Friends hepimizi kandırdı

Popüler kültür, 20'li yaşlarınızı hayatınızın en güzel yılları olarak yüceltir fakat bu dönemde ne kadar yalnız kalabileceğinizi görmezden gelir

Pop şarkıları ve sitcomlar, hayatınızın bu dönemini Büyük Bir Parti olarak romantikleştiriyor (NBC)

20'li yaşlarınız hayatınızın en güzel yıllarıdır. Eğlence, arkadaşlıklar ve özgürce kaçamaklarla dolu, akşamdan kalma halinin daha kısa sürdüğü ve cildin dolgun ve nefis göründüğü 10 yıllık bir dönem. Herhangi bir gerçek sorumluluk ufukta bir noktadır ve henüz her şeyi tamamen çözememiş olsanız da, yanınızda duracak inanılmaz derecede çekici arkadaşlardan oluşan sıkı sıkıya bağlı bir çevreniz vardır, o gün, o hafta, o ay sizin gününüz, sizin haftanız, sizin ayınız olmasa bile... ne demek istediğimi anladınız.

En azından bize söylenen bu. Bu güzel bir fantezi fakat çoğumuzun bildiği gibi 20'li yaşlar her zaman böyle geçmiyor.

Şimdiye kadar her şeyi çözmüş olmayı beklemiyordum (aslında, kaotik hedonizmden payıma düşeni romantikleştirmişim) fakat tahmin etmediğim şey, 20'li yaşlarımın dokusuna işleyecek yaygın yalnızlıktı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Popüler kültür bu 10 yılın ihtişamına o kadar kapılmış ki, çıtayı aşılması imkansız bir yüksekliğe koymuş. Pop şarkıları ve sitcomlar, hayatınızın bu dönemini Büyük Bir Parti olarak romantikleştirse de çoğumuzun tanıdığı ezici yalnızlığı görmezden geliyor.

Muhtemelen yatakta hazır yemek yerken telefonumda gezindiğim geceler, dışarıda geçirdiğim büyük gecelerden fazladır. Dışarıdayken bile, hemen köşede daha gürültülü bir parti olabileceği hissini bastıramıyorum; ben kendiminkini heba ederken, herkes görkemli 20'li yaşlarının fantezisini yaşıyor.

Bu sadece fomo'dan (fear of missing out, günceli kaçırma korkusu) daha derin. Bu, sizin ve arkadaşlarınızın farklı hızlarda ivmelendiği bir türbülans ve geçiş dönemi. Fiziksel olarak aynı berbat eve düşülmese bile en azından duygusal olarak aynı konumda bulunan ve şekillendirici dönüm noktalarına birlikte yaklaşılan, herkesin aynı balonun içinde olduğu üniversite günleri geride kaldı.

Birdenbire mezun oluyorsunuz, grubunuza Hiçbir Şeyin Değişmesine Gerek Olmadığına ve Birbirinizi Her Zaman Görmeye Devam Edeceğinize dair sözler veriyorsunuz. Fakat mezuniyet sonrası hayat, dinamiklerde şaşırtıcı bir değişime yol açabilir ve inanılmaz derecede şanslı değilseniz, siz ve arkadaşlarınız ayrı yönlerde büyümeye başlarsınız. İlk kez, her gün bağlantı kurabileceğiniz hazır bir arkadaş çevreniz yoktur ve arkadaşlıklarınızı sürdürmek eskisinden çok daha fazla enerji gerektirir. Birdenbire, eskiden her gün görüştüğünüz kişilerle bir mangal partisinde buluşmak 4 ayınızı alır.

Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi'ne göre, gençlerin yalnızlıktan etkilenme olasılığı daha büyük yaş gruplarından üç kat fazla. İş ve romantik ilişki beklentilerinin kişileri farklı yönlere çekmesinin yanı sıra "bumerang olgusu" diye adlandırılan durumun 20'li yaşlardaki birçok genci ebeveynlerinin evine geri dönmeye zorlaması anlaşılabilir; bağlantıda kalabilmemiz için aşmamız gereken çok sayıda engel var.

Hızla yükselen enerji maliyetleri ve son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyon gibi faktörler kontrolümüz dışında kalmaya devam ederken, elimizde neler olduğunu unutmamalıyız. Birçoğumuz için 20'li yaşlar bakacak çocuk, ayarlayacak bebek bakıcısı ya da çocuklarla evde kalma sırasının kimde olduğu üzerine yalvaracak eşler yokken bencillik yapmak için son fırsatımız. Yalnızca kendi ihtiyaçlarımızı karşılamamız gerekiyor ve çocuk gibi davranmakta özgürüz.

İster eski arkadaşlarla bir müzik festivalinde çamurda gülüp oynamak olsun, ister ortak bir havahup (aerial hoop) tutkusuyla yeni arkadaşlar edinmek (ben ikisini de yaptım), kendimizi yalnız hissettiğimizde etrafımızdakilerle bağlantıda kalabileceğimiz pek çok yol var.

Bu yılın başında, Facebook'taki bir ev arama grubunda listelenen, Londra'nın Crouch End'deki bir ev paylaşımına rastladığım için şanslıydım ve bu süreçte bir dizi yeni arkadaş edindim. Geçim sıkıntısı çeken pek çok kişi gibi biz de akşam yemeğini dışarıda yemek ya da geceyi dışarıda geçirmek gibi lüksleri karşılayamıyoruz.

Bunun yerine, arkadaşlarımızı akşam yemeğine davet ediyor ve komşularla başımızı fazla derde sokmadan elimizden geldiğince sık parti düzenliyoruz. Bu, eski arkadaşlarla bağlantıda kalmanın, farklı grupları bir araya getirmenin ve gerçek hayatta yeni ve muhteşem bağlantılar kurmanın eğlenceli ve uygun maliyetli bir yolu.

Elbette, kütüphanedeki bir çalışma seansının bara dönüştüğü, bir kulübe dönüştüğü, sabahın 5'inde elinde kaplamalı sosis ve teslimi gecikmiş tez kitaplarıyla dolu bir çantayla balık ve patates tezgahının arkasındaki adamla sohbet etmeye dönüştüğü o eski hedonist üniversite günleri için ara sıra nostaljiye yenik düşüyorum.

Ama aynı zamanda şu anda bulunduğum yeri de seviyorum ve buraya gelmeme yardımcı olan arkadaşlarıma da değer veriyorum. Yani 20'li yaşlarımın her günü, bana fikri satılan durmak bilmeyen partiler gibi değil. Bu gerçekten o kadar kötü bir şey mi?

The Independent'ın Kuşak Farkı dizisi, farklı nesillerin aralarındaki bağı nasıl sürdürdüğünü araştırıyor. The Independent'taki dizinin devamına buradan ulaşabilirsiniz



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU