Araştırmacılara göre, 2021'de Britanya'nın Gloucestershire kontluğuna düşen bir göktaşı, Dünya'daki suyun ve muhtemelen yaşamın kökenine dair ipuçları taşıyor.
Winchcombe göktaşı, adını 28 Şubat 2021'de göktaşının düştüğü ve hızla ele geçirildiği Winchcombe köyünden alıyor. Göktaşının hızlı bir şekilde elde edilmesi, bilim insanlarının uzay taşını incelerken bulgularını karıştırabilecek Dünya kaynaklarıyla daha az kirlendiği anlamına geliyordu.
Science Advances akademik dergisinde çarşamba günü yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar göktaşını inceledi. Ağırlığının yüzde 11'inden azınının minerallere sıkışmış sudan oluştuğu ve taşın amino asitler gibi organik bileşikler içerdiği tespit edildi. Dahası, Winchombe göktaşı içindeki suyun genel kimyasal bileşimi, Dünya'daki suyunkine çok yakın.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bulgular, su içeren asteroit ve kuyruklu yıldızların Dünya'nın erken dönemlerine önemli miktarda su katkısı yaparak gezegenimizin mavi bir gezegen olmasını sağladığına dair giderek artan bilimsel fikir birliğini daha da güçlendiriyor. Erken dönemdeki Dünya'ya çarpan uzay taşları, yaşamın yapıtaşları olan amino asitleri de beraberinde getirdi.
Japon Uzay Ajansı'nın Hayabusa 2 görevi tarafından toplanıp Dünya'ya geri gönderilen Ryugu asteroidi örneklerinde de benzer su ve amino asit izleri tespit edildi. Ryugu, Winchombe göktaşının yaklaşık 4,5 milyar yıl önce ortaya çıktığı türden koyu renkli, karbon bakımından zengin bir uzay taşı olan karbonlu bir asteroit.
Nasa'nın Osiris-Rex göreviyse farklı bir bileşime sahip bir uzay taşı olan Bennu Asteoridi'nden örnekler aldı ve bu örnekleri 2029'da Dünya'da analiz edilmek üzere geri getirecek.
Bilim insanları göktaşları üzerinde çalışıyor ve asteroitlerden örnek almak üzere uzay araçları gönderiyor çünkü bu kadim uzay taşları dondurulup saklanmış arşiv görevi görerek maddeyi Güneş Sistemi'nin ilk zamanlarında olduğu haliyle koruyor. Asteroitleri anlamak bilim insanlarının hem Dünya gibi gezegenlerin başlangıçta nasıl oluştuğunu, hem de Winchcombe göktaşındaki bulguların öne sürdüğü gibi, asteroitlerin ve kuyruklu yıldızların gezegenimizin evrimini nasıl şekillendirmiş olabileceğini ve hatta yaşamın evrimini nasıl başlatmış olabileceğini anlamalarını sağlayabilir.
* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/space
Independent Türkçe için çeviren: İpek Uyar
© The Independent