Deprem bölgesindeki yapıları inceleyen İMO Başkanı Yüzgeç: İstanbul'daki risk payı daha yüksek

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), depremin vurduğu kentlerdeki araştırmasına dair ön raporu açıkladı. Bölgede incelemelerde bulunan İMO Başkanı Yüzgeç ile izlenimlerine dair konuştuk

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat 2023 günü yaşanan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin ardından oluşan hasara dair araştırmalar sürüyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) da depremin ardından oda başkanı Taner Yüzgeç'in öncülüğünde bir ekiple bölgede incelemelerde bulundu.

Depremden hasar gören illerdeki incelemelerini tamamlayan Yüzgeç, Ankara'ya döndü.

Bölgedeki incelemelerin ardından depreme dair hazırlanan ön rapor, 14 Şubat 2023 Salı günü İMO'nun internet sitesinden yayınlandı.

Ön raporda yapıların durumundan, yollardaki, havalimanlarındaki, su kanallarındaki hasara kadar pek çok başlığa ilk izlenimlere yer verildi.

"2019 yönetmeliği ile tasarlanmış binalarda da toptan çökmeler olmuştur"

Ön raporun giriş bölümünde deprem bölgesindeki yapı envanterinin şu an itibariyle bilinmemekle beraber toptan göçen veya hasar alan binaların bir kısmının 2000 yılı sonrası yapılmış olduğunun da görüldüğü vurgulandı.

Raporda buna dair "Hatta birkaç yıl öncesi gibi çok yakın geçmişte yapıldığı ifade edilen ve 2019 yönetmeliği ile dahi tasarlanmış olabilecek binalarda da toptan göçmeler olmuştur" denildi. 

 

yıkım.jpg
Depremde çöken bir bina / Fotoğraf: AA

 

Yapısal hasarlar için dört ana neden sıralandı

Raporda "Yapısal hasarlar açısından ön değerlendirme" bölümünde ise dört ana neden sıralandı.

Detaylarıyla açıklanan bu nedenler şöyle:

Zayıf zemin koşulları

Malzeme zafiyetleri

Konstrüktif zafiyetler

Yapı düzensizliklerinin yarattığı hasarlar

"Öncelikle zemin kat göçtü, diğer katlar sandviç şeklinde üst üste kapaklandı"

Dördüncü madde yani yapı düzensizliklerinin yarattığı hasarlar bölümünde yapılan açıklamada "Yaygın göçme görüntülerine göre, öncelikle zemin katın göçtüğü, ardından diğer katların sandviç şeklinde üst üste kapaklandığı anlaşılmaktadır. Hasarlara yön veren ana nedenlerden birinin, hasar katı olan zemin katlardaki ticari mekanlarda dolgu duvarların olmayışı olarak değerlendirilmektedir" ifadelerine yer verildi.

 

taneryüzgeç1.png
Taner Yüzgeç / Fotoğraf: İMO

 

"Hasarın büyüklüğü karşısında dehşete düşmemek mümkün değil"

Gerek deprem bölgesindeki izlenimlerine gerekse hazırladıkları ön rapora dair bilgi almak üzere İMO Başkanı Taner Yüzgeç'i aradık.

Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep ve Osmaniye'ye giderek yapıları inceleyen Yüzgeç, "Hasarın büyüklüğü ve yaygınlığı konusunda dehşete düşmemek mümkün değil" diyerek anlatmaya başladı tanıklığını.

"Binaların bakımsızlığı da yıkımların nedenler arasında"

Yüzgeç, ön raporlarında oluşan hasara dair dört temel nedene beşinci bir madde daha ekleyerek bunu da yapıların bakımsızlığı olarak açıkladı.

