Evrensel ve korkunç gerçek: Savaşın kadınlar ve kız çocuklarına etkisi orantısız

Ukrayna'daki şiddetli çatışmaları aylarca haberleştiren Bel Trew, savaşın kadınlar üzerindeki etkisini değerlendiriyor

Ukrayna'nın sınır kapıları hâlâ kadın mültecileri karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı uyaran afişlerle dolu (AP)

Savaş, kadınları ve kız çocuklarını orantısız bir şekilde etkiliyor. Bu evrensel, korkunç bir gerçek.

Silahlar sustuğunda bile çatışmanın yıkıcılığı, erkeklere kıyasla kadınların ve kız çocuklarının hayatlarında her zaman adaletsiz bir şekilde daha fazla etkiyle sürecek.

Bu öylesine benimsenmiş bir gerçek ki, 2000'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi bunu kabul eden ve tecavüz gibi toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin kaçınılmazlığına dair uyarıda bulunan dönüm noktası niteliğinde bir karar aldı. Kararda ayrıca, savaşların neredeyse sadece erkekler tarafından başlatıldığına, kadınlarınsa müzakere masasında nadiren yer aldığına dikkat çekildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Acı gerçek şu ki, Başkan Putin'in kanlı istilasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Ukrayna bu acımasız küresel gerçeğin bir istisnası değil. Bu durum sadece Ukraynalı kadınlar ve kız çocukları tarafından değil, Moskova'nın savaşının küresel ekonomi ve tedarik zincirleri üzerindeki yıkıcı etkisi nedeniyle tüm dünyadaki kadınlar ve kız çocukları tarafından hissediliyor.

BM, Ukrayna'da savaşın ve sebep olduğu kitlesel yerinden edilmelerin aile içi şiddet, insan ticareti ve sömürü riskini önemli ölçüde arttırdığı uyarısını defalarca yaptı.

Avrupa'nın nesillerdir yaşadığı en büyük mülteci krizinin ortaya çıkışının neredeyse hemen ardından, seks şebekeleri, güvenli olduğunu düşündükleri yerlere kaçan savunmasız kadınları avlamaya başladı.

Ukrayna'nın sınır kapıları hâlâ kadın mültecileri karşılaşabilecekleri tehlikelere karşı uyaran afişlerle dolu.

Savaşın ekonomik etkisi de yıkıcı oldu. Ukrayna içinde yerlerinden edilen 7,9 milyon kişinin yüzde 90'ı kadın. Bu da orantısız ölçüde yüksek sayıda kadının gelirini kaybettiği ve dolayısıyla yoksulluk içinde yaşadığı anlamına geliyor.

Tüm bunların yanı sıra Rus askerleri ve onların vekil güçlerinin elinde tecavüze uğrama riski altındalar. Hatta Avrupa Birliği, "sistematik cinsel şiddet" nedeniyle belirli Rus komutanlara yaptırım uyguladı.

Ukraynalılar, Rusya'nın Ukraynalı kadınlara tecavüzü bir "savaş silahı" olarak kullandığını söylüyor. Geçen yıl boyunca topladığım ifadeler tüyler ürperticiydi.

Ekimde, aylardır Rus işgali altında olan, Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki küçük kasaba Balakiya'da itfaiyede çalışan 50 yaşındaki çağrı merkezi operatörü Olga'yla konuştum.

Ukrayna yanlısı olduğu için diğer birkaç kadınla birlikte tutuklanmıştı. Rusların el koyduğu bir polis karakolunda tutulan Olga, gecelerini küçük hücresinin bir kat üstündeki sorgu odasında Çeçen askerler tarafından toplu tecavüze uğrayan kadınların çığlıklarını duyarak geçirdi.

Bana sessizce, "Onların 'hadi, sıra sende' diye bağırdıklarını duyabiliyordum" dedi.

Gün boyunca hepimizi tecavüzle tehdit ettiler ama işkence ve şiddet hep geceleri yaşandı.

Bu, birkaç hafta boyunca işgal altında tutulan diğer bölgelerdeki diğer hikayeleri de yansıtıyordu.

Geçen yaz Balakiya'nın yaklaşık 200 kilometre kuzeybatısındaki Trostyanets'te tanıştığım Maria adlı Ukraynalı bir kadın, askerlerin bugün hâlâ kayıp olan eşini kaçırdıklarını ve ardından kendisine tecavüz etmeye çalıştıklarını anlattı. Söylediğine göre vazgeçmelerinin tek sebebi, engelli olmasıymış.

Savaşın yarattığı yıkım Ukrayna sınırlarını epey aşıyor. Eylülde yayımlanan bir BM politika raporunda, bu savaşın dünyanın dört bir yanında gıda güvenliğine dair cinsiyet uçurumunu derinleştirecek kadar yüksek küresel fiyat fırlamalarına ve tedarik sıkıntılarına yol açtığı tespit edildi.

Bu da (Ukrayna'dan yapılan tahıl ve gıda ihracatına bağımlı olan) Ortadoğu gibi hassas bölgelerdeki kadınların gıda alımlarını erkeklerden daha fazla azaltmak zorunda kaldığı anlamına geliyor.

Bunun sonucunda da kadınların gıdaya erişmek ve yaşamak için seks yapmak zorunda kalmalarında "endişe verici artışlar" görüldü. Erken evliliklerde ve zorla evlendirmelerde hızlı bir artış gözlemleniyor.

Dolayısıyla, savaş yarın dursa bile bunun artçı sarsıntıları devam edecek.

Bu, Ukrayna'da kadınların pasif kurbanlar olduğu anlamına gelmiyor. Ukrayna Savunma Bakanı Yardımcısı Hanna Maliar'a göre silahlı kuvvetlerde 50 bin kadın personel var ve bunların 5 bini ön saflarda yer alıyor.

Maliar'a göre Ukrayna bugün NATO üyesi ülkelerle kıyaslandığında ordusunda en yüksek kadın oranına sahip ülkelerden biri.

Bana bunun böyle olacağı çok açık görünse de Ruslar tarafından kaybedilen ve işkence gören birçok kadın asker, ön saflarda görev yapan sağlık görevlileri ve aktivistlerlin yanı sıra sivilleri en kötü çatışmalardan kurtarmak için en tehlikeli tahliye görevlerinden bazılarına liderlik eden kadınlarla tanıştığımı öğrenenler genellikle şaşırıyorlar.

Kadınların hayatta kalmak için savaşması mantıklı. Ukrayna'daki savaşın dünya genelindeki kadınlara ve kız çocuklarına karşı bir savaş olduğunu söylemek abartı değildir.

Ve zarar da verildi. Rusya bugün geri çekilse bile, füze rampaları susturulsa bile, bu yıkımın etkisi gelecek bir kadın nesli için hissedilmeye devam edecek.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU