nedeniyle diğerlerinden farklı.

Kendisi, Ortadoğu'da uzun bir deneyime sahip ve bölgede uzun yıllar siyasetçi olarak yaşadı.

Öyle görünüyor ki ABD Başkanı Joe Biden, bölgeyi iyi anlayan zeki bir diplomat gerektiren bir görev çerçevesinde onu özenle seçti.

Koşulların öncekilerden farklı olduğu bir dönemde özellikle ABD'nin en önemli Arap müttefiki olan ABD ile ilişkileri açısından örtüşen boyutlarının farkında.

Biden yönetiminin, Beyaz Saray'a gelişinden bu yana inişli çıkışlı dönemeçlere sahne olan Suudi Arabistan ile ilişkilerin gidişatını istikrarlı ve olumlu bir yöne çekebilecek bir kişiliğe ihtiyacı var.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

'Insider' internet sitesinin haberine göre 14 Haziran 2019- 20 Ocak 2021 tarihleri arasında ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenker, yeni büyükelçi Michael Ratney'i çok yetenekli, önemli görevlerde bulunan ve çok saygı duyulan bir diplomat olarak nitelendirdi.

ABD'nin eski Yemen büyükelçisi ve Ortadoğu Araştırma Enstitüsü'nde uzman olan Gerald Feierstein da Michael Ratney'in son derece nitelikli bir kişi olduğunu dile getirdi.

Feierstein'a göre Ratney, bölgede birkaç yıl çalışmış, çok zor görevlerin üstesinden gelmiş ve iyi iş çıkarmış çok deneyimli ve profesyonel bir kişi.

Ancak John Abizaid gibi siyasi olarak atanmadığı ve eski bir general olmadığı için kendisinden öncekilerden farklı bir geçmişe sahip.

Feierstein, esnstitünün internet sitesinde yer alan bir açıklamada "Büyükelçi Ratney'in özgeçmişi, iki ülke arasındaki ilişkilerde bazı zorlukların üstesinden gelinmesine yardımcı olmak için müzakere masasına güçlü diplomatik beceriler getirebileceğini gösteriyor" dedi. 


Önemli bir ilişkiyi yönetmek

Başkan Biden, geçen yıl 25 Nisan'da Michael Ratney'i Riyad büyükelçisi olarak aday gösterdiğinden beri, Washington'daki düşünce kuruluşlarından birçok övgü aldı.

Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden David Makovsky, Ratney'i aday göstermenin harika bir seçim olduğunu söylerken, onu "çok zeki ve ABD'nin Ortadoğu'daki kıdemli ellerinden biri" olarak nitelendirdi. 

ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Daniel Shapiro ise bu önemli ve karmaşık ikili ilişkiyi yönetmek için ABD'nin Riyad'daki çıkarlarını temsil etmenin iyi bir seçim olduğunu dile getirdi.

Atlantic Council'e bağlı Ortadoğu programları konusunda uzman olan Shapiro, 'Jewish Insider' internet sitesindeki açıklamasında "Ratney, körfezi çok iyi biliyor. Normalleşmeyi genişletme fırsatları ve İsrail- Filistin sorunu da dahil olmak üzere bölgesel dinamikler hakkında derin ve sofistike bir anlayışa sahip" diyerek, ancak Riyad'ı İbrahim Anlaşmalarına yaklaştırmaya yönelik herhangi bir girişimin çok yönlü bir bilmece olacağına dikkati çekti. 


Kademeli iyileşme

Ancak yeni ABD büyükelçisinin önceliği, özellikle atmosferin cesaret verici bir değişime işaret etmesi dolayısıyla Washington ile Riyad arasındaki ilişkilerin olumlu ve hızlı bir şekilde nasıl güçlendirilip geliştirileceğine odaklanacak.

İki üst düzey ABD yetkisi, geçen çarşamba günü 'Axios' internet sitesine yaptığı açıklamada Biden yönetiminin, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik geçen hafta yapılan anlaşmadaki Çin arabuluculuğuna rağmen, Riyad ile ilişkilerinde kademeli ama önemli bir iyileşmeye tanık olduğunu söyledi.

Washington'daki pek çok kişi Suudi Arabistan-İran anlaşmasını Çin için bir zafer ve ABD'nin Orta Doğu politikasına bir darbe olarak görse de Biden yönetimi, anlaşmanın önemini ve Çin'in bölgedeki etkisini küçümsemeye çalıştı.