Tabii yapıların bakımsızlığı denince birçok insanın aklına geleceği üzere binanın boyalı ve temiz olması değil. Yüzgeç'in açıkladığı yapıların bakımsızlığı aslında çok ciddi de bir uyarı içeriyor:

"Tesisatlardan kaçan su ve nem, beton içindeki demiri çürütüp binayı dayanıksızlaştırıyor"

Bakımsızlık kavramı şudur: Binanın içerisindeki gerek temiz su gerekse pis su tesisatlarının zamanla su kaçırarak sirayet ettiği betonun içerisindeki demirleri çürütmesi. Bunlar uzun bir zaman dilimi içerisinde olur. Veyahut da binanın dışarıdan içeriye nem alması. Nem de betonun içerisine sirayet edip içerisindeki demirin çürümesine yani işte korozyona uğramasına sebebiyet verir. Bu da demirin deprem anında göstermesi gereken dayanımı engeller. Bakımsızlık tek başına bir binayı yıkmayabilir tabii. Ancak başka faktörlerle de bir araya geldiğinde de yıkabilir. Koşulları da çok iyi olmayabilir oranın. Dolayısıyla binaya daha çok yük binebilir.

 

bina.jpeg
Deprem bölgesinde kuralına uygun yapılan ve hasar görmeyen binalar da var. Onlardan biri / Fotoğraf: AA

 

"Kuralına uygun yapılan binalar ayakta kaldı"

Raporlarında değindikleri yapılardaki sıkıntıları hatırlattıktan sonra "Bu sıkıntıları deprem olan illerden en çok hangilerinde gördünüz" şeklindeki sorumuza Yüzgeç, şöyle yanıt verdi: 

"Hatay, Maraş ve Adıyaman'da kuşkusuz ki. Depremin gücünün en yoğun hissedildiği bölgeler bunlar. Yani ister zemin koşullarından kaynaklı olsun ister depremin merkez üssüne yakınlığından kaynaklanıyor olsun en yoğun hasar bu üç ilde."

Her üç ilde yıkılan binalar kadar yıkılmayan binlerce binanın da olduğunu kaydeden Yüzgeç, "Bu da biraz özen gösterilirse yapılara, biraz projesine, kurallarına işte tekniğini, şartnamesine uygun yapılır ise aslında ayakta kalabildiğini, içerisinden insanları canlı çıkardığının hatta hiç hasar almadığının göstergesi" diye konuştu.

 

istanbul1.jpg
İstanbul'da deprem riski yüksek olan illerin arasında / Fotoğraf: AA

 

"İstanbul daha riskli"

"İstanbul'daki yapılar depremden etkilenen illerdeki yapılardan daha mı iyi durumda mı yoksa daha kötü durumda mı" sorusuna Yüzgeç, "Genelleme yapacaksak Türkiye'nin her tarafı aynı" diye cevap verdi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: 

Maraş, Adıyaman ve Hatay'da ne gördüysek İstanbul için de bu durum böyle. Belki de daha risklidir. Neden daha risklidir? Eski yapı stoku da aslında İstanbul'un oldukça fazladır. Nemli bir ortamdır, nemli bir bölgedir. Dolayısıyla demirlerdeki korozyon meselesi bir sorun teşkil etmiş olabilir. Bina bakımsızlıkları anlamında söylüyor bunu. Ve İstanbul tabii daha rant odaklı bir şehir olduğu için İstanbul'daki eklentiler, ilaveler, kaçaklar gibi kısımların çok daha fazla yapıldığını söyleyebilmek mümkün. Dolayısıyla risk payı İstanbul için daha yüksek diyebilirim tabii.

"Yıkılan binaların yüzde 98'i değil, yüzde 80'ni 99 öncesi geri kalanı sonrası"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıkılan binaların yüzde 98'inin 1999 öncesi yapılan binalar olduğunu iddia etmişti.

Erdoğan'ın bu açıklamasını Yüzgeç, "Yani yok bizim gözlemlerimiz tersi noktada. Yüzde 98 değil. Bizim gözlemlerimiz yüzde 80'e, yüzde 20 gibi. Yüzde 20 civarında yıkılan ve ağır hasar gören binalar 2000 sonrasında inşa edilen yapılardır" yorumunu yaptı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU