Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) göre ülkede eczacı odalarına üye 46 bini aşkın eczacı ile 80 bini aşkın çalışan bulunuyor.
Ancak eczacıların sorunu uzun süredir gündemde olsa da çözüme kavuşturulamıyor.
Bu nedenle 14 yılın ardından eylem yapan eczacılar; ekonomik sıkıntılar, ilaç yoksunluğu ve "kontrolsüz" şekilde açılan fakülteler gibi pek çok soruna dikkat çekmeye çalıştı.
Ankara'da düzenlenen miting sonrasında da durum değişmedi. Sağlık Bakanlığı eczacıların taleplerine ilişkin henüz somut bir adım atmadı.
Eczacılar artık bu işin sürdürülebilir olmadığını, kira ve personel gideri gibi ödemeleri bile yapamadıklarını, bu nedenle kepenk kapatmalarına ramak kaldığını ifade ediyor.
Devletin belirlediği ilaç kararnamesine göre euro kuru 7,86 olarak hesaplanırken güncel kur 19,30'larda. Aradaki 2,5 katlık fark eczacıların belini büküyor.
"Sağlık Bakanlığı sorunları çok iyi bildiği halde adım atmıyor"
Taner Ercanlı'ya göre bıçak kemiğe dayanmış durumda. İktidar birçok alanda sektörleri rahatlatma girişimlerinde bulunsa da eczacılıkla ilgili yeterli adım atmıyor.
Mitingle de seslerini duyuramadıklarını belirten Ercanlı, Sağlık Bakanlığı'nın konuyu çok net bildiği ve eczacıların sorunlarının çözümünün nelerden geçtiğinin farkında olduğu halde "gereğini yerine getirmediğini" söyledi.
"İlaç yokluğu tolere edilebilen seviyenin çok üstünde"
Piyasadaki ilaç yokluğu da kritik bir sorun. Taner Ercanlı'ya göre bu durum, tolere edilebilen seviyenin çok üstünde.
Piyasada yüzde 25'lerin üzerinde ilaç yokluğunun söz konusu olduğunu savunan Taner Ercanlı, binin üzerinde ilaca ulaşılamadığı iddiasında bulundu. Bu ilaçlar arasında hormon ve tüp bebek tedavisinde kullanılanların yanı sıra çocuk şurupları, çocuk ve yetişkinlerdeki bazı antibiyotik grupları, pek çok ağrı kesici ve bir kısım tansiyon ilaçlarının da bulunduğunu belirten Ercanlı, ithal ilaçlarla ilgili yokluğun daha vahim bir hal alabileceğini dile getirdi.
"Bu bir toplum sağlığı, halk sağlığı sorunu"
Yurtdışı firmalarının yılı sonu kapanışında ithalatı kıstığı ya da durdurduğunu belirten Ercanlı, "Tedbir alınmazsa önümüzdeki aylarda ilaç yokluğu daha da artacak" şeklinde konuştu.
Ercanlı, "Bazı ilaçlar bugün var yarın yok. Halbuki olay eczacılık meselesinin üstünde. Bu bir halk sağlığı, toplum sağlığı sorunu" yorumunu yaparak birinci derece sağlık hizmetinin aksamasının neden olduğu tehlikeye dikkati çekti.
"Sadece Ankara'da son 2 yılda 100'ün üzerinde eczacı mesleği bıraktı"
Yalnızca Ankara’da son 2 yılda 100’ün üzerinde eczacının mesleğini bıraktığını kaydeden Taner Ercanlı, birçok eczanenin de kapanma riski taşıdığını aktardı.
Pek çok eczanenin de devrolduğunu ekleyen Ercanlı, eczacıların sürdürülebilir sağlık hizmeti verme konusunda sıkıntılarını söyledi.
"Taleplerimiz bir an evvel karşılanmalı"
Eczacıların kârlılıklarında çok yüksek oranda düşüş yaşandığını kaydeden Taner Ercanlı, bakanlık tarafından belirlenen ilaç fiyat kararnamesinin günün koşullarına göre güncellenmesini talep etti. Eczacıların enflasyonist ortamda kendisini koruyamadığını belirten Ercanlı, taleplerinin ivedilikle karşılanması çağrısı yaptı.
Kamuda görev yapan sayıda 3 bin 500 civarı eczacının da sıkıntılarına değinen Ercanlı, "Doktor, diş hekimi ve eczacılar, ana sağlık personeli sayılıyor. Stratejik personel tanımlamasındayız ama özlük hakları ve taleplerimiz yerine getirilmediği gibi kamu eczacıları da sıkıntılı şartlarda görev yapıyor. Sağlık alanında muayene sürelerinin kısalmasından randevu bulamamaya pek çok sorun var" şeklinde konuştu.
"14 yılda ikinci mitingimiz, meydanlara indiysek sorunun büyüklüğü ortadadır"
Kendilerinin meslek grubu olarak sık eylemde bulunmadıklarını, en son 2008 yılında miting yaptıklarını belirten Ercanlı, son olarak "Eczacılar 29 bin 700 noktada, Türkiye'nin dört bir yanında halkla doğrudan temasta. Eczacıdan çıkan ses halkın sesidir. Bu sese kulak verilmesi lazım. 14 yılda ikinci mitingimiz. Biz meydanlara indiysek sorunun büyüklüğü ortadadır" yorumunu yaptı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ne olmuştu?
Türkiye Eczacılar Birliği, 6 Haziran'da yaptığı açıklamada ülke çapında 28 bin 700 eczanenin yarısının kapanma noktasına geldiğini duyurmuş, özellikle ilaç fiyat kararnamesinin günün koşullarına uygun ve gerçekçi şekilde düzenlenmesini talep etmişti.
Ancak uzun süredir eczanelerin ilaç tedariki ve yüksek maliyet konusundaki sıkıntılarının çözülmediğini ileri süren Türkiye Eczacılar Birliği ve Eczacılar Odası, 8 Temmuz'da yayımlanan ilaç fiyat kararnamesinin de "yetersiz" olduğunu ileri sürmüştü.
Yüzde 25'lik fiyat artırımı ve ilaçların depocuya satış fiyatının 100 TL'ye kadar olan kısmı için eczacı kârının yüzde 25'ten yüzde 28'e çıkarılması da yeterli bulunmamıştı.
Eczacılar, yüksek enflasyon ve döviz kuru nedeniyle masraflarını bile karşılayamadıkları gerekçesiyle kapılarına kilit vurma tehlikesi yaşadıklarına dikkat çekmişti.
Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, daha önce Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada hak talebinde bulunduklarını savunarak üç ana maddenin çözüme kavuşturulmasını talep etmişti:
"İlaç fiyat kararnamesinin bir an önce bareme göre olan eczacı karlılıklarının değiştirilmesi yani artırılarak eczacılara nefes aldırılması şart.
Üniversite puanlarına göre eczacılık bölümünün 100 bin barajından 50 bine çekilmesi gerekli. Bu hata kabul etmeyecek, sağlıkla ilgili, çok kritik bir bölüm. Üniversitelerin Ar-ge merkezinin olması, kontenjanların azaltılması gerek.
Emekli eczacıların ve kamudakilerin özlük hakları verilmeli."
© The Independentturkish