Üst düzey bir ABD'li yetkili, askeri veya teknolojik işbirliğiyle hiçbir ilgisi olmadığı sürece Biden yönetiminin, Çinlilerin Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerilimi yatıştırmaya çalışmasında bir sorun görmediğini ve Washington'un diplomasi yoluyla bölgede tansiyonun düşürülmesini memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

Aynı şekilde ABD'li yetkililer, anlaşmadan bağımsız olarak Biden yönetimi ile Suudi Arabistan hükümeti arasındaki ilişkilerde son aylarda kademeli bir iyileşme olduğuna dikkati çekti.

Yetkililer, Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan'ın Kiev ziyaretine atıfta bulunurken, ziyaret sırasında Yemen ve iki taraf arasındaki güvenlik koordinasyonu gibi bazı zor konulardaki iyi temaslara ek olarak, 5G teknolojisine ilişkin ABD- Suudi Arabistan ortak anlaşmalarının ve milyarlarca dolarlık 'Boeing' uçak anlaşmasının yanı sıra Ukrayna için bir yardım paketini duyurduğunu dile getirdi. 

Öte yandan iki Senatör, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin değerlendirilmesine ilişkin bir tartışma çıkarmaya çalışırken, diğerleri ise özellikle Suudi Arabistan'ın Çin'in yardımıyla İran'la diplomatik bir atılım gerçekleştirmesinin ardından bunun Riyad için kötü bir zamanlama olarak görüleceği konusunda uyardı.

Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin yardımcılarından biri Politico'ya, "Başkan Biden ve yetkililerinin, önemli bir stratejik ve güvenlik ortaklığı ilişkilerine sahip olduğu Krallık ile gerilimi düşürmeye çalıştığı bir dönemde Suudilere ABD'nin güvenilmez bir müttefik olduğunu kanıtlamak istiyorsanız bu, bunu yapmanın iyi bir yolu" açıklamasında bulundu.


Yeni büyükelçinin nitelikleri

Michael Alan Ratney, 1961 yılında ABD'nin Massachusetts eyaletinde doğdu. 1979'da Bedford Lisesi'nden mezun oldu ve ardından Boston Üniversitesi'nde Kitle İletişimi ve Medya alanında lisans diploması aldı.

Ancak 1990 yılında diplomatik hizmete karışmadan önce George Washington Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesi aldığı uluslararası ilişkilere odaklanmaya başladı.

Diplomatik hizmete dahil olduğundan beri Irak, Lübnan ve Fas gibi birçok Arap ülkesinin yanı sıra Meksiko ve Barbados'un başkenti Bridgetown gibi diğer başkentleri gezdi.

Daha sonra Doha'da ABD Büyükelçiliği'nin misyon şef yardımcılığı görevini üstlendi. Bu dönemde Ratney, Arap- ABD ilişkilerinin koridorlarına girdi.


Akıcı Arapça

Ratney'in Fransızcaya ek olarak Arapça da konuşabildiği göz önüne alındığında bu, Asya İşleri Yakın Doğu İşleri Bürosu olarak da bilinen Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu'nun sözcüsü görevini üstlenmesine katkıda bulundu.

Burası, ABD dış politikası ve Yakın Doğu'daki ülkelerle diplomatik ilişkilerle ilgilenen ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bir kuruluşudur.

2012 yılına kadar Ratney, Dışişleri Bakanlığı'nın Halkla İlişkiler Ofisi'nde uluslararası medyadan sorumlu asistan yardımcısıydı.

ABD hükümeti adına yabancı dildeki medyayı paylaşmaktan sorumlu bir küresel medya merkezleri ağını denetledi.

Halkla İlişkiler Ofisi, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Amerikalıların dış politikanın önemini anlamalarına yardımcı olmak için Dışişleri Bakanı'nın görevini yerine getiren bölümü.

Ratney ayrıca, ABD Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen bir yüksek öğretim kurumu olan, ulusal güvenlik liderlerinin eğitim, öğretim ve mesleki gelişimlerini kolaylaştırmayı amaçlayan Washington'daki Ulusal Savunma Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.

Burası, ABD Hava Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı tarafından yürütülüyor ve ABD Başkanı'nın gözetimi altında. 


Zengin kariyer

Michael Alan Ratney, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki en deneyimli Ortadoğu diplomatlarından biri. 2012- 2015 yılları arasında eski Başkan Barack Obama döneminde Filistin meseleleriyle ilgilenen Kudüs Başkonsolosu olarak görev yaptı.

Aynı zamanda Levant İşleri ve İsrail- Filistin İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı idi. İsrail ile Filistin Yönetimi arasında geçirdiği sürenin ardından Ratney, 2015'ten 2017'ye kadar ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi olarak görev yaptı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamasıyla birlikte Ratney, Şubat 2017'de Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak göreve başladı.

