İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: Bıraksın bizim baba oğul ilişkimizi, kıskandığının farkındayım

İBB Başkanı İmamoğlu "Bizim bir aile oluşumuza, kuvvetli bağlarla sarılıyor olmamıza bu kadar ilgi gösteriyor olması garip. Demek ki kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bu bütünlüğü kaybetmiş ki o alanda bile bizi kıskanıyor" dedi

Fotoğraf: İBB

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Haliç Tersanesi'nin 567. yıldönümü için düzenlenen törende açıklamalarda bulundu.

"10 yıl önce Haliç Tersanesi'nin şimdiki durumuna geleceğinin hayal bile edilemeyeceğini ifade eden İmamoğlu şunları kaydetti:

İsraf ve istismarı ortadan kaldırdığınızda akılcı bir süreci her kurumumuzda görebiliriz. Burası onlardan bir tanesi. Artık İstanbul'un kaynaklarını israfa, istismara, ranta kurban etmeyen, İstanbul'un, İstanbulluların faydasına kamu yararını gözeten bir anlayışla hareket eden bir yönetimi var. Onun için dayanamıyorlar. Kıskansalar mutlu olacağım. Ben anlamıyorum kıskançlık işinden ama en azından kıskansalar daha iyi yapmayı motive eder diye düşünüyorum. Kıskançlık değil başka bir boyuta evrildi. Onun için İstanbul'a müdahale etmeye, yok saymaya, İstanbullulara zarar vermeye çalışan bir takım uygulamalara başvuruyorlar. Üzücü. 

"Kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bu bütünlüğü kaybetmiş ki o alanda bile bizi kıskanıyor"

Törenin ardından İmamoğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Halk TV'nin haberine göre; İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün grup konuşmasında söylediği “Bay Kemal oğluna sahip çık” sözlerinin hatırlatılması üzerine “Bizde ayrı gayrı yok. Sayın Kılıçdaroğlu ailemizin lideri. Bizim bir aile oluşumuza, kuvvetli bağlarla sarılıyor olmamıza bu kadar ilgi gösteriyor olması garip. Demek ki kendi ailesi içerisinde bu birliği ve bu bütünlüğü kaybetmiş ki o alanda bile bizi kıskanıyor. Gözü hiçbir şey görmeyecek hale geldi ama biz çok sıkı bağlana sahibiz. Hem CHP ailesi olarak genel başkanımla benim aramdaki ilişkiyi genel başkanın baba oğul ilişkisi olarak tariflemesi benim için çok güzel bir duygu. Bunu bir tek babam kıskanır diye düşündüm fakat görüyorum ki kıskançlık duygusu sayın cumhurbaşkanında yüksek” dedi.

"Mertçe mücadeleye davet ediyorum sayın Cumhurbaşkanını"

Cumhurbaşkanına çağrıda bulunan İmamoğlu şunları kaydetti:

İstanbul’u devraldık, kıskançlığınız tavan yaptı. Her hamlemizde kıskançlığınız büyüyor. Kıskançlıkla yapılan hamleleriniz, saldırılarınız, bize müdahaleleriniz şimdi hukuk eliyle derece yükseltti. Görevden alınmak istenen dil ile bir nevi tehdit edilen bir pozisyonda sağlanmaya çalışılıyor. Bunların hiçbiri bizi korkutmaz. Korkma diye diye büyüyen bir nesiliz. İstiklal Marşı’mızın o ilk kelimesi korkma’yla başlar. Asla korkmayız ama kendilerine şunu tavsiye ederim. Ben neredeyim şuanda kasımpaşadayım. Kasımpaşa önemli bir yerdir. Yiğit delikanlıların olduğu bir semttir ve mertçe mücadele için hayatını ortaya koyan insanlar vardır. Böyle bir namı vardır. Ben buradan hem bir Kasımpaşalı olarak hem de hemşeri sayılırız. Mertçe mücadeleye davet ediyorum sayın Cumhurbaşkanını. Bizim bu büyük ailemizden, büyük muhalefet cephesinin oluşumundan insan eksiltmeye çalışmasın. İnsan eksiltmeye değil, mertçe mücadeleye davet ediyorum. Bu elinizdeki devlet gücünü kullanarak insanları sindirme kavramından uzaklaşsınlar. Bunu da bir tek kendileri yapabilir. Lütfen yapsın. Bu işin yanlış olduğunu, bu işin doğru bir karar olmadığını çıkıp açıklamasını istiyorum. Bu işin istinaftan dönmesinin şart olduğunu çıkıp açıklamasını bekliyorum. Kendine yakışanı yapmış olur. Bıraksın bizim baba oğul ilişkimizi, kıskandığının farkındayım. Kıskanmaya devam etsin. Biz daha çok sarılacağız birbirimize. Bu mertliği bekliyorum ben.

Gazetecilerin İmamoğlu’nun mertçe mücadeleden kastının Cumhurbaşkanlığı yarışında bir mücadele mi olup olmadığına ilişkin sorusuna üzerine İmamoğlu “Hayır, hayır. O tarafın meselesi kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı meselesi olabilir. Bizim meselemiz memleketin iyi olması meselesi. Karşımızdaki iktidarın meselesi ‘o bir kişinin makamda kalsın da gerisi teferruat’ olabilir. Bizim meselemiz 85 milyonun iktidar olması meselesi. Onun için farklı yerlerden bakıyoruz. Benim söylediğim hiçbir sözün, benim kişisel bir kararım ya da yolculuğumla ilgisi yok. Tekrar söylüyorum, muhalefetin bütüncül mücadelesinin ortaya koyduğu kararlı yolculuğun mertçe bir alanda olabilmesi için şartları sağlasın. Bu hem vazifesidir, bu ülkenin 200 yıllık demokrasi mücadelesi verilen bu toprakların cumhurbaşkanı olarak sorumluluğudur. Onu hatırlatıyorum hem de Kasımpaşa’dan sesleniyorum. Yapması gerekir. Ne demek istediğimi anlamıştır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Halk TV

DAHA FAZLA HABER OKU