5 Ağustos 2019 tarihinde Ratney, Washington yakınlarındaki Virginia eyaletindeki Arlington County'de bulunan Dışişleri Bakanlığı Dış Hizmet Enstitüsünde Dil Çalışmaları Okulu'nun dekanı oldu.

Burası, ABD dışişleri topluluğu personeli için ABD federal hükümetinin birincil eğitim kurumudur, ABD'li diplomatları ve diğer profesyonelleri, ABD'nin dış ilişkiler çıkarlarını yurtdışında ilerletmeye hazırlar.

Başkan Biden Beyaz Saray'da iktidara geldiğinde ise Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD'nin Kudüs'teki eski Başkonsolosu Michael Ratney'i, kalıcı bir atamayla bu pozisyon dolana kadar ABD'nin İsrail Büyükelçisi olarak seçti.


Seçkin sınıf

Suudi Arabistan büyükelçisi olarak atanmadan önce ABD diplomatik hizmetinde ilk dört sırayı içeren Dışişleri Bakanlığı'nda üst düzey hizmet kategorisinin kıdemli bir üyesiydi.

Bu kategori, 1980 Yabancı Hizmet Yasası uyarınca ve 12293 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi tarafından diplomatik birliklere askeri, donanma ve üst düzey yönetici hizmetlerinde daha yüksek genel rütbelere eşdeğer daha yüksek dereceler sağlamak için oluşturuldu. 

Kıdemli bir diplomat olarak uzun kariyeri boyunca Ratney, Başkanlık Değerli Hizmet Ödülü de dahil olmak üzere Dışişleri Bakanlığı tarafından verilen çok sayıda performans ödülü kazandı.


Arapça bilen diplomat eş

Ratney, bölgeyi 30 yıldır iyi tanıyan ABD'li diplomat Karen Hideko Sasahara (1959 doğumlu) ile evlendi. Sasahara, 1989 yılında ABD'nin Cidde Başkonsolosluğu'nda Siyaset ve Ekonomi Dairesi'nde çalıştı.

Sasahara, Kudüs'te başkonsolos olarak görev yaptı ve ABD Dışişleri Bakanlığı ile Filistin Yönetimi arasında temas noktası oldu.

Ardından Amman'daki ABD Büyükelçiliği'nde maslahatgüzarı olarak görev yaptı. Kısa bir süre önce Kuzey Afrika Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevini üstlendi ve ABD'nin bir sonraki Kuveyt büyükelçisi olmaya aday. Arapça, İspanyolca, Fransızca ve Rusça biliyor.


Gelecek üzerine bir bahis

Suudi Arabistan'ın ABD açısından büyük önemi göz önüne alındığında Washington'daki birçok kişi, kökü 80 yılı aşmış olan bir ilişki için neler başarabileceği üzerine bahse giriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı internet sitesi, 1940 yılına kadar uzanan ilişkinin kökeninden bahsederken, bu meseleye de değindi.

İki ülke karşılıklı itimatname verdiğinde, Cidde'deki ilk ABD büyükelçisi göreve başladı. İnternet sitesinde ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Suudi Arabistan'ın Arap ve İslam dünyasındaki benzersiz rolüne, dünyanın en büyük ikinci petrol rezervlerine sahip olmasına, stratejik konumuna ve istikrar, güvenlik ve refahın korunmasında ABD için temsil ettiği çıkara ve Körfez bölgesi ve çok çeşitli bölgesel ve küresel konularda yakın danışmanlığına vurgu yapıldı. 

Riyad'ın bölgenin barışçıl ve müreffeh geleceği için çalışmak ve güvenlik ve terörle mücadele çabalarında ve askeri, diplomatik ve mali işbirliğinde güçlü bir ortak olmak üzere oynadığı role ek olarak Suudi güçler, her iki ülkenin ulusal güvenlik çıkarlarını korumak için ABD ordusu ve kolluk kuvvetleriyle yakın işbirliği içinde faaliyet gösteriyor.

ABD ve Suudi Arabistan, güçlü ekonomik ilişkinin Amerikan kolejlerinde ve üniversitelerinde okuyan yaklaşık 37 bin Suudi öğrencinin yanı sıra, diğer birçok kültürel işbirliği programıyla güçlü kültürel ve eğitimsel bağlara sahip.

ABD, Suudi Arabistan'ın en büyük ikinci ticaret ortağı ve Suudi Arabistan da ABD'nin Ortadoğu'daki en büyük ticaret ortaklarından biri. İki ülke bir ticaret yatırım çerçeve anlaşması imzaladı.